İSTANBUL (AA) – Gazze Şeridi’nde 7 Ekim’den bu yana çoğu kadın ve çocuk 14 binden fazla kişinin öldürülmesi, Gazzelilerin zorunlu göçe tabi tutulması, bölgeye nükleer bomba atma tehdidinin ardından, İsrailli yetkililerin yargılanması konusunda yapılan çağrıların sayısı her geçen gün artıyor.
- Gazze’de yaşananlar soykırım suçunun şartlarını karşılıyor
Bu talep, UCM’ye İsrail saldırılarının soruşturulması için yapılan ilk başvuru değil. Özellikle 2015’te Filistin’in UCM’ye üye olmasının ardından, İsrail’in Gazze Şeridi, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te bu tarihten sonra işlediği suçlar UCM’nin yetki alanına girdi.
İsrail’in Gazze Şeridi’nde işlediği suçlara ilişkin sunulan bilgiler, dosyalar ve davalara rağmen, UCM henüz İsrail’i kınamadı, Başbakan Binyamin Netanyahu veya herhangi bir yetkili hakkında yakalama kararı çıkarmadı.
Buna karşın, Ukrayna’da işlenen suçları araştırması için 39 üye ülkenin sunduğu talebin ardından UCM’nin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hakkında yakalama kararı çıkarması yalnızca 2 hafta sürmüştü.
Çok sayıda uzman, İsrail’in her seferinde ceza almaktan sıyrılmasına nasıl izin verildiğini, dünyanın gözü önünde işlenen; görüntüler, ses kayıtları, görgü tanıkları hatta bazen faillerin itirafı ve işledikleri suçlarla övünmeleriyle belgelenen “soykırım, insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları” sebebiyle nasıl yakalama kararı çıkarılmadığını sorguluyor.
Bu noktada, Gazze’de dörtte üçü kadın ve çocuk 14 binden fazla kişi öldürülmüşken, uluslararası toplumun, Netanyahu ve İsrail ordusu komutanlarının en kısa sürede yargılanması için UCM’ye baskı yapıp yapamayacağı önem arz ediyor.
Merkezi, Hollanda’nın Lahey kentinde bulunan UCM’nin, finans başta olmak üzere, üstünde ağırlığı bulunan Batı ülkelerinin baskılarından bağımsız şekilde Gazze’de savaş suçlarına karışan İsrailli yetkililer hakkında tutuklama emri çıkarabilir mi? sorusu tartışılıyor.
Uluslararası toplumdaki hareketlilik
Abluka altındaki Gazze Şeridi’ne yaklaşık bir buçuk aydır devam eden saldırılar sonucu 14 binden fazla kişinin öldürülmesi, İsrail’in açıkça 2,3 milyon kişiyi Gazze’den Mısır’ın Sina Çölüne göçe zorlamaya çalışması, İsrailli bakanların 2023’te Filistinlilere karşı yeni bir Nekbe tehdidinde bulunması ve Gazze’ye nükleer bomba atma tehdidi, uluslararası toplumu, İsrailli yetkililerin yargılanması için birden fazla cephede harekete geçmeye sevk etti.
UCM’nin 17 Kasım’da yaptığı açıklamaya göre, mahkemeye üye 5 ülke; Güney Afrika, Bolivya, Bangladeş, Komorlar Birliği ve Cibuti, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları hakkında soruşturma açılması talebinde bulundu.
Bu durum, Filistin’in İsrail suçlarının UCM’ye taşınması talebinde yalnız olmadığını, UCM Başsavcısının soruşturmayı açması için 5 ülkenin daha destek verdiğini gözler önüne serdi.
Ayrıca, Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro ile Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’un İsrail hakkında UCM’ye şikayette bulunacağı yöndeki açıklamaları da halihazırda soruşturma talebinde bulunan 5 ülkenin sayısının artabileceğinin habercisi.
Çoğu Avrupa ülkesi ile Latin Amerika ülkelerinin yanı sıra Afrika ülkelerinin yarısı da UCM üyesi devletler arasında yer alırken, birçok Arap, İslam ve Asya ülkesi, UCM’nin çeşitli davaları ele almadaki seçiciliği nedeniyle mahkemeye üye olmadı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da konuyla ilgili, “İsrail yönetiminin Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanması için birçok delil mevcut. İsrail’in işlediği savaş suçlarını bir Müslüman ülke işlemiş olsaydı, uluslararası yargı yolu için özel bir çabaya gerek dahi kalmaz, süreç re’sen başlatılırdı.” açıklamasında bulunmuştu.
İsrail’in UCM’de yargılanması için yürütülen uluslararası çabalardan biri de Fransız avukat Gilles Devers’in, İsrail’in Gazze’de işlediği suçların UCM’de soruşturulması için dünya çapından 500 avukattan oluşan ve daha sonra sayıları artan bir “avukat ordu” kurmasıydı.
Devers, 9 Kasım’da İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’de işlediği suçların soruşturulması için UCM’ye şikayet dilekçesini verdi.
Türkiye Barolar Birliği de İsrail’in Gazze’de işlediği savaş suçlarının araştırılması için UCM’ye başvuruda bulunma kararı aldığını duyurmuştu.
Sayıları gittikçe artan bu uluslararası baskılar, Netanyahu başta olmak üzere İsrailli yetkililer hakkında UCM’de soruşturma açılmasını hızlandırabilir.
Ancak bu hamle, İrlanda ve Belçika’nın olaylardan Tel Aviv’i sorumlu tutma fikrini desteklemesine rağmen Almanya başta olmak üzere ABD’nin UCM üyesi olan Avrupalı müttefiklerinin tutumuyla çelişiyor.
UCM’nin İsrail aleyhindeki şikayetlere ilişkin tutumu
Filistin’in 2012’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda “üye olmayan gözlemci devlet” olarak kabul edilmesinin ardından, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, ülkesinin UCM’ye üye olması için başvuruda bulunmuş ve 2015’te Filistin, UCM’ye resmi üye olarak katılmıştı.
Filistin’in UCM’ye üyeliği, İsrail’e Filistin halkına yönelik işlediği suçlardan dolayı dava açılabilmesi konusundaki ilk adım şeklinde yorumlanmıştı.
İsrail’in, Filistin halkına, Filistin’i destekleyen kişi ve kurumlara karşı işlediği suçlar nedeniyle 2015 öncesinde UCM’ye yüzlerce şikayette bulunulsa da mahkeme, bunların hepsini reddetti.
UCM’nin 2015 öncesindeki şikayetleri reddetmesi, Filistin üye devlet olmadığı için UCM’nin yargı yetkisinin bulunmaması, İsrail’in Mavi Marmara gemisine yönelik saldırısında 10 Türk vatandaşını öldürmesi örneği gibi, kurban sayısının “soykırım, insanlığa karşı işlenen suçlar, savaş suçları veya saldırı suçları” düzeyine çıkacak kadar yüksek olmaması gibi gerekçelere dayandırılıyordu.
UCM’nin kurucu anlaşması olan Roma Statüsü’ne göre, mahkemenin yetki alanına giren soykırım, savaş suçları, insanlığa karşı işlenen suçlar ve saldırı suçları hakkında soruşturma açılmasını talep etme yetkisine, UCM üyesi ülkeler, BMGK ve UCM Başsavcısı Karim Khan sahip.
Filistin’in üye olmaması, yıllarca İsrail’in UCM’de yargılanmasının önündeki ana engeldi ancak Filistin’in UCM’ye üye olmasıyla, işgal altındaki Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze Şeridi, UCM’nin yargı yetkisine dahil oldu.
Buna rağmen UCM’nin İsrail’e ve İsrailli yetkililere yönelik suçlamalara ilişkin soruşturması 2021’e kadar açılmadı. Daha sonra da İsrail’in işlediği suçlar hakkında bilgi toplanması ve analiz süreci 6 yıl sürmüştü.
Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze’de işlenen suçlara ilişkin soruşturma açılmamasının önündeki bir diğer engel de İsrail’in UCM üyesi olmaması, mahkemenin otoritesini ve Filistin Devleti’ni tanımaması, vize vermeyi reddetmesinin yanı sıra iddia edilen suç mahallerine erişime, mağdurlar ve tanıklarla konuşmaya, hareket özgürlüğüne engel olması, söz konusu suçları araştıracak makamlarla işbirliği yapmamasıydı.
Fakat UCM’nin eski Sudan Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir hakkında yakalama kararı çıkarması, üye olmayan devletler hakkında da karar çıkarıldığını gözler önüne serdi.
Yasalardaki boşluklar ile mahkeme üzerindeki siyasi, mali ve usule ilişkin baskılar, UCM’nin yetki alanındaki soykırım, savaş suçu, insanlığa karşı işlenen suçlar ve saldırı suçlarıyla itham edilen İsrailli yetkililere karşı herhangi bir yakalama kararı çıkarmasını engelledi.
İsrail ve ABD, UCM’nin kurulmasına karşı çıkmıştı
BM çatısı altında UCM’nin kurulması adına 1998’de yapılan oylamada 7 ülke ret oyu vermişti. Bu ülkeler arasında ABD ve İsrail de yer alıyordu.
Mahkemenin kurulmasına karşı çıkan ABD ve İsrail, UCM’nin kurucu anlaşması Roma Statüsü’nü başta imzalasa da 2002 yılında imzalarını geri çekti.
Tel Aviv yönetimi, UCM ile işbirliği yapmayı reddetmenin yanı sıra, uygulamalarına yönelik herhangi bir eleştiride “antisemitizm” kartını oynamayı tercih etti.
İsrail, ayrıca Almanya ve Japonya başta olmak üzere birçok üye ülkeyi UCM’ye sağlanan finansmanı durdurmaya ve azaltmaya teşvik etti.
İsrail baskısına maruz kalan ülkelerin bu baskıya ne ölçüde karşılık verdiği bilinmemekle birlikte, UCM, son 3 yılda yetki alanına giren suçlarla itham edilen hiçbir İsrailli yetkili hakkında yakalama kararı çıkarmadı.
Eski UCM Başsavcısı Fatou Bensouda, bir raporunda, UCM’nin iddianame çıkarmasında yavaşlığını, “İsrail yargı sistemi, halihazırda savaş suçlarıyla itham edilenlerin cezalandırılmasını kapsıyor, bu durum UCM’nin iddia edilen İsrail ihlalleri hakkında yargı yetkisine sahip olamayacağı anlamına gelebilir.” ifadeleriyle meşrulaştırmaya çalışmıştı.
Muhabir: Mustapha Dalaa,Muhammed Emin Canik
Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.
- Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
- Kan dolaşımını hızlandırır,
- Kronik yorgunluğu azaltır,
- Bağışıklık sistemini güçlendirir,
- Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
- Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
- Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
- Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
- Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.
Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER
- SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
- 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
- SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
- Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
- Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
- DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
- 05523307100-05325466184
- www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
- www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
- www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,