İmamoğlu Sinop’tan Ankara’ya seslendi: En fazla 43 gün daha gölge edersin, sonra güle güle

CHP TBMM Küme Başkanvekili Engin Altay ile İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, Gerze ve Erfelek’te başlayan Sinop ziyaretinin ikinci kısmına vilayet merkezinde devam etti. Eşleri Fatoş Altay ve Dilek İmamoğlu’nun da dayanak verdiği Altay ile İmamoğlu, sırf bayan üreticilerin hizmet verdiği Gelincik Pazaryeri’nde vatandaşların ağır ilgisiyle karşılaştı.

Altay ve İmamoğlu’nun Sakarya Caddesi üzerindeki esnafa yapmak istediği ziyaretler, vatandaşların izdihama varan ilgisi nedeniyle yapılamadı. Vatandaşlar, Sakarya Caddesi’nden Uğur Mumcu Meydanı’na kadar olan yaklaşık 2 kilometrelik arayı, kalabalıktan ötürü yavaş ilerlemek zorunda kalan İmamoğlu’nun aracıyla birlikte kat etti. Altay, İmamoğlu ve Sinop Belediye Lideri Barış Ayhan, Uğur Mumcu Meydanı’nı hınca hınç dolduran coşkulu kalabalığa hitap etti.

“MİLLETÇE AYAĞA KALKACAĞIZ”

İmamoğlu, Millet İttifakı olarak büyük bir seyahate çıktıklarını belirterek “Biz, diler ve isterdik ki, Cumhuriyet’imizi, milletimizin 100’ncü yılı çok hoş başlasın. Fakat ne yazık ki, büyük bir acı yaşadık. 11 vilayetimizin etkilendiği zelzelelerde, ne yazık ki canlarımızı yitirdik. Çok üzgünüz. Canımız yanıyor. Lakin milletçe ayağa kalkacağız. Milletçe oradaki 14 milyon vatandaşımızın tekrar bizlerle eşitlenip, memleketimde memnun olmaları için, daima birlikte çalışacağız” diye konuştu.

“BUGÜNÜN İKTİDARI, HATTA BİR KİŞİ, ‘HER ŞEYİ BEN BİLİRİM’ DİYOR”

14 Mayıs’ın çok değerli bir tarih olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, şunları söyledi:

* “Cumhuriyet’in 100’ncü yılında biz isterdik ki, dünyanın en öndeki teknolojisini konuşalım. Adaleti, hak ve hukuku en üstün formuyla, gururla anlatalım. Lakin ne yazık ki, bütün bu dediklerimin tam karşıtını yaşıyoruz. Ne yazık ki, bir akıl tutulması var. Ne yazık ki, bugünün iktidarı ‘Her şeyi ben bilirim’ diyor. ‘Her şeyin sahibi de benim’ diyor.

* Hatta iktidar da değil, yalnızca -farkında mısınız- bir kişi diyor. Ben size desem ki; bir futbol kadrosu düşünün. Teknik yöneticisi ben. Lideri da ben. Yetmedi; yöneticisi de hatta kalecisi de santraforu da ben. Orta alanı da ben. Daha da yetmedi, taraftarı da ben. Ben oğlu ben. Gülmez misiniz? Gülersiniz. Fakat biz, size, ortak aklın kadrosunu kurarak geliyoruz.”

“14 MAYIS’TAN SONRA BİR TÜRKİYE HAYAL EDİYORUM…”

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, UYGUN Parti Genel Lideri Meral Akşener’in ve ittifakın öteki partilerinin önderlerinin selamını ileten İmamoğlu, kelamlarına şöyle devam etti:

* “14 Mayıs’tan sonra bir Türkiye hayal ediyorum. 81 ilin her birisinde, bütün mahkemeler adalet ve hukuk için çalışıyor. Hiçbir vali, hiçbir bürokrat, tek bir ağzın ne dediğine bakmıyor. Biz, bu memleketin evlatlarına güveniyoruz. Ben sırtımı, o 15-30 yaş ortası 21 milyon gence yasladım. Benim ardım sağlam. Tıpkı vakitte milletimizin de geleceği sağlam. İşte onun için gençlerimiz, 81 vilayette eşit eğitim alacak.

* Devletin gücünü, milletin ittifakıyla, vatandaşını azarlayan değil, vatandaşına şefkat eli gösteren, devletin gücünü, vatandaşını ötekileştiren değil, vatandaşını birleştiren bir periyodu başlatacağız. Ayrıcalıklı kesitlerin hükümeti asla olmayacak. Ayrıcalıklı bölümlerin değil, bir avuç insanın değil, 86 milyon insanımızın hükümeti olacak. Bu ülkede yozlaşmış, ne yazık ki darbeye uğramış, ne yazık ki yok sayılmış demokrasiyi tekrar inşa edeceğiz. Bu ülkenin olmazsa olmazı, özgürlükler olacak. Üniversitedeki gençler konuşacak, anlatacak, fikrini paylaşacak. Bu ülkenin gençleri, Twitter’da tweet atarken korkmayacak. Yazacak be kardeşim. Bu kadar kolay.”

“PARTİZANLIĞI BU MEMLEKETTEN SÖKÜP ATACAĞIZ”

“Partizanlığı bu memleketten söküp atacağız” diyen İmamoğlu, “Bu dediklerim aslında hiçbirinize yabancı gelmeyecek. Eminim ki, hepinizin birebir biçimde aileleri vardır. Bakın benim ailemde Cumhuriyet Halk Partili de vardı. Geçmişte Demokrat Partili, Adalet Partili de vardı. Sinop’ta da sizlerin aileleri öyleydi. Fakat hiçbir periyot, bu kadar ayrışmamıştık. Herkes birbirine hürmetle bakardı. Artık ne yapacağız? İşte bu partizanlık denen illeti, memleketin bütün kurumlarından, devletin bütün kurumlarından, motamot İstanbul’da olduğu üzere, söküp atacağız” biçiminde konuştu.

“EN FAZLA 43 GÜN DAHA GÖLGE EDERSİN”

Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının en kıymetli ögesinin her ili kalkındırmak olacağına vurgu yapan İmamoğlu, “Sadece İstanbul’dan ibaret değil Türkiye. Memleketimizin her köşesini İstanbul yapacağız. Sinop’un pahalı filozofunun dediği üzere; vatandaşlarının güneşine kâfi ki yöneticiler gölge etmesin. Ankara’ya sesleniyorum: En fazla 43 gün daha gölge edersin. Ondan sonra, güle güle” sözlerini kullandı.

“SENİ GİDİ SENİ…”

“31 Mart’ın sonraki günü, 1 Nisan’da ‘kazananlar kulübü’ devreye girdi” diyen İmamoğlu, konuşmasını, “Ne demişti? ‘İstanbul’u kaybeden, Türkiye’yi kaybeder’ demişti. Seni gidi seni. O günden anladı. ‘İstanbul’u kazanan, Türkiye’yi kazanır’ demişti. Seni gidi seni. Bizim aklımıza hiç gelmemişti. Lakin biz, İstanbul’u da millet için kazandık, bu seçimi de millet için kazanacağız. İstanbul’un o hoş sesini. İstanbul’un o hoş sloganını cennet vatanının her köşesine yayacağız. Bu memlekete adalet, hoşluk, pırıl pırıl bir bahar gelecek. Her şey her şey çok hoş olacak” kelamlarıyla tamamladı.

ALTAY: DEVLETİ SOYANLARA DUR DİYECEĞİZ

Altay da Sinop Meydanı’nda geçmişte çok sayıda miting yaptıklarını, lakin böylesi bir coşkuya şahit olmadıklarını belirterek şu tabirleri kullandı:

* “Bu coşkuyu, bir devranın sona erişinin kutlu ve keyifli bir başlangıcı, heyecanı olarak görüyorum. Bu coşkuyla; Bay Kemal ve Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş ve Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu ve Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu ve Gültekin Uysal, 81 vilayette, 86 milyonla et-tırnak oldular. 14 Mayıs kurtuluş günü, güzel olsun Türkiye’ye. Devleti soyanlara, daima birlikte, 14 Mayıs’ta ‘dur’ diyeceğiz.

* Ve Türkiye’de helalleşmenin, zenginleşmenin, barışmanın mührünü basacağız ve diyeceğiz ki ‘Bizi kimse bölemez, bizi kimse soyamaz.’ Ekrem Lider İstanbul’da, ‘Kimsenin hakkını yemem’ dedi. ‘Gençliğim var, heyecanım var, geleceğim var’ dedi. Devlet gücüyle elinden alınmak istenen seçimi, 16 milyon İstanbullunun iradesini yedirmedi haramilere. Siz de artık beytülmalı haramilere yedirmeyeceksiniz.

* Devletin imkanlarının 5’li çetelere peşkeş çekilmesine dur diyeceksiniz. Konser yasaklayanlara, köylüye, tarlaya kaygı ettirenlere, çalışanın alın terini vermeyenlere, üniversiteyi bitiren öğrencilerimizi işsiz gezdirenlere ‘hayır’ diyeceksiniz.”