Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat sarsıntılarında büyük yıkımın yaşandığı Hatay dün de Defne ve Samandağ merkezli iki sarsıntıyla sarsıldı.
Yerle bir olan kentin tekrar ayağa kaldırılmasına yönelik kıymetli bir sivil toplum kuruluşu hareketi başladı. Asrın felaketi olarak bedellendirilen sarsıntıdan en fazla etkilenen vilayetlerin ortasında yer alan Hatay’ın tekrar ayağa kaldırılması için ”Hatay Ortak Sorunumuz ”konseyi kuruldu.
SIRA HATAY İLİNİN İNŞASI VE YİNE AYAĞA KALDIRILMASINA GELDİ
6 Şubat sarsıntısının Hatay için milat olmak zorunda olduğunun altını çizen yazılı bir açıklama yapan kurul, şu sözlere yer verdi:
“Yeryüzü tarihinin tahminen de en büyük afetiyle karşı karşıyayız; on binlerce insanımızı kaybettik, kentimiz neredeyse yerle bir oldu, tarihi, kültürel ve mimari birçok bedelimizi yitirdik. Vilayetimizde hayat durdu. Vilayetimizin ve ülkemizin insanları kan ağlıyor. Zelzeleden sonra yaramıza merhem olan tüm vatandaşlarımıza minnettar olduğumuzu duyurmak isteriz.
Enkaz altındaki canlarımıza ulaşmaya çalıştık, acımızı yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz, ömrümüzün sonuna kadar dinmeyecek acımızı, beslenme ve barınma sorunlarına tahlil aradık, sıra Hatay ilinin inşası ve yine ayağa kaldırılmasına geldi.
Depremin büyüklüğünü tabiat belirledi fakat şiddetini beşerler, yani biz, siz, hepimiz, seçilmişler, atanmışlar, müracaatçılar, denetçiler, gözlemciler ve imzacılar. Yıkıcı tesirinin büyüklüğünde neredeyse hepimizin hisse sahibi olduğu bu faciayı, günbegün bizler daima birlikte hazırladık.
İnsanoğlu olarak yapmamız gerekeni yapmadık ve doğal afete güç kazandırdık. Bilimden uzak, mevzuattan uzak, yer yer ahlaktan uzak, vicdandan uzak, para hırsı ile yerleşim alanları inşa ettik”
“HATAY’I ÜLKÜ BİR KENT HALİNE GETİREBİLİRİZ”
“Evet, el birliğiyle hazırladığımız milenyumun faciasını daima birlikte yaşamak zorunda kaldık” denilen açıklama şöyle devam etti:
“Bu bağlamda, bir mevzuda mutlaka çok kararlı olmamız gerekiyor. Geleceğimizi, hepimizin yanılgısıyla yaşadığımız kayıpların tekrarlanmaması ve sonraki jenerasyonların vebalini almamamız ismine, insanlarımızın hayat hakkına hürmet, vilayetimizin tüm kıymetlerine sadakat çerçevesinde şekillendirmeliyiz.
Hatay vilayetini yalnızca ülkemizde değil, tüm dünyada örnek gösterilebilecek formda, ülkü bir kent haline getirebiliriz, bunun için hepimize misyon düşüyor. Kentimizi ayağa kaldırırken dikkat etmemiz gereken ögeler var.
İnşaatlar, bilimsel datalar ışığında, en ince detayına kadar sarsıntı bölgesi olduğumuz gerçeğiyle bilimle, akılla ve vicdanla hareket edilerek yeni bir yerleşim planı hazırlamalı, mevzuata uygun, ilin tarihi ve coğrafik özellikleri göz önüne alınmalı, kar hırsından arınmalı, ahlak ve vicdan kıble alınmalıdır.
Bölgenin ve dünyanın en kadim vilayetlerinden biri olan Hatay vilayetimizin inşa çalışmaları başlamadan evvel, başta Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Hükümetinin ilgili tüm kişi, sivil örgüt, kurum ve kuruluşların, en nihayetinde Hataylı hemşerilerimizin çok detaylı bir formda ve ortak akılla hareket ederek ahenk içinde çalışabilmesi gerekmektedir.
Şehir planlama, mimari, mühendislik, idari, denetsel ve hukuksal yanlışlar yüzünden canlarımızı yitirmek istemiyoruz.”
“ŞEHRİMİZİ, YİNE AYAĞA KALDIRMALIYIZ”
Yapılan ortak açıklamada daha sonra şu görüşlere yer verildi:
“Bizler, bu kentin evlatları olarak, bunu daima birlikte yapabiliriz. Kentimizin bahtını, kendimiz çizebiliriz. Hiçbir işi aceleye getirmeden, bilimden, çağdaş şehircilik anlayışından, güvenlik prensibinden ayrılmadan sağlam inşaatlar yapıp, Hatay ruhuna sahip çıkabilir, Hatay’ı tekrar inşa edebiliriz.
Biz, Hatay kentinin evlatları olarak bir yol haritası hazırlayalım. Evlatlarımız ve insanlarımız için bir GELECEK planlayalım. Buna muktediriz. Üstte anlattıklarımız ışığında ve kentimizin sağlıklı bir biçimde imarında kelam sahibi olmak, fikir beyan etmek, ilgili taraflarla müzakereler yapabilmek, evvel manevi sonra maddi dayanak olmak ismine ‘Hatay ortak meselemiz’ ismi altında bir kurul kurulmuştur.”
KONSEY PARTİLER ÜSTÜ
Yapılan basın açıklamasında kurulun kuruluş maksadı ise şöyle açıklandı:
“Söz konusu Kurul partiler üstü nitelikte, rastgele bir ferdî ve grupsal çıkar maksadı gütmeden, bu yıkımlarda kast ve ihmal halinde her çeşit sorumluluğu bulunan kişi ve kurumları içermeden ve onlarla etkileşimde olmadan, kentlilik ortak faydası çerçevesinde, katılımcılık ve şeffaflık asılları ile çalışacaktır.
İnsanı merkeze alan, her türlü afet muhtemelliğine karşı ömür güvenliğini sağlama temelinde, etraf ve doğayı müdafaa, istikrarlı ekonomik sürdürülebilirliği, toplumsal ve kültürel doku çeşitlilik ve zenginliğinin korunmasını, her kısmın kent imkanlarından eşit biçimde yararlanmasını, Antakya’nın eşsiz, çok katmanlı, çok kültürlü yapısını, tarihî bağlamlarıyla, bilge ve barışçıl ruhunu yine var etmeyi amaçlayan bir anlayışla yol alınacağını belirtmek isteriz.
Ortaya çıkacak sinerji Hatay’ı baştan aşağı tekrar beğenilen bir yerleşim ünitesine dönüştürecektir, Konsey, bu bağlamda, daha faal roller üstlenebilmek, sürece daha fazla katkı sunabilmek, ulusal ve uluslar ortası arenada muhataplarıyla temaslar kurabilmek ismine faal bir vakfa dönüşebilecektir.”
KONSEY ÜYELERİNİN İSİMLERİ ŞÖYLE:
Aksel Butros, Deniz Tavşancıl, Harun Tavşancıl, Neval Oğan Balkız, Yusuf Bolat, Hakan Boyacı, Bülent Can, Ayhan Kara, Barış Can, Celal Civelek, Hikmet Çinçin, Sabit Çoşkun, Deniz Buyruk, Mert Eşberk, Ümit Güç, Binnur Hataylı, Hüseyin Pehlivan, Şerif Kurtuluş, Ferhan Kuseyrioğlu, Yusuf Ziya Kuzu, Ertuğrul Okuyan, Yeşim Ötken, Osman Ovalı, Selahattin Eskiocak, Mete Akçay, Cem Mertayak, Mehmet Bulanık, Kerem Mertayak, Mehmet Kalaycıoğlu, Abud Abdo, Gökhan Alkan, Ufuk Cavlı
