Ankara’da düzenlenen “Milli Değer Milli Gelecek Şeker Zirvesi”nde hükümetin şeker fabrikalarının özelleştirme kararı masaya yatırıldı.
Birçok siyasetçinin ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de katıldığı toplantıya damga vuran konuşmayı ise şeker pancarı üreticisi Nihat Babaözlü yaptı.
2 dakikalık konuşmasının ardından toplantı sonuna kadar ayakta alkışlanan ve “Gözümüz gibi baktığımız bebelerimizin zehirlenip kanser olduğunu göreceksiniz. Bunun sonu buraya gidiyor” diyerek kendisini dinleyenleri ağlatan Nihat Babaözlü “Ben sadece köylüyüm. Hiç kimseye, hiçbir kuruluşa bağlı değilim. Orada söylediklerim de benim değil, Türkiye’nin dertleri” dedi.
Konuşma videosu internette kısa sürede izlenme rekorları kıran ve Türkiye’nin gündemine oturan Babaözlü, Sözcü gazetesinden Kubilay Aydın’ın sorularını yanıtladı. 3 üniversite okuyan Babaözlü, ODTÜ Fizik Mühendisliği ve Gazi Üniversitesi Fizik Öğretmenliği bölümünü yarıda bıraktıktan sonra Hacettepe İktisat bölümünden mezun olmuş. Hayatına çiftçi olarak devam eden Babaözlü, özelleştirmeyle ilgili isyanını sürdürerek “Maalesef zor günler yaşıyoruz. Biz Müslüman bir toplumuz. Müslüman, komşusu açken tok yatıp uyuyamaz. Ama bunlar, ‘Ben rahatım gerisi ne olursa olsun’ diyor… İnsanları kandırıyorlar, herkesi kendileri gibi sanıyorlar. Kendi yalanlarına ayak uydurmamızı bekliyorlar. Fakat herkesin mayası bunu götürmez. Hepimizi günlük hayatı kurtarmanın derdine düşürdüler. Hiçbir şeyi görmüyoruz, sormuyoruz” diye konuştu.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’nın hayvancılık teşviği için söylediği sözler hakkında da değerlendirmede bulunan Babaözlü sözlerini şöyle sürdürdü;
“Para yetiştiremiyorsun ki! ‘Koyun, dana, inek yetiştir biz destek çıkarız’ diyorlar, ‘Hani destek?’ diye sorunca ‘Siz bizi yanlış anladınız’ diyorlar!
Sarhoşken mi söylüyorsunuz bu sözleri de hemen ertesi günü unutuyorsunuz… Yazıklar olsun be! Ne yanlış anlayacağız sizi. Hadi seni yanlış anladık diyelim. Bir sürü danışmanın, yardımcın var onlar da mı seni yanlış anladı. O zaman onlar bize doğrusunu anlatsalardı. Eğer anlatamıyorlarsa bizim verdiğimiz paralarla neden onlara o mevkilerde iş veriyorsunuz?”
Babaözlü “Şehre gidiyoruz, orada durum daha da vahim. Çarşıda gezerken, esnaf kolumdan çekip ‘Ne olur ağabey bir çayımı iç’ diye yalvarıyor. Adam ne yapsın günde 20 çayla dükkan çevirmeye çalışıyor. Yani diyeceğim o ki; O konuşma benim değil, bütün köylülerimizin, çiftçilerimizin yüreğinden gelen sesti aslında” diye konuştu..
Jurnalci.com
Başa dön tuşu