Kılıçdaroğlu: Millet İttifakı’nın iki kırmızı çizgisi var

Kılıçdaroğlu, Ankara Büyükşehir Belediyesi 4. Yıl Projeleri Tanıtım Töreni’nde yaptığı konuşmada şunları söyledi:

*Önümüzdeki seçimlerin bahtını belirleyecek olanlar sizlersiz. Sizler Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyeti ileriye, çağdaşlığa taşıyacaksınız. Size inancımız sonsuzdur…

*Mansur Yavaş, ‘hesap vermeye geldik’ dedi. Ne kadar özlemişiz değil mi? Toplanan her kuruşun hesabını vermek ve onuru yaşamak her demokraside olması gereken temel bir kural. O kadar yabancılaştık ki sizin paranızı şuralara harcadım, ihaleleri kamuya açık yaptım, kör kuruşu yanlış yere harcamadık diye hesap veriyor. İşte demokrasi budur. İşte Türkiye’nin kurtuluş yolu da budur. Birlikte yapacağız.

“O MÜSAADE VERİLMEYEN DOKÜMANLARA İMZA ATACAKSINIZ”

*Mansur Yavaş, ‘Metroyu yapmamıza müsaade vermiyorlar’ dedi. Allah nasip eder, Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacaksınız. O müsaade verilmeyen evraklara imza atacaksınız.

*Bunlar terörle iltisaklı, bunula işbirliği bir sürü laflar bir sürü palavralar, palavralar söylüyorlar. Açık ve net söylüyorum Millet İttifakı’nın iki kırmızı çizgisi vardır, bir vatan iki bayrak. O kadar. Nokta. Mısır’daki sağır sultan da duysun.

*Gözümüzü kırpmadan bayrağımı indirmeyiz, vatanımızı terk etmeyiz. İktidar olduğumuzda göreceksiniz nasıl bir Türkiye olduğunu, ayrılığın olmadığı, her konutta huzurun, rahmetin olduğu, mülteci kampı değil onuruyla yükselen ve büyüyen bir Türkiye’yi göreceksiniz.

*Türkiye’yi mülteci kampına çevirdiler. Göreceksiniz bütün bunların tamamını bir arada düzelteceğiz. Mille İttifakı olarak düzelteceğiz. Yalnızca ülkemize değil dünyaya örnek olacak pek çok projeye imza atacağız. Türkiye’yi kendi bölgesinin en güçlü ülkesi haline getireceğiz.

“GERÇEKTEN DE ÜLKEMİZE BAHARI GETİRECEĞİZ”

*Akdeniz’i göreceksiniz gençler. Oranın nasıl bir üretim merkezi haline dönüştüğünü göreceksiniz. Katma pahası yüksek eserlerin nasıl üretildiğini göreceksiniz. Bilginin, bilimin, kültürün nasıl büyüdüğünü göreceksiniz.

*Gerçekten de ülkemize baharı getireceğiz. Baharı getirecek olan sizlersiniz gençler. Sakın ola ki bu Pazar işim var demeyin. Tatile gideceğim demeyin.

*Sandığa gideceksiniz, oyunuzu kullanacaksınız, sandığa sahip çıkacaksınız dünya siyaset tarihine çok değerli bir armağan bırakacaksınız. Otoriter bir idaresi demokratik yollarla değiştirdik diyeceksiniz.

*Bunlar gelecek yardımlar kesilecek dediler. Tam aksine yardımlar arttı. Bizim yardımlarımız onların ki üzere değil. Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. İnsan onurunu koruyacaksınız. Beşere insan olarak bakacaksınız, bedel vereceksiniz.

*Temel gayemiz bu. Bu hedefi gerçekleştireceğiz. Hiç telaş etmeyin bu hoş ülkemize baharı, barışı, huzuru, rahmeti getireceğiz. Bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Bunun kelamını veriyoruz. Sizin hayalleriniz benim gayem olacak.

“RECEP ÇAVUŞ’UN TORUNLARI 13. CUMHURBAŞKANINI SEÇECEK”

İYİ Parti Genel Lideri Meral Akşener, Başbakan Akşener “Oy verirseniz olunur, o denli bağırmakla olmaz” karşılığını verdi ve şöyle devam etti:

*Sosyal belediyecilik neymiş, hırsızlık yapmadan vatandaşa ulaşmak neymiş, çalmadan çırpmadan insanlara el uzatmak neymiş, lütuf değil hizmet etmek neymiş, adam kayırmadan ayıya dayıya gereksinim kalmadan her gence ulaşabilmek.

*Devletin borcudur açı doyurmak, çıplağı giydirmek, açıkta kalana mesken vermek, ısıtmak, besinini vermek. Lakin bunu diğerlerinin gözüne göstere göstere yapmadan toplumsal belediyecilik neymiş gösteren hizmetlerini Mansur Yavaş’tan izledik.

*Farkında mısınız bir taraftan eli kolu sağlanmış bir taraftan milyarlarca lira borç ödemiş bir taraftan da inanılmaz projeler hayata geçirmiş.

*Demek ki bize atılan iftiraların hepsi yalanmış, dolanmış. Fakat biz bunlara alıştık. Ben tarihçiyim. Cumhuriyet şimdi kurulma etabında, İstiklal Savaşı bittiğinde, Gazi Paşa Anadolu gezer Adana’ya gelir. Vali beyefendi kendisini gezdirir.

*Çok hoş meskenler görür. Sorar bu kimin diye. O vakitler askerlik yapmayan kümeler vardır. Hasebiyle askere gitmeyip bedel ödeyen insanların konutlarıdır. Yolun sonunda yıkık bir konuta rastlarlar. Gazi Paşa ‘bu konut kimin diye’ sorar. Vali çekinir ve der ki ‘Recep Çavuş’un’. Gazi Paşa hem üzülür hem sonlanır, ‘Çağırın bana Recep Çavuş’u’ der. Bir kolu yoktur, bir gözü de yoktur. Süklüm püklüm gelir. Üstü başı eskidir.

*Gazi Paşa’nın karşısında selam durur. Atatürk “Recep Çavuş, bunlar bu konutları yaparken sen neredeydin?” der. Recep Çavuş, “Ben seninle birlikte Çanakkale’deydim, Sakardaydım Paşam” der. İşte bugün burada Recep Çavuş’un torunları burada.

*Cumhuriyetle, Atatürk’le hengame edeler Recep Çavuş’un torunları 14 Mayıs’ta 13. Cumhurbaşkanını seçecekler inşallah. Haram yemeden, hırsızlık yapmadan, adam kayırmadan Recep Çavuşları yaşatarak, 15 Mayıs sabahı baharlar gelecek, birlikte tarih yazacağız.

“15 MAYIS’TA BAYRAM KUTLAYACAĞIZ”

Saadet Partisi Temel Karamollaoğlu, “Hakikaten çok büyük ve değerli projelere imza atmışlar. Şayet elleri tutulmasaydı, ben eminim ki çok daha büyük projeleri dört senede gerçekleştirmiş olacaklardı…Cenabı hakkın hepimizi huzur içinde bayrama kavuşturmasını, 15 Mayıs’ta da en büyük bayramı kutlamayı bize nasip etmesini niyaz ediyorum” dedi.