Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, olağan haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Partisinin genel merkez binasında düzenlenen basın toplantısında Karamollaoğlu, yerel seçimler başta olmak üzere ekonomi, adalet konularına değindi.Son günlerin en önemli konusunun bütçe görüşmeleri olduğuna vurgu yapan Karamollaoğlu, bütçe rakamlarının herkesi tedirgin ettiğinin altını çizdi. Karamollaoğlu, “Meclis’te giriş çıkışlar kontrol altına alındı. Meclis’te bütçe çalışmaları yoğun sürer. Yeri geldiğinde sabaha kadar çalışmalar devem eder. Meclis’in çalışmalarından kamuoyundan adeta gizli tutulması doğru değil. Alınan bir takım kararları Meclis görüşmeleri canlı verilmiyor. Bazı kesimleri çekiliyor. Burada havuz medyası ve TRT dikkate aldığında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet görevlilerine ağırlık veriyor. Muhalefettin telkinleri biraz gölgede kalıyor. Demokratik yönden sakıncalı görüyoruz. Hükümeti sarsacak konular saklanıyor” dedi.
“Bütçe rakamları herkeste endişeye neden oluyor” diyen Karamollaoğlu, “Bütçe beklenti geliri 880 milyar lira, 961 milyar lira da gider öngörülüyor. Açık tam 81 milyar TL. Açık demek borç demektir. Devlettin borcu 1 trilyon 200 milyar lira seviyesini geçti. Bundan dolayı da geçen sene bütçede 71.7 faizi gideri konulurken, bu sene faize konulan faiz miktarı 117 milyar seviyesine çıktı. Neredeyse bütçenin yüzde 15’ine denk geliyor. Ya burada hata Cumhurbaşkanında hata Tayyip Bey’in değilse ekibinin ise Fenerbahçe’nin son yenilgisinden yaptığı gibi ekibini bir otobüse bindirip öyle göndermelidir. Çünkü bu iş böyle gitmiyor” ifadelerini kullandı.
Belediye başkan adayları üzerinde yoğun çalışma yürüttüklerini belirten Karamollaoğlu, “Açıkçası, bu adayları belirlerken, İstanbul adayında hep takılıp kaldığımız bir nokta var. ‘Keşke’ diyoruz Tayyip Bey Cumhurbaşkanlığını bıraksa da bizim İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayımız olsa. Çünkü o işi iyi yapıyordu. Hakkını veriyordu. Bu ocakta piştiği için, buranın hikmetiyle belediyecilik Anadolu’da zirve yapmıştı. Tabii kader kendisine başka bir yol çizdi ve devlet yönetiminin başına geçti. Bu ikisi başka şey işte.Biz milletimizi Tayyip Bey’in devlet nizamını bozduğuna, sistemi yürütemediğine ikna edemiyoruz. Keşke kendisi bunları düşünüp vazgeçse de gelse bizim Büyükşehir Belediye başkanımız olsa. Hem İstanbul iyi bir Belediye Başkanı kazanmış olur, hem de ülkemizi daha iyi yönetecek isimleri partimiz Ankara’ya taşır” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Milli Görüş gömleğini yıllar önce çıkardığını hatırlatan Karamollaoğlu, “O gömlek bembeyaz, pırıl pırıl bir gömlekti. Üstünde leke yoktu. Şimdi bakıyorum, kendi partisinin kirliliğinden o kadar şikayetçi ve seçimler yaklaştıkça o kadar tedirgin ki… Milli Görüş gömleğinin kıymetini belki şimdi anlıyordur. Bakın bu logo, bu parti Allah’a şükür, Merhum Erbakan hocamızın elinde dikilen o gömleği bir gün olsun çıkarmadı. Tek bir leke bile sürdürmemeye özen gösteriyoruz. Kendi adaylarımızı belirlerken Tayyip Bey’in yaşadığı sıkıntıyı yaşamıyoruz. Ranta, yolsuzluğa, hukuksuzluğa bulaşmış arkadaşlarımız yok. Hepsi hizmet sevdalısı, hepsi pırıl pırıl, genç, dinamik ve cebinden önce şehrini düşünen kişiler” ifadelerini kullandı.
Kamuoyunun algı operasyonlarıyla yönetildiğini ifade eden Karamollaoğlu, “Algı operasyonları yapıyor. Yanlışı doğru gibi doğruyu da algı gibi gösterebiliyor. Medyanın yüzde 95’i onların elinde bulunuyor. Memlekette işler onların istediği gibi gitmediği zaman algı operasyonları yapıyorlar. Böyle giderse altından kalkamayabiliriz. Bu rakamlar endişe verici. Tarımda ekilebilir arazi yüzde 15 azaldı. Tarım geliri her geçen azalıyor. Tarımda çalışan kişi sayısı her geçen gün azalıyor. Allah’ın bize verdiği nimeti değerlendiremiyoruz anlamına geliyor. Yüksek bina yaparak işler düzelmez” şeklinde konuştu.
Ekonomik meselelerin denk bütçeyle çözüleceğini söyleyen Karamollaoğlu, havuz sistemine geçilmesi gerektiğine dikkat çekti. Karamollaoğlu, “Ekonomi alarm sinyali veriyor. Bu iktidarın bugün ki anlayışla çözme imkanı yok. Türkiye’de ekonomi de en etkili firma McKinsey’dir. McKinsey firması IMF zihniyetidir. Türkiye’de bu zihniyetle hareket ediyor. Bu firmalar sermaye şirketlerine ve ülkelerine çalışıyor. Hükümet bunu görmeden sorunları çözemez. Konu o kadar sade ve basit ki hükümet bu basitliği göremiyor. İlk yapılacak iş elimizdeki bütün değerleri faaliyete geçirmeliyiz. Tabi kaynaklarımız. Tarımda, sanayi de üretimi artırarak düzeltemeyiz. Hala algı operasyonları yapılıyor. Kendi uçağımız kendi tankımız üretilecek imiş. Bunların gerçekleşeceği dönem Milli Görüş iktidarında olur” dedi.
“CHP kendi belediyelerinde asgari ücreti 2 bin 200 TL’ye yükseltti. Siz asgari ücrettin ne kadar olmasını istiyorsunuz?” sorusuna Karamollaoğlu, şu yanıtı verdi: “Asgari ücreti her an gündemimizde tutuyoruz. Asgari ücret bir insanın karın tokluğu seviyesinde tutulursa zülümdür. Şu anda asgari ücrettin en az 2 bin 400 olması gerekiyor. Tabi bu sene için. Asgari ücretten vergi alınmaması gerekiyor. Asgari ücretinin hedefi yoksulluk sınırı olmalıdır. Bunu da kimse alıp çarpmasın. Bir yılda bu düzelmez. Ama bir iktidar kendine bir hedef koyarsa buna ulaşır. Asgari ücret için de 2 bin diyenleri de doğru bulmuyorum.”
Jurnalci.com
