GüncelGündem

İşte Mustafa Balbay’ın Devlet Bahçeli’yi ‘rahatsız eden’ o tarihi yazısı…

Paylaş:

Türkiye Kahramanmaraş ve Hatay merkezli yıkıcı depremlerle sarsıldı. 44 bini aşkın yurttaş hayatını kaybederken; binlerce insan da evsiz kaldı. AKP yaşananlara ‘asrın felaketi’ diyerek sorumluluktan kaçmaya çalışsa da, bu süreçte iktidarın ve kurumlarının koordinasyonsuzluğu gündem oldu.

Son olarak, yurttaşlara ücretsiz çadır sağlamakla yükümlü olan Kızılay’ın, Haluk Levent’in başkanı olduğu AHBAP Derneği’ne çadır sattığı da Cumhuriyet tarafından ortaya çıkarıldı.

İktidara yönelik tepkiler sürerken; Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay da 23 Şubat Perşembe günü “Haykırmak istiyorum” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Yazısında AKP iktidarının deprem sürecindeki koordinasyonsuzluğunu gözler önüne seren Balbay, “Depremin üzerinden iki hafta geçti. İnsanlar hâlâ başını sokacak çadıra muhtaç. Gördük ki çadır devleti bile değiliz!” ifadelerini kullandı.

BAHÇELİ BALBAY’I HEDEF ALDI, HAKARETLER YAĞDIRDI

Balbay’ın tarihi yazısı, son olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ‘rahatsız etti’. Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, Balbay’ı yazısı üzerinden hedef aldı, hakaretler savurdu.

MHP lideri, şu sözleri kullandı:

“Ne ara bu kadar devlet ve millet düşmanı türemiştir. Gocunanlar olabilir ama bu soruları sormayalım mı? Seriye bağlanan önyargılar, serpiştirilen nifaklar, seviyesizlikler… 

Geçmişte CHP’den milletvekili seçilen bir kalem sahibi işgal ettiği bir gazete köşesinde 23 Şubat’ta şöyle yazmıştır: ‘Depremin üzerinden iki hafta geçti. İnsanlar hala başını sokacak çadıra muhtaç. Gördük ki çadır devleti bile değiliz’. Türkiye’yi çadır devletinin bile aşağısına çekmeye çalışan bu sapık milletvekili ve çürük köşe yazarı edepsizdir, kemiksizdir, ciğersizdir, vicdanını da kin ve nefret sarmıştır. Utanması, ar etmesi gereken bu utanmaz devlet ve millet karşıtlarıdır.”

İŞTE O YAZI

İşte, Bahçeli’nin hakaretler yağdırarak hedef aldığı Mustafa Balbay’ın o tarihi yazısı…

Depremin üzerinden iki hafta geçti. İnsanlar hâlâ başını sokacak çadıra muhtaç. Gördük ki çadır devleti bile değiliz!

30 kişi 15 metrekarelik yerde yaşamaya çalışıyor. Depremden kurtulup hayatta kalanlar ayakta kalmış, oturacak yeri yok. Kardan, soğuktan korunacak yer bulan şükrediyor. Kamyon kasaları ev, tahta sandalyeler yatak olmuş…

Kabile devletlerinde kabile reisi bu durumu görse ar eder…

Haykırmak istiyorum:

Görmüyor musun?

Enkazdan kurtulanlar yaşadığına pişman. Ailesinin yarısını kaybeden bir kadın, kalan yarısını nasıl hayatta tutacağını düşünüyor kara kara. Güçlükle bulabildiği çadırda çocuklar nöbetleşe uyuyor. Nasılsın diye soranlara, dolu gözlerle bakıp sesleniyor:

– Her gün ölüyorum!

Kadının sesi insanın kulaklarını deliyor.

Haykırmak istiyorum:

Duymuyor musun?

***

İnsan evini kaybeder, işini kaybeder… Bunlara yeniden kavuşabileceğini düşünür. Ama insanlar, “Çocukluğumu kaybettim”, “Şehrimi kaybettim” diyor. Sen, “Daha iyi olacağız” diyorsun.

Haykırmak istiyorum:

Kılın kıpırdamıyor mu?

Kalkınmayı, büyümeyi, yatırımı her şeyi beton olarak gördün. Şimdi depremin getirdiği bu büyük yıkımı da sadece beton olarak görüyorsun. Bir yılda yeniden şehirler inşa etmekten söz ediyorsun. Oysa deprem bölgesindekiler önce insanlığın inşa edilmesini istiyor. “Bize hemen ev yapın”, “Burada yeniden binalar yükselsin” diyen yok. “Güven istiyoruz” diyen var. İnsanlar bu en zor günlerinde devlet kurumlarının yanında olduğunu hissetmek istiyor.

Gel gör ki ortada kurallarıyla işleyen, koordineli kurumlar yok. Her kurum kendi başına, adeta başı kesik tavuk gibi…

Haykırmak istiyorum:

Anlamıyor musun?

Milyonlarca üniversite öğrencisinin yaşamını allak bullak ettin. Öğrenci yurtlarını apar topar boşalttırdın, kampusları boşalttırdın… Tüm üniversite öğrencilerini de depremzede yaptın. Şimdi herkes bundaki amacını sorguluyor.

“Gençlerin hayrına değil ama acaba kimin hayrına” diye soruyor. Zaten gelecekten ümidini kesmiş olan gençlerin bugününü de kararttın.

Haykırmak istiyorum:

Hissetmiyor musun?

Depremin merkez üssü belli. Kahramanmaraş, Hatay… Ama bu büyük doğa olayının, afete nasıl dönüştüğü ortada. Enkaz altında kalan canların yanında bir de enkaz altında kalan ruhlar var. Şimdi o ruhları düşünemez hale getirmek istiyorsun. Âlem sersem millet kör mü?

Devleti çökerten depremin merkez üssü de Ankara!

Depremden günler sonra, “Sorumluları tek tek bulup hesap soracağız” diyorsun. Tek tek aramana gerek yok, sorumlu tek!

Haykırmak istiyorum:

Aynaya bakmıyor musun? 

***

Bütün bunların üstüne defter tutuyoruz diyorsun. Günü gelince açacakmışsın… Senin defterin ne olacak? Millete hizmet edeceğine, milleti tehdit ettin…

İstifa müessesesini harekete geçireceğine, istifadenin temellerini attın…

Devlet kurumlarını bir hizmet aracı haline getireceğine, tam bir hezimet görüntüsü yarattın…

Enkaz altından günlerce ses geldi, senden ses gelmedi…

Deprem olmasaydı, bugünlerde imar affındaki genişlemeyi anlatıyor olacaktın. Uzata uzata çıkardığın imar affı, imar afeti oldu… Haykırmak istiyorum:

Görmüyor musun?

İşitmiyor musun?

Anlamıyor musun?

Hissetmiyor musun?

İnsan mısın?

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu