Ekonomi

İngiltere’de Liz Truss döneminde neler değişebilir, erken seçim gündeme gelebilir mi?

Paylaş:
Reuters L?iz Truss

Birleşik Krallık’ta artık yeni bir başbakan var.

Liz Truss’ın Kraliçe’den yetkiyi aldıktan sonra Başbakanlık konutu önünde yaptığı konuşmadan ve ertesi gün ilk kez Parlamento’da Başbakan olarak sorulara cevap verirken sergilediği performanstan sonra gerek BBC’deki Politics Live tartışma programında, gerekse de televizyon kanallarında “Peki şimdi ne değişti? sorusu sık sık gündeme geldi.

Liz Truss’ın ve yeni hükümetin gündeminde, hızla yaklaşmakta olan ekonomik ve sosyal sorunlara ilişkin, görevinden istifa ederek ayrılmak zorunda bırakılan önceki başbakandan ve hükümetinden farklı olarak ne gibi önlemler olacak?

OLDUKÇA KARMAŞIK

Bu sorulara kesin, berrak cevaplar vermek kolay değil.

Çünkü Truss’un durumu, kişisel karaktere ilişkin özellikleri bir yana, pratik ve ideolojik olarak oldukça karmaşık.

Kişisel özellikler bağlamında, iki nokta hemen dikkat çekiyor: Birincisi, Truss’ın, solcu bir anne babanın kızı olarak başlayan yaşam çizgisinin oku, hep sağa doğru ilerlemiş.

Önce nükleer silahlara karşı kampanya, sonra üniversitede felsefe ve politika okurken Liberal Parti’ye yakınlaşma, ardından Muhafazakar Parti’ye katılma.

Muhafazakar Parti’ye katıldıktan sonra Truss’ın sağa doğru gidiş hızlanmış.

Bugün Truss Muhafazakâr Parti’nin en sağ ve gerici kesimini temsil ediyor.

Tüm bunlar Truss’ın, Boris Johnson’dan çok farklı biri oluğunu gösteriyor.

Ancak, lise yaşamını geçirdiği okul için “hiç bir şey öğretmediler” (ırkçılıkla mücadele ve sol görüşlerle kafamızı doldurdular anlamında) demesine karşın, Oxford Üniversitesi’ne girmeyi başarmış olması, onun da gerektiğinde “gerçek” konusunda ekonomik davranabileceğini düşündürüyor.

Bu iki özelliği bir araya koyunca da karşımıza yükselmek için kolaylıkla görüş değiştirmeye hazır bir siyasetçi modeli çıkıyor.

Örneğin Truss başlangıçta Brexit’e şiddetle karşıydı, Brexit’ten sonra koyu bir Brexit savunucusu oldu ve partinin aşırı sağ Brexit kanadı da onu başbakanlık yarışında destekledi.

Getty Images L?iz Truss, Brexit’in her haneye yıllık 4 bin 300 sterlinlik maliyet çıkaracağını savunuyordu

Dikkatimizi kişilikten siyasete ve ideolojiye kaydırmaya başladığımızda Truss ile Johnson arasındaki farkların, içerikten çok biçime ilişkin olduğunu görmeye başlıyoruz.

Örneğin Truss’ın Başbakanlık Konutu önünde yaptığı, belki de bugüne kadarki yaşamının en önemli konuşması, Boris Johnson’un geçmişte aynı noktada yaptığı ve uzadıkça uzayan, anekdotlarla, tarihi referanslarla, ben merkezci şakalarla dolu ve karma karışık konuşmalardan çok farklıydı: Yalnızca dört dakika sürüdü; çok yalın, ancak gündemdeki krize ilişkin sunması beklenen içerik açısından neredeyse bomboştu.

Truss konuşmasında en büyük önemi acilen, vergi indirimi ve reform, enerji krizi ve enerji fiyatları, sağlık hizmetleri konularına verdiğini söyledi ama bu kendini içeriğe hiç değinmeyen, birkaç satırla sınırlayan bir önemdi.

Bu üç “en önemli” konuyu, Truss’ın başkanlık yarışı sırasındaki konuşmalarının ve ertesi gün Başbakan’a soru saati bölümündeki performansının ışığında değerlendirirsek karşımıza şöyle bir resim çıkabilir:

VERGİ İNDİRİMİ VE REFORM

Bu, yatırımı ve üretimi teşvik edeceği inancıyla, şirketlerin vergi yükünün daha da hafiflemesi anlamına geliyor.

Halbuki iş çevrelerinin de birçok kez dile getirdiği gibi, yatırımı vergi yükünden çok kar beklentisi teşvik ediyor.

Henüz yeni hükümet programı açıklanmadı ama, Truss’un patikalarını şekillendiren, enerji sektörüne yakınlığı ile bilinen, Institute of Economic Affaires, The Adam Smith Institute, Center for Policy Studies gibi aşırı sağcı düşünce kuruluşlarının gündemine bakınca “reform” kavramının bu karlılık kaygısıyla ilgili olduğunu düşünebiliriz:

Bu reform sanırım, şirket etkinliklerinin daha da serbestleştirilmesi, enerji ve inşaat sektöründe çevre koruma ve önlemlerinin hafifletilmesi, buna karşılık sendikal hakların, grev hakkının kullanımının zorlaştırılması, çalışma saatleri üzerindeki kısıtlamaların azaltılması anlamına geliyor.

Başbakanın soru saati bölümünde muhalefet partilerinin “hem enerji krizinin yükünü hafifletmek için harcanacak 100 milyar sterlin gibi bir büyüklükten söz ediyorsunuz, hem vergi indirmekten, büyük şirketlerin süper karlarına vergi koymak da istemiyorsunuz, o zaman bu politikaların mali yükünü kim üstlenecek” sorusuna Truss’un verdiği kaçamak cevaplardan, hükümetin uzun dönemli borçlanmaya dayanmayı planladığı anlaşılıyor.

Bu da ister istemez, uzun dönemde, bu vergi indirimlerinin yükünün çalışanların sırtına yıkılacağı anlamına geliyor.

Belli ki Truss Financial Times’ın yazarlarının defalarca vurguladığı “ideolojik saplantılardan vazgeçmek, pragmatik olmak gerekir” gibisinden tavsiyelere kulaklarını kapamış.

Reuters

ENERJİ KRİZİ VE ENERJİ FİYATLARI

Bu alanda Truss hükümetinin, enerji bağımsızlığı bahanesiyle yeni sondaj ve kaya gazı üretim izinlerini genişletmeye, nükleer enerjiyi teşvik etmeye, enerji sektörünü vergi indirimi ve serbestleşmeyle desteklemeye, dahası yenilenebilir enerji üretimine maliyet eşitliği sağlamak için ek vergi getirmeye niyetli olduğu anlaşılıyor.

Küresel ısınma ve iklim krizi konularında şüpheci görüşleriyle bilinen Jacop Rees-Mogg’un iş çevreleri ve enerji bakanlığına getirilmiş olması da bu izlenimi destekliyor.

Sağlık sektörü, Truss’ın konuşmalarındaki en kısa, içerişi en boş önermeydi. Sorunları çözmeye kararlıyız vaadinden başka bir açıklama henüz ortada yok.

YENİ HÜKÜMET KRİZLERE HAZIR MI?

Başbakanın soru saatinde, Başbakan Truss ve muhalefet lideri Keir Starmer arasındaki tartışma, adeta önceden planlanmış gibiydi.

Truss, enerji fiyatların donduracağını, vergi indireceğini, böylece yatırımları teşvik edeceğini açıklayacaktı.

Starmer da bunların kaynağının nereden bulunacağını soracaktı. Bu anlamda tartışma dengeli, açık ve sakin biçimde geçti.

Truss’ın “İşçi Partisi hep vergi alıp harcama yapmak ister zaten” eleştirisi nasılsa Starmer’nın elinden kaçtı çünkü Truss, adeta “efsanevi para ağacını” bulmuş gibi, vergi almadan harcama yapma istiyordu.

Bu ilk karşılaşma bir örnek olacaksa, Parlamento’daki atmosferin de Johnson dönemindekinden farklı olacağını, iki liderin gelecekteki karşılaşmalarının da sakin, anlaşılır ve mantıklı argümanlarla geçebileceğini düşünebiliriz.

Ancak bu beklentiye yatırım yapmak için acele etmemekte yarar var.

Birincisi, enerji krizi, hayat pahalılığı krizi, iklim krizi, Kuzey İrlanda Protokolu-Brexit, İskoçya’nın bir kez daha bağımsızlık oylamasına gitme niyeti gibi yaşamsal sorunların önümüzdeki aylarda giderek daha da ağırlaşmasını, iktidar ve muhalefet arasındaki ideolojik uçurumun giderek daha da büyümesini beklemek gerekiyor.

Reuters İ?şçi Partisi lideri Starmer

İki liderin gelecekteki karşılaşmalarının da sakin, anlaşılır ve mantıklı argümanlarla geçebileceğine yönelik bir beklentiye yatırım yapmakta acele etmemek için bir neden daha var.

Bu da Truss hükümetinin bileşimine ilişkin.

İngiltere tarihinde bir hükümette ilk kez en yüksek üç makamın; İçişleri, Dışişleri ve Maliye bakanlıklarının üç beyaz adamın elinde toplanmış olmaması olumlu bir gelişme.

Ama olumluluk burada bitiyor.

Maliye Bakanı Kwasi Kwarteng, Dışişleri Bakanı James Cleverly ve İçişleri Bakanı Suella Bravermen etnik azınlıklardan geliyorlar.

Ancak bunlar, son yıllarda Afrikalı ve Asyalı etnik azınlıkların Muhafazakar Parti içinde öne çıkmaya başlayan, çok zengin, aşırı sağcı-gerici kesiminin örneklerini oluşturuyorlar.

Dahası kimi yorumculara göre Truss hükümeti, İkinci Dünya Savaşı sonrası hükümetlerin en sağcı örneğini oluşturuyor.

Bu noktada da Truss’ın karşısına bir sorun daha çıkıyor: Muhafazakar Parti’nin başkanlığı yarışını 160 bin, yaş ortalaması 55-60 arasında üyelerinin (tam sayı ve üyelerin kimlikleri gizli tutuluyor) desteğini alarak kazandı.

Bu, tüm ülkeyi yönetecek olan başbakanı, yaklaşık 80.000 insanın seçtiği anlamına geliyordu ve partinin tarihindeki başkanlık seçimleri içinde en düşük oranı temsil ediyordu.

Truss, hükümetini bu durumun sorunlarını düşünerek değil de kendine sağdık olduğuna inandığı, hepsi aynı görüşte kadrolardan oluşturdu.

Bu yüzden şimdi Truss ekonomik krizle mücadele ederken, muhalefetin güçlenmesini önlemeye çalışırken, bir de ideoloji ve sadakatler temelinde bölünmüş bir siyasi partiyi yönetmeye çalışacak.

Çeşitli yorumcuların bu saptamalarında eğer bir doğruluk payı varsa ekonomik kriz ve hayat pahalılığı krizleri derinleştikçe, sendikal hareketin, çevreci hareketin, iklim krizi hareketlerin tepkileri sertleştikçe, Truss’ın da pragmatik adımlar atması bu aşırı sağcı hükümetin etkisiyle giderek zorlaşabilir, ideolojik tercihlerle hareket etmek zorunda kalabilir.

O durumda, Parlamento’daki iktidar muhalefet dinamiğinin giderek sertleşmesi beklenebilir.

Birleşik Krallık çok zor bir kışa giriyor. Ekonomik ve toplumsal çelişkiler giderek daha da derinleşecek sertleşecek.

Siyasi yelpazenin sağından solundan birçok yorumcu, Truss’un bu durumu yönetecek plan, program ve deneyimde birleşmiş bir siyasi partiden yoksun olduğuna inanıyor.

Tüm bunları bir araya koyunca, Johnson’un geri gelme planları yapmakta olduğunu da hesaba katınca, bir erken seçim olasılığının yeniden gündeme gelebileceğini de düşünmek gerekebilir.

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu