İki yıl ceza alan beş ay mahpus yatacak

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Sekizinci Yargı Paketi’ne ait, “Takvim çok uzamaz. Seçim takvimi içerisindeyiz şu anda lakin Meclis seçim için tatile ayrılmadan, orta vermeden, şubat sonu üzere, marta kalmaz, şubat ortaları üzere Mecliste görüşülür.” dedi.

Tunç, bir televizyon kanalının canlı yayınında gündemi kıymetlendirdi, soruları yanıtladı.

Sekizinci Yargı Paketi olarak isimlendirilen yeni yargı paketine ait sorular üzerine Tunç, paketle ilgili çalışmanın taslak kademesinde olduğunu, yakın vakitte TBMM’de milletvekillerine sunulacağını bildirdi.

Bakan Tunç, “Takvim çok uzamaz. Seçim takvimi içerisindeyiz şu anda fakat Meclis seçim için tatile ayrılmadan, orta vermeden, şubat sonu üzere, marta kalmaz, şubat ortaları üzere Mecliste görüşülür.” tabirini kullandı.

CEZAEVİNDE KALMIŞ OLSUN İSTİYORUZ

Toplumda cezasızlık algısının yaygın olduğunu belirten Tunç, Sekizinci Yargı Paketi’nde bu duruma ait düzenlemeler de bulunduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

“Bu algıyı ortadan kaldırmamız lazım. Düzensizlik algısını ortadan kaldıracak düzenlemelerimiz var. İki yıl ceza almışsa birisi, bir yıl sonra şartlı salıverme müddeti dolar. Şartlı salıverme mühleti bir yıl olduğunda kontrollü özgürlük müddeti de bir yıl, o vakit iki yıldan yatacak hiçbir ceza kalmaz. Münasebetiyle iki yıl ceza alan hiç cezaevinde kalmamış olur. Bu türlü bir durum da alışılmış bilhassa cezası iki yılın altında, üç yılın altında hatalar bakımından ‘suç işledi, yanına kar kaldı’ formunda bir algı var. Burada yaptığımız düzenleme, bir yıllık maktu kontrollü özgürlük yerine oran getirmek istiyoruz.”

Yapılacak yeni düzenleme ile iki yıl ceza alan kişinin 6 aylık şartlı salıverme oranın yalnızca 5’te 1’lik kısmının kontrollü özgürlük olmasını istediklerini belirten Tunç, “Yani bunun en az 5 ayını cezaevinde kalmış olsun diyoruz. Taslakta teklifimiz bu. Olağan ki milletvekillerimizin takdirinde.” diye konuştu.

TEMYİZ MÜHLETLERİNE DÜZENLEME

Yeni yargı paketinde temyiz mühletlerine ait düzenlemelerin de yer alacağına vurgu yapan Tunç, mevcut düzenlemede, iş, hukuk, ceza mahkemelerinde 7, 8, 15 gün üzere farklı temyiz, itiraz müddetleri bulunduğunu hatırlattı. Adalet Bakanı Tunç, “Artık bu sorular da ortadan kalkmış olacak. Tek bir karşılık olacak. İki hafta. Bütün davalarda itiraz ve temyizde müddet iki hafta olacak. Diyoruz ki, bildiriden itibaren başlasın müddet ve iki hafta içinde temyiz edebilsin.” dedi.

Bakan Tunç ayrıyeten, yeni yargı paketiyle Anayasa Mahkemesinin (AYM) pilot kararı gereği, makul müddette yargılama yapılmadığı savlarıyla ilgili müracaatlar için Tazminat Kurulu kurulacağını da bildirdi.

Tunç, Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği kimi adap düzenlemeleri olduğunu, buna ait de yeni yargı paketinde çalışıldığını belirtti.

AİHM ELEŞTİRİLERİ

Adalet Bakanı Tunç, “Türkiye’nin taraf olduğu memleketler arası mukavelelere uymadığı tarafında tenkitler var.” denilmesi üzerine de “Tüm ülkelerin uyma ortalaması yüzde 79. 4374 ihlal kararı var. Türkiye’nin kararlara uyma ortalamamız yüzde 89.” bilgisini verdi.

Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’ın, Can Atalay kararlarıyla ilgili sorunun tahlil yerinin TBMM olup olmadığına ait bir soruya karşılık Tunç, şöyle konuştu:

“TBMM’de meseleler çözülebilir, iki mahkememizin de yıpratılmaması lazım. Anayasa’nın 153’üncü unsuru ‘Anayasa mahkemesi kararları bağlayıcıdır’ diyor, çabucak 154’üncü unsur var, Yargıtay kararları da bağlayıcıdır. Yargıtay, adliye mahkemelerinden verilen kararların son inceleme merciidir. Bütün mahkeme kararları bağlayıcıdır. Ancak verilen bir karar noktasında, her ikisi de Anayasa’nın kimi hususlarını farklı yorumlayarak, ‘siz bu maddeyi ihlal ettiniz’ diyor.

Sorunun kaynağı Anayasa, 184 defa değiştirildi. Bu değişiklikler vakit içerisinde Anayasa’mızın hususları ortasındaki yeknesaklığı da bozdu. Artık siz AYM’nin mevcut yapısı içerisinde adliye mahkemelerinden verilen kararların da oraya gitmesini sağlarsanız o vakit harika bir temyiz mahkemesi olur. Lakin orada o yapısal takım var mı? Zira Yargıtay Ceza Genel Şurasında ceza daireleri liderlerinin verdiği bir karar kesin karar, hukukçu olmayan bir kesim tarafından incelendiğinde işte orada sorun oluyor. Orada mesela şu düzenlenebilir, keşke o denli bir uzlaşma olabilse; Ferdi müracaatları inceleyecek Anayasa Mahkemesi kısmı Yargıtay ve Danıştay’dan gelen üyelerden oluşur dense mesela, o vakit dersiniz ki bu kesin kararı hukukçular incelesin. Bu anayasa değişikliği gerektiriyor. Aslında buna da itiraz edilmez.”

OGÜN SAMAST’IN TAHLİYESİ

Gazeteci Hrant Dink’i, Şişli’de silahla vurularak öldüren katil Ogün Samast’ın cezaevinden çıkmasıyla ilgili reaksiyonları de kıymetlendiren Bakan Tunç, Samast ile ilgili tekrar cürüm duyurusunda bulunulduğunu, terör örgütüne yardım ve yataklıktan yargılamaların devam ettiğini hatırlattı. Tunç, “Ogün Samast’ın tekrar cezaevine girişi kelam konusu olabilir mi?” sorusu üzerine, “Yargılamanın vereceği kararla olabilir. Yargının takdirinde olan bir konu.” dedi.

Bakan Yılmaz, cezaevinden af talepleriyle ilgili, “Şu anda gündemimizde bu türlü bir durum kelam konusu değil.” dedi. Yılmaz, disiplin affıyla ilgili de rastgele bir çalışma olmadığını söyledi.