İsveç’ten Danimarka’nın kutsal kitaplarla ilgili kararına dayanak

İsveç Başbakanı Kristersson, düzenlediği basın toplantısında, Danimarka hükümetinin aldığı kararı kıymetlendirdi.

Terör tehditlerine maruz kalan ülkelerin acil tedbirler alması gerektiğini belirten Kristersson, “Danimarka hükümetinin aldığı bu karara büyük hürmet duyuyorum. İsveç’in bu türlü bir karar alması için Anayasa değişikliği yapması gerekir. Hasebiyle İsveç’in bu yolu seçmesi sıkıntı.” dedi.

İsveç Adalet Bakanı Gunnar Strömmer de Danimarka hükümetinin aldığı kararın kendisini şaşırtmadığını söyledi.

Yaz boyunca Danimarka hükümeti ile istişare içinde olduklarını lisana getiren Strömmer, “Danimarka hükümetinin aldığı karar çok değerli. Emsal bir kararı biz burada alsak söz özgürlüğüne çok geniş kapsamlı bir müdahale olur. Güvenlik ile tabir özgürlüğü ortasındaki dengeyi düşünerek devalar bulmaya çalışıyoruz.” tabirini kullandı.

“DANİMARKA’NIN KARARI, İSVEÇ’İ MEMLEKETLER ARASI ARENADA YALNIZ BIRAKIR”

Ülkedeki ana muhalefet partisi Toplumsal Demokrat Partisinin Lideri Magdalena Andersson ise Danimarka hükümetinin aldığı kararın İsveç’i memleketler arası arenada yalnız bırakacağını savundu.

Andersson, “Kur’an yakma krizine karşı gelen yansılarda Danimarka ve İsveç birbirine dayanak çıkıyordu. Danimarka hükümetinin aldığı bu karar, İsveç’i dünyada yalnız bırakacak. Milletlerarası arenada savunmasız duruma düşeriz ve yalnız kalırız, dünyanın gözü kulağı üzerimizde olur.” değerlendirmesinde bulundu.

Andersson, Danimarka’nın aldığı bu kararın gerçek olduğundan pek emin olamadığını ve vakit içinde daha yanlışsız bir kıymetlendirme yapabileceğini tabir etti.

DANİMARKA HÜKÜMETİ KANUN TEKLİFİ SUNACAK

Danimarka Adalet Bakanı Peter Hummelgaard, bugün düzenlediği basın toplantısında, kutsal kitaplara saldırıyı yasaklayan bir kanun teklifini yakın vakitte meclise sunacaklarını belirtmişti.

Hummelgaard, kutsal kitaplara akınların tek hedefinin “nefret yaratmak ve nifak tohumları ekmek” olduğunu, kelam konusu kanun teklifinin, halihazırda ülke bayraklarının yakılmasını yasaklayan bir kanunla birleştirileceğini söylemişti.

Hummelgaard, “Bu yasa, kamusal alanda Kur’an-ı Kerim ve İncil yakanları cezalandıracak. Bu kanun sadece kamusal alanlarda ya da daha geniş bir etrafa yayılma gayesiyle yapılan aksiyonları amaç alacak.” sözünü kullanmıştı.

İSVEÇ VE DANİMARKA’DAKİ PROVOKASYONLAR

İsveç ve Danimarka’da son devirde Kur’an-ı Kerim’e yönelik ataklar ağırlaşırken bu provokasyonlara müsaade verilmesi reaksiyona yol açıyor.

Danimarkalı çok sağcı siyasetçi ve Sıkı Taraf Partisi önderi Rasmus Paludan, 2022’de Paskalya tatili boyunca İsveç’in Malmö, Norköpin ve Jönköping kentleri ile başşehir Stockholm’de Kur’an-ı Kerim yakma provokasyonları yapmıştı.

Paludan, 21 Ocak’ta Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği ve 27 Ocak’ta Türkiye’nin Kopenhag Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim yakmıştı.

Stockholm’de Salwan Momika, Kurban Bayramı’nın birinci gününe denk gelen 28 Haziran’da Stockholm Mescidi önünde polis müdafaası altında Kur’an-ı Kerim’i ateşe vermişti.

Momika, 20 Temmuz’da Irak’ın Stockholm Büyükelçiliği önünde, 14 Temmuz ve 31 Temmuz’da İsveç parlamentosu önünde polis müdafaası altında Kur’an-ı Kerim’i ve Irak bayrağını ayaklar altına almıştı.

Momika, İran’ın Stockholm Büyükelçiliği önünde de tekrar polis müdafaasında Kur’an-ı Kerim’e yönelik taarruz düzenlemişti.

İran asıllı Bahrami Marjan da Stockholm’ün Angbybadet kıyısında 3 Ağustos’ta polis müdafaasında Kur’an-ı Kerim yakmıştı. (AA)