Hakan Ural, “Tomografi cihazı yok” diyerek yaralı çocuğa müdahale etmeyen özel hastaneye öfke kustu
İstanbul Sultanbeyli’de hizmet veren Özel Ersoy Hastanesi, konutta düşüp başını vurması sonucu yaralı olarak hastaneye getirilen 3 yaşındaki kız çocuğunu “Tomografi aygıtımız yok. Devlet hastanesine gidin” diyerek rastgele bir müdahalede bulunmadan geri gönderdi. Kanal D ekranlarında yayınlanan Neler Oluyor Hayatta programının sunucusu Hakan Ural, özel hastanede yaşanan sıhhat skandalına sessiz kalmadı.
HASTANEDEN PES DEDİRTEN AÇIKLAMA
Olaydan bir gün sonra hastanenin müdürüyle irtibata geçen baba O.K, “Müdüre hastanelerinde tomografi aygıtı olup olmadığını sordum. Hastane müdürü de bana ‘Tomografi aygıtımız var’ cevabını verdi. Bu yanıtı alınca neye uğradığımı şaşırdım. 3 yaşındaki bir kız çocuğunun hayatı bu kadar ucuz olabilir mi?” tabirlerini kullandı. Tomografi aygıtıyla ilgili gerçeği öğrenen O.K. gerekli süreçleri yapıp cürüm duyurusunda bulundu.
Telaşlı ailenin hastanede geçirdiği kısa mühlet güvenlik kameralarına yansırken hastaneden de açıklama geldi. Savların reddedildiği açıklamada, “Hasta yakınlarına hastanemizde beyin cerrahi hizmetinin verilemediği söylendi. Sabah gelmeleri gerektiği ve gece tomografi aygıtının çalışmadığı anlatıldı. Kelam konusu beyanlarla ilgili tüzel haklarımızı gizli tutmaktayız.” denildi.
HAKAN URAL’DAN SERT TEPKİ
Canlı yayında 3 yaşındaki çocuğa müdahale edilmemesine sonlanan Ural, şu sözlerle sitem etti: “Hastanenin yaptığı açıklama aslında itiraf var. ‘Gece tomografi aygıtı vermiyorum’ diyor. Özel bir hastanenin mesaiye dayalı olarak bu kadar kritik bir aleti kullanıp kullanmama lüksü var mı? Benim işim insanların sıhhatini bertaraf etmek. Makinanın saatini bitti demesi akılla izah edilebilir üzere gelmiyor. Hele de bu kadar hayati aygıtları mesaiye dayalı bir sisteme koymayı hiç aklım almıyor. Vicdanım hiç almıyor da aklım da almıyor. Bu olacak iş değil.”
“ÖZEL HASTANE ÇOCUĞUN RİSKİNİ ARTIYOR”
“Burada bir bebek var. Elinden gelenin fazlasını yapman lazım. İnsani olarak yani… Kifayetin vardır ya da yoktur o başka bir şey. Bebek geldiğinde ne yapacağını düşünürsün, aileyi sakinleştirirsin. Gerçekten aile, devlet hastanesine gidiyor ve 5 saat müşahede altında tutuluyor. Özel hastane tahminen de bu çocuğun riskini artırıyor. Tahminen çocuğun hareket etmemesi gerekiyordu. Özel hastanenin yaptığı mı hakikat, devlet hastanesinin mi? Sen bakkal değil market değilsin sen bir hastanesin. Hastane açıklamasında ‘ben aşikâr saatlerde kullanıyorum’ diyor. Bu türlü bir şey olabilir mi? Senin bu türlü bir lüksün var mı? Bu türlü bir şey olabilir mi? Bununla ilgilenelim.”
