Kırtasiyeye giden Ali Babacan isyan etti

2023-2024 eğitim-öğretim yılı için birinci ders zili yarın çalacak. DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, resmi Twitter hesabından yeni eğitim-öğretim yılına ait bir görüntü paylaşımda bulundu.

“Yarın yeni eğitim-öğretim yılı başlıyor. Yıllardır Türkiye’yi kanatlandıracak yolun eğitimden geçtiğini tekrar ediyorum. Meğer ekonomik kriz ortamı en sert çocuklarımızı ve gençlerimizi etkiliyor. Gücünü insanından alan bir ülke olmak zorundayız” notuyla paylaşılan görüntüde Babacan, şunları söyledi:

“MÜMKÜN DEĞİL”

*Yarın okullarımızda birinci zil çalıyor. Yeni eğitim-öğretim yılının tüm öğretmenlerimize, öğrencilerimize ve velilerimize iyi olmasını diliyorum. Yıllardır sıklıkla söylediğim üzere Türkiye’yi kanatlandıracak yol eğitimden geçiyor.

*Eğitimin ana gündemimiz olmasında geçiyor. Her alanda fakat her alanda evvel adalet ve fırsat eşitliği yerini sağlamlaştırmak akabinde da eğitimi bu tabanda yükseltmek zorundayız.

*Eğitim sistemini çağımızın şartlarına uygun bir standarda taşımak zorundayız. Zira eğitim yalnızca kişisel muvaffakiyetten ibaret değildir, tıpkı vakitte ülkemizin de yegane kalkınma aracıdır eğitim. Ülkemizde 25 yaş üstü nüfusun ortalama eğitim mühleti yalnızca 9 yıl. Yani lise ikiyi tamamlayamamış bir ortalama eğitim düzeyimiz var.

*Bu eğitim düzeyi ile ülkemizin yüksek gelirli ülkeler ligine girmesi mümkün değil. İşte bunun için ‘fırsat eşitliği’ diyoruz. İşte bu sebeple, ‘İyi bir eğitim, çocuklarımızın ve gençlerimizin hakkıdır’ diyoruz. ‘Gelir düzeyi ne olursa olsun, kaliteli eğitime her evladımız ulaşabilmeli’ diyoruz.

“OKUL MASRAFLARINI KARŞILAMALARINI NASIL BEKLEYECEĞİZ?”

*Son yıllarda fiyatlara gelen yüksek artırımlar ve yüksek enflasyon sebebiyle milyonlarca aile, çocuklarının temel eğitim masraflarını karşılayamıyor. Yoksulluk derinleştikçe çocuklarımızın mağduriyeti artıyor. Ekonomik kriz ortamı, en sert çocuklarımız ve gençlerimiz etkiliyor. Cumhuriyetin 100. yılında minimum fiyat, açlık hududunun bile altında kaldı.

*Yeterince beslenemeyen çocuklarımızın okulda başarılı olmasını nasıl bekleyeceğiz? Açlık sonunun altında geliri olan ailelerimizin çocuklarının okul masraflarını karşılamalarını nasıl bekleyeceğiz? İnanın içim parçalanıyor.

*Kötü idare sebebiyle milyonlarca yavrumuzun hak ettiği eğitimden yoksun kalmasını kabul edemiyorum. Ülkemizi; gereğince düşünebilen, sorgulayan, hayalleri kalıplara sığmayan bir kuşak ile birlikte yükseltmek zorundayız.

*Üstelik bunu derhal yapmalıyız. Zira çocuklarımız, gençlerimiz bizim yalnızca yarınımız değil; tıpkı vakitte bugünümüz. Bugünden onlar için sorumluluğumuzu yerine getirmek zorundayız.

“KENDİ KUŞAĞINI YARATMA PROJESİ”

*İktidarların eğitime bakışı, ‘kendi jenerasyonunu yaratma projesi’ olmaktan kurtulamadı maalesef. Eğitim, pek çok devirde dar bir siyasi yahut ideolojik bakışın alanına hapsoldu. Bunun en berbat sonucunu da niteliksiz eğitim olarak gördük.

*OECD PISA test sonuçlarına baktığımızda bu acı gerçeği görüyoruz. Bizim gençlerimiz, maharet ölçümlerinde öbür ülkelerin gençlerinin çok altında kalıyor. Zira gençlerimize imkan verilmiyor, fırsat verilmiyor.

*İmkan ve fırsatı olan gençlerimizin nasıl büyük muvaffakiyetler ortaya koyduğunu da çok güzel görüyoruz. Gençlerimiz dünyadaki akranlarından çok daha sıkıntı kaidelerde ve çok daha hudutlu okumak zorunda kalıyor. Kimisi de okuyamayıp orta okulda yahut lisede eğitimi terk etmek zorunda kalıyor.

*Bu şartlar altında öğrenen, bilgiye erişebilen, sorgulayan bir kuşak hayal edebilir miyiz? Bu şartlar altında, ülkemizi global rekabetin bir modülü haline getirebilir miyiz? Dünyaya

“AYRIMCILIK VE EŞİTSİZLİKLE GAYRET EDİLMELİDİR”

*Bakın, çok açık tabir ediyorum: Bizim itirazımız var. bu türlü gelmiş, bu türlü sarfiyat diyemeyiz. Bu vasatlığı kabul etmiyoruz. Çocuklarımız, gençlerimiz çok daha güzeline layık.

*Sosyo-ekonomik kaidelerin çocuklarımızı mümkün olduğunca etkilemediği kuzeyden güneye, doğudan batıya ülkemizin her köşesinde nitelikli eğitime erişilebildiği bir sistemi hayata geçirmek zorundayız. Tekrar söylüyorum: Okullarda 3 yaşından itibaren örgün eğitim için imkan sağlanmalıdır.

*Sistem ve müfredat yine ele alınmalıdır. Gençlerimiz sorgulayabilmeli, kuşku duyabilmeli, eleştirel düşünebilmelidir. Öğrenmeyi öğrenme ve hayat uzunluğu tahsil temel olmalıdır. Erken yaşlarda algoritmik düşünme ve kodlama maharetleri geliştirilmelidir.

*Dil hünerleri ana sınıfından başlayan ve eğitim sürecinde daima gelişen bir husus olmalıdır. Müfredatta esneklik olmalı daha çok tercihli dersler sunulmalıdır. Öğrencilerin toplumsal, duygusal ve ruhsal gelişimi de en az öteki alanlar kadar desteklenmelidir.

*Özellikle kız çocuklarının eğitim hayatı boyunca karşılaştığı ayrımcılık ve eşitsizlikle gayret edilmelidir. Öğretmenlik mesleğinin prestiji yükseltilmeli, meslek içi eğitim ile ölçme kıymetlendirme ile desteklenmelidir.

“ÜLKEMİZ, EĞİTİMDE DÜNYANIN GERİSİNE DÜŞEN BİR ÜLKE OLAMAZ”

*Türkiye büyük ve güçlü bir ülke. Ülkemiz, eğitimde dünyanın gerisine düşen bir ülke olamaz. Çocuklarının kolaylıkla eğitimden kopabildiği bir ülke olamaz. Eğitimin niteliğini yükseltmek zorundayız.

*Biz temel gereksinimlerini çözmüş, eğitimde fırsat eşitliği sunan bir Türkiye hayaliyle yola çıktık. Ülkemizin her köşesinde keyifli çocuklar, memnun gençler olması hayaliyle yola çıktık. Bilgi birikimimizle, insan gücümüzle bunun gerçekleşmesi için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Okulların açılması vesilesi ile bir kere daha tüm çocuklarımıza, gençlerimize, velilerimize ve eğitimcilerimize başarılı ve verimli bir eğitim-öğretim yılı diliyorum. (ANKA)