GüncelGündem

Geçmişe değil geleceğe bakarak ikinci yüzyılı yazmak

Paylaş:

Takvimler 9 Eylül 1922’yi gösterdiğinde, İzmir’de bozguna uğrayan işgalci devletlerin vatan
topraklarından çıkarılmasından yaklaşık 5 ay sonra atılan ilk adım, ekonomik programı oluşturmaktı.

17 Şubat 1922’te, Cumhuriyet’in ilanından 8.5 ay kadar önce son kurucu kongre olan “Türkiye İktisat
Kongresi”
; toplumun işçi, çiftçi, tüccar ve sanayici kesimlerinden 8’er delegeden oluşan, 500’ü kadın
olmak üzere 1135 temsilci ile 16 takvim günü boyunca sürdü.

Mustafa Kemal Atatürk’ün bugünkü ifadeyle “onur konuşmacısı” olarak katıldığı ve İktisat Vekili
Mahmut Esat Bey Bozkurt’un başkanlık ettiği kongrenin yapıldığı kent yangın yeri o vakit…

13 Eylül 1922 günü Basmane’den başlayan, 3 gün boyunca süren ve tarihe “Büyük İzmir Yangını”
olarak geçen felakette 200 bin kişi evini terk etmek zorunda kalıyor.

İktisat tarihçisi Dr. Serdar Şahikaya’nın “Türkiye İktisat Kongresi” kitabından devam edeyim…

“Misak- Milli Esasları” başlığında 12, “Tüccar Grubunun İktisadi Esasları” başlığında 125 madde,
“Çiftçi Grubunun İktisadi Esasları” başlığında 95 madde, “Sanayici Grubunun İktisadi Esasları”
başlığında 26 madde, “İşçi Grubununun İktisadi Esasları” başlığında 34 madde, “Yabancı Sermaye
Hakkında Hükümete Sunulan Esaslar”
başlığı altında toplam 302 maddede Türkiye’nin yol haritası
ortaya çıkıyor.

AKP’nin kurucularından Bülent Arınç’ın Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremi için kurduğu “Bu
kez savaş yerin altından geldi”
cümlesini de anımsarsak, 15 Mart’ta başlayıp 21 Mart’ta son bulacak
“İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi”nin en doğru zamanda gerçekleştiğini düşünebiliriz.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer, 1922 İktisat Kongresi’nde ilan edilen 12 maddeden
ilk 5’inin altını çiziyor. Madde 4’te topluma düşen görevi “çok ama çok çalışmak” olarak koyan
ekonomi programından 2 maddeyi alacağım:

İlk madde: Türkiye, milli hudutları dahilinde, lekesiz bir istikbal ile dünyanın sulh (barış) ve terakki
(kalkınma) unsurlarından biridir.

Beşinci madde: Türkiye halkı, servet itibariyle bir altın hazinesi üzerinde oturduğuna vakıftır.
Ormanlarını evladı gibi sever, bunun için ağaç bayramları yapar; yeniden orman yetiştirir. Madenlerini
kendi milli istihsali (üretimi) için işletir ve servetlerini herkesten fazla tanımaya çalışır.

Bugüne gelelim…

Soyer kongre öncesi hazırlıkları anlatırken; sanatçısından iş insanına, işçisinden çiftçisine toplumun
farklı kesimleriyle 8 ay süresince, 9 kez biraraya gelerek 54 ilke ve 192 karar aldıklarını anlatıyor.

Bu kongreye, 100 yıl önce olduğu gibi yeni bir toplumsal sözleşmenin eşiğinde olan Türkiye’ye,
yerelden değerli bir katkı olarak bakabiliriz.

Ülkenin demokratik katılımcılık kaslarını eriten Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile derinleşen
ekonomik kriz karşısında, muhalefet cephesinde oluşan “Altılı Masa İttifakı” tarihsel yakınsamayı hak
ediyor.

Altılı Masa’nın 2 bin 300 maddeden oluşan “Ortak Politikalar Mutabakat Metni”, 2008 küresel
finans krizinin dünyada yankılanan farkındalık temalarının dışına çıkmıyor.

İklim değişikliğinden insan haklarına, yoksulluktan yolsuzluğa bir dizi soruna çare üretmeyi
amaçlayan taahhütler sıralanıyor.

Siyasal sistemlerde otokrasinin güçlenmesi, bölgesel savaşlar, Covid-19 salgını, gelir adaletinin
zenginler lehine bozulması, derin yoksulluk, gıda ve enerji krizleri ekonomik düzende değişimin
zorunlu olduğunu vaaz ediyor.

İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin “Yeniliye Davet” oturumu konuşmacılarından Bilkent Üniversitesi
Ekonomi Bölüm Başkanı Prof.Dr. Refet Gürkaynak’ın değişim önermesi, bugüne kadar olageldiği gibi
makro iktisat alanındaki görüşleriyle sınırlı kalmıyor.

Bu kez “ciddiyet” talebini öne çıkartıyor.

Toplumun ihtiyaçları artarken “önceliklerin” belirlenmesi gerektiğini söyleyen Gürkaynak, “Ülke için
iyi şeyler yapıldığında, bütün isteklerimin gerçekleşmemesine rızam da, isteğim de var. Topluma

‘Siz biraz idare edin, şunu yapmak zorundayız’ mesajı verilebilir” diyor.

Kadınların istihdama katılmaması halinde 35 milyon insana iş bulunsa da ekonomide üretkenliğin
sağlamayacağını vurgulayan Gürkaynak “Bir kişinin her işe karar vermesi mümkün değil. Beşeri
sermaye güçtür. Dünyanın en iyi Merkez Bankacıları bu ülkede. Bankacılık regülatörleri olmadık
işler yaptığında bankacılar sorun olur”
diye de ekliyor.

Yüksek katma değerli ürünler üretmek için sarfedilen zaman ve sermaye yerine; daha kısa sürede
daha az maliyetle, daha kapsayıcı ve eşitlikçi bir düzenin inşa edilebileceğini ifade ediyor.

Sözlerinin özü şu ki: Herkesin mutlu olamaya hakkı var.

“DÜNYA TÜRKİYE’Yİ ASLA GÖRMEZDEN GELEMEZ”

Yurt içinden ve yurt dışından çok sayıda uzmanın sunum yaptığı İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin
konuk konuşmacılarından Sir Bob Geldof; Türkiye’nin jeopolitik, tarihsel, kültürel öneminin farkına
varmamız gerektiğini söylüyor.

Eş zamanlı olarak Londra ve Pensilvanya’da verilen ve dünyada yaklaşık 5 milyon kişinin izlediği “Live
Aid”
(canlı yardım) konserleri ile dünyanın vicdanı ayağa kaldıran İrlandalı şarkıcı, söz yazarı, aktör ve
aktivist Geldof kongrenin “Vicdana Davet” oturumunun konuşmacıları arasındaydı.

71 yaşında olduğunu hatırlatan Geldof’un konuşmasından bir özet aktarmak isterim:

“Şu anda en tehlikeli zamanlardan birini yaşıyoruz. Bazen gelecek tam da yüzünüze bakar. Kaç kere
televizyonu açtığımızda, nükleer silahlardan bahsedenleri gördük. Bu güçlerin kurbanları olarak yok
edilmemiz hakkında konuşulanları dinliyoruz. Depremler, 3’üncü Dünya Savaşı tehdidi, yükselen
gıda, enerji maliyeti… Sonuçlarının ne olacağını bilemediğimiz teknolojiler üretiliyor. Dünyanın
yüzde 70’inden fazlasını otokratlar ve despotlar yönetiyor. Çoklu krizden bahsederken, korkunçluk
fırtınasından söz ediyorum. Vazgeçmek umutsuzluğa teslim olmaktır. 18 yüzyılda Fransız düşünür
Voltaire insanların zihinleri üzerinde 3 şeyin sürekli etkili olduğunu yazmıştı: Devlet, din ve iklim.
Atatürk’ün büyük başarısı mistik fikirleri bireye bırakmaktı, çağdaş bir ekonomi aradı. Atatürk’ün
büyük iç görüsü, bir ulusun geçmişinin geleceği olmasına izin vermemesiydi. Dünya bazı ülkeleri
görmezden gelebilir ama Türkiye’yi asla görmezden gelemez. Türkiye aynı zamanda trajik şekilde
gördüğümüz gibi dünya kabuğunun merkez üssünde de bulunuyor. Bu coğrafya her zaman hesaba
katılmalı. Dicle ve Fırat nehirleri yüzde 50’nin altında azalarak akıyor. Amerika’da 7 eyaleti
besleyen nehirde sular azaldı, en kurak yılı yaşadılar. İngiltere Savunma Bakanlığı gelecekteki savaşı
hayal etmeleri için iki yazarı görevlendirdi. Kanada, Avusturalya, Fransa ve ABD hükümetleri de
benzer kurgusal edebi alıştırmaları yaptılar. Ekonomiler bu yeni olgulara rağmen aynı kalacak gibi
varsayımlar yapıyorsunuz. Yepyeni bir ekonomi, farklı bir toplum olacak. Dünya yıkım ve dehşet
dolu bir hale geliyor. Gelişen teknolojilerin, DNA’nın, robotların neler getireceğini anlamamız
gerekecek. Korkutucu mu, heyecan verici mi? Her ikisi de… Aşırı bir hızla bunlar gerçekleşiyor.
Bütün dünyada radikal bir devrim meydana geliyor. Değişime dirençli olmamız, geçmişe dönmemiz
gerekiyor.”

Geldof,“Napolyon’un söylediği gibi dünya tek bir ülke olsaydı, İstanbul başkent olurdu. Napolyon
burada coğrafyadan bahsediyor”
diye konuşmasını sürdürüyor.

“Otokratların sesi yükselirken, demokrasi en büyük gücümüz olacak. Gelecek ne getirirse getirsin
göreceli bir barışa bile özgürlük sayesinde sahip olabiliriz.”
diyen aktivist sanatçı 37 yıl önce de
dünyaya böyle seslenmişti…

1985’te Kara Afrika’nın yoksul ülkesi Etiyopya’da açlığa doğan çocuklar yararına düzenlenen bu
konserlerinden toplanan 127 milyon dolarlık bağış, ülkede yoksulluğu yenemedi elbette ama;
hegemonyanın tarihsel geçmişinin tozunu attırma gerekliliğinin hatırlatıcısı olmayı başardı.

Bugün de İktisat Kongresi’nin açılışında 6 Şubat depremlerinde 16 yakınını yitiren Karsu’nun inim inim
inleyen sesi dayanışmanın simgesi oluverdi.

Antakya’nın Karsu beldesinden adını alan sanatçı, Hollanda’da depremzedeler için düzenlenen yardım
gecesinde Neşet Ertaş’ın “Neredesin Sen” türküsünü seslendiren konseriyle, tek başına 110 milyon
Euro bağış topladı.

Yaşadığımız dramın büyüklüğünü buradan da anlayabilir miyiz?

Evet, ciddiyet zamanı…

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu