Kentin ısısı İstanbul’a kar yağışına pürüz oluyor

İstanbul’da meteoroloji, valilik ve AKOM’un ihtarlarına karşın beklenen kar yağışı gerçekleşmedi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Lideri Adil Tek, İstanbul’a karın giremediğini tabir etti. Kentin ‘ısı adası’ olduğunu söyleyen Tek “Sisteme baktığınızda Silivri’ye kadar geliyor kar yağışı, İstanbul üzerine geldiğinde yağmur ve karla karışık yağmur halinde dönüyor. Lakin İzmit’ten sonra Düzce’ye hakikat da tekrar tıpkı sistem, farklı olmayan bir sistem, kar yağışı halinde devam ediyor. Buradaki sorun sıcaklıkların yeteri derecede düşmemesi. Kentin kendi yani iç gücünden, kentin örneğin araçlarının egzozu diyelim, araçlardan kaynaklanan güç, ısıtmadan kaynaklanıyor güç, kentteki hareketlilik yani bir kentin bir saldığı bir ısı var. Isı adası dediğimiz şey kentin kırsala nazaran sıcaklığının biraz daha yüksek olması” dedi.

Adil Tek

SADECE YÜKSEK BÖLÜMLERE YAĞDI

Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve AKOM, geçtiğimiz günlerde tarih ve saat vererek İstanbul’un birtakım bölgelerinde 10 ile 20 santimetre kar kalınlığına ulaşabileceğini bildirmişti. Lakin, yüksek bölümler haricinde beklenen kar yağışı düşmedi.

Yapılan hava durumu varsayımlarını ve kar yağışı ihtimallerini pahalandıran Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Lideri Adil Tek, “Genelde atmosfer modellerinden yapılan kestirimler var. Bu modeller üzerine yapılan yorumlar var. Bunun bu modellerin sonuçlarını aslında herkes rahatlıkla erişebiliyor. Ayrıyeten Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yaptığı varsayımlar var. Tabi geçtiğimiz kestirimler içerisinde yer yer, orta ara kar yağışları verildi. Bilhassa İstanbul merkezini kar yağışı alamadı. Bunun sebeplerinden bir tanesi atmosfer modellerinde bilhassa yüksek çözünürlüklü olmayan bilgilerle kimi iddiaların yapılmış olması. Onun için de daha ayrıntılı bölgesel kestirimlerin daha yüksek çözünürlüklü bölgesel iddiaların yapılması gerekiyor” dedi.

DENİZ SUYU 8 DERECEYE İNMELİ

Tek, şöyle devam etti:

– En büyük handikaplardan bir tanesi de öncelikle sıcaklık. Sıcaklığın en son gelen hava sistemlerine baktığımızda İstanbul için bahsediyorum eksi 1 ile 4-5 derece ortasında değiştiğini görüyoruz. Bu aslında çok kritik bir düzey. Sıcaklık sıfırın altına düşmeye başladığında aslında kar yağışı olağan olarak düşmeye başlıyor. Ancak bu 2-3 derecelik sıcaklık hissesindeki yanılmalar yağışın halini değiştiriyor. Sıcaklık 3-4 derecelerde olmaya başlayınca yağışın hali esasen yağmur, karla karışık yağmur biçiminde sürüyor. Bu sıcaklık iddiasındaki handikaplar kestirimleri de biraz daha güçleştiriyor, zorlaştırıyor. O yüzden de bazen yanlışlar da ortaya çıkabiliyor.

– İddia modellerinden elde edilen sonuçlarla birlikte, bunun yanında yorumlar da var ancak beraberinde bilhassa İstanbul’da deniz suyu sıcaklıkları bu kar yağışının olmamasında çok aktif. İstanbul’da kar yağışının olması için deniz suyu sıcaklıklarının 8 derecelere kadar inmesi gerekiyor. Bugünlerde İstanbul’da deniz suyu sıcaklıkları 10 ile 11 dereceler ortasında değişiyor. Merkezin olağan ki ısı adası tesiri var. Bununla birlikte sıcaklıkları biraz daha yumuşatıyor ve o eksi kıymetlere düşmesini önlüyor. Bu sebeple yağışlar daha çok yağmur, karla karışık yağmur formunda sürdü.

SİLİVRİ’YE GELİYOR SONRA YAĞMURA DÖNÜŞÜYOR

Kar yağışının İstanbul’un merkezine düşmemesinin bir öteki nedeninin ‘Şehrin ısı adası’ olmasından kaynaklandığını belirten Tek, “Sisteme baktığınızda Silivri’ye kadar geliyor kar yağışı, İstanbul üzerine geldiğinde yağmur ve karla karışık yağmur biçiminde dönüyor. Fakat İzmit’ten sonra Düzce’ye gerçek da tekrar birebir sistem, kar yağışı biçiminde devam ediyor. Buradaki sorun sıcaklıkların yeteri derecede düşmemesi. Kentin kendi yani iç gücünden, kentin örneğin araçlarının egzozu diyelim, araçlardan kaynaklanan güç, ısıtmadan kaynaklanan güç, kentteki hareketlilik yani bir kentin saldığı bir ısı var. Isı adası dediğimiz şey kentin kırsala nazaran sıcaklığının biraz daha yüksek olması” sözlerini kullandı.

ŞUBATTA KAR BEKLENTİSİ

Tek, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

– Şubat ayının ikinci haftasında gelecek olan sistemler var. Deniz suyu sıcaklıklarının biraz daha düştüğünü görürsek, 8-9 derecelere kadar indiğini görürsek birebir sistem yani emsal sistem İstanbul’un merkezinde de kar yağışı bırakacak gözüküyor. Deniz suyu sıcaklığının biraz daha düşmesi gerekiyor. Deniz suyu sıcaklığında 8 dereceye düşmemesinin sebeplerinden bir tanesi de doğal ki her şey iklim değişikliğine bağlamamak lazım.

– Ancak iklim değişikliğinin de tesiri var. Zira biriken gücün yani iklim değişikliğinden kaynaklı biriken gücün büyük bir kısmını da denizler yutuyor, absorbe ediyor. Onlar tutuyor, o yüzden de deniz suyu sıcaklıkları çok aşağılara inmiyor. Yani geçtiğimiz 10’lu, 20’li yıllara baktığımızda deniz suyu sıcaklıkları bu vakitlerde 8 derecelere, 9 derecelere çok sık rahatlıkla iniyordu.

YAĞMURLU GÜNLER BİZİ BEKLİYOR

Kış mevsiminin geri kalan kısmında beklenen yağışların çoğunlukla yağmur halinde İstanbul’a düşeceğini söyleyen Tek, kelamlarını şöyle noktaladı:

– İstanbul’da çok yakın plan için kar gözükmüyor. Mevsimsel varsayımlarda Aralık, Ocak aylarının, geçtiğimiz aylardaki yaptığımız varsayımlarda o ayların sıcaklıklarının genelde ortalamaların üzerinde geçeceği formundaydı. Şubat ayı da tıpkı halde gözüküyor. Bu şu demek, sıcak günlerin sayısı soğuk günlerden daha fazla olacak. Ortada soğuk artık olduğu üzere soğuk günler olacak. Tahminen bir iki gün soğuk yapacak yahut bir hafta soğuk yapacak Şubat’ın geneline baktığımızda.

– Lakin bu şunu söylüyor bize; hiç kar yağmayacak manasına gelmiyor. Sıcak günler sayısı fazla lakin kar yağma mümkünlüğü da var. Bilhassa de o Şubat’ın ikinci haftasındaki sistemin kar yağışı bırakma mümkünlüğü da bulunuyor. Bu haftadan itibaren sıcaklıklarda tekrar bir artış var. Bu soğuk hava yerine biraz daha sıcak havaya bırakacak.

– Sıcaklıklar Şubat ayı içerisinde ortalamaların genelde üzerinde. Mart, Nisan içerisinde tekrar üzerinde olacak. Ancak beraberinde yağışlar ortalamaların üzerine çıkıyor. Lakin yağış almaya devam edeceğiz. Yeniden barajlarda zira kritik bir periyottan geçmiştik. Barajlardaki doluluklar da artmaya devam edecek üzere gözüküyor.