
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, SETA’nın ‘2019 Avrupa İslamofobi Raporu’nun tanıtıldığı web panelinin açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Altun, konuşmasında, SETA’nın son 5 yıldır Avrupa İslamofobi Raporu’nu yayımlayarak önemli bir kamu hizmeti ifa ettiğini belirtip, bu dönemde dünyanın her yerinden insanların Avrupa’daki Müslüman karşıtı ırkçılığın gelişimini takip etmesini mümkün kılan raporun, Avrupalıların, kıtada ortaya çıkan bazı toplumsal ve siyasi trendlerle ilgili kaygılarını ortaya koyduğunu dile getirdi. Avrupa İslamofobi Raporu’nun esasen Türkiye’nin endişelerini veya Türk perspektifini değil, Avrupalıların kendilerinin kaygılarını konu aldığına işaret eden Altun, “Raporun amacı birilerini suçlamak değil; dostlar arasında açık ve dürüst bir diyalog çağrısı yapmaktır. Bu vesileyle Avrupa Birliği’nin bu kritik projeye verdiği maddi desteği vurgulamak ve AB ile ilgili kuruluşlar arasında devam eden iş birliğinden duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum” dedi.
Müslüman karşıtı ırkçılığın yalnızca bir Avrupa sorunu olmadığını vurgulayan Altun, şunları söyledi:
“Güneydoğu Asya’dan Amerika Birleşik Devletleri’ne kadar her yerde insanların hayatını tehlikeye atan küresel bir tehditten bahsediyoruz. Aklımıza hemen bazı örnekler aklınıza gelecektir. Hindistan’da her yıl binlerce insan, Hindu milliyetçilerinin Müslüman halka yönelik sistematik yurtsuzlaştırma ve korkutma çabaları kapsamında öldürülüyor veya yaralanıyor. Myanmar’da Nobel barış ödüllü bir siyasetçi, Müslümanlara yönelik soykırımda aktif rol oynuyor. Son olarak Yeni Zelanda’da, daha önce terör saldırıları gerçekleştiren Avrupalılardan esinlenen bir aşırı sağcı terörist, geçtiğimiz yıl yerel bir camide onlarca insanı katletti. Yine de İslamofobi’yle mücadele, Avrupa’da başlayabilir ve başlamalıdır. Zira Avrupa kıtasının benzersiz bir tarihi var. Avrupalılar nesiller boyunca Atlantik Okyanusu’nda gerçekleştirilen köle ticareti sayesinde zenginleşti. Avrupalı imparatorluklar, yüzyıllar boyunca uzak diyarları kolonize ederek; onların kaynaklarını sömürüp, zenginleşti. Son yüzyılda ise Holokost başta olmak üzere tarihte görülmüş en büyük katliamlar Avrupa’da yaşandı. Faşizmden komünizme kadar en ölümcül ideolojiler Avrupa’da yeşerdi. Ancak bu olumsuz tabloya rağmen Avrupalılar hatalarından ders almaya; özeleştiri yaparak, demokrasi, insan hakları ve hürriyet temelinde yeni bir toplumsal sözleşme oluşturmaya gayret etti. Avrupalılar, bugün de aynı gelişim kapasitesinden faydalanarak, Müslüman karşıtı ırkçılığı aşmanın bir yolunu bulmalıdır. Bu nedenle Avrupa İslamofobi Raporu’nun çok önemli olduğuna inanıyorum.”
Fahrettin Altun, 2019 Avrupa İslamofobi Raporu’nun durumun her geçen gün daha kötüye gittiğini gösterdiğini söyledi. Öncelikle Müslümanlara, İslam’ın dini yapılarına ve toplum merkezlerine yönelik saldırılarda gözle görülür bir artış yaşandığına işaret eden Altun, “Üstelik son beş yılda bu saldırıların sayısında üssel bir artış olduğunu gördük. Bu saldırıların artan sıklığı, normalleştirilmelerini mümkün kılmakta; hatta mağdurların, kendilerini hedef alan saldırılar nedeniyle suçlanması sonucunu doğurmaktadır. Nitekim saldırılar öyle bir korku atmosferi oluşturmuştur ki, ayrımcılığa maruz kalan Müslümanların sadece çok küçük bir kısmı bu suçları yetkili mercilere bildirmektedir” diye konuştu.
Uluslararası aşırı sağ yapıların da Avrupa’da ellerini kollarını sallayarak faaliyetlerini sürdürdüğünü vurgulayan Altun, “Bu örgütlerden biri olan Hannibal, Almanya, Avusturya ve İsviçre’de varlığını sürdürmektedir. Böyle bir grubun eski ve muvazzaf askerleri, polis memurlarını cezbedebilmesi, Müslümanlara ve Avrupa demokrasilerine yönelik tehdidin ciddiyeti hakkında önemli bir fikir vermektedir. Büyük Yer Değiştirme başta olmak üzere komplo teorilerinin popülerliği, yalnız Avrupa’nın toplumsal dokusuna zarar vermemekte; aynı zamanda bu toplumları dezenformasyon kampanyaları ve enformasyon operasyonlarına karşı daha zayıf hale getirmektedir.” dedi.
Fahrettin Altun, Avrupalı medya kuruluşlarının, kıtada yükselen Müslüman karşıtı ırkçılık suçuna nasıl iştirak ettiklerine de değinerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ana akım medya kuruluşları, İslamofobi’ye ‘siyasal doğruculuk’ temelinde karşı çıkmakla birlikte; radikal sol terörizmi övmekte bir beis görmüyorlar. Özellikle yabancı terörist savaşçıların gittiği Suriye ve Irak’ta yapılan haberler neredeyse tamamen DEAŞ ve El Kaide gibi terör örgütlerine katılan Avrupalı Müslümanları konu almıştır. Öte yandan Batı medyasının PKK ve diğer radikal sol terör örgütlerine katılan yabancı terörist savaşçıları ya görmezden geldiğine ya da onlardan övgüyle bahsettiğine şahit olduk. Bu tarafgirlik, ANTIFA başta olmak üzere bazı grupların Avrupa’daki Müslüman karşıtı ırkçılıktan nemalanarak, genç insanları radikalize etmelerini ve ölüme göndermelerini mümkün kılmıştır. Üstelik radikalleşen ve radikal sol terör örgütleri tarafından eğitilen şahıslar, Avrupa’yı işgal ettiklerine inandıkları Müslümanlara karşı çok ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Birleşik Krallık gibi bazı Avrupa ülkeleri, PKK’nın Suriye kolu olan YPG’ye katılan yabancı terörist savaşçıları cezalandırma noktasında bazı adımlar atsa da bu şahısların büyük çoğunluğu Avrupa’da ellerini kollarını sallayarak dolaşmaktadır. Yaklaşık 5 milyon Türk’ün yaşadığı Avrupa’da uygulanan bu kasıtlı ihmal politikası, Türkiye Cumhuriyeti için çok ciddi bir endişe kaynağıdır.”
Fahrettin Altun, “Endişelerimiz, koronavirüs pandemisi nedeniyle de artmıştır. Küresel ekonominin yıllık bazda yüzde 5,5 küçülmesi beklenirken, Avrupa’da Müslümanlara ve camilere yönelik saldırılarda bir artışla karşılaşmamız kuvvetle muhtemeldir. Son ırkçılık patlamasının 2015-2016 mülteci krizi sırasında yaşandığını hatırlarsak, Avrupalı devletlerin gereken tedbirleri zamanında alması gerektiği aşikardır. Bugün adım atılmaması ve şiddet olaylarının henüz yaşanmadan engellenmemesi halinde Avrupa Birliği’nin eşitlik ve farklılıklar konusundaki ciddiyeti sorgulanacaktır” dedi.
Altun, farklılıkların ve eşitliğin destekçisi olan Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde dini ayrımcılıkla mücadele noktasında tarihi adımlar attığını vurguladı. Fahrettin Altun, sözlerine şöyle devam etti:
“Bildiğiniz gibi 2000’li yıllarda gayrimüslim vakıflarının geçmişte el koyulan mallarının iadesi sağlanmıştır. Bugün, Avrupa’da camilere ve toplum merkezine saldırılar gerçekleştirilirken, biz kamu kaynaklarımızla kiliseleri ve sinagogları restore ediyoruz. Eşit vatandaşlık ilkesi doğrultusunda, Türk toplumunun asli unsuru olarak gördüğümüz tüm inanç gruplarını destekliyoruz. Van’daki Akdamar Kilisesi’nden Büyük Edirne Sinagogu’na kadar her yerde ülkemizin zengin kültürel mirasını korumaya devam edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, aynı zamanda dost ve müttefikleriyle yakış iş birliği içerisinde ayrımcılıkla, nefret söylemiyle, Müslümanlara karşı şiddetin teşvik edilmesiyle mücadele etmektedir. Geçtiğimiz Eylül ayında Sayın Cumhurbaşkanımız, Malezya ve Pakistan’ın liderleriyle birlikte, İslamofobi’nin neden olduğu sorunlarla mücadele etmek üzere İstanbul merkezli, İngilizce yayın yapacak bir medya ve iletişim merkezi kurulması talimatını vermişlerdir. Liderlerin New York’ta vardığı anlaşmaya istinaden, Malezya’da bir mutabakat zaptı imzaladık. Pakistan’ın da yakında bu zapta imza koymasını bekliyoruz. İletişim Başkanlığı olarak bu projenin hayata geçirilmesi için ortaklarımızla temaslarımızı sürdürüyoruz. Avrupa devletlerinin de benzer projelere iştirak etmelerini memnuniyetle karşılar; bunu nefret söylemine karşı verilmiş bir sevgi ve dayanışma mesajı olarak değerlendiririz.”
Jurnalci.com
Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.
- Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
- Kan dolaşımını hızlandırır,
- Kronik yorgunluğu azaltır,
- Bağışıklık sistemini güçlendirir,
- Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
- Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
- Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
- Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
- Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.
Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER
- SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
- 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
- SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
- Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
- Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
- DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
- 05523307100-05325466184
- www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
- www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
- www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,