AktüelGüncelGündemTürkiye

Fahrettin Altun: Sosyal medya şirketleri toplumsal olaylarda da beklentiye cevap veremedi

Paylaş:

Fahrettin Altun: Sosyal medya şirketleri toplumsal olaylarda da beklentiye cevap veremedi

Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi, STRATCOM SUMMIT 2021, İstanbul Haliç Kongre Merkezinde başladı. Stratejik iletişim konusunda dünyanın dört bir yanından alanında uzman isimleri bir araya getiren zirveye, akademi, düşünce kuruluşları, kamu sektörü, medya, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve uluslararası kuruluşlardan birçok temsilci katılım sağladı. İki gün sürecek zirvede 23 farklı ülkeden toplam 121 konuşmacı ve 3 binden fazla davetli bir araya gelecek.

Zirvenin açılış konuşmasını Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun gerçekleştirdi. Altun konuşmasında, “Geçtiğimiz 10 yılda tedavüle giren ‘Post-Truth’, bir başka deyişle ‘hakikat ötesi’ kavramı, hiç olmadığı kadar içi dolu bir şekilde arzı endam etmeye başladı. Yeni medya ve yeni bilgi teknolojileri, olumlu özelliklerinden çok, olumsuz özellikleriyle gündeme gelmeye başladı. Oysa yeni medya, yeni bilgi teknolojileri hakikat namına kullanıldığında bilgiye erişimi demokratikleştirebilir, dolayısıyla da olumlu etkiler oluşturabilirdi. Yeniliğin de cazibesiyle, dünya nüfusunun hatırı sayılır bir kısmı bu yeni medya araçlarının müptelası haline geldi. Gündelik hayat, kültürleri küresel düzlemde tek-tipleştirdi. Öte yandan, yine küresel düzlemde, bu yeni medya ve bilgi teknolojilerini düzenleyecek meşru ve işlevsel hukuki çerçevelerin inşası noktasında başarılı girişimler ortaya konamadı” ifadelerini kullandı.

“SOSYAL MEDYA ŞİRKETLERİ GEREKEN ŞEFFAFLIĞI GÖSTERMİYOR”

Yeni iletişim araçlarının şekillendirdiği siber dünyada en büyük sorumluluklardan birinin sosyal medya şirketlerine düştüğünü söyleyen İletişim Başkanı Fahrettin Altun, bu şirketlerin sorumlulukları olumsuz anlamda kullandıklarını savundu

Altun şöyle konuştu, “Küresel çapta faaliyet gösteren şirketlerden bahsediyoruz. Bu şirketlerin, sistematik dezenformasyon kampanyaları ve manipülatif içerikler dolayısıyla sebep olduğu kültürel tahribata karşı sessiz kalmamalıyız. Ne yazık ki bu şirketler, kendilerinden menkul bir dokunulmazlık zırhından yararlanıyorlar. Yapılan bütün çağrılara rağmen bu şirketlerin gereken şeffaflığı, saydamlığı göstermediği, hesap verebilirlik ilkesini umursamadığı ve çıkar temelli birer oyuncu oldukları hepimizin malumu. Bu gerçeğe rağmen, kendilerini bütün demokratik kurum ve oyuncuların üzerinde bir hakem gibi görmeleri, artık kabul edilebilir bir durum olmaktan çıkmıştır. Son yıllarda bazı ülkelerde yaşanan karışıklıklar, bu sosyal medya platformlarının “komplo teorilerini yayıcı”, “yalan haberleri öne çıkarıcı”, “toplumu kutuplaştırıcı” ve hatta “radikalleşmeye yol açıcı” etkilerini gözler önüne serdi. Serbestçe yayılmasına izin verdikleri nefret söylemi ve nefret dili, artık farklı ülkelerde nefret suçlarının işlenmesinde fazlasıyla etkili olmaya başladı. Son yıllarda yaşanan sokak hareketlerinin, şiddet olaylarının ve masum insanların hedef gösterildiği linç kampanyalarının birçoğunda, bu platformlar suç ortağı olarak ortaya çıkmıştır. Öte yandan, bu sosyal medya platformlarının kendi belirledikleri algoritmalar üzerinden suni gündemler inşa etme gücüne sahip olması demokratik siyaseti, müzakere kültürünü ve kamusal alanı tehdit etmektedir. Dahası bu şirketlerin veri toplama konusunda oldukça keyfi ve sorumsuz davranmaları ve kişisel bilgilerin nasıl kullanıldığı konusunda gerekli açıklığı göstermemeleri endişeleri artırmaktadır” dedi.

Altun, sosyal medya şirketlerinin uluslararası toplumu ilgilendiren gelişmelerde doğru bilgiyi karşılayabilme talebi karşısında yetersiz kaldığını ve manipülatif, toplumu paniğe sürükleyecek haberlerin herhangi bir denetime tabi tutulmadığını vurgulayarak, “Malumunuz, Brexit referandumu ve ABD seçimleri bu sosyal medya şirketlerinin demokratik siyasete yönelik müdahalelerinin, en somut şekilde, küresel düzlemde tartışıldıkları ve eleştirildikleri olaylar oldu. Bu anlamda korona virüs salgını ilk kez küresel alanda kendisini gösterdiğinde bu eleştirel yaklaşımın yerini, daha ümitvar bir bakış açısı aldı. Bu küresel salgın sırasında, dünyanın her yerinde bu sosyal medya platformlarından sağlıklı ve güvenilir bilgi talebinde bulunuldu. Ne var ki sosyal medya şirketleri bu talebi karşılayamadı. Dahası kamu sağlığını tehdit eden içerikler, manipülatif ve toplumu paniğe sürükleyen haberler ve komplo teorileri bu platformlarda hiçbir denetime tabi tutulmaksızın serbestçe dolaşıma girdi. Ne yazık ki söz konusu şirketler, ortaya çıkan bu ciddi problemlerin çözülmesi için de atmaları gereken adımları atmakta geciktiler. En acısı da, bu şirketlerden bu sorumsuz tavırları dolayısıyla herhangi bir hesap sorulmadı. Gelgelelim, şimdiye dek bu sosyal medya platformlarının arkasında duran ve bu platformlara yapılan herhangi bir müdahaleyi “özgürlüğe vurulan bir darbe” olarak niteleyen devletler dahi, artık bu platformları regüle etme arayışı içine girmiş durumda. Öyle görünüyor ki, önümüzdeki dönemde “bu dijital kaos ve anarşiden çıkış için elini taşın altına koyacak olan sosyal medya şirketleri” ile “sorumsuz tavırlarını sürdürmeye devam edecek olan sosyal medya şirketleri” arasında ciddi bir ayrım ortaya çıkacak” şeklinde konuştu.

“Sosyal medya şirketleri şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesi çerçevesinde hareket etmeli”
Özellikle büyük ölçekli sosyal medya şirketlerinin, faaliyet gösterdikleri ülkelerde şeffaflık ve hesap verebilirlik çerçevesinde hareket etmesi gerektiğini ifade eden Altun, “Açık ve net bir şekilde vurgulamak isterim ki, sosyal medya şirketleri sadece şirket merkezlerinin olduğu ülkelerde değil, faaliyet gösterdikleri bütün ülkelerde belirlenen hukuki çerçevelere riayet etmek, hesap verebilir bir çerçevede çalışmak, kamu vicdanını yaralayıcı eylem ve tavırlardan uzak durmak zorundadırlar. Ancak böyle davranırlarsa, içinde bulunduğumuz yeni küresel ortamın meşru aktörleri olabilirler. Kamusal regülasyonlara ihtiyacımız var, ama ondan öte sosyal medya şirketlerinin şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesi çerçevesinde hareket etmesine ihtiyacımız var. Elbette bu yeni iletişim çağında, kitlesel iletişimin ana muhatabı olan kamuoyuna da önemli görevler düşmektedir. Kamuoyunun güçlenmesi, demokrasinin güçlenmesidir. Kamuoyunun güçlenmesi sürecinde, bilinçli sosyal medya üreticisi ve tüketicisi bireylerin varlığı son derece önemlidir. Sadece siber alanda üretilen içeriklerin pasif tüketicisi değil, kendilerine sunulan enformasyonu eleştirel aklın süzgecinden geçirerek tüketen bilinçli vatandaşlar hakikatin teminatı, yalan endüstrisinin can düşmanıdır” diye konuştu.

BİLİNÇLİ OLUNMALI 

Bilinçli sosyal medya kullanımının sağlanması için sosyal medya okur yazarlığının önemine dikkat çeken Altun, “Şimdiye kadar, özellikle yeni medyanın yükselişiyle birlikte devasa bir içerik bombardımanına maruz kalan kullanıcılar, geldiğimiz noktada daha bilinçli bir tüketim süreci içerisine girmek zorundadır. Bu noktada, sürece en olumlu destek sağlayabilecek unsurların başında sosyal medya okuryazarlığı gelmektedir. Sosyal medya okur yazarlığı, sosyal medyayı farklı türleriyle verimli bir şekilde kullanabilmek, öte yandan bu medya araçlarının beraberinde getirdiği riskler konusunda farkındalık kazanmak açısından önemli bir araçtır. Şüphesiz mesele sadece tüketmekle ilgili değildir. Her bir bireyin, siber alanda içerik üretirken de sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerekmektedir. Hakikati bulmak ve onu takip etmek, medeni bir bireyin en önemli mesuliyetlerinden ve vatandaşlık görevlerinden biridir. Bu yeni sosyal medya platformlarında yayınlanan haber, mesaj ve yorumlar karşısında kullanıcıların daha dikkatli bir yaklaşım geliştirmesi kaçınılmazdır. Bu konuda hükümetimiz de üzerine düşen görevleri yaparak, yeni nesillerin sosyal medya okur yazarlığı konusunda daha bilinçli olması için hareket ediyor. İletişim Başkanlığı olarak da bu konuda eğitimler veriyor, eğitim materyalleri üretiyoruz. Elbette bu noktada üniversitelerimize de önemli sorumluluklar düşmektedir. Üniversiteler sosyal bilimlerin her alanında sosyal medya okuryazarlığını müfredatlarına eklemeli ve enformasyona eleştirel yaklaşım konusunda genç dimağlarımızı doğru yönlendirmelidir. Sivil toplum örgütlerimizin de sosyal medya okuryazarlığının bir seferberlik halinde yapılabilmesi için gerekli çabayı göstermesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

“SİBER DÜNYAMIZ 3-5 SOSYAL MEDYA BARONUNDAN BÜYÜKTÜR”

İletişim güvenliği konusuna dikkat çeken Altun, birtakım sosyal medya baronlarının hakikat dışı olumsuz faaliyetleri yüzünden oluşabilecek büyük sorunlara işaret ederek şöyle devam etti:

“Bu siber anarşik ortamda ülkemizin dijital egemenliğini korumak için bütün kurum ve kuruluşlarımıza önemli görevler düşmektedir. Bu seferberlikten etkin bir şekilde faydalanmak, toplumun sorumlulukları arasında yer almaktadır. Hakikati korumak, bir toplumda adaleti, barışı ve huzuru sağlamak için en önemli araçtır. Halkın hakikatin yanında olduğu bir toplumda siber dünyanın operasyonları da boşa çıkacaktır. Popülist demagogların toplumları böldüğü, yabancı devletlerin sosyal medyayı operasyon alanı haline getirdiği bir ortamda, doğru ve güvenilir bilgilere ulaşabilmek hiç kuşkusuz mücadele gerektiren bir durumdur. Toplumsal dokuyu etkin bir biçimde koruyabilmek ve başta siber zorbalık olmak üzere, bu kanallardan gelebilecek tehditlere karşı önlem almak, her bir bireyin ödevi olarak görülmelidir.

Devlet, medya ve toplum yanında, yeni dönemde uluslararası anlamda iletişim güvenliğinin ve sağlıklı veri akışının sağlanması noktasında uluslararası örgütlere de önemli görevler düşüyor. Bu örgütlerle ilgili günümüzde yaşanan reform tartışmalarının bir boyutu da siber dünyanın sorunları ve soruları olmak zorundadır. Şimdiye kadar ulus-aşırı şirketler tarafından yönlendirilen yeni iletişim araçları, devletlerin birbirleriyle olan mücadelelerinde aktif olarak kullanılmaya çalışıldı. Bu noktada ortaya çıkan enformasyon savaşlarının önlenebilmesi ve bu mücadelenin siber aleme zarar vermemesi için tüm uluslararası örgütlerin elini taşın altına koyması gerekmektedir. Şunu net olarak vurgulamamız gerekiyor: Enformasyon savaşları, oluşturduğu provokasyon ve mobilizasyon ile gerçek savaşların da kapısını aralayabilir. Bu savaşların aşırı ulusalcılıkları kaşıdığı, fırsatçı ve radikal ideolojilere kapı aralandığı şimdiye dek çeşitli kereler görüldü. Bunun için dijital dünyada meydana gelebilecek korsanlığa, kriminal gruplara ve her türlü sabotaj ve espiyonaj faaliyetlerine karşı devletlerin ortak hareket etmesi gerekmektedir. Bu konuda şimdiye kadar devletlerin tek başına verdikleri mücadelenin başarılı olamamasının sebebi, dijital korsanlığın ve suçun, sınırlarötesi yapısıdır. Son yıllarda uluslararası mecralarda sistemin reformuna dair vermekte olduğumuz mesajların bir boyutu da bu konuda devletlerin ortak bir mekanizma kurmasıyla ilgilidir.

Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu “Daha adil bir dünya” prensibinin önemli boyutlarından biri de, siber dünyada toplumların ve ülkelerin arasında yer alan eşitsizliğin kapanması, ulus-aşırı şirketlerin kalkıştığı siyaset mühendisliği çalışmaları ve siber dünyanın yol açtığı güvenlik krizinin ülkelerin ortak çabası ile ortadan kalkmasıdır. Nasıl dünya 5’ten büyükse, siber dünyamız da üç-beş sosyal medya baronundan çok daha büyüktür. Biz Türkiye olarak, oluşturulacak bu yeni siber güvenlik mimarisinde üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Yeni dönemde iletişimin sağlıklı bir şekilde insanlığın ortak faydası ve gelişmenin ana motoru olabilmesi, herkesin ortak çabası ve çalışmasına bağlıdır. Yeni iletişim kanallarını, yol açtığı sorunlar sebebiyle şeytanileştirmek yerine, onları beraber daha kullanışlı ve faydalı bir hale getirmek için mücadele etmeliyiz. Devletin bu konuda gösterdiği çabaya toplumun, ulus-aşırı platformların ve uluslararası örgütlerin destek vermesi büyük önem arz etmektedir. Bu platformları sinsi, bencil ve agresif amaçlarına alet etmek isteyenlere karşı, beraber hareket etmemiz hem interneti özgürleştirecek, hem de demokrasilerimize katkıda bulunacaktır. Biz Türkiye olarak bu yeni döneme hazırız ve üzerimize düşeni yapacağız. Bu süreçte, toplumları, uluslararası örgütleri ve diğer devletleri de bu seferberlikte yanımızda görmek istiyoruz. Kazanacak olan dünyamız, hakikat ve siber dünyamız olacaktır.”

Pars Aqua Master Su Düzenleyici

Suyu temizler ve berraklaştırır.

Suyun içindeki mikroorganizmaları temizler.

Doğal filtrasyon malzemesidir.

Sudaki kimyasalları ve zararlı mikro canlıları temizler.

Sudaki ph değerini dengeler

Amonyum tutucudur

Sudaki kötü kokuyu engeller.

Su değişimlerini azaltır.

Tatlı su akvaryumları için uygundur.

Kullanımı

Pars Aqua Master Su Düzenleyici doğal filtre malzemesi temiz su ile yıkandıktan sonra filtre içerisine yerleştirilir.

Ortalama olarak 250 litre için 500 gram filtre malzemesi kullanılmaktadır.

DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ

0552 3307100-0532 5466184

www.kimyadeposu.com

www.claypacks.com

www.nanotozlar.com

www.netyerim.net

Tarım Kimyasalları,Yem katkıları Mineralleri,zeolit,sepiyolit,diyatomit,kaolin,sunshield gölge tozu,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars sıvı kükürt,parvet hayvan yara tozu,parspet hayvan bakım ve yara tozu,badimon yara tozu,çinko metal tozu,demir tozu,manganez dioksit,mangan dioksit,mangan tozu,mikronize mangan,hayvan altlığı,hadjin yılan kovucu,pars lime sülfür,bit-pire kovucu,nangrafi,nano tozlar,metal tozları,maden tozları,nano partiküller,dmrsüren,dmrsüren kimya,kimyadeposu.com,çinko sülfat,bakır sülfat,mangan sülfat,magnezyum oksit,magnezyum sülfat,demir sülfat,kalsiyum oksit,kalsiyum hidroksit,potasyum silikat,potasyum hidroksit,hekzatetramin,sodyum lignosülfonat,potasyum lignosülfonat,grafit tozu,mikronize grafit,kimyadeposu.com

Jurnalci.com

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu