Erkan Baş: Cumhuriyet tarihinin en büyük dolandırıcılığı

Türkiye Emekçi Partisi (TİP) Genel Lideri Erkan Baş, partisinin İstanbul vilayet örgütü binasında haftalık basın toplantısı düzenledi. Baş, Türkiye gündemini değerlendirdiği basın toplantısında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Konuşmasının başında yurttaşların yeni yılını kutlayan TİP Genel Lideri “2023 özel bir yıl” derken “Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yıl dönümü, Seyahat Direnişimizin 10. yıl dönümü. Biz bu değerli yılda Saray Rejimi’ni tarihin çöplüğüne gönderme, eşit, özgür, barış içinde yaşayacağımız bir memleket kurma kararlılığımızı bir defa daha tekrarlıyoruz” sözlerini kullandı.

2023’ün iktidar açısından da özel bir yıl olduğunu belirten Baş, şunları söyledi:

“TÜM ÜLKEYİ TEK TİP HALE GETİRMEYE ÇALIŞIYORLAR”

“Peki nasıl bir Türkiye ile karşı karşıyayız? 2023 geldi, söyledikleri tarih geldi. Ne var gündemde? ‘Parti kapatmayı kaldıracağız’ demişler HDP üzerinde kapatma davası var. Milyonlarca yurttaşın oyunu almış parti kapatılmak isteniyor.

‘Parti kurulmasında kısıtlayıcı ve yasaklayıcı kararları kaldıracağız’ demiş. Aylardır Yeşiller Partisi partinin kuruluşunu gerçekleştiremediğini, mahkeme kararlarına karşın gerçekleştiremediğini söylüyor.

Partilerde tek tipleştirici kararlar kaldırılacakmış, geçtik siyasi partileri tüm ülkeyi tek tip hale getirmeye çalışan, yurttaşlar ortasında ayrımcılığı körükleyen bir parti haline gelmiş. Buradan bütün yurttaşlarımıza bilhassa rica ediyorum: AKP’nin bundan 10 sene evvel açıkladığı 2023 vizyonuna bakalım ve bugün AKP’nin Türkiye’yi nasıl bir hale getirdiğini zati yaşıyoruz, ikisini birlikte mukayese edelim.”

“AKP’Yİ YÜZ YILIN YALANCISI İLAN EDİYORUZ”

Şu evrak, tarihe palavranın evrakı olarak geçecek. Buradan Adalet ve Partisi’ni 2023 yılında yüz yılın yalancısı ilan ediyoruz. Yüz yılın yalancısı en büyük palavraları söyleyen parti olma unvanını ele geçirmiş durumdalar.

Bugün memlekette ne yaşıyorsak hepsinin tam aksisini önlerine gaye olarak koymuş bir iktidarla karşı karşıyayız. Hasebiyle bu evrak fakat ve lakin yüzyılın yalancısı olarak anılması için akıllarda tutulması gereken, arşivlerden bulup çıkarılması gereken, her yurttaşımızın kesinlikle okuması gereken bir dokümandır.

Hedefledikleri ülke ortada, yarattıkları ülke ortada. Adaletsizlik ömrün her alanına sirayet etmiş, ülkenin yarısı taban fiyatla açlık hududunda yaşamaya mahkûm edilmiş, yoksulluğun, gelir adaletsizliğinin alıp başını gittiği, partilerin hem kapatıldığı hem kurdurulmadığı, lisanları, cinsel yönelimlerin yasaklandığı ayrımcılığın kol gezdiği, eğitim sisteminin paramparça edilip yurttaşların özel okullara mecbur edildiği kapkaranlık bir ülke haline getirdi AKP 2023’e girerken Türkiye’yi.

“AKP’Yİ 2023’TE BU ÜLKEDEN SÖKÜP ATACAĞIZ”

Biz bu vesileyle AKP’nin bu palavralarını AKP’nin bu ülkeyi mahvettiği siyasetleri bir sefer daha ortaya koyarken, kendi ismimize da 2023 için tek bir gaye koyuyoruz. Yurttaşlarımıza açlık hududunda bile yaşamayı çok görenleri milyonları süt alamaz, bir kirayı ödeyemez hale getirenleri, çocuklarını okullarına gönderebilmek için ailelerin bankalarda kredi alma sıralarına girdiği, bankalara, tefecilere mahkûm edildiği bu siyasi partiyi 2023 yılında bu ülkeden söküp atacağız.

Eşit, özgür, barış içinde ve kardeşçe yaşayacağımız bir cumhuriyet için 2023 yılında Saray Rejimi’ne son noktayı koyma kararlılığıyla giriyoruz. Hani bundan 10 sene evvel 15 sene evvel bir kıssa anlatıyordu Tayyip Erdoğan. 2023’e başlarken şunu söylemek lazım: Senin öykün de senin yolun da bitti Tayyip Erdoğan. Artık halkın kıssası başlıyor. Halkın önünün açık olduğu günler 2023’te önümüzde bizleri bekliyor.”

“ERDOĞAN İNSANLARIN HAYALİYLE OYNUYOR”

Açıklamalarının devamında geçen hafta Erdoğan’ın açıkladığı EYT düzenlemesine ait konuşan Erkan Baş, “Bu duyurunun üzerinden 1 haftadan fazla vakit geçti ve şu anda hala Meclis’e gelmiş bir teklif falan yok” dedi.

İktidarın EYT’lilerin umuduyla oynadığını belirten Baş, şu tabirleri kullandı:

“İnsanların yıllardır gayret ettiği, aslında hakkı olan bir şeyi güya kendisi bahşediyormuş üzere insanlara sunuyor ancak bunu yaparken bile açık konuşalım yurttaşlarımızla alay ediyor. Yani çıkıyor bir akşam diyor ki ‘EYT’yi çözdüm haydi iyi olsun’ Beşerler yıllardır bu anı bekliyorlar doğal olarak sonraki sabah SGK binalarının önünde kuyruklar oluşuyor, vatandaş emeklilik süreçlerini başlatmak istiyor. Şunu bile söylemiyor, ‘konuyla ilgili bir kanun göndereceğiz’ falan demiyor çözdüm bitti güzel olsun…

Ne oldu arkadaş? Ortada bir teklif var mı Melis’e sunulmuş bir teklif var mı? Kanun teklifi var mı? Hiçbirisi yok. İnsanların umutlarıyla alay eden bu yaklaşımlarını da unutmayacağımızı burada bir kere daha tabir etmek istiyorum.”

“KOLAYSA EMEKLİ MAAŞIYLA SEN YAŞA!”

Açıklamalarının devamında Türkiye’de sefalete mahkûm edilen emeklilerin yaşadığı geçim kahrına değinen Erkan Baş, “Emeklinin hali ne olacak?” dedi.

Baş şöyle devam etti:

“Bundan 6 yıl, 7 yıl, 8 yıl, 10 yıl önceye gidelim. Minimum fiyattan düşük maaş alan emekli oranı yüzde 4-5 civarında. Emekliler minimum fiyata yakın paralar alıyorlar. Artık 2020’den beri bu bilgiler açıklanmıyor, 2020’de emeklilerin yarısı taban fiyat alıyordu yüzde 50 oranındaydı. Artık son yapılan artırıma nazaran emeklilerin en az yüzde 70’i taban fiyatın altında yaşamaya çalışıyor.

İktidar, emeklilerin yüzde 70’ine minimum fiyat diye belirlediğimiz sayının altında bir sayıyla yaşama dayatması yapıyor. Kolaysa sen yaşa kardeşim bu parayla? Kolaysa sen yaşa! Tekrar oyalamalar, tekrar Saray oyunları devam ediyor.

EYT’lilerin, emekli yurttaşlarımızın kaygıları haklı. Bu sebeple biz açıkça tabir ediyoruz; tam bir teyakkuz halinde olacağız. Hem EYT’lilerin yıllardır uğraş ettikleri haklarını tam ve eksiksiz olarak almaları için hem bunun yol açtığı yeni mağduriyetin muhatabı olan milyonlarca yurttaşımızın yeni bir haksızlığa uğramasını engellemek için hem de emeklilerin insan üzere yaşayabilecekleri bir emeklilik maaşını alabilmeleri için.”

TİP EYT KONUSUNDA NE DİYOR?

Mevcut EYT düzenlemesine karşı partisinin tekliflerini de sıralayan Erkan Baş şöyle konuştu:

“Biz diyoruz ki işe giriş tarihlerine nazaran kademeli, uygulanabilir ve adil bir yaş düzenlemesi getirilmelidir. Siz insanları kaç yaşında çalışmaya başlatıyorsunuz? Kaç yıl çalışacakları buna nazaran şekillenmeli belirlenmeli. Siz Türkiye’de insanları Afrika’dan beter şartlarda çalıştırıp Avrupa’daki üzere emeklilik hayallerine kabul ettiremezsiniz, bu dayatmayı kabul etmiyoruz.

Çalışma şartlarının bu kadar ağır, dünyadaki en uzun çalışma saatlerine sahip ülkelerden bir adedine gelmiş bir ülkede beşerler çalıştıkları yıllarda ömürlerinden vererek çalışıyorlarsa emeklilik de buna nazaran düzenlenmelidir. Bunun dışında bir şey kabul edilemez.

Ayrıca TİP olarak diyoruz ki; emeklilik aylıklarının alt hududu minimum fiyatın net meblağından az olamaz. Ayrıyeten artık neredeyse yüzde 30’lara düşen aylık bağlanma oranlarının tekrar yüzde 70’lere çıkartılması net bir talep olarak söz edilmelidir. İşçiyken ödediğimiz primler, emekliyken aylık olarak cebine girmelidir. Yani siz insanlardan çalışırken aldığınız primlerin karşılığını bile vermiyorsunuz. Ayrıyeten refah hissesi yüzde 100’e yine çıkarılmalı ve kesinlikle emekliler enflasyon karşısında muhafaza altına alınmalıdır.”

“CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK DOLANDIRICILIĞI”

Basın toplantısının devamında TÜİK’in açıkladığı enflasyon bilgilerini eleştiren TİP Genel Lideri, “Bu kurum yalnızca Tayyip Erdoğan’ın güzeline giden sayıları açıklamak üzere yapılanmış durumda” dedi.

TÜİK eliyle Cumhuriyet tarihinin en büyük hırsızlığının ve dolandırıcılığının yapıldığını söyleyen Erkan Baş şöyle devam etti:

“Cumhuriyet tarihinin en büyük hırsızlık, dolandırıcılık ve yolsuzluk kabahatlerinden birisine taban hazırlamış durumdadır. Sokaktan rastgele bir arkadaşımızı çevirsek, esasen TÜİK’in verdiği sayıların hayatta bir karşılığı olmadığını söyleyecek. Bu memlekette hayatında bir gün olsun pazara giden, markete giden, alışveriş yapan, otobüse, minibüse toplu ulaşım araçlarına binen kime sorsanız enflasyonu hesaplar demeyeceğim, enflasyonun altında eziliyor. Bu memlekette emeğiyle, alın teriyle yaşayan tüm yurttaşlar TÜİK’in söylediği sayının hayatla gerçekle bir ilgisi olmadığını biliyor.

Ama bu uydurma sayılarla hepimizin bildiği üzere bilhassa emekli ve memur maaş oranının belirlenmiş oluyor ve böylelikle bu uydurma sayılarla bu memlekette milyonlarca insanın boğazından lokma çalıyor. Çoluk çocuğun emeği çalınıyor insanın hakkettiğini alması gerekeni gasbeden bir iktidarla karşı karşıyayız. Burada dolandırıcılık kabahati vardır tez ediyorum burada nitelikli dolandırıcılık kabahati vardır.”