İSTANBUL (AA) – YEŞİM YÜKSEL – Tehlike altındaki canlı türü sayısı son 9 yılda yaklaşık 2 kat artarken, uzmanlar, iklim değişikliği sonucu ortaya çıkan risklerin, birçok türün neslini tehlikeye soktuğu değerlendirmesinde bulunuyor.
Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından hazırlanan ve nesli tükenme tehdidi altında olan türlerin yer aldığı Kırmızı Liste, 2023'ün bitmesine günler kala güncellendi. Listede 2014'te 73 bin 686 olan değerlendirilen canlı türü sayısı 157 bin 190'a, 22 bin 103 olan tehlike altındaki tür sayısı ise 44 bin 16'ya yükseldi.
Kırmızı Liste'ye göre, Afrika'daki Turkana Gölü'nde yaşayan büyük dişli Turkana Gölü soyguncusu (brycinus ferox), iklim değişikliğinin habitatlarda yol açtığı bozulmalar ve aşırı avlanma nedeniyle “en az endişe” kategorisinden “hassas” kategorisine dahil edildi.
İklim değişikliğinin gelişim ve beslenme sürecini olumsuz etkilediği Atlantik somonunun (salmo salar) popülasyonu, 2006-2020 yılları arasında yüzde 23 azalırken, bu durum Kırmızı Liste'deki statüsünün “en az endişe” sınıfından “yakın tehdit” sınıfına taşınmasına yol açtı.
Nesli tükendiği düşünülen fakat yeniden görülmeye başlanan canlı türleri de Kırmızı Liste'de yer alıyor. Afrika'nın Sahel Bölgesi'nde 1990'ların sonunda yok olan ve Kırmızı Liste'de “nesli tükenen” kategorisinde bulunan kıvrık boynuzlu oriks (oryx dammah), Çad'da yeniden görülmesi üzerine “tehlike altındaki tür” listesine dahil edildi.
Kazakistan, Moğolistan, Rusya ve Özbekistan'da yaşayan sayga antilobu, (saiga tatarica) koruma çalışmaları sonucu “kritik tehlike” listesinden “yakın tehdit” listesine alındı.
Dünyadaki tatlı su balık türlerinin ele alındığı kapsamlı ilk değerlendirmenin sonuçları da güncellenen Kırmızı Liste'yle birlikte paylaşıldı. Bulgulara göre, dünyadaki tatlı su balığı türlerinin yüzde 25'i yani değerlendirmeye dahil edilen 14 bin 898 türden 3 bin 86'sının nesli, tükenme tehdidi altında bulunuyor. Bu türlerin en az yüzde 17'si su seviyelerinde azalma, mevsimlerin değişmesi ve yükselen deniz suyunun nehirlere taşınması gibi iklim değişikliğiyle bağlantılı olaylardan etkileniyor. Nesli tükenme tehdidi altındaki tatlı su balığı türlerinin yüzde 57'si kirlilik, yüzde 45'i barajlar ve su kullanımı, yüzde 33'ü istilacı türler ve hastalıklar ve yüzde 25'i aşırı avlanma nedeniyle risk altında bulunuyor.
– “Akdeniz diğer denizlere göre yüzde 20 daha fazla ısınıyor”
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Deniz ve Yaban Hayatı Programı Müdürü Ayşe Oruç, güncellenen Kırmızı Liste verilerine göre, iklim değişikliğinin Atlantik somonundan yeşil deniz kaplumbağalarına kadar giderek artan sayıda türü tehdit ettiğini söyledi.
İklim değişikliğinin neden olduğu aşırı hava olaylarının Orta Güney Pasifik ve Doğu Pasifik yeşil deniz kaplumbağalarının yaşam döngüsünü risk altına soktuğunu belirten Oruç, “Yüksek sıcaklıklar deniz kaplumbağalarının kuluçka başarısının düşmesine neden olurken yükselen deniz seviyeleri, yuvaları sular altında bırakıp yavruların boğulması tehdidini oluşturur. Ayrıca yeşil deniz kaplumbağalarının besini olan deniz çayırları da okyanus ısınmasına ve iklim değişikliklerine karşı hassastır.” diye konuştu.
Akdeniz Havzası'nın, bölgeye yuva yapan yeşil deniz kaplumbağası ve iri başlı deniz kaplumbağası ile yuvalamadan geçiş yapan deri sırtlı deniz kaplumbağası için önemli olduğunu ve iklim değişikliğinin de bu türlerin üreme sürecini olumsuz etkilediğini ifade eden Oruç, Akdeniz'in diğer denizlere kıyasla yüzde 20 daha fazla ısındığını dolayısıyla biyoçeşitlilik kaybının önüne geçilmesi için iklim değişikliğiyle mücadele çabalarının güçlendirilmesine ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
Oruç, deniz kaplumbağası popülasyonunun, balıkçılıkta hedef dışı av, sahillerde yapılaşma, kirlilik ve habitat bozulması gibi insan kaynaklı bir dizi faaliyetin etkisi altında olduğuna, sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek için uzun dönemli veriye ihtiyaç duyulduğuna işaret etti.
– “Tatlı su balıklarının hassasiyetleri daha yüksek”
Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Baran Yoğurtçuoğlu, denizel ortamda yaşayan balık türlerine kıyasla kısıtlı yaşam alanına sahip tatlı su balıklarının hassasiyetlerinin de bu nedenle daha yüksek olduğunu aktardı.
Yoğurtçuoğlu, “Tatlı su balıkları tarafından erişilebilir, kullanılabilir tatlı su miktarı gezegendeki suyun tamamının yüzde 0,5'inden ibaret. Bugüne kadar bizim bildiğimiz kadarıyla dünya üzerinde 36 bin balık türü var. Bu 36 bin türün ayrımına bakarsak 18 bininin tatlı sularda, diğer 18 bininin ise denizlerde bulunduğunu biliyoruz. Gezegendeki su hacminin yüzde 0,5'inde 18 bin, yüzde 97'sinde 18 bin tür var. Dolayısıyla bu beraberinde tatlı su balık türleri için ciddi anlamda bir hassasiyet getiriyor.” bilgisini paylaştı.
Türkiye'nin iç sularındaki 385 tatlı su balık türünün neredeyse yarısını endemik türlerin oluşturduğunun ve bu türlerin yüzde 65'inin Kırmızı Liste'deki tehdit kategorilerinde sınıflandırıldığının altını çizen Yoğurtçuoğlu, Türkiye'deki tatlı su balığı türlerinin yaklaşık yüzde 33'ünün tehdit altında bulunduğuna dikkati çekti.
Tatlı su balık türlerinin üreme, beslenme ve büyüme süreçleri boyunca sahip oldukları tolerans eşiklerinin sıcaklıkla yakın ilişkili olduğu değerlendirmesinde bulunan Yoğurtçuoğlu, şunları söyledi:
“İklim değişimiyle birlikte hızla değişen sıcaklıklara bu hayvanlar uyum sağlamakta zorluk yaşayacak ve birçoğunun yaşam döngüsü muhtemelen sekteye uğrayacak. Su seviyeleri düşecek, akış rejimleri bozulacak, sel ve kuraklık olaylarının şiddeti ve sıklığı artacak. Bunlar, hayvanların habitatlarının bozulması veya tamamen kaybolması anlamına geliyor. Buharlaşma ile birlikte birtakım maddelerin suda konsantrasyonu artmış olacak. Bunların en başında tuzluluk ve kirleticiler geliyor. Yine sıcaklıkların artmasıyla birlikte doğal sularda oksijen seviyeleri düşecek. Dolayısıyla bunların tümü kümülatif olarak bu hayvanların doğrudan ciddi miktarda ölümüne veya yaşam döngülerinde bozulmalara neden olacak. Türlerin dağılım alanları da değişiyor. İklim değişimiyle birlikte istilacı türlerin, zararlı parazitlerin ve patojenlerin de yayılımları hızlanarak balıklarda hastalıklara, strese, rekabete ve av baskısının artışına yol açacaktır.”
– “Ekosistemlerde köklü bozulmalar meydana gelebilir”
Türkiye'de 1980'lerde birkaç istilacı balık türü bilinirken, bugün bu rakamın yaklaşık 25'e yükselmesindeki nedenler arasında ticari hareketlilik ile birlikte iklim değişiminin de yer aldığını hatırlatan Yoğurtçuoğlu, hayvanların tatlı ve tuzlu suların ısınmasıyla birlikte adapte oldukları bölgelerden daha üst enlemlere doğru göç etmek zorunda kaldığını bildirdi.
İklim değişikliğinin ve insan faaliyetlerinin etkisi sonucu hayvan türlerinin gelecek yıllarda daha hızlı yok olabileceği, bu durumun da ekosistemlerde köklü bozulmalar meydana getirebileceği uyarısında bulunan Yoğurtçuoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“1980'den bugüne kadar 6 türümüzü kaybettik ki bu hem sucul hem ulusal hem de küresel anlamda bir biyoçeşitlilik kaybı. Her türün aslında ekosistemlerin doğal dengesi ve işleyişinde bir yeri var. Türlerin yok olması demek, işleyen bir sistem düşünün, bu sistemden bir parça çektiğiniz zaman sistem aksayacaktır yeri gelecek o sistem tamamen felç olacaktır. Bir türün ya da birkaç türün yok olması bir ekosistemde bu dengenin ve işleyişin bozulabileceği anlamına geliyor. Bunun yanı sıra aslında bu türler bizim hem insanlık olarak küresel ölçekte hem de ulusal ölçekte doğal mirasımız.”
Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.
- Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
- Kan dolaşımını hızlandırır,
- Kronik yorgunluğu azaltır,
- Bağışıklık sistemini güçlendirir,
- Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
- Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
- Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
- Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
- Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.
Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER
- SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
- 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
- SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
- Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
- Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
- DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
- 05523307100-05325466184
- www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
- www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
- www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,