İmamoğlu’ndan Erdoğan’a: Çık milletten özür lisana

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, Bağcılar Kirazlı Metro İstasyonu Meydanı’nda vatandaşlarla buluştu. Meydanı dolduran ve kendisine sevgi gösterisinde bulunan vatandaşları selamlayan İmamoğlu, özetle şunları söyledi:

“BİRAZ HAYAL KURALIM…”

* Biraz, hayal kuralım. Ülkenin yetkili ağızlarının, yalnızca bir öteki partiye oy verdikleri için, kendi vatandaşlarını ‘terörist’ ilan etmediği bir Türkiye var. Bunu hayal edelim. Farklılıklarıyla, hoş insanlarıyla, hoş milletinin o renkleriyle, çok hoş, çok güçlü bir ülke var. Bu türlü olursak, soruyorum size, şu pırıl pırıl gençlerimizle, şu hoş insanlarımızla bu milleti kim tutabilir? Hiç kimse tutamaz. İstihdamda, üretimde, kalkınmada önümüzde kim durabilir? Kimse duramaz önümüzde. Daima birlikte bu hayali gerçek yapmaya hazır mıyız?”

“DÖRT YIL EVVEL, İSTANBUL’A İHANET EDENLERE DAİMA BİRLİKTE ‘DUR’ DEDİNİZ”

* Tarihi bir seçimin arifesindeyiz. Önümüzde iki seçenek. Ya değişime oy vereceğiz ve ülkeyi saplandığı bu bataklıktan, iktisat çöküşünden, işsizlikten, yoksulluktan, adaletsizlikten daima birlikte kurtaracağız ya da cennet vatanımızın, bu hoş milletimizin göz nazaran göre bir girdabın içinde oradan oraya ne yazık ki savrulmasını seyredeceğiz. Sizlere itimadımız sonsuz. Bu ülkenin gidişatına seyirci kalmayacağınızı biliyoruz.

* Bakın; dört yıl önceyi hatırlayın. İstanbul’daki o berbat gidişe, İstanbul’a ihanet edenlere, İstanbul’u rant uğruna tepetaklak edenlere, orasını burasını çekiştirenlere, siz, daima birlikte ‘dur’ dediniz. ‘Dur’ dediniz ve durdurdunuz. Çeyrek asır boyunca bu kenti yönetenlerin iş yapamaz hale geldiğini sizler gördünüz. Değişim istediniz. ‘Bunlarla yürümez’ dediniz. Bizim için -hatırlayın- sizlere ne palavralar söyledi. Ne dediler? ‘Bu adam gelirse, toplumsal yardımlarınızı keserler’ dediler. Hakikat mu? Bunu hem İstanbul için hem öteki kentlerimiz için söylediler. Pekala ne yaptı sizin bu kardeşiniz? Ekonomik zorlukların çok büyük olduğu periyotta, toplumsal yardımları tam 5 katına çıkarttık. Keşke ülkeyi yoksullaştırmasalardı. Keşke ülkeyi kötüleştirmeseydiler de biz yoksulluğa katkı sunmasaydık. Lakin ekonomiyi batırdılar.

“GÖREVE GELDİKTEN BUGÜNE, ‘YAPAMAZSINIZ’ DEDİKLERİNİ TEK TEK YAPTIK”

* Bakın biz, dört yıl evvel misyona geldikten bugüne, ‘Yapamazsınız’ dediklerini tek tek yaptık. Artık yeniden tıpkı karalamayı yapıyorlar. Ne diyorlar? Yeniden ‘Yapamazsınız’ diyorlar. Bal üzere yapacağız kardeşim, bal üzere yapacağız. Bu milleti, biz ayağa kaldıracağız. Hatırlayın ne dedik? ‘0-4 yaş ortası çocuğu olan annelere ulaşımı fiyatsız yapacağız’ dedik. Meydanlarını tek tek gezdi Sayın Cumhurbaşkanı, aday üzere bütün İstanbul’u dolaştı. Ne dedi? ‘Kimin parasını kime veriyorsun’ dedi bana. Ben de ne dedim? ‘Milletin parasını millete veriyorum’ dedim. İstanbul’da nasıl 0-4 yaş ortası çocuğu olan annelere ulaşımı fiyatsız yaptıysak, bundan sonra da hizmetlerimizi o denli yapacağız. İstihdam ofisleriyle 110 bine yakın beşere iş bulduysak, tekrar o denli yapacağız.

“BUNLARIN 10-15 YILDA YAPAMADIKLARINI, BU KARDEŞİNİZ SİZLERLE BİRLİKTE, 4 YILDA YAPACAK”

* Göreceksiniz; bunların 10-15 yılda yapamadıklarını, bu kardeşiniz sizlerle bir arada, grubuyla birlikte dört yılda yapacak. Biz, siyasi görüş gözetmeyiz. Vatandaş oymuş, buymuş, ‘ondanmış, bundanmış’; bakmayız. Size hizmet etmek için vazifeye geliriz. Sırf sizin yararınız için hoş kızlar, güzel delikanlılar, sizin için çalışırız.

* Ülkenin tüm yetkili bireyleri bu türlü olmak zorunda. Sizler, vatandaşlar olarak, devlet görevlilerine diyeceksiniz ki, ‘Madem seni seçtim, siz, bizim hizmetkarımızsınız’ diyeceksiniz. Evet, biz onun için misyona geliyoruz. Gördüm annemizi, gördüm. Onu içeri alırsınız ve ellerinden öpeceğim onu. Vatandaşım, ‘Ekmek alacaksa param yok, kahvaltıda çocuğumun önüne koyacağım bir şey yok’ diye düşünüyorsa, bu, ülkeyi yönetenlerin kabahatidir kardeşim. Bunu söylemekten asla geri durmayın. Bunu değiştirmekten asla geri durmayın. Ey vatandaşım; kelam sizde. Karar verme yetkisi sizde. Çocuklarımızın, gençlerimizin geleceği için, değişimden asla korkmayın. Herkes, kesinlikle kararlı olacak. Anlaştık mı?”

“SAYIN KEMAL KILIÇDAROĞLU’NA VERİN OYLARI, BU İŞ BİTSİN”

* Bu beşerler, son 1-1,5 aydır lisanlarındaki bütün kötülükleri kustular. Bize ‘terörist’ dediler. Kendilerine oy vermeyenlere ‘terörist’ dediler. Allah aşkına; bir ülkenin Cumhurbaşkanı milletine montajla, kumpasla, uydurma görüntü gösterir mi? Madem montaj olduğunu anladın, -yine aldatıldın- çık milletten özür lisana. Çık de ki, ‘Ben uydurma bir görüntü yayınladım’ de.  Onu da demiyor. Özür dilemek fazilettir. Topluma o denli ziyan verdiler ki. Lakin bu kardeşimiz size kelam veriyor. Bakın biz, asla ve asla berbat lisan kullanmayacağız.

* Ben hepinize net olarak tabir edeyim: Efendiliğiyle, bu milleti birbirinden ayırmayan yüreğiyle, hak, hukuk, adalet çabasıyla, Millet İttifakı’nın bugünlere gelme sebebi olan Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na verin oyları, bu iş bitsin… Bu yeni devir, bu oy kullanacağımız süreç, bir cumhurbaşkanı değiştirme süreci değil yalnızca. Bu süreç, bunların uydurduğu o makus rejimin, o sistemin çöpe atılacağı bir seçim. O sistemi çöpe atacağız. Milletin sistemi, Cumhuriyetin sistemi, egemenliğin kayıtsız kuralsız millete ilişkin olduğu bu sistem gelecek. Bayanların hakkı için, gençlerin umutları için, çocuklarımızın geleceği için, milletimizin hoş geleceği için daima birlikte Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vereceğiz.

“EN TEMEL İMTİHAN OLAN, İNSANLIK İMTİHANINI BİLE VEREMEDİLER”

* Bunlar, en temel imtihan olan, insanlık imtihanını bile veremediler. Milleti bize karşı kışkırtmaya çalışıyorlar. Biz yılmayız. İnsanlarımızın bir kısmının aldatıldığını görüyorum. Onların kalplerine kötülük sokuyorlar. Bakın, onları da güzelleştireceğiz. Onlar da bizim insanımız. Ben vatandaşımıza kızmıyorum. Ben, onları bu hale getiren bu sisteme ve o bir avuç beşere kızıyorum. Bizim hesabımız onlarla. Hasebiyle, milletimizi istedikleri kadar kandırmaya uğraşsınlar, ne yaparlarsa yapsınlar; palavra söylemek, iftira atmak bizim kitabımızda yazmaz. Bizim kitabımızda, particilik yapmak yok.

* Bizim kitabımızda, ayrımcılık yok. Bizim kitabımızda insan olmak var, insan. Beşere hürmet var. Vatandaşa hürmet var. Vatandaşın kederiyle dertlenmeyenlerden asla olmayacağız. .Milletin kaynaklarını bir avuç insan için değil, sizin için kullanacağız. Millet için kullanacağız. Makamların, mevkilerin gereği budur. 28 Mayıs; makamının gereğini yapmayanların biletini, vatandaşların kestiği gün olacak. 28 Mayıs; toplumun tüm bölümlerinin sıkıntılarına tahlil arayan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ülkeyi huzura kavuşturmak için yola çıktığı gün olacak. 28 Mayıs’ta, hayatınızı güzelleştirecek günleri başlatacaksınız. 28 Mayıs’ta; ekonomiyi düzelteceklere geçit verin. 28 Mayıs’ta; her şeyin çok hoş olacağı yarınlara oy verin.”