GüncelGündem

İbrahim Kalın’dan vize muafiyeti açıklaması

Paylaş:

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Halep’teki çatışmalara ilişkin “Biz, dün oradan (Çin) ayrılmadan son anda bile Cumhurbaşkanımız, Obama ve Putin’le ayrı ayrı görüşmesinden sonra birer defa tekrar görüştü. İkisine de tekrar ‘Aman şu Halep’teki ateşkes ya da çatışmasızlık ortamının sağlanmasıyla ilgili anlaşmayı bir an önce hayata geçirelim.’ bunu söyledi.” dedi.

Kalın, NTV’de katıldığı canlı yayında gündeme dair soruları yanıtladı.

“VİZE MUAFİYETİNDE YIL SONU GİBİ BİR TAKVİM SÖZ KONUSU DEĞİL”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Avrupa ülkelerine yönelik vize muafiyetine ilişkin, “Böyle yıl sonu gibi falan bir takvim söz konusu değil. Türk vatandaşlarının Schengen bölgesine vizesiz girmesiyle ilgili konunun bir an önce hayata geçirilmesi noktasında ‘süreci hızlandıralım’ kararı çıktı, bütün bu görüşmelerden.” dedi.

AB VE VİZE MUAFİYETİ

Alman basınında Erdoğan-Merkel görüşmesinin ardından vize muafiyeti ve geri kabul anlaşmasının yıl sonuna ertelenmesine Türkiye’nin yeşil ışık yaktığı yönünde haberler olduğunun hatırlatılması üzerineKalın, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Böyle yıl sonu gibi falan bir takvim söz konusu değil. Türk vatandaşlarının Schengen bölgesine vizesiz girmesiyle ilgili konunun bir an önce hayata geçirilmesi noktasında ‘süreci hızlandıralım’ kararı çıktı, bütün bu görüşmelerden. Yani orada Sayın Merkel’le daha sonra dörtlü olarak Fransa, Almanya, İtalya ile Cumhurbaşkanımızın görüşmeleri oldu onların ardından da AB Başkanları Juncker ve Tusk’la bir üçlü görüşmesi oldu. Oradan çıkan netice, ‘Bu mülteciler, geri kabul anlaşması ve Schengen vize sistemi eş zamanlı olarak bunu uygulayalım, hayata geçirelim, bunu daha fazla geciktirmeyelim.’ Hatırlarsanız 2013 Aralık ayında imzalanan anlaşma aslında 1 Ekim’de uygulamaya geçecekti. Mülteci krizi olunca bunun erkene alınması, Haziran’a alınması gündeme geldi. Araya başka şeyler girdi. AB, Terörle Mücadele Yasası konusunda birtakım kriterlerin yerine getirilmediği gibi bir görüşü ortaya attı. Aslında süreci tıkayan da biraz bu oldu.”

Bir heyetin iki hafta önce Türkiye’de bulunduğunu ifade eden Kalın, vize muafiyeti konusunda ufak tefek bazı konuların kaldığını ve bu işi de yakın vadede çözmeyi umut ettiklerini kaydetti.

İbrahim Kalın, Schengen vize sistemine dahil olmanın Türk vatandaşlarının en doğal hakkı olduğunu vurguladı.

IŞID/DAİŞ/DAEŞ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dünkü açıamaları hatırlatılarak, “Ne noktadayız uçuşa yasak bölge konusunda? Türkiye yıllardır söylüyor, ikna edebildi mi muhataplarını?” sorusuna Kalın, öncelikle Fırat Kalkanı Harekatı’nın başarılı bir şekilde hayata geçirildiğini söyledi. Kalın, Çobanbey üzerinden yani batı yakasından hattın tamamlandığını belirterek, “Böylece yaklaşık 90 kilometrelik bir hat üzerinde bulunan bütün DAİŞ unsurları sınırımızdan temizlendi. Bugün itibarıyla sınırlarımızda artık DAİŞ terörizmi yok. Bu çok önemli bir tespit ve durumdur.” ifadesini kullandı.

Konuyla doğrudan muhatap olan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Barack Obama’nın da bunu takdirle izlediklerini ifade ettiklerini aktaran Kalın, harekatın amacının ne Suriye’nin toprak bütünlüğünü bölmek ne de oradaki herhangi bir etnik grupla çatışmak olduğunu söylediklerini vurguladı.

Kalın, özellikle Türkiye sınırının terör unsurlarından temizlenmesi noktasında tam bir mutabakat olduğunu ve Türkiye’ye destek verildiğini gördüklerini aktardı.

Şu anki aşamada, o sınıra bir derinlik kazandırılması gerektiğine işaret eden Kalın, şöyle devam etti: “O yüzden şimdi diğer muhalif gruplar yavaş yavaş aşağı doğru inerek hem o bölgeyi temizliyorlar hem de orada bir asayiş ortamı inşa etmeye çalışıyorlar. Çünkü bu kolay değil. Suriye’de sahada çok değişken bir durum var ama gerçek olan bir şey var ki o bölgede DAİŞ, yaklaşık bir buçuk iki yıldır fiilen bir hüküm sürmekteydi, insanlara zulüm etmekteydi. İşte Cerablus’ta onun neticelerini gördük, insanların nasıl mutlu ve huzurlu bir şekilde sokağa çıktığını, hayatın ne kadar kısa bir sürede normale döndüğünü gördük.”

Kalın, mülteci meselesinde Türkiye’nin üstlendiği yükün adil olmadığı, başkalarının da bu yükü eşit şekilde paylaşması gerektiği konusunda bir konsensüsün bulunduğuna değindi.

“Mesele sadece sineklerle uğraşmak değil, bataklığı kurutmaksa; burada yapılması gereken ‘sadece bu mülteciler harekete geçmesin, bulundukları yerde kalsın ya da şurada yaşasın’ meselesi değil” diyen Kalın, şunları söyledi:

“Asıl mülteci krizine yol açan sorunu ortadan kaldırmak gerekir. Bu da tabii ki Suriye’de bir siyasi geçişin sağlanması ve savaşın sona erdirilmesi. Orada maalesef hala karmaşık bir tablo var ama en azından bu geçiş sürecinde bu bölge, bir güvenli bölge haline getirilebilir. Cumhurbaşkanımız bu teklifini yeniledi, hem Sayın Obama ile hem Sayın Putin ile hem diğer AB ülkeleriyle. Tabii bir itiraz yok ama nasıl uygulanacağı konusuna gelince de ‘tamam, bunu beraber yapalım’ şeklinde bir ortak irade de sergilenmiyor. Dolayısıyla şöyle diyebiliriz; aslında fiilen orada bir güvenli bölge haritası ortaya çıkmış oldu ama bunun formel manada güvenli bölge ilan edilebilmesi için mutlaka bir hava koruması, hava desteğinin olması gerekir.”

“ULUSLARARASI TOPLUM TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYMALI”

Kalın, uluslararası toplumun tekrar taşın altına elini koyması gerektiğine dikkati çekerek, “Tamam, bu sınır boyu temizlendi. Belki mülteciler için de mülteci akımını durdurma anlamında olumlu bir sonuç da doğuracak ama bu tek başına sorunu çözmeyecek.” dedi.

Şu anda Halep’te çatışmaların devam ettiğine işaret eden Kalın, şunları kaydetti: “Biz dün oradan ayrılmadan son anda bile Cumhurbaşkanımız, Obama ve Putin’le ayrı ayrı görüşmesinden sonra birer defa tekrar görüştü. İkisine de tekrar ‘Aman şu Halep’teki ateşkes ya da çatışmasızlık ortamının sağlanmasıyla ilgili anlaşmayı bir an önce hayata geçirelim.’ bunu söyledi. Ayrılırken ikisiyle de ayrı ayrı tekrar özellikle bu Halep meselesini tekrar konuştu.

Çünkü bize o sırada farklı haberler geliyordu. ‘Anlaşma tam bitti, yok henüz bitmedi, yüzde 95’i tamamlandı’ gibi haberler geliyordu. Cumhurbaşkanımız, Obama’ya bunu sordu, o da ‘bitmek üzere’ dedi. Yani dün akşam ya da bugün için ‘umutluyuz’ gibi bir ifade kullandı. Biz de şimdi nihai anlaşmayı bekliyoruz.”

Kalın, kendilerine anlaşmayla ilgili bir taslağın geldiğini bildirerek, “Biz tabii nihai olarak ‘evet, bu tamam. Bütün aktörlerin mutabık kaldığı ve uygulayacağı bir anlaşmadır’ şeklindeki kağıdı bekliyoruz” diye konuştu.

“BAYRAMDA RAHAT NEFES ALSINLAR”

“Bayramdan önce olabilir mi bu beklenti?” sorusuna Kalın, “Umudumuz o yönde. Cumhurbaşkanımız aslında G20’ye gitmeden yaklaşık bir hafta önce Sayın Putin’le yaptığı telefon görüşmesinde söylemişti. ‘Kurban Bayramı da geliyor, Müslüman dünyanın hassasiyetlerini de dikkate alarak bu zamanlamayı böyle planlayalım. Hiç olmazsa Kurban Bayramı’nda Halep ve civarındaki insanlar rahat nefes alsın’ diye.” yanıtını verdi.

Kalın, taslakla ilgili olarak da şu değerlendirmelerde bulundu:

“Temel olarak çatışmaların durması. Burada en önemli unsur, Rusya’nın hava operasyonlarını durdurması. Dolayısıyla burada önemli aktör Rusya. İlk planda 48 saat gibi bir süreden bahsediliyor ama neticeler olumlu olursa bizim önerimiz, bunu Kurban Bayramı boyunca uzatalım. Cumhurbaşkanımız bu teklifi de yaptı.

Bu sürede Ruslar uçmayacak, rejim Halep üzerinde uçmayacak, bombardıman olmayacak, muhalifler de çatışmaları durduracaklar. Bir tür çatışmasızlık ortamı, herkes tetikten parmağını çekecek. O sırada da insani yardım koridoru açılacak. Bir, güneyden Şam üzerinden yardımların ulaştırılmasıyla ilgili koridor ya da hat oluşturulacak, bir de Türkiye üzerinden.”

 

“Amerikalılarla YPG konusunda halen ihtilaf halindeyiz” diyen Kalın, Halep’teki çatışmasızlık ve Cerablus konularında mutabık olduklarını belirtti.

YPG’ye verilen desteğin, yanlış politikanın bir ürünü olduğunu düşündüklerine dikkati çeken Kalın, bunun da Suriye’nin toprak bütünlüğü ve etnik gerilimleri tetiklemesi anlamında sonuçlar doğuracağını bildirdi.

Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) yeni hedefinin El-Bab olup olmayacağının sorulması üzerine Kalın, Türkiye’nin, Suriye’nin herhangi bir bölgesinde terör koridorunun oluşmasına izin vermeyeceğini ifade etti.

“ULUSLARARASI TOPLUM ADIM ATMAKTA GECİKTİKÇE…”

Kalın, “Türkiye’nin önceliğinin Suriye’deki yerel halkın barış ve huzur içerisinde yaşayacağı şartların oluşturulmasıdır. El-Bab, Rakka, Musul iki sene önce DAİŞ’in kontrolünde olan yerler değildi. Bu iş geciktikçe ve uluslararası toplum adım atmakta geciktikçe, DAİŞ’e ve benzeri terör örgütlerine alan açılmış oluyor” diye konuştu.

Nihai hedefin El-Baba ve Rakka dahil olmak üzere, Suriye sahasının tamamından DAEŞ unsurlarının temizlenmesi olduğunu vurgulayan Kalın, Musul’un da DAEŞ’ten temizlenmesi noktasında Irak hükümetinin, peşmergenin, Musul gönüllülerinin birtakım hazırlıkları bulunduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Türkiye tarafından Musul’daki Başika Kampı’nda 2 bin 400 peşmergenin ve 3 bin Musul gönüllüsünün eğitildiğini bildirdi.

“Başika benzeri bir yapı Suriye içinde de olur mu? Türkiye, Türk askeri, ‘bu bölgenin güvenliği sağlandı, biz buradan gidebiliriz’i ne zaman söyleyecek?” sorusuna Kalın, sahadaki şartlara ve dinamiklere göre bunun kararının verilebileceğini belirtti.

İbrahim Kalın, bir soru üzerine, YPG’nin, PKK’nın Suriye kolu olduğunu belirterek bir terör örgütünün başka bir terör örgütüyle ortadan kaldırılmayacağına dikkati çekti.

RUSYA İLE İLİŞKİLER

Rusya ile Türkiye arasında yapılan görüşmelere ilişkin bir soru üzerine Kalın, şunları söyledi: “Sayın Putin’le yapılan görüşmede onlar da Fırat Kalkanı Operasyonu’na tam destek verdiklerini ifade ettiler. Zaman zaman Dışişleri Bakanlığı üzerinden eleştirel ifadeler kullanabiliyorlar, normaldir, hani gelişmeleri takip ediyoruz anlamında. Ama prensip olarak bizim sınırımızın DAİŞ unsurlarından bütünüyle temizlenmesi noktasında onların da herhangi bir itirazı söz konusu değil. Zaten Halep anlaşması noktasında da beraber çalışacağız. Bugün, yarın, bu nihai anlaşma metni önümüze geldiğinde onun operasyonel hale getirilmesi için biz de devreye gireceğiz ki biz de destekliyoruz o çatışmasızlık ortamını. Ama tabi ki Esed rejiminin geleceği sadece Türkiye-Rusya arasında değil, uluslararası toplumun önünde kalmaya devam ediyor.”

Gelecek hafta ABD’de yapılacak Birleşmiş Milletler (BM) Zirvesine ilişkin ise Kalın, etraflıca ele alınacak konulardan bir tanesinin “mülteci” meselesi olduğunu belirtti.

 

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen’in iadesine ilişkin bir soru üzerine Kalın, Obama’nın “15 Temmuz darbe girişimini yapanların adaletin önüne çıkarılması için gereken yardımı yapacağız” sözünün önemli olduğunu, bu mesajın ilgili yerlere ulaştığını anlattı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcücü Kalın, Fetullah Gülen’in bu davada Türkiye için fail, Amerika için ise bir numaralı zanlı olduğuna işaret ederek, “Mevcut iade anlaşması çerçevesinde orada gözaltı yapılabilir, hareketleri kısıtlanabilir. Bu beklenti sadece Türkiye’de hükümetin ya da Cumhurbaşkanlığının talebi değil, bütün Türkiye halkının talebidir. Bu Türkiye’nin meşru bir toplumsal talebidir. Devletin meşru bir hukuki talebidir. Bunun yerine getirilmesi Türk-Amerikan ilişkilerini rahatlatacaktır.” diye konuştu.

AA

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu