GüncelGündem

İstanbul Üniversitesi önünde YÖK protestosu: ‘Yetkiler tek elde toplanarak üniversitelerin özerkliği yok edildi’

Paylaş:

YÖK’ün kuruluşunun 41’inci yılında, “YÖK Karşıtı Eylem Birliği” grubundan üniversite öğrencileri, İstanbul Üniversitesi ana giriş kapısı önünde eylem yaptı. “YÖK’ün 41. yılında haklarımız, özgürlüğümüz ve geleceğimiz için mücadeleye” yazılı pankartın açıldığı eylemde, “YÖK, polis, medya; bu abluka dağıtılacak” ve “Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek” sloganları atılarak, “YÖK postalla geldi, direnişle gidecek”, “YÖK ve kayyum düzenini yıkacağız” ve “Artık her üniversite bir direniş yeri, üniversiteleri yönetmeye geliyoruz” yazılı dövizler taşındı.

Öğrenciler adına yapılan açıklamada; YÖK’ün amacının üniversitelere yönelik saldırı politikalarını hayata geçirmek ve üniversiteleri piyasa kurumları arasına yerleştirme olduğu dile getirildi. “Bu süreçte hükümetler, kurumlar ve uygulamalar dönemsel değişiklikler gösterse de değişmeyen yegâne unsur, bilim üretimine yönelik saldırı ve üniversitelerin devlet eliyle şirketleştirilmesi oldu” denilen açıklamada, AKP iktidarı döneminde saldırıların devam ettiği ve üniversitelerin, piyasanın ihtiyaçlarına göre daha fazla dizayn edildiği dile getirildi.

Açıklamada, şöyle denildi:

“YÖK ÜNİVERSİTENİN ÖZERKLİĞİNİ YOK ETTİ” 

Tüm bu haksız uygulamalar karşısında duran öğrenciler ise polis- özel güvenlik birimi (ÖGB) kuşatması ve atanmış yönetim iş birliğiyle sindirilmek istendi. Ancak bugüne kadar karşımıza engel niyetine konulan baskı yasalarının tamamında olduğu gibi, 41 yıldır YÖK’e ve şimdi yetkilerinin neredeyse tamamını devralmış siyasi iktidara karşı aynı kararlılıkla mücadeleyi sürdürüyoruz. YÖK, 80 öncesi devrimci mücadeleyi yükselten üniversiteli gençlik üzerinde baskı kurma ve 24 Ocak kararlarına uygun olarak üniversiteleri sermayelerin hizmetine daha fazla sokmak amacıyla kuruldu. Tüm üniversitelerin yetkilerini tek elde toplayarak üniversitenin kendi içindeki özerkliğini bütünüyle yok etti. Medya, polis ve idare iş birliğiyle gençliğin haklı talepleri bastırılmaya çalışılıp faşistler devrimci, üniversite gençliğinin üzerine salındı. Haklı ve meşru olan parasız, demokratik, özerk, anadilinde, bilimsel üniversite talebi her daim yok sayıldı. Binlerce öğrenci bu taleplerden ötürü soruşturmalara maruz kaldı, üniversitelerden uzaklaştırıldı, işkence gördü ve hapis yattı.

“YÖK 12 EYLÜL ÜRÜNÜDÜR”

Dünya üzerinde 1970’li yılların ortasından itibaren bilhassa askeri darbeler aracılığıyla yayılan neoliberalizm, Türkiye’ye 12 Eylül, üniversitelere ise bir 12 Eylül ürünü olan YÖK eliyle getirildi. YÖK, üniversiteye yönelik darbe sürecine kadar olan tüm saldırıların niteliğini artırdı ve iktidarın, üniversiteleri sermaye lehine dönüştürme süreçlerinin özel yetkili kurumu hâline geldi. Avrupa üniversitelerinin ticarileşmesi ve piyasayla bütünleşmesini sağlamayı amaçlayan neoliberal Bologna süreci de Türkiye’de YÖK eliyle yürütüldü. Böylelikle üniversitelerin sermaye için ucuz ve nitelikli kadro sağlayan, bilimsel çalışma üreten alanlar hâline gelmesi için önemli bir eşik aşılmış oldu. Eğitim sistemi kapitalizmin ihtiyaçları doğrultusunda şekillenirken bunun dışında herhangi bir üretim faaliyeti de yasaklarla, kısıtlamalarla engellendi.

“SARAY REJİMİ, BASKI VE ŞİDDET POLİTİKALARI UYGULAMAYA DEVAM ETTİ”

Direnişler geliştikçe devlet korkuya boğuldu, korktukça da saldırganlaştı. Gezi direnişi ve yükselen Kürt hareketinin de etkisiyle bu korkunun bir ürünü olarak örgütlenen Saray rejimi, 2015’ten bu yana üniversiteleri de hakimiyeti altında tutmak için baskı ve şiddet politikaları uygulamaya devam etti. Barış İçin Akademisyenler imzacısı olan çok sayıda akademisyen KHK’larla ihraç edildi, Barış Akademisyenleri’nden boşalan kadrolar, güçlü bir nepotizm pratiği ile yandaşlarla dolduruldu. YÖK’ün kuruluşundan bu yana sadece sözde var olan rektörlük seçimleri bugün kayyum atamaları olarak karşımıza çıkıyor. Kayyuma karşı direnişe geçen, yaşam alanlarını savunmak isteyen öğrenciler ise soruşturma, uzaklaştırma, gözaltılarla yıldırılmak istenirken öğrenim hakları gasp ediliyor.

“DEVLET ÖĞRENCİLERİ TARİKAT YURTLARINA MECBUR BIRAKTI”

Üniversitelerde polis ve ÖGB iş birliği ile öğrencilere yönelik denetim ve saldırı mekanizmaları artırıldı. Üniversiteleri kâr sağlamak için Saray’ın arka bahçesi olarak gören siyasi iktidar, kampüsleri şantiye hâline getirirken yarattığı ekonomik kriz nedeniyle barınma sorunu ile karşı karşıya kalan gençliği görmezden gelerek kampüslerin içinde Millet Bahçeleri açmaya devam etti. Ekonomik krizin derinleştiği ve öğrencilerin gitgide yoksullaştığı bu mevcut konjonktürde devlet, KYK yurtlarının ücretlerine zam üstüne zam yaparak odaları 8 kişilik koğuşlar hâline getirdi. KYK yurtlarında kalamayan öğrencileri ise tarikat- cemaat yurtlarına mecbur bıraktı.

“YÖK ELİYLE BAŞLATILAN DÖNÜŞÜMLERİ İKTİDAR DEVAM ETTİRİYOR”

Dün YÖK eliyle başlatılan öğrencilere dönük tüm yapısal dönüşümler bugün siyasi iktidar tarafından devam ettiriliyor. Kayyum rektörler üniversiteleri şirketleri gibi görerek patronlar haline geldi ve piyasalaşma, YÖK aradan çıkarılarak siyasi iktidara peşkeş çeken yönetici kadrolar ile gerçekleştirilmeye başlandı. I·çişleri Bakanlığı’nın ‘Üniversitelerde Güvenlik ve Barınma Tedbirleri’ başlıklı genelgesi ile üniversitelerin içerisindeki tüm muhalif sesler yok edilmeye çalışılarak birçok kadın kulübü ve LGBTİ+ kulübü hedef alındı. Bugün 6 Kasım. Elbette üniversite gençliğine dönük daha dönem başlamadan genelgelerle ilan edilen saldırı süreci ülkedeki siyasi atmosferden bağımsız değildir. Mevcut düzenin, baskı ve şiddet unsurlarından başka onu ayakta tutabileceği hiçbir şeyi kalmadı.

“ŞEBNEM KORUR FİNCANCI TUTUKLANARAK, TOPLUMUN HER KESİMİ SİNDİRİLMEK İSTENMİŞTİR”

Bu nedenle savaş alanlarında insanlık suçu sayılan her türlü envanterin kullanılmasında bir beis görülmemekte, savaş suçunun işlendiğine dair bilimsel açıklamalar yapan Şebnem Korur Fincancı hocamız hukuksuzca tutuklanmaktadır. Mesleği ve uzmanlığı gereği açıklama yaparak kimyasal silah kullanıldığı iddialarına ilişkin etkin soruşturulma yürütülmesi gerektiğini belirten Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı tutuklanarak, toplumun her kesimi sindirilmek istenmiştir. Nihayetinde bugün, açlık, evsizlik ve işsizlik ile sınadığı öğrenci gençliğin sisteme karşı her geçen gün büyüyen öfkesinin hem üniversitelerde hem de bütün ülkede yaratılmış tüm tahribatı yok edebilecek bir güçte olduğunu biliyoruz. Bu yüzden tüm sıra arkadaşlarımızı, 41’inci yıl dönümünde 6 Kasım’ın tarihi önemine ithafen, üniversitelerimizde baskı yasalarından ve geleceğimizi yok etmeye çalışan tüm unsurlara karşı özerk- demokratik üniversite mücadelesinin en ön saflarına çağırıyoruz.”

Öğrenciler, Şilili grup Quilapayún’in “El Pueblo Unido, Jamas Sera Vencido” şarkısını hep bir ağızdan söyleyerek eylemi sonlandırdı.

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu