GüncelGündem

İletişim Başkanı Altun: Yeni medya teknolojileri üzerinden maruz kaldığımız tehditlere karşı ortak mücadele vermeliyiz

Paylaş:

İSTANBUL (AA) – Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, TİM Gösteri Merkezi’ndeki Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi’nde (Stratcom Summit) yaptığı konuşmada, zirvenin ilkini geçen yıl gerçekleştirdiklerini anımsattı.

Amaçlarının, kamusal iletişim ve stratejik iletişim alanında küresel bir etkileşim merkezi inşa etmek olduğunu vurgulayan Altun, “Hamdolsun Stratcom Zirvesi büyük bir ilgi ve teveccüh gördü. Farklı formatlarda yurt içinde ve dışında gerçekleştirilen etkinliklerle hayata geçirilen yayınlarla yıl boyunca Stratcom çalışmalarına devam eden zirvemiz, organik bir şekilde büyüdü ve stratejik iletişim ekosistemi açısından nitelikli, eşsiz bir tecrübe sundu, güçlü bir platform oluşturdu. Bu platformda kamu, medya, akademi, sivil toplum ve özel sektörden stratejik iletişim alanındaki paydaşları aynı çatı altında buluşturduk.” diye konuştu.

Bu platform çatısı altında, dünyanın dört bir yanından saygın iletişimcilerle bir arada olduklarına vurgu yapan Altun, şöyle devam etti:

“Stratcom Summit’in stratejik iletişimi şekillendiren küresel başlıkların ve trendlerin tartışıldığı, birçok ülkeden ve sektörden temsilcileri buluşturan uluslararası bir platform haline geldiğini görüyoruz. Heyecanlıyız, mutluyuz, gururluyuz. Şimdiden zirvemizin başarılarla dolu dolu geçmesini diliyorum. Bu yıl zirvemizde 5 kıtadan ve 40 ülkeden yaklaşık 4 bin katılımcı ile 50’nin üzerinde panelisti ağırlıyoruz. Tecrübeleri, birikimleri ve iştirakleri ile zirvemize katkı sunacak tüm misafirlerimize şimdiden şükranlarımı sunuyorum. Bu yıl Stratcom Zirvesi’nin temasını ‘Belirsizlik Çağında Stratejik İletişim’ olarak belirledik çünkü içinden geçtiğimiz bu çağda, küresel boyutta siyasetten ekonomiye, sağlıktan çevreye, nereye bakarsak bakalım, gördüğümüz başlıca gerçek, belirsizlik. Bugün tüm dünya çatışmalar, savaşlar, insani trajediler, terörizm, nükleer tehdit ya da gıda, enerji, hammadde, finans ve sağlık krizleri gibi birçok meydan okumayla tehditle karşı karşıya. Ve bu meydan okumalara karşı ne yazık ki küresel düzeyde sistematik, planlı ve fonksiyonel çözüm önerileri üretilebilmiş değil. Dahası, küresel düzlemde giderek şiddetlenen, ahlaki temelini günden güne yitiren güç rekabeti, insanlığın karşı karşıya kaldığı tehdit ve meydan okumaları daha da derinleştirmekte, Batı’dan Doğu’ya, Güney’den Kuzey’e tüm toplumlar bir belirsizlik sarmalıyla karşı karşıyadır.”

Altun, bugün itibarıyla sadece belli bölgelerde yaşanacağı varsayılan savaşlar, çatışmalar, terör saldırıları, krizler ve salgın hastalıklardan aslında dünyanın hiçbir kesiminin azade olmadığını söyledi.

Batı’nın kendisini üstün, ayrıcalıklı ve steril bir konuma yerleştiren bir dünya sistemi kurguladığını dile getiren Altun, “İktisat kuramlarından modernleşme yaklaşımlarına, Batı merkezli paradigmaların Batı dışı toplumları dönüştüreceği varsayılmıştı. Nitekim bu anlayış, Francis Fukuyama’nın, Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle 1992’de ortaya attığı ‘tarihin sonu’ tezinde de somut bir şekilde karşılığını bulmuştu. Fukuyama, Batı merkezli liberal kapitalizmin nihai ve ebedi zaferini ilan etmişti. Ona göre artık savaşlar, çatışmalar, krizler olmayacaktı, Batı’nın merkezde olduğu bir küresel düzende ve liberal kapitalizmin hakimiyetinde tüm dünya istikrar içinde yaşayacaktı ancak öyle olmadı. Bunu hep birlikte tecrübe ettik.” dedi.

Altun, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“11 Eylül saldırılarından Bosna soykırımına, Körfez Savaşı’ndan Arap Baharı’na, bölgesel ve küresel etkileri hala devam eden birçok kriz yaşandı. Irak’ta, Suriye’de, Libya’da, Filistin’de istikrasızlık dalgaları çeşitli boyutlarda kendini gösterdi. Bunun dışında Avrupa’dan Asya’ya, Afrika’dan Balkanlar’a tüm bölgelerde politika, ekonomi, çevre, sağlık, enerji başta olmak üzere birçok alanda yeni ve karmaşık krizler ortaya çıktı. İşte Şubat 2022’den bu yana Rusya ve Ukrayna arasında devam eden savaş, binlerce insanın hayatına mal olmasının yanı sıra gıda, ekonomi ve enerji başta olmak üzere birçok alanda yarattığı belirsizliklerle küresel istikrarsızlığı da derinleştirdi. Öte yandan Kovid-19 salgınının tedarik zincirinde neden olduğu olumsuz etkiler hala devam ediyor. İklim değişikliğiyle birlikte artan afetler ve insani krizler gezegenimizdeki canlı yaşamını tehdit eden unsurlar olarak karşımızda. Dolayısıyla Batı merkezli dünya görüşü üzerine inşa edilen küresel siyaset ve ekonomi düzeni bugün yapısal sorunlar, krizler, çıkmazlar, belirsizlikler içindedir.”

“Küresel sorun: Hakikat krizi”

Altun, dünyadaki tüm belirsizliklerin yanında bu dönemin bir başka küresel sorununun da hakikat krizi olduğuna dikkati çekti.

“Post-Truth” denilen “Hakikat Ötesi” çağda, adeta “hakikatin ölümünün ilan edildiği” aktaran Fahrettin Altun, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Nasıl ki sosyal teorinin temel meselesi 19. yüzyılda toplumsal sınıflar arası çatışmaysa, 20. yüzyılda modernleşme meselesi idiyse, bugün de toplumsal birlik ve bütünlüğü, kültürel kimlik ve aidiyetleri sarsan hakikat krizidir. Elbette, iletişim teknolojilerindeki köklü değişim ve gelişmeler bilgi üretim imkanlarını artırmış, bu yönüyle demokratik kültüre önemli katkılar sunmuştur. Hiç kuşkusuz, bu dönemde insanlık, habere ve bilgiye erişim açısından muazzam imkanlara sahip olmuştur. İnternet ve sosyal medya gerçeği her türlü malumatın zamansız ve boyutsuz dolaşımını mümkün kılmıştır. Bu süreçte kurumsallaşan yeni iletişim endüstrileri diğer yandan küresel alanda muazzam bir ekonomi de yaratmıştır. Yeni iletişim teknolojileri dezenformasyonlara, karalama kampanyalarına, etki operasyonlarına, nefret söylemlerine, terörizm propagandasına ve dijital zorbalığa zemin teşkil etmektedir. Böylelikle bireylerin hayatlarına, kamu düzenine ve toplumsal barışa zarar vermektedir. Ve yine, yeni medya ortamlarında bireyler ve dahi kitleler sadece kendi seslerini, kendilerine benzeyenlerin seslerini duymakla yetinmekte ve yankı odalarına mahkum olmaktadır. İnsanlar hangi dünyaya kulak kesilmişlerse öbürüne sağır kalınca, sosyal medyanın insanları birbirine yakınlaştıracağını varsayan iyimser yaklaşımın aksine, sanal ortamlarda gettolaşma, kutuplaşma ve radikalleşme kendisini göstermekte, bu olumsuz süreçler de gündelik hayata yansımaktadır.”

Toplumsal kutuplaşma, gettolaşma ve radikalleşmeyi artıran yeni teknolojilerin kötü amaçla da kullanıldığını belirten Altun, bunun bugün sadece bireylerin, toplumların ve devletlerin güvenliği için bir mesele olmakla kalmadığını, aynı zamanda küresel bağlamda da bir güvenlik sorununa dönüştüğünü söyledi.

“Sistematik dezenformasyon küresel barışı da tehdit ediyor”

Altun, özellikle yeni medya ve geleneksel medya üzerinden sürekli yeniden üretilen sistematik dezenformasyon faaliyetlerinin küresel barış ve istikrarı tehdit ettiğini aktararak şunları kaydetti:

“Tam bu noktada, bizim her ne olursa olsun bu sürece karşı nasıl direnebileceğimizin üzerine düşünmemiz lazım. Çağdaş Türk düşüncesinin önemli simalarından felsefeci merhum Teoman Duralı’nın bir cümlesine atıfta bulunmak istiyorum. ‘Hakim medeniyetin içinde dünya çapında olağanüstü bir propaganda savaşı yaşanıyor. Bu propaganda bombardımanı altında insanlar kendilerine dayatılan hayattan başka bir yaşama seçeneği yoktur şeklinde düşünmeye sevk ediliyorlar.’ diyor Teoman Hoca. Teoman Duralı Hoca’nın bahsettiği o dayatma, bir zorbalıktır esasında. İnsanın özgürlüğüne kastetmektir. İnsanın varlığına ve seçme özgürlüğüne kastetmektir. Böyle bir dayatma elbette dezenformasyon bombardımanıyla birlikte kendisini ayakta tutmaktadır. Bu bombardımandan korunmak için hakikat zırhına, hakikat çıpasına ihtiyacımız var. Yine Teoman Hoca’ya atıfla söyleyecek olursak önümüzde bir görünen gerçeklik bir de onun ötesini kuşatan bir bütünlük vardır. Görünenden ötesine, onu kuşatan bütünlüğe talip olmalıyız.”

Hakikat krizine karşı iş birliği vurgusu

Fahrettin Altun, “Bugün insan haklarından ulusal güvenliğe, dijital zorbalıktan nefret söylemlerine, terörizm propagandasından sistematik dezenformasyon hareketlerine, algoritma diktatörlüğünden dijital faşizme kadar yeni medya teknolojileri üzerinden maruz kaldığımız tehditlere karşı ortak bir mücadele vermemiz gerekiyor.” diyerek, hakikat krizinin, küresel belirsizlik, çatışma ve istikrarsızlıklarla birleşmesi, stratejik iletişimin ulusal ve uluslararası düzlemde kurumsallaşmasının ve iş birliklerinin önemini ortaya koyduğunu dile getirdi.

Altun, şöyle devam etti:

“Elbette bu iş birlikleri dijital dünyada karşı karşıya kaldığımız tehdit ve meydan okumalara karşı yeni çözüm önerilerinin, yeni demokratikleştirici yol ve yöntemlerin geliştirilmesine katkıda bulunacaktır. Bu noktada, öyle inanıyorum ki dünyanın neresinde olursak olalım, biz iletişimcilerin asli görevi hakikat krizine karşı mücadele etmektir. Hakikati savunmaktır. Hakikati anlatmaktır. Derinleşen hakikat krizi, doğru, güvenilir bilgiye olan talebi hiç olmadığı kadar artırmıştır. Günümüzde iletişimin asli ve müstakil bir politika alanı olarak ortaya çıkmasının en önemli sebebi de bence budur.” diye konuştu.

Altun, yalan ve dezenformasyonun hakikatin önüne geçtiği gerçek ötesi çağda iletişimin artık eğitim, sağlık, güvenlik, tarım, altyapı, ulaşım gibi müstakil bir ekosistem olduğunu anlatarak şunları kaydetti:

“İletişim ekosistemi içerisinde merkezi bir role sahip olan stratejik iletişim, küresel ölçekte yaşanan belirsizlikler karşısında istikrarlaştırıcı ve yapıcı çabaları ön plana çıkaracak araçlara sahip olması açısından hayati bir öneme sahiptir. Bu noktada biz de Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak, kurulduğumuz günden bu yana stratejik iletişim kültürünün ülkemizde gelişmesi ve kurumsallaşması için çaba sarf ediyoruz. Uluslararası alanda ise stratejik iletişimi, kriz ve belirsizliklerin yönetilmesinde bir araç olarak kullanmaya ve bu alanda uluslararası iş birliklerini artırmaya gayret ediyoruz. Stratcom Summit platformunu da tüm bu çabalarımızın uluslararası mahiyetteki tezahürlerinden biri olarak görüyoruz. Yaşadığımız belirsizlikler çağında devletler, hükümetler ve liderler küresel ve yerel ölçekte stratejik iletişim, ülke markalama, kamu diplomasisi gibi konularda pozitif iletişim kampanyaları yürütürken dezenformasyon, kara propaganda, siber savaşlar ve hibrit tehditler gibi sınamalara karşı da mücadele vermek zorunda. Tüm bu belirsizlikler ve meydan okumalar karşısında diplomasi, savunma, güvenlik, iletişim, istihbarat ve teknoloji uzmanlarının iş birliği içinde hareket etmeleri elzemdir. Mikro ve makro ölçekte, yerelden küresele insan onurunu, hak ve adaleti, hakikati merkeze alan küresel bir stratejik iletişim anlayışının gerekliliği bugün daha fazla hissedilmektedir. Bizlerin, yani kamusal iletişim ve stratejik iletişim alanlarında politika belirleyicilerin buna en güzel cevabı, kuşkusuz hakikat odaklı iletişim anlayışından zerre taviz vermemek olacaktır.”

“Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde istikrarlaştırıcı bir güç haline geldi”

Altun, Türkiye’nin etki alanına dikkati çekerek şu değerlendirmelerde bulundu:

“Küresel belirsizlikler çağında Türkiye, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde istikrarlaştırıcı bir güç haline gelmiştir. Türkiye bir bölgesel güç ve bir küresel oyuncu olarak sadece istikrarlı bir ülke olmayı hedeflememekte, aynı zamanda çevresini istikrarlaştırıcı bir güç olarak aktif bir dış politika performansı ortaya koymaktadır. Bunun en son örneği, Cumhurbaşkanımızın Rusya-Ukrayna Savaşı sürecinde hayata geçirdiği barış diplomasisidir. Rusya-Ukrayna Savaşı’ndaki arabuluculuk çabalarımızla sağlanan tahıl koridoru anlaşması, tüm dünyanın karşı karşıya kaldığı gıda krizinin çözümüne katkı sunan hayati bir adım olmuştur. Uluslararası sorunların çözümü için inisiyatif almaktan çekinmeyen Türkiye, izlediği ilkeli dış politikanın yanı sıra Cumhurbaşkanı’mızın lider diplomasisiyle sağladığı güven neticesinde, küresel barış ve istikrar için merkez ülke konumuna gelmiştir.”

Türkiye İletişim Modeli

İletişim modellerine dikkati çeken Altun, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bugün diplomasiden savunma sanayisine, insani yardımdan sağlığa pek çok alanda inşa ettiğimiz Türkiye Modelleri dünyada gündem olmaktadır. Biz bu halkaya ‘Türkiye İletişim Modeli’ni de eklemek için var gücümüzle çalışıyoruz. Türkiye’nin ‘Daha Adil Bir Dünya Mümkün’ mottosuyla yürüttüğü hakikat mücadelesini iletişim boyutunda sürdürmeye gayret ediyoruz. Türkiye İletişim Modeli, ülke markasını güçlendirmeye dayalı stratejik iletişim. Dünyada öne çıkan kamu diplomasisi. Ulusal ve uluslararası medya ile yakın ilişkiler. Kurumlar arası söylem birliği ve koordinasyon. Hızlı ve etkin kriz yönetimi. Aktif devlet-millet iletişimi. Ve dezenformasyonla mücadele başta olmak üzere, çok boyutlu ve güçlü bir altyapı üzerine inşa edilmiş durumdadır.

Ayrıca alanında yetkinlikleri üst düzeyde olan uzmanlarımızın gerçekleştirdiği doğrulama ve OSINT faaliyetleri noktasında da ciddi bir kapasite geliştirmiş durumdayız. Yine bu bağlamda dezenformasyonla mücadele faaliyetlerimizin kapsamını yakın zamanda kurduğumuz yeni bir merkezle birlikte genişletmiş durumdayız. Dezenformasyonla Mücadele Merkezimiz ülkemize, kurumlarımıza, vatandaşlarımıza karşı yürütülen sistematik dezenformasyon kampanyalarına karşı hızlı bir doğrulama ve etkin bir bilgilendirme aracı olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Elbette Türkiye İletişim Modelimizi, geliştirdiğimiz kapasite ve tecrübeyi, tüm dostlarımızla paylaşmaya hazırız.”

Birçok ülkenin artan hibrit tehditlerle mücadele etmek adına yasal ve kurumsal altyapılarını güçlendirdiğini belirten Altun, dezenformasyona en çok maruz kalan ülkelerden biri olarak Türkiye’nin de bu noktada gerekli adımları atmaya devam ettiğini söyledi.

Altun, kişisel haklardan kamu düzenine, toplumsal barıştan ulusal güvenliğe kadar geniş bir alanda kendisini hissettiren, sosyal medyayı ve yeni medya teknolojilerinin herkes için daha güvenli bir hale getirilmesi gerektiğine vurgu yaparak “Hakikat ötesi çağda siber vatanlarımızı dezenformasyonlardan, manipülasyonlardan, etki ajanlarından, siber sömürü ve işgallerden korumak durumundayız. Tam da bu gerekçeyle Türkiye Büyük Millet Meclisimiz, sosyal medyada vatandaşlarımızın kişilik haklarını koruyan, onları sistematik dezenformasyonlara karşı güçlendiren bir yasa yapmıştır. Bu yasayla sosyal medyada itibarsızlaştırma girişimlerinin önüne geçilmesi, vatandaşlarımızın yalan haberlerden, dezenformasyondan ve art niyetli aktörlerin algı operasyonlarından korunması hedeflenmektedir. Öyle inanıyoruz ki bu yasal düzenleme, hakikatin her şeyi kuşattığı bir düzenin ve daha temiz bir iletişim ortamının inşasına katkıda bulunacaktır.” dedi.

“Elimizdeki imkanlar çerçevesinde, uluslararası alanda yaşanan kriz ve belirsizlikler karşısında çok daha güçlü, çok daha dayanıklı bir uluslararası toplumun inşası adına yönetişim, liderlik ve profesyonelleşme esaslarıyla stratejik iletişimin kurumsallaşması için her türlü katkıyı vermeye hazırız.” diye Altun, Stratcom Zirvesi gibi nitelikli bir platformun, sağlayacağı uluslararası iş birlikleri imkanları ile sorunların ve belirsizliklerin giderilmesi noktasında stratejik iletişim kapasitelerini geliştireceğini söyledi.

Altun, Stratcom Summit’in dünyanın çeşitli ülkelerinden üst düzey stratejik iletişimcilerin buluştuğu ve tecrübe paylaşımı yaptığı önemli bir zirve haline geldiğini aktararak zirveye katılan ve düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

Stratcom Summit bünyesinde bu yıl ilk kez Stratcom Hackathon’u da hayata geçirdiklerini belirten Altun, “Ülkemizin stratejik iletişim ve kriz iletişimi koordinasyonu kapasitesini geliştirmek üzere 20 kurumumuzdan 100 katılımcı 5 gün boyunca detaylı teorik ve pratik çalışmalar gerçekleştirecektir. Hackathon bünyesinde görev alan kıymetli katılımcılarımız da bugün aramızda. Uluslararası Stratejik İletişim Zirvemizin ikincisinin ülkemiz, bölgemiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını ümit ediyorum.” dedi.

Stratcom Summit açılışına Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Ebubekir Şahin, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Üyeleri Yusuf Özkır, İsmail Çağlar, yerli ve yabancı iletişim uzmanları, medya yöneticileri ve davetliler katıldı.

Muhabir: Sefa Mutlu

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu