Türk Tabipleri Birliği’ne (TTB) bağlı odalar içinde 30 bini aşkın üyesi olan İstanbul Tabip Odası’nın iki yılda bir yaptığı seçimli genel kurulu, 15-16 Ağustos tarihleri arasında yapılacak. 16 Ağustos Pazar günü Beyoğlu’ndaki Haliç Kongre Merkezi’nde saat 09.00-17.00 arasında gerçekleştirilecek olan seçimler öncesi mevcut başkan, Demokratik Katılım Grubu adayı Prof. Dr. Pınar Saip ile konuştuk.
► Pandemi döneminde kamucu sağlık politikalarının önemi bir kez daha açığa çıktı. Bu anlamda Demokratik Katılım Grubu’nun önerileri neler?
Dünya Bankası’nın önerdiği sağlığın özelleştirilmesi programı ülkemizde AKP yönetimi tarafından 2002 yılından beri uygulanmaya başlanmıştır. Ama süreç kamunun köklü yapısı, direnmesi, TTB ve tabip odalarının verdiği mücadelelerin katkısı ile henüz tamamlanmamıştır. Bu programı tam gerçekleştirmiş ülkelerin sağlık sistemleri pandemi sürecinde çökmüştür.
Ülkemizde ise yıllardır ticari gözle bakılarak “verimsiz” çalışmakla suçlanan eğitim, araştırma hastaneleri ve tıp fakülteleri pandemi mücadelesinin en önünde yer almıştır. Ama gerçek pandemi mücadelesi hastanede değil 1. basamak koruyucu sağlık hizmeti temelinde verilmelidir. Hastaların saptanması, izole edilmesi, gerekenlerin hastanelere sevk edilmesi, kaynağın saptanması, temaslılara test yapılması, hasta ve temaslıların eğitimi telefonla değil bizzat yapılmalıdır. Bu da bölgesini tanıyan, donanımlı 1. basamak sağlık hizmeti ile sağlanabilir. Maalesef ülkemizde 1. basamak sağlık hizmetleri parçalanmış durumdadır. Önerimiz bir an önce 1. basamak sağlık hizmetlerinin Aile Sağlığı Merkezleri(ASM) ve İlçe Sağlığı Müdürlüğü tarafından kopuk kopuk yürütülen işlerin güçlendirilerek birleştirilmesi, işyeri hekimleri ile entegre edilmesi, ASM’lerin tüm ihtiyaçlarının eleman ve sarf giderlerinin devlet tarafından sağlanması ve alt yapılarının bir sağlık kurumu niteliğine uygun hale getirilmesidir. Aile hekimliği sistemi nüfus tabanlıdır, oysa bir bölge tabanlı olmalı ve tanımlanmış bölgedeki tüm koruyucu sağlık hizmetlerini sağlamalıdır. Bu da ancak yeterli alt yapısı, personeli olan, devletin tüm ihtiyaçlarını karşıladığı bir sistemle mümkün olabilir.
► Barolar gibi TTB de iktidarın hedefinde. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Barolarla başlayan kanun değişikliklerinin Meclis’in açılmasıyla birlikte TTB, TMMOB gibi meslek birlikleri ve odalarla devam edeceği yetkili ağızlardan dillendirildi. Meslek odaları ve birlikleri, Anayasal kamu kuruluşlardır, diğer kamu kurumları gibi çoklu olamazlar. Genellikle baro ve meslek odaları seçimlerini iktidara yakın adaylar kazanamıyor. Bunu aşabilmek için işleyiş ve seçim sistemi değişiklikleri yaparak iktidarın güdümünde meslek birlikleri oluşturmak istiyorlar. Hekimlerin özlük hakları, etik değerlerinin korunmasının yanı sıra sağlığı etkileyen çevre sorunları, şiddet, ekonomik sorunlar, güvensiz çalışma koşulları gibi konular hepsi bizim alanımız içinde. Bu sorunlarla ilgili yanlışları ve çözüm önerilerini dile getirmek görevimiz. Kamu sağlığını koruyucu politikalarımız iktidarın politikalarıyla çelişiyor. Ayrıca sağlık alanında performans sisteminin varlığının sağlığa zararlı olduğunu yıllardır dile getiriyoruz. Tüm bu sorunlara yönelik yaptığımız mücadeleler nedeniyle işlevsizleştirilmek isteniyoruz.
► Pandemi döneminde şeffaflığa çok vurgu yaptınız. Bakanlık da uluslararası ölçülere göre vaka sayılarını açıklayacağız derken bir anda yoğun bakım ve entübe hasta sayıları kaldırıldı…
Vaka sayıları maalesef artıyor. Salgın birinci dalga henüz bitmeden ikinci tepe noktasına doğru tırmanışa geçti. Denetimsiz bir şekilde İstanbul’dan çıkışlara izin verilmesi virüsün bütün Anadolu’ya yayılmasına neden oldu. Üniversite ve lise giriş sınavlarının yapılması, milyonlarca insanın hareketliliği, Ayasofya’nın cami olarak açılışındaki yoğunluk, Kanal İstanbul gibi ciddi ihalelerin yapılması, turizmin teşviki halkta salgın bitti algısı yarattı ve rehavet oluşturdu. Salgın yönetimi halkın inisiyatifine bırakılmış durumda. Biz en başından beri bu konuyla ilgili görev tanımı ve yetkileri belirlenmiş bir bilimsel kurul oluşturulması ve bunun halk sağlığı uzmanlarının yönlendiriciliğinde olması gerektiğini vurguladık. Bu kurulda ilgili meslek birlikleri, uzmanlık dernekleri, sendikalar da olmalı. Ülkemizdeki verilerin detayları bu kurulla paylaşılmalı. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyeleri bile salgının detayları ile ilgili verilere sahip değil ve kendilerinin sadece danışma kurulu olduğunu ifade ediyorlar. Yoğun bakım ve entübe hasta sayısında yüzde 100’lere varan artış sonrası bu verilerin paylaşılmasından vazgeçilmesi düşündürücü. Rakamları muğlak terimlerle açıklamaya başladığınızda gerçekler görünmez olur. Ayrıca Covid-19 ile ilgili yapılan bilimsel araştırmalar Bakanlık izniyle yapılabiliyor. Tüm bunlar şeffaf olmayan bir yönetim tarzı.
► Seçimlere de az bir zaman kaldı. Demokratik Katılım Grubu’nun vaatleri, önerileri neler?
Yönetimi sadece seçimden ibaret görmüyoruz. Amacımız tüm üyelerimizin yönetime demokratik katılımının sağlanması. Bu nedenle kamu veya özel tüm sağlık birimlerden seçilen birim temsilcilerimiz, delegelerimiz, yetkili kurumlarımız ve tüm üyelerimizin katılımına açık farklı alanlardaki komisyonlarımızla odamızı yönetmeye devam edeceğiz.
Hem salgın hem de sağlıkta şiddet nedeniyle güvenli çalışma koşulları için mücadele birinci önceliğimiz olacak. Özellikle sağlıkta dönüşüm programı sonucu sağlığın ticarileşmesi toplum sağlığı, meslektaşlarımızın özlük hakları ve mesleğimizin etik değerleri açısından çok ciddi sorunlar yaratmıştır. Nitelikli tıp eğitimi, iyi hekimlik değerlerinin korunması, performansa dayalı olmayan insanca yaşamaya yetecek güvenceli emekliliğe yansıyan ücret sürekli gündemde tuttuğumuz taleplerimiz. Bilimdışı tedaviler, çevre sorunları, aşı karşıtlığı, haksız iş fesihleri gibi sağlığı ilgilendiren her alanda yaşanan tüm sorunları dile getirmeye, çözüm önerileri sunmaya, gereğinde tüm yasal mücadele yöntemlerini kullanarak mücadele etmeye devam edeceğiz. Bunların yanı sıra hekim arkadaşlarımızla dayanışmaya, tükenmişliklerine çare olmaya ve mesleki yetkinliklerinin geliştirilmesine yönelik eğitimlere, sosyal ve kültürel etkinliklere devam edeceğiz.
Ayrıca yönetim olarak bize gelecek her türlü öneri ve eleştiri için iletişim yollarımızı açık tutuyoruz. Hekimlerin her zaman yanlarında olacak, haklarını savunacak, değerbilir bir tutuma ihtiyaç duydukları biliyoruz.
Yasal zorunluluk nedeniyle bu seçimleri yaz ayında ve Covid-19 koşullarında yapıyoruz. Sorunların dile getirebilmesi ve meslektaşlarımızın özlük haklarının korunabilmesi için iktidarlardan bağımsız, çağdaş, demokratik yapılı meslek odalarının korunması çok önemli, bu nedenle tüm hekim arkadaşlarımızın seçime katılımını önemsiyoruz.
Meral Danyıldız/Birgün
Jurnalci.com
Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.
- Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
- Kan dolaşımını hızlandırır,
- Kronik yorgunluğu azaltır,
- Bağışıklık sistemini güçlendirir,
- Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
- Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
- Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
- Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
- Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.
Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER
- SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
- 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
- SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
- Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
- Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
- DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
- 05523307100-05325466184
- www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
- www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
- www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,