Fetullah Gülen’e ‘mehdi’ diyen hakim tutuklandı
FETÖ’nün darbe girişimine ilişkin sivil hakim-savcılara yönelik başlatılan soruşturma kapsamında, FETÖ/PDY lideri Fetullah Gülen hakkında “mehdi” nitelemesinde bulunan eski İstanbul 18. Asliye Ceza Hakimi İrfan Karagöz’ün tutuklanmasına karar verildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında, FETÖ/PDY lideri Fetullah Gülen hakkında “mehdi” nitelemesinde bulunan eski İstanbul 18. Asliye Ceza Hakimi İrfan Karagöz tutuklandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü yapılanmasına mensup olduğu gerekçesiyle haklarında gözaltı kararı verdiği İstanbul ve Gaziosmanpaşa adliyelerinde görevli 135 hakim ve savcıdan yakalananların işlemleri sürüyor. Bu kapsamda, yurt dışına kaçan “Balyoz Planı” davası bilirkişilerinin sahtecilikten yargılandığı davayı normal duruşma tarihinden öne çekip Ramazan Bayramı’ndan bir gün önce karara bağlayan ve sanıklar hakkında dava açılamayacağını hükme bağladığı kararında, FETÖ/PDY lideri Fetullah Gülen hakkında “mehdi” nitelemesinde bulunan, ayrıca başta Cumhurbaşkanı olmak üzere birçok devlet yetkilisinin gözaltına alınması için Genelkurmay Başkanlığını harekete çağıran ifadeler kullanan ve bu kararıyla FETÖ/PDY üyelerine talimat verdiği iddia edilen eski İstanbul 18. Asliye Ceza Hakimi İrfan Karagöz, Bursa’da yakalandı.
Hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı bulunan hakim Karagöz, Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine çıkarıldı. Şüpheli Hakim İlhan Karagöz ifadesinde, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, Balyoz Planı davasında bilirkişiler Erdem Alparslan, Tahsin Türköz ve Hayrettin Bahşi’nin “görevini kötüye kullanmak” suçlamasıyla yargılandığı davada verdiği gerekçeli karar yüzünden hakkında bu tür isnatlarda bulunulduğunu iddia etti. Hakim Karagöz, kararı, vicdani kanaatine göre verdiğini ifade ederek, gerekçeyi bu şekilde yazmasa bile Anayasa Mahkemesinin ihlal kararı doğrultusunda davayı reddettiği için suçlanacağını dile getirdi. Anayasa Mahkemesinin kararının (bilirkişi raporları) usul ve yasaya aykırı olduğunu öne sürerek, kendisinin de bu nedenle kararda birçok suç duyurusunda bulunduğunu belirten hakim Karagöz, şunları kaydetti: “Ayrıca bunun dışında objektifliğin dışında olmak üzere subjektif birtakım yorumlara da yer verdim. Bunlardan biri, tüm dünyada Müslüman, Hıristiyan ve Yahudi olsun tüm dinlerde beklenti olarak geleceği beklenen mehdinin geleceği noktasında da bir kısım kitaplar okuyarak ve aynı zamanda televizyon ve video yayınlarını da takip etmek suretiyle karardan önceki 2-3 ay içerisinde bu şekilde subjektif öngörü ile kararda yer verdim. Ayrıca gördüğüm bazı rüyaları da eklemiştik. Bunlara katılınır ya da katınılmaz suç olur ya da suç olmaz şeklinde bir anlam yüklenmesi doğru olmaz.”
TUTUKSUZ YARGILAMA TALEP ETTİ
Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğinin kararında, 15 Temmuz’da, kendilerini “Yurtta Sulh Konseyi” olarak adlandıran yasa dışı bir yapının, Türkiye Cumhuriyeti devleti hükümetine, milli iradeye yönelik darbe girişiminde bulunulduğu ve bu hareketin Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisinde yapılanmış FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarınca başlatıldığının tespit edildiği hatırlatıldı. Darbeci yapının sevk ve idaresinde hareket eden askeri birlikler tarafından başta Ankara ve İstanbul olmak üzere birçok ilde devletin kurumlarının ele geçirilmeye çalışıldığı aktarılan kararda, darbe girişimiyle yaşanan olaylar sıralandı. Darbe girişiminde bulunulması üzerine kahraman TSK ile emniyet mensuplarının silahlı müdahaleleri ve en önemlisi halkın kararlılıkla tepki ve karşı koyması sonucu darbe girişiminin cebir, şiddet boyutunun engellendiği kaydedilen kararda, ancak bu suçla ilgili devletin tüm kurumlarında FETÖ/PDY terör örgütü mensupları olarak tespit edilen kişilerin görevlerine devam etmesi halinde oluşabilecek sakıncalarının önlenmesi gerektiğinden devletin tüm unsurları itibarıyla harekete geçtiği belirtildi. Kararda, bu kapsamda, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğu tespit edilen hakim ve cumhuriyet savcıları hakkında soruşturma açıldığı ifade edildi.
Kararda, “kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması, isnat edilen suçların katalog suçlardan olması nedeniyle tutuklama nedeninin yasal anlamda var sayılması, delillerin tam olarak toplanmaması, şüphelinin delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme girişiminde bulunabilecek olması nedeniyle darbe girişimi tüm unsurlarıyla sonlandırılıncaya kadar şüpheli hakkında adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacak olması, ülke genelinde elde edilen deliller ve dijital veriler üzerindeki incelemelerin tamamlanmamış olması ve bağlantıların tüm unsurları ile ortaya çıkarılmasına yönelik çalışmaların devam etmekte olması” gerekçeleriyle şüpheli Karagöz’ün, “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin uygulanmasını önlemeye teşebbüs ve silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlarından tutuklanmasına hükmetti.
KARAGÖZ 572 SAYFA KARAR YAZDI
Kapatılan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Balyoz Planı davasında bilirkişilik yapan TÜBİTAK çalışanları Erdem Alparslan, Tahsin Türköz ve Hayrettin Bahşi hakkında dava sanıklarının yaptığı şikayet üzerine ”görevini kötüye kullanmak” suçundan, hakimliğini İlhan Karagöz’ün yaptığı İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesine dava açılmıştı. Yurt dışına kaçtıkları belirtilen 3 bilirkişiyle ilgili görülen davanın 11. celsesinde, duruşma 23 Eylül 2016’a ertelendi. Fakat Hakim İlhan Karagöz, Ramazan Bayramı arifesinde, yani 4 Temmuz’da dosya için aniden duruşma açtı, sanıklar hakkında ”kamu davası” açılamayacağı iddiasıyla ret kararı verdi. Karagöz, 572 sayfalık kararında FETÖ/PDY lideri Fetullah Gülen hakkında “mehdi” nitelemesinde bulundu, ayrıca başta Cumhurbaşkanı olmak üzere birçok devlet yetkilisinin gözaltına alınması için Genelkurmay Başkanlığını harekete çağıran ifadeler kullandı.
63 HAKİM VE SAVCI TUTUKLAN
Öte yandan soruşturma kapsamında hakim Karagöz ile 2 hakim-savcı daha tutuklandı. Böylece tutuklu hakim ve savcı sayısı 63’e çıktı. Soruşturma kapsamında, aralarında Ergenekon davasına bakan hakimlerden Sedat Sami Haşıloğlu, Balyoz davası savcılarından Hüseyin Kaplan’ın da bulunduğu 34 hakim-savcı ise aranıyor.
