AktüelGüncelGündemTürkiye

İstanbul İl Sağlık Müdürü: Lütfen En Az 3 Çocuk Yapalım

Paylaş:

İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu“İstanbul gibi gelişmiş illerde doğurganlık oranlarını yükseltmemiz gerek,  lütfen en az 3 çocuk yapalım” dedi. Memişoğlu, sezaryenin salgın kadar büyük bir problem olduğunu öne sürdü.

Memişoğlu, “İnsanların hassas olduğu alanlarda maalesef yanlış, yanlı bilgilendirmeler yapılıyor. Eğer aşı doğurganlığı azaltsaydı bugün doğurganlığı arttırmaya çalışan Avrupa ülkeleri aşıları kullanmazdı. İstanbul’da geçen sene toplam doğumların yüzde 58.2’si sezaryen ile yapılmış. Bu kadar doğurganlığı önemsiyorlarsa lütfen sezaryen niye yapılıyor diye sorsun bu arkadaşlarımız. Sezaryen salgın kadar büyük bir problem” ifadesini kullandı.

Memişoğlu, aşının kısırlık yapacağı söylentilerinin gerçeği yansıtmadığını dile getirdi.

Memişoğlu, şöyle konuştu:

“Maalesef çok spekülasyonları yapılıyor, her türlü dezenformasyon diyelim yanlış bilgilendirme hatta kötü niyetli bilgilendirme de olabiliyor. Onun için bu konuda önce aşının ne işe yaradığını bilmemiz lazım. Kısırlık yapıyor vs. ile insanların, toplumların hassas olduğu alanlarda maalesef yanlış, yanlı bilgilendirmeler yapılıyor. İnsanlar buna inanmasınlar. Niye inanmasınlar; sonuçta kısırlığın bu maddeyle bir alakası yok. 1970 yılında Türkiye’de doğurganlık yaşındaki 15 ile 49 yaş arası bir kadının çocuk sayısı 4.9, Avrupa ortalamasına baktığımız zaman 2,5 bandında. Mesela İsrail’de Orta Doğu’da nüfusu artma ihtiyacı olan ve planlayan ülke onda da yaklaşık 3.8 1970’de. Ülkemizde bu oranlar maalesef 1.78’ e düşmüş durumda. Dünya Sağlık Örgütü nüfusu aynı sayıda tutabilmek için bunun 2.10’un altına düşmemesi gerektiğini söylüyor. Şu anda Türkiye’de İstanbul’da dahil 1.78’e düştük. Bugün aşıları yapan doğurganlığı arttırmaya çalışan ülkeler bu aşıların hepsini yaptırırken kısırlığı ve ya çocuk olmamasını düşünseler bu aşıları yaptırmazlar. Bugün Avrupa nüfusu yaşlanmaya başladı onun için doğurmayı ve doğurganlığı arttırmaya çalışıyorlar. Çünkü onlar doğurganlığı ve nüfus artışını teşvik etmeye çalışıyorlar”

 “Şu andaki maalesef yanlış ve yanlı uygulamalar doğurganlığımızı çok azaltmış durumda. Bu toplumumuzun bir 15-20 sene sonraki büyük risklerinden bir tanesi. Doğurganlığı azaltacak en önemli unsur aslında sezaryendir. Bizim önce sezaryenleri azaltmamız lazım. Sezaryenin bir doğum olayı olmadığını bütün toplumun bilmesi lazım. İstanbul’da ve Türkiye’de doğumlarımızı büyük oranda sezaryen yapmaya başladık. 2019 yılında İstanbul’da 235 bin 284 toplam doğum yapılmış, halbuki 2020 yılında bu 217 bin 131’e düşmüş. Yaklaşık yüzde 8 oranında az çocuk olmuş. Bunun en önemli nedeni çok net söylüyorum sezaryendir. Sadece bu geçen sene yapılan 217 bin doğumun yüzde 58’ini sezaryen ile yapmışız. İstanbul’da toplam doğumların yüzde 58.2’si sezaryen ile yapılmış. Maalesef bunların 66 bini primer sezaryeni (ilk doğum sezaryeni) olmuş. Sezaryenin bir ameliyat olduğunu çocuk ile anne arasındaki ilişkiyi kopardığını herkesin bilmesi gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü isteğe bağlı sezaryenin yapılmaması konusunda ve jinekolojik bilimsel dernekler öneriyorlar. Önce bu sezaryen oranını çözmemiz gerekiyor. Aşı karşıtlığını engelleyemeyiz ama iyi niyetle bunlara inanan insanlarımıza seslenmek istiyorum. Aşı kısırlıkla alakası olmayan insanları hastalıktan koruyan en önemli elimizdeki silahtır. Aşının 100-150 yıldır kullanılan yöntemin insanları engelleyen, doğurganlığı azaltan bir unsur olmadığını herkesin bilmesini istiyorum. Eğer bu doğurganlığı azaltsaydı bugün Avrupa ülkeleri, İsrail gibi ülkeler bu aşıları kullanmazdı. Tabi ki kötü niyetli insanlar olacaktır ama yalanlarına kamuoyu oluşturmalarına izin vermeyelim” 

“ÖLÜM ŞANSINIZ ÇOK DAHA FAZLALAŞIYOR”

 “Dünyanın en iyi alt yapısını oluşturduk. Bazı annelerimiz ağrıdan korkuyorlar artık ağrısız doğumlar var. Normal doğumumuzu da ağrısız yapılabilecek teknoloji ve imkanlarımız var. Lütfen en az 3 çocuk yapalım. Özellikle İstanbul gibi gelişmiş illerde doğurganlık oranlarını yükseltmemiz gerektiğimi herkesin bilmesini istiyorum. 2000 yılında ilk anne olma yaşını 24 iken şu an 29’a çıktı maalesef. Siz bir insana ‘kısır olursunuz’ derseniz, insanı korkutursanız, toplumun bu hassasiyetlerini kullanan kötü niyetli insanlarımız var. Bu net, bu aşıların veya aşı sitemlerindeki böyle bir etkinin olduğunu hiçbir bilim insanı, bilimsel dergi, makale, bir insan söyleyemez. İspatlanması gereken bir şeyden bahsediyorsunuz. Bu aşıların, etkisi, standartları kontrol edilerek insanlarımıza yapılmasını sağlatıyorlar. Ünlü olmak isteyen veya kötü niyetli insanların dediklerine toplumumuz inanmasın. Biz hayatımız boyunca insanları nasıl yaşatırız, nasıl faydamız olur diyen insanları dinlemeyip de ne idüğü belli olmayan kaynaklardan, dedikodularla, tweetlerle, videolardaki insanların ispatlanmamış bilgilere inanmalarını ben toplumdan beklemiyorum. Aşı olmazsanız hastaneye yatma oranlarını yüksek olur. Ölüm şansınız çok daha fazlalaşıyor. Biz insanların nüfusunu azaltmaya çalışsak aşıyı böyle arttırmaya çalışır mıyız, çünkü hastalık insanları öldürüyor”

“AŞIYA KISIRLIK DİYENLERİN SEZARYENİ TARTIŞMASINI İSTİYORUM”

 “Doğurganlık oranımız azalıyor bu azalma nüfusun azalmasına ve genç nüfusun azalmasına sebebiyet veriyor. Şu anda büyük bir tehlike olarak ben sezaryeni görüyorum. Çünkü sezaryen yapan insanlarımız genelde ikinci, üçüncü, çocuğu yapmakta tedirgin oluyor. Çünkü sonuçta bir ameliyat yaşıyorsunuz. Aşıya kısırlık diyenlerin sezaryeni tartışmasını istiyorum. Aşı kısırlık yapıyor diyen insanların sezaryen niye yapılıyor diye topluma sormasını bekliyorum. Bu kadar doğurganlığı önemsiyorlarsa lütfen sezaryen niye yapılıyor diye sorsun bu arkadaşlarımız. Sezaryen büyük bir problem salgın kadar büyük bir problem. Bugün 1.78’e düşmüş doğurganlık hızından bahsediyoruz İstanbul’da bu çok tehlikeli bir şey. Yaş ortalamasının büyüdüğünü görüyoruz annelerimizin. Bu tehlikeli bir şey. Sosyal anlamda da çocuğun gelişimi açısından kardeşin çok önemli olduğuna inanıyorum” 

Kaynak: İHA

GLİSERİN NEDİR?

Genellikle gliserol olarak da adlandırılan gliserin, tatlı bir tada sahip renksiz, kokusuz ve zehirli olmayan bir sıvıdır. Su ve alkol ile karışabilen gliserin doğal veya sentetik olabilir. Doğal gliserin, hayvansal veya bitkisel yağların hidrolizinin bir sonucu olarak üretilir. Hidroliz, bir maddenin suya tepki göstermesi ve bunun sonucunda kimyasal bir bağın parçalanmasıdır. Sentetik gliserin, petrol, propilen ve klor içeren kimyasal işlemlerle üretilir.

GLİSERİNİN FAYDALARI NELERDİR?

– Antibakteriyel, antifungal ve antiviral özelliklere sahiptir.
– Cildi nemlendirir.
– Cildi besler.
– Cildin su dengesini korur.
– Cilt kırışıklıklarını giderir.
– Cilde yumuşak ve pürüzsüz bir görünüm verir.
– Cildin zararlı UV ışınlarına karşı korunmasına yardımcı olur.
– Cilt rengini açar.
– Sivilceleri azaltır.
– Dudakları nemlendirir.
– El ve ayak nasırlarına iyi gelir.
– Ağız içi yaralarına karşı etkilidir.
– Egzama ve sedef hastalığına iyi gelir.
– Topuk çatlaklarını iyileştirir.
– Kulakta yer alan kirleri akıtır.
– Nemli saça uygulandığında saçların onarılmasını ve güçlenmesini sağlayarak dökülmeleri azaltır.

DMRSÜREN Kimya Ltd Şti

0216 4421200-0552 3307100

www.kimyadeposu.com

Jurnalci.com

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

Bir yanıt yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu