Kılıçdaroğlu: ‘Önce Erdoğan’ın kefenlileri gitsin’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Parti Meclisi öncesi önemli açıklamalarda bulundu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin Parti Meclisi toplantısı öncesi açıklamalarda bulundu. AYM’nin Mehmet Altan ve Şahin Alpay için verdiği tahliye kararına yerel mahkemelerin direnmesine ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu “Anayasa tümüyle askıya alınmış durumda” dedi.

Olası Afrin operasyonuna da değinen Kılıçdaroğlu “Afrin El Bab gibi değildir. El Bab’da uluslararası uzlaşma vardı. Amerika’nın da Rusya’nın da Suriye’nin de kabulü vardı. 72 şehidiğimiz vardı. Önce siz diplomasiyi sonuna kadar zorlayacaksınız. Gerek Akar’ın gerek Fidan’ın çabaları kayda değerdir. Diplomasi sonuna kadar zorlanmalı. Hava desteği almadan girilecek bir Afrin büyük maliyetlere yol açar. Oraya asker sokacaksanız, seni kefenle karşılayan arkadaşlarını gönder önce. Bu milletin fakir fukara çocuğunu oraya gönderme. ” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları:

Top çevirir gibi hakimler gidip geliyor. Hiç kimse cesaret edip beraat etmiştir diyemiyor. Suçsuz bir insan, milletin seçtiği bir milletvekili boşu boşuna hapiste yatıyor. Nereye kadar giderse oraya kadar savunacağız. Öyle bir noktaya geldik ki, Anayasa Mahkemesi kararını en alttaki mahkeme ‘Ben uygulamam’ diyor. Bu bizim tarihimizde bir ilktir. AYM’nin kararını tanımamak, gereğini yapmamak bizim tarihimizde bir ilktir. O mahkemeler kararı saraydan aldılar. Sen madem ki öyle karar veriyorsun, ben senin kararına uyacağım diyorlar.

‘Gerekirse 24 saat çalışırız’

Şahin Alpay ve Mehmet Altan kararları ne olacak hepimiz bekliyoruz. Resmi Gazete’de de yayımlandı. Nasıl karar verileceğini göreceğiz. Biz parlamento görev yapsın derken dün OHAL 3 ay süre ile uzatıldı. Siz FETÖ ile hala mücadele edemediyseniz sizin gücünüz tartışılır. FETÖ dediğiniz kimdir. Biz açık ve net çağrımızı yine yapalım. OHAL’i kaldırın, FETÖ ile mücadele için kanun mu gerekiyor, el birliği ile yapalım. Gerekirse 24 saat çalışırız. OHAL’e devam, Türkiye açısından ciddi maliyetler doğuruyor.

‘Ben konuştuktan sonra haber yapmaya başladılar’

Neden 21. yüzyılın Türkiye’sinde bir insan Meclis önünde kendini yakar, İzmir’de soyunur ‘Ben açım, aç diye’ bağırır. Ben konuştuğumda, yakma olayını haber yapamayan televizyon ve gazeteler ben konuştuktan sonra haber yapmaya başladılar ama beni eleştirerek. Birisi kendisini işsizlik nedeniyle yakıyorsa bu dünyanın her tarafında haberdir.

‘Milim geri adım atmayacağız’

Sesi çıkan, sorunları dile getiren sadece biziz. Devletin hedefe koyduğu parti de biziz. CHP konuşmasın. Biz dillendirirken bir siyasal parti ayrımı yapmıyoruz. Yeri geliyor işçinin, işverenin, esnafın, çiftçinin, fındık üreticisinin, çay üreticisinin sesi oluyoruz. Siyasal iktidar buna tahammül edemiyor. Son 15-20 gündür bütün baskılarla üzerimize geliyorlar. Sen ister radyonla, ister televizyonunla, ister gazetenle, ister ordunla gel milim geri adım atmayacağız.

Kendi içimizde büyük tartışmalar varmış gibi bizi bir alana hapsetmek istiyorlar. Biz bir kitle partisiyiz. Siyasal iktidarı eleştirmekten korkanların, sadece siyaset yapmak alanı CHP’yi eleştirmektir. Siyaset yapma alanları budur. Korktukları içindir ki, siyaseten nefes aldıkları alan CHP’yi eleştirmektir. Elbette ki eleştirmeli gazeteci ama insaf ölçülerini aşarsa, haksızlık olursa kimse kusura bakmasın orada ‘dur’ deriz. Yeri gelirse, herkesi tahtaya koyarız, herkesle hesaplaşırız.

‘Fakir fukaranın çocuğunu oraya gönderme’

Hiçbir devlet kendi sınırlarında kendisine düşman olacak bir terör örgütü istemez. Her devletin terör ve terör örgütleri ile mücadelesi evrensel bir haktır. Terör suçsa, suçlu ile mücadele etmek hepimizin ortak görevidir. Bu bağlamda Türkiye’nin izlediği politikaların yanlışlığını bir kenara bırakıyorum. Onu sonra konuşuruz. Yanlışta ısrar ettiklerini de çok iyi biliyoruz. Türkiye’ye getirdiği faturayı da çok iyi biliyoruz. Aslında harcamadılar kendileri yediler 30 milyar dolar ama kendi sınırlarımızda terör örgütü ve uzantılarına destek verilmesini asla ve asla kabul etmeyiz. Güvenliği sağlamak 80 milyonun ortak görevidir.

Türkiye’nin başına bütün bu olayları açan da bu hükümettir. Afrin’le ilgili konuşuyorlar. Afrin El Bab gibi değildir. El Bab’da uluslararası uzlaşma vardı. Amerika’nın da Rusya’nın da Suriye’nin de kabulü vardı. 72 şehidimiz vardı. Önce siz diplomasiyi sonuna kadar zorlayacaksınız. Gerek Akar’ın gerek Fidan’ın çabaları kayda değerdir. Diplomasi sonuna kadar zorlanmalı. Hava desteği almadan girilecek bir Afrin büyük maliyetlere yol açar. Oraya asker sokacaksanız, seni kefenle karşılayan arkadaşlarını gönder önce. Bu milletin fakir fukara çocuğunu oraya gönderme. Ondan sonra mücadele edeceksen edeceksin. Özellikle de iktidar sahiplerinin çok iyi bilmesi lazım.

Jurnalci.com