Ertuğrul Özkök: B 747’nin yeni siması ve B 777’deki beşinci kişi

Ertuğrul Özkök, eşinin adına gönderme yapan “Tansu’ya Mektuplar” başlığı altında yazdığı ve “newsletter” olarak paylaştığı yazılarında bugün, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun ABD’ye ziyaretine giderken çekilmiş bir fotoğrafı paylaşarak, “Evet, önümüzdeki iki seçim işte bu iki Boeing uçağa hakim olan görüşlerin ve kadroların mücadelesi olarak geçecek. Cumhurbaşkanlığının B 747 uçağı… Ve THY’nın B 777’si…” diye yazdı.

Özkök’ün “B 747’nin yeni siması ve B 777’deki beşinci kişi” başlıklı yazısı şöyle: 

B 747’nin yeni siması ve B 777’deki beşinci kişi

Biliyorum tuhaf bir başlık oldu, ama emin olun, önümüzdeki seçimde karşı karşıya gelecek iki cephenin profilini en iyi anlatan başlık bu.
Önce başlıktaki harflerin şifresini çözeyim.
(*) B 747: Bu bir uçak.…
Boeing’in eski en büyük modeli.
Şu an Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dış gezilerinde kullandığı uçak.
Katar Şeyhi hibe etti.
(*) B 777: O da bir uçak. Şu sıralar Türk Havayolları’nın dış hatlarda kullandığı en büyük uçak.
Türkiye’nin ana muhalefet partisi başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün işte, THY’nin bu 777 uçağı ile Boston’a uçtu.

747 üretimden kalkmış eski nesil bir tayyere

İkisi de Amerikan Boeing şirketinin ürettiği ticari uçaklar.
İkisinin de havacılık tarihi bakımından çok önemli yeri var.
(*) B 747, 1970’li yıllarda üretilmeye başlamış, havacılık tarihinin en önemli ve başarılı uçaklarından biri.
1970’lerin yenisiydi…
Ancak 747-8 modeli ile ömrünü tamamladı.
Artık üretimde olmayan eski bir uçak. Uçak sektörünün eskilerinin deyişi ile artık geçmişte kalmış bir “Tayyare…”

777 X ise deneme uçuşu yapan yenilenmiş nesil

B 777 ise kendini yenileyerek bugüne kadar gelen ticari açıdan çok başarılı bir uçak.
Airbus 380’nin de ürtetimden kalkması üzerine uzun mesafede artık rakipsiz.
Şimdilerde hazırlanan yeni B 777-X modeli ile yepyeni bir uçak haline gelecek.
Anlayacağınız iki uçaktan biri eski dönemi, öteki ise yeni olmasa yenilenmeyi temsil ediyor.
Şimdi Türk siyasetine dönelim ve dün önümüze gelen bir fotoğraf abakalım.

Dün TK 81’in A numaralı koltuğundan gelen bir kare

Türk Hava Yolları’nın İstanbul- Boston seferini yapan TK 81 numaralı uçuşunda business kabininde çekilmiş.
Perdesi indirilmiş bir koltukta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu görüyoruz.
Yanında ve karşısında gazeteciler var.
Gördüğüm kadarı ile 1 A sırasında oturuyor.
Yani THY, ana muhalefet genel başkanına gereken protokol inceliğini göstermiş.
Kılıçdaroğu, ABD ziyaretine İŞTE bu fotoğrafla başladı.
Tarifeli bir uçuştan çekilen kare ile yani…
Avusturya Başbakanı’nın üç beş ay önce aynı THY’nin bir uçağı ile İstanbul’dan Moskova’ya ekonomi sınıfında uçtuğunu düşünürsek rahat bir yolculuk diyebiliriz.

Yemek masasından gelen ikinci fotoğrafta kimleri görüyoruz

İkinci fotoğraf ise Boston’da çok başarılı bilim insanları ile yediği bir yemek masasından geldi.
Tabii bir gazeteci olarak dikkatim hemen Kılıçdaroğlu ile bu seyahate davet edilen gazetecilere takıldı.
Şimdi burada bir parantez açıp, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın B747 uçağına döneyim.

777’de kim kimdir: Muhalif kanalın süperstarı uçakta

Kılıçdaroğlu’nun ABD gezisine hangi gazetecileri davet ettiğini merak edip basın bürosuna sordum.
Bana 5 kişilik bir liste gönderdiler.

(*) İSMAİL SAYMAZ: CHP’lilerin haber kanalları içinde en çok izlediği kanalın gazetecisi. Artık bir süper star sayılır.
Yani beni hiç şaşırtmadı.

Orhan Bursalı hangi şapkası ile B 777’de

(*) ORHAN BURSALI: Cumhuriyet Gazetesi yazarı.
Bu isim beni hiç şaşırtmadı. Her fikrine katılmasam da yazar olarak çok seviyeli bulduğum; kimseye hakaret etmeyen, lakap takmayan bir meslektaşım. Gazeteci olarak kendini yıllardır kanıtlamış bir yazar.
Ancak onun geziye katılması ile ilgili bir şeyi merak ediyorum.
Bursalı’nın iki şapkası var.
Biri siyasi yazarlığı, öteki bilim yazarlığı.
Cumhuriyet bilim dergisini yıllardır başarıyla yönetiyor. Bana göre bilimin popülerleştirilmesine ve sevilmesine bu ülkede en fazla katkısı olan gazetecilerden biri.
Acaba Kılıçdaroğlu onu hangi şapkasıyla davet etti?
O nedenle onun B 777’de olmasına çok sevindim.
Türk siyaseti açısından çok iyi bir gelişme.

Altılı Masa kontenjanından bir genel yayın yönetmeni

(*) İBRAHİM KİRAS: Karar Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni. Karar, eskinin AKP yanlısı, şimdinin bağımsız muhalif muhafazakâr kanadında yer alan bir gazete.
Ali Bayramoğlu, Mustafa Karaalioğu, Akif Beki, Taha Akyol, Ahmet Taşgetiren gibi muhafazakâr kesimin itibarlı birçok yazarı orada yazıyor.
Altılı masa kontenjanından uçakta diyebilirsiniz.
Bence çok iyi bir şey.
İktidar değiştiğinde, devletin akreditasyon anlayışının da değişebileceğine bir işaret.

CHP’ye en yakın haber kanalının Washington kökenli gazetecisi

(*) TÜLİN DALOĞLU: Reytingi Halk TV’ye göre küçük ama CHP’ye en yakın haber kanalı KRT’nin muhabirdi. Kuvvetli bir özgeçmişi var. Bilkent Üniversitesi’nden mezun. Uluslararası ilişkiler alanında masterı var. Washington Times gazetesinde çalışmış. ABD’yi, Washington’u çok iyi bilen bir gazeteci.

Küçük ama köklü bir ajansın ODTÜ kökenli editörü

(*) DUYGU GÜVENÇ: ANKA Ajansı editörü. Her sabah Ankara Review adlı bir bülteni yayınlıyor. ODTÜ mezunu. Daha önce Türkiye’nin neredeyse bütün büyük gazetelerinde çalışmış.
Yani iktidarın AA’sı varsa, muhalefetin de ANKA’sı var.
Editörünün B 777’ye girmesi hiç de şaşırtıcı değil.
Ekipte gazeteci olarak bu isimler var.
Ancak bu ekibin bir de 5’nci üyesi var ki, işte o çok ilginç.

Uçaktaki beşinci üye: Derin Yoksulluk Ağı

(*) HACER FOGGO: Kimdir bu isim diyebilirsiniz. Ben de ilk bakışta öyle dedim. Biraz araştırınca çok ilginç bir portre çıktı.
Tokat Zile doğumlu. Bir süre gazetecilik yapmış.
Bir süre İnsan Hakları Dernekleri ile Çağdaş Gazeteciler Derneği’nde çalışmış.
Ama daha sonra sivil toplum hareketlerine yönetmiş ve çok ilginç bir hareketi başlatanlar arasına girmiş.
Hareketin adı “Derin Yoksulluk Ağı…”
Yoksul ailelerin yoksulluk boyutunu araştırıyor. Pandemiden sonra ise çalışmalarını daha çok yoksul ailelere yardın konusuna yöneltmişler.
CHP’de de bunun bir ofisini kurmuşlar.

Bu sabah derin yoksulluktan Türkiye’ye atılan ilk tweet

Hacer Foggo, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyareti hakkındaki ilk tweetini bu sabah attı:
“Amerika’ya ilk kez geldim. Muhteşem bilim insanlarından Canan Dağdeviren’in meme kanserini erken teşhis eden buluşu müthiş. İlk kez bir lider, Sayın Kılıçdaroğlu, bu mucizeyi kadınlarla buluşturmak istiyor. Hayal edin…”

Ekipteki beş gazeteciye uyarı: Dikkat Oray oraya geliyor

Bu arada Kılıçdaroğlu’nun ekibindeki gazetecilere bir tüyo vereyim.
HaberTürk New York’taki yazarı Oray Eğin’i bu geziyi izlemek üzere görevlendirmiş.
B 777 kadrosundaki arkadaşlar, aman dikkat…
Oray çok renkli bir yazardır.
Hepinizi atlatabilir orada….
Gazetesi onu bir zamanlar Orhan Pamuk’un Nobel törenine göndermişti; vallahi biz Hürriyetçilere bile kök söktürmüştü orada…
B 747’de demir disiplin var. Böyle sorunlar olmaz ama siz çok gri tonda kalabilirsiniz…
Tavsiyem biraz renkli izlenimler de yazın…