İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, yaşanan yıkıcı zelzeleler sonucu en fazla göç alan kentlerin başında gelen Mersin’i ziyaret etti.
Mersin Büyükşehir Belediye Lideri Vahap Seçer ile belediye binasında kısa bir görüşme gerçekleştiren İmamoğlu, kentte yaşanan problemlerle ilgili bilgi aldı.
Görüşmenin akabinde Yenişehir Fuar Alanı’nda kurulan Barınma ve Lojistik Merkezi’ne geçen İmamoğlu ve Seçer, etraf vilayetlerden Mersin’e gelen depremzedelerin sıkıntılarını dinleyip, acılarına ortak oldu.
Depremzede vatandaşlardan her iki lidere iletilen en değerli sorun, kalıcı barınma sorunu oldu.
Vatandaşların meselelerini dinleyen İmamoğlu ve Seçer, birebir alanda, depremzede basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
“LÜTUF DEĞİL, SORUMLULUĞUMUZDUR”
Depremzede çocuklar ve vatandaşlar ortasında konuşan İmamoğlu, şu sözleri kullandı:
*10 kentimizde yaşanan acıyı, milletçe, daima birlikte hissetmenin sorumluluğunu yerine getirdiğimiz takdirde, emin olunuz ki hem daha evvel yapmış olduğumuz kusurları bir daha yapmamak üzere hem de çok bedelli bir başlangıcı, başta bu hoş çocuklarımızın geleceği ismine başlatmayı başarabiliriz diye söz etmek isterim.
Deprem bölgesinde sorumluluk şuuruyla misyon yaptıklarını aktaran İmamoğlu, “Devletimizin her kurumu bu uğraşı gösteriyor, göstermek zorundadır. Milletimize sunmuş olduğumuz bu emeklerin her birisi, bilinsin ki, bir lütuf değil, sorumluluğumuzdur, misyonumuzdur, layıkıyla yerine getirmek zorunda olduğumuz bir durumdur. Onun için milletimiz sağ olsun, yeniden o güçlü gönlüyle bize teşekkür ediyor, minnet hislerini iletiyor, lakin bilsinler ki, bu bizim sorumluluğumuz” sözlerini kullandı.
“HER BİR VATANDAŞIMIZ, BİZİM BAŞIMIZIN TACIDIR”
İmamoğlu, “Deprem bölgesinde bu süreçten etkilenen -dünya görüşü, hayatı ne olursa olsun- her bir vatandaşımız, bizim başımızın tacıdır. Bu anlayıştan asla vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.
Gelinen süreçte, depremzedelerin barınma probleminin öne çıktığını vurgulayan İmamoğlu, “İlerleyen vakitlerde elbette ki insanlarımızın kendi yuvalarında, öncelikli süreksiz konutlarına yerleşmesini, sonrasında da kalıcı konutlarıyla lakin asla geçmişte yapılan yanlışlarla değil, çok yanlışsız bir metotla, uzlaşmacı, iştirakçi bir planlama anlayışıyla, çağdaş bir şehircilikle buluşmalarını sağlamak, sorumluluğumuz olacaktır. İşin yöredeki, bölgedeki boyutu bu” dedi.
“YOĞUN GÖÇ ALAN ŞEHİRLERİMİZİNDESTEKLENMESİ ŞARTTIR”
Deprem sonrası yaşanan göç akışından başta Mersin olmak üzere, İstanbul’un da etkilendiğine dikkat çeken İmamoğlu, şunları söyledi:
*Sadece göç sorununu sarsıntı afetinden sonra yaşamış kentler değiliz biz. Yaklaşık 8-10 yıldır, mülteci göçü başta olmak üzere, yakın coğrafyamızdaki savaşın da tesiriyle, ağır insan göçüyle karşı karşıya olan kentleriz.
*Dolayısıyla bu yükün tartısını, meşakkatlerini biliyoruz. Fakat bir diğer istikameti var depremzede vatandaşlarımızın. Bunlar, bizim vatandaşlarımız, bizim insanımız. Çocukları, bu ülkede hayata tutunmak ve bütün ömürlerini geçirmek üzere eğitimlerini alıyor.
*Gençlerimiz, umutlarını yüksek tutmak zorunda. Bizler, bu hususta bu sorumluluğumuzu yerine getirirken, eş güdümlü bir biçimde devletimizin her kurumuyla sağlıklı irtibat, sağlıklı diyalog, mutlak görüş alışverişi ve sonucunda da bir kısım desteklemelerle daha güzel hizmetler yapabileceğimizi biliyoruz.
*Bu manada, Mersin başta olmak üzere, hangi kentimiz olursa olsun; ister bunun ismi Antalya olsun, ister Konya olsun, ister Kayseri olsun, fark etmiyor. Ağır göç alan kentlerimizin, merkezi idare tarafından desteklenmesi koşuldur.
*Artan nüfusa nazaran, ek bir bütçeyle katkı sunulması ve bu bütçenin de -hepimiz Sayıştay’a tabiyiz- bilhassa bu kentlerde konuk edilen insanlarımıza, vatandaşlarımıza harcanması kaydıyla, onların desteklenmesi kaidedir.
*Hizmetlerin aksatılmaması ismine, geçmişten bugüne ertelenen, ötelenen hangi iş ve proje var ise, başta yeniden Mersin olmak üzere, bu kentlerimize ihtimamlı bir katkı, ihtimamlı bir takip yapılara, bunların onayının verilerek, hizmetlerin aksamaması, projelerin yürütülmesi noktasında da özel bir çabası, biz, bütün hükümet yetkililerinden, merkezi yönetimin bütün sorumlularından beklemekteyiz.
“BÜYÜK KUSURLAR YAPTIK”
Kent merkezlerini harabeye döndüğünü ve çok sayıda insanın hayatını yitirdiğini belirten İmamoğlu, şöyle konuştu:
*Büyük yanılgılar yaptık. Büyük eksikler yaptık milletçe, hükümetlerce. Ve bununla ilgili önlem alamadık.
*Ve sarsıntıya karşı büyük bir sorumluluğumuz var. İstanbul başta olmak üzere, Türkiye’nin birçok yöresinde ‘ama’sız, ‘fakat’sız mutlak önlem alan gereğini yerine getiren iş ve süreçleri süratle devreye koymalıyız. İstanbul’da ağır bir çalışmamız var.
*Bütün bilgi, tecrübe, maharet, deneyim, ne varsa elimizde, bütün birikimimizde, Mersin başta olmak üzere, Türkiye’nin her kentiyle iş birliğine hazırız.
*Bu bakım hem bu hafta sonu hem önümüzdeki hafta yapacağımız açıklamalarla birlikte, öteki büyükşehirlerimizle de sağlıklı bir iş birliği yerini nasıl kurarız ve bir arada nasıl hareket edebiliriz…
*Bunun ismi ister kentsel dönüşüm olsun, bunun ismi ister binaların güçlendirilmesi olsun, bunun ismi ister konut siyasetleriyle, bilhassa dar gelirli vatandaşlarımızın konut muhtaçlıklarının tahlili noktasındaki projelerimiz olsun.
*Bu başlıklar altında ihtimamlı bir çalışmayı yerine getireceğimizi de vatandaşlarımızla paylaşmak isterim.
“BUNUN İKTİDARI YOK, MUHALEFETİ YOK”
*Kol kola verirsek ve inanınız ki bu yaşadığımız sarsıntı ve afet sürecini, partiler üstü tutarsak, siyasi takvimlerin ve siyasi menfaatlerin ya da siyasi vaatlerin bir kesimi olmaksızın, ‘Vatandaşlarımızın muhtaçlığını ne, bunu kol kola nasıl çözeriz’ diye düşünmeliyiz.
*Bunun iktidarı yok, muhalefeti yok. Bunun bürokratı yok, politiği yok. Bunun milletvekili yok, muhtarı yok. Daima birlikte kol kola çalışabilmenin, bu milletin parasıyla, tekrar bu milleti ayağa kaldırma marifetini ortaya koyabilmenin memnunluğunu, huzurunu daima birlikte yaşamakla yükümlüyüz. Bizler, bu seyahate kendimizi adadık. İnşallah bir an evvel yaralarımızı sararız.
“MERSİN’İN NÜFUSU 2.7 MİLYONA ERİŞTİ”
Mersin Büyükşehir Belediye Lideri Vahap Seçer, Mersin’in yaşanan yıkıcı zelzeleler sonrasında kıymetli oranda göç aldığına vurgu yaparak, şöyle konuştu:
*Mersin’in en ağır göç alan vilayetlerin başında gelmesinin nedenlerinden bir tanesi, zelzele bölgesindeki vilayetlerde yaşayan insanların akrabalarının burada yaşıyor olması.
*Diğer bir husus, bölgenin yanı başında sarsıntıdan etkilenmeyen inançlı bir kent olduğu için burayı tercih ediyorlar. Lakin bu vatandaşlarımızın ani göçleri, burada kendilerinin de bizlerin de yaşadığı kimi sıkıntıları ortaya çıkardı.
*İlk günlerin telaşıyla bu problemler yaşandı ancak kısa müddette daima bir arada bu meselelerin üstesinden gelmeye çaba ettik. Şu an birinci günkü travmaları atlatmaya çalışıyorlar.
Su tüketimi ölçümüyle Mersin’e sarsıntı sonrasında yaklaşık 350 bin kişinin geldiğini varsayım ettiklerini belirten Seçer, söyle konuştu:
*Bunun yanında yaklaşık 50 bin sığınmacının da sarsıntı münasebetiyle o bölgeden Mersin’e geldiğini düşünüyoruz.
*Bizim kendi nüfusumuz, daha evvelki sığınmacı nüfus sayısı, zelzeleden ötürü gelen kendi vatandaşlarımız ve sığınmacılarla birlikte, toplam Mersin’in şu anda 2.7 milyon nüfusa eriştiğini düşünüyoruz.
*Bunun yaratacağı sıkıntıları da görüp, bir an evvel başta merkezi hükümetin ve bizim belediyelerimizin, öteki kurumların önlem alması gerektiğini düşünüyoruz.
*Altyapı; bunun içerisinde içme suyu -ki şu anda kuraklık da karar sürüyor, kıymetli bir süreçten geçiyoruz, ıstırap yaşayabiliriz- kanalizasyon, arıtma ve konut… Mersin’de, düşük gelirli vatandaşlarımızın sahip olacağı ölçekte konut sayısı kâfi değildir. Başta TOKİ olmak üzere, bu mevzuda herkes acilen, vakit kaybetmeden, biz de dahil, çalışmaları başlatmak zorundayız” diye konuştu.
Fuar alanının akabinde Mersin Büyükşehir Belediyesi Adres Okuma Salonu’nda barınan depremzedelerle bir ortaya gelen İmamoğlu ve Seçer, esnaf ziyaretlerinde bulunarak vatandaşlarla sohbet etti.
