GüncelGündem

Kovid-19, salgın ilan edilişinin 3. yılında da “küresel acil durum” olarak nitelendiriliyor

Paylaş:

CENEVRE (AA) – AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, DSÖ, 30 Ocak 2020’de salgın nedeniyle “küresel acil durum” ilan etti, 11 Şubat 2020’de de yeni tip koronavirüse “Kovid-19” adı verildiğini açıkladı.

İlerleyen günlerde tüm dünya virüsle ilgili gelişmelere odaklanırken, salgının kontrol altına alınmasına yönelik tedbirler tüm ülkelerin ana gündemi oldu.

Türkiye’de ilk Kovid-19 vakası 11 Mart 2020’de görülürken, bu tarih aynı zamanda Kovid-19’un DSÖ tarafından “küresel pandemi” ilan edildiği gün oldu.

DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, 11 Mart 2020’de Kovid-19’un yayılma hızının alarm verici düzeyde olduğunu belirterek, Kovid-19’u resmen “salgın” ilan etti.

Dünya, Kovid-19 salgınından ilk kez Çin’in 31 Aralık 2019’da Vuhan kentinde “kaynağı bilinmeyen gizemli solunum yolu hastalığının” ortaya çıktığını DSÖ’nün bildirmesiyle haberdar oldu.

Hızla dünya geneline yayılan salgın, insanları evlerine kapattı, ekonomileri etkiledi ve bugüne kadar milyonlarca kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı.

Hastalık, ilk kez Çin’in Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentindeki deniz ürünleri gıda pazarını ziyaret eden kişilerde görüldü. Sebebi anlaşılamayan “solunum rahatsızlığı” şikayetiyle ilk hasta 17 Kasım 2019’da hastaneye başvurdu. Akciğer iltihaplanmasına yol açan hastalığa bilinmeyen yeni bir virüsün sebep olduğu anlaşılacaktı.

DSÖ, 7 Ocak 2020’de gizemli hastalığın Kovid-19’dan kaynaklandığını açıkladı.

Yarasalardaki bir betakoronavirüsün insana geçerken mutasyona uğramış hali olduğu düşünülen bu koronavirüse “2019-nCov” adı verildi.

Mart 2020’nin ardından salgının kontrol altına alınması ve önlenmesine yönelik tedbirler, bütün ülkelerin ana gündemi haline geldi.

DSÖ, Kovid-19 salgınının yayılmasını önlemek için 5 Haziran 2020’de hükümetlere ilk kez halka açık yerlerde kumaş “yüz maskeleri” takılmasının teşvik edilmesi yönünde tavsiyede bulundu.

Tedbir amaçlı “kapanmalar” yaşandı

İş yerleri, okullar ve diğer halka açık yerlerde kapanmaya gidilirken, insanlar bir süre “yüz yüze” sürdürdükleri hayata ara vermek durumunda kaldı.

Başta DSÖ tarafından olmak üzere neredeyse tüm ülkelerde vatandaşlara hastalıktan korunmak için “maske, mesafe ve hijyen” gibi önlemlere dikkat edilmesi uyarısı yapıldı.

Hastalığa yakalananların, hastaneler ya da diğer belirlenen alanlarda karantinaya alınmasına yönelik uygulama başladı. Yurt dışına seyahat edecekler veya hastalık belirtisi olanlar için PCR testi uygulamasına geçildi.

Dünyada Kovid-19’a karşı bağışıklık sağlamayı amaçlayan aşı çalışmaları, 1 yıldan kısa sürede ilk sonuçlarını verdi. Potansiyel Kovid-19 aşılarından 2’si, klinik denemeler dışında virüsten koruma amacıyla insanlara uygulanmaya başladı.

Amerikan ilaç şirketi Pfizer ile Türk bilim insanı Prof. Dr. Uğur Şahin’in kurucu ortağı olduğu Alman biyoteknoloji firması BioNTech’in geliştirdiği Kovid-19 aşısı, İngiltere İlaç ve Sağlık Ürünleri Düzenleme Kurumunun (MHRA) 2 Aralık’ta 2020’de yaygın kullanımına onay vermesiyle “dünyada tescillenen ilk Kovid-19 aşısı” oldu. Böylece 2021 yılıyla Kovid-19 ile mücadelede aşılar devreye girdi.

2021 yılı itibarıyla ülkelerde kontrollü açılım süreci başlarken, toplulukların olduğu mekanlara girişlerde PCR testi veya aşı sertifikası sorulmaya başlandı.

Öte yandan 2021’de Kovid-19’un dünya genelinde yayılması sonucu uğradığı mutasyonlar, farklı ülkelerde Alfa, Beta, Delta, Gama ve Omicron varyantlarının ortaya çıkmasına neden oldu.

2022’nin ortalarından itibaren ülkeler salgına ilişkin tedbirleri iyice gevşetirken, maske ve PCR testi zorunluluğu kalkmaya başladı. Vaka ve ölüm sayılarında düşüşler yaşansa da DSÖ ve ülkelerin temsilcileri, vatandaşlara “Kovid-19’a karşı kişisel tedbirlerini sürdürme ve hatırlatma dozlarını yaptırmaları” çağrılarını yineliyor.

Özellikle Avrupa’da 2022 yılının ikinci yarısından sonra düşüş yaşandı.

DSÖ’ye güven sarsıldı

Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde 1948’de kurulan DSÖ’ye salgın nedeniyle duyulan güven sarsılırken, örgüt, tarihinin en zor döneminden geçiyor.

İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana insanlığın tanık olduğu en büyük sağlık krizi olan Kovid-19, DSÖ’yü adeta “hedef tahtası” haline getirdi. Tüm dünyayı saran salgın korkusu, insan doğası gereği bir suçlu arayışını da beraberinde getirdi ve gözler DSÖ ile virüsün ortaya çıktığı Çin’e çevrildi.

Küresel sağlık otoritesi DSÖ, Kovid-19’la mücadelede “yetersiz kalmak”, “geç adımlar atmak”, “çelişkili mesajlar vermek” ve “aşı çalışmalarından dolayı umutlanan insanlara korku pompalamaya devam etmek” ile suçlandı.

DSÖ, “Çin’in salgındaki rolünü gizlemek, hatta teşvik etmek, Çin’in piyonu olmak, küresel acil durum ve pandemi ilan edilmesinde geç davranmak, ülkelere defalarca ‘Çin ile sınırlarınızı kapatmayın’ çağrısı yaparak salgının küresel boyutta hızla yayılmasında büyük pay sahibi olmakla” ilgili de suçlamalara maruz kaldı.

Trump, DSÖ’den çekilme kararı aldı

Dönemin ABD Başkanı Donald Trump, DSÖ’yü “gerekli reformları yapmamak”, “Çin’in kuklası olmak”, “Çin odaklı davranmak” ve “salgının boyutlarını örtbas etmekle” suçladı.

Trump, 14 Nisan 2020’de DSÖ’yü Kovid-19 salgınıyla mücadelede başarısızlıkla ve Çin’e yakın durmakla suçlarken, örgüte sağlanan finansal desteği askıya aldıklarını açıkladı.

ABD yönetimi de DSÖ’den resmi olarak 6 Temmuz 2021’de çekileceğini bildirdi. Ancak ABD Başkanı Joe Biden, Ocak 2021’de göreve gelmesinin ilk haftasında Trump’ın Kovid-19 salgınından sonra ayrıldığı DSÖ’ye geri dönülmesine yönelik kararnameyi imzaladı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Biden’ın DSÖ’ye yeniden katılma kararını memnuniyetle karşıladı.

DSÖ’nün salgının kökenlerini araştırma çalışmaları sürüyor

Kovid-19’un nereden çıktığına dair şüpheler halen sürerken, DSÖ öncülüğünde salgının kökenlerinin bulunmasına yönelik araştırmalar devam ediyor.

Ghebreyesus, 3 Mart’ta yaptığı açıklamada, “Son dönemde medyada çıkan haberler ve politikacıların yorumlarının aksine DSÖ’nün Kovid-19 salgınının kökenlerini belirleme çalışmalarından vazgeçmediğini açıkça belirtmek isterim.” dedi.​​​​​​​

DSÖ 2021’de Kovid-19 Patojenlerinin Kökenini Araştırmak İçin Bilimsel Danışma Grubunu (SAGO) kurarken, SAGO geçen yılki raporunda, salgının kökenlerine ilişkin çeşitli hipotezleri doğrulamak veya ortadan kaldırmak için Çin veya başka ülkelerde yapılması gereken temel çalışmaları belirlediğini kaydetmişti.

DSÖ, Çin’i ve diğer ülkeleri veri paylaşımı konusunda şeffaf olmaya, gerekli araştırmaları yapmaya ve sonuçları paylaşmaya çağırmaya devam ederken, bunun salgının nasıl başladığına dair anlayışı ilerleteceğine inanıyor. Böylece gelecekteki salgınların önlenebilmesi, bunlara hazırlanılması ve yanıt verilmesi öngörülüyor.

DSÖ üyesi ülkeler, gelecekte meydana gelebilecek salgın ve diğer acil durumlarla başa çıkabilmek, bunları önlemek ve müdahale gibi konularda küresel bir anlaşma için müzakerelerini sürdürüyor.

“Virüsü hafife almayın” çağrısı

DSÖ’nün salgınla mücadelede yaşanan ilerlemelere rağmen Kovid-19’u Uluslararası Halk Sağlığı Acil Durumu (PHEIC) olarak nitelendirilmeye devam etmesi kararı ve salgının “küresel acil durum” olma şekli sürüyor.

Dünyanın, genel olarak vaka ve virüs kaynaklı ölüm sayıları açısından 3 yıl öncesine göre daha iyi konumda olduğunu belirten DSÖ, “bu virüs hafife alınmamalıdır” çağrılarını da yineliyor.

DSÖ, daha geniş koruma sağlayabilen ve bulaşmayı da azaltabilen aşılar geliştirmek için araştırmaya yatırım yapmanın önemine işaret ediyor.

Geçen yıl sonunda salgınla ilgili mücadeleye ilişkin son durumu açıklayan Ghebreyesus, Kovid-19’la mücadelenin en etkili aracı olan aşının hala düşük gelirli ülkelerde yeterli sayıya ulaşamadığını aktararak, “Düşük gelirli ülkelerde 5 kişiden 1’i aşılanabildi. Kovid-19’un teşhis ve tedavi araçlarına erişim, kabul edilemeyecek şekilde pahalı ve adil değil.” ifadesini kullanmıştı.

Vaka sayıları

DSÖ verilerine göre, dünya genelinde 6 Şubat-5 Mart döneminde yaklaşık 4,5 milyon yeni Kovid-19 vakası görülürken, 32 bin can kaybı tespit edildi. Bir önceki aya kıyasla vaka sayısında yüzde 58, ölüm sayısında yüzde 65 oranında azalma oldu.

Dünya genelinde 5 Mart itibarıyla toplam 759 milyon civarında vaka, 6,8 milyonun üzerinde can kaybı rapor edilirken, toplamda 13 milyar 229 milyon 673 bin 98 Kovid-19 aşısı yapıldı.

Muhabir: Muhammet İkbal Arslan

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu