Ekonomi

Mahfi Eğilmez’den çarpıcı analiz: ‘Ya kemer sıkacağız ya da…’

Paylaş:

Ekonomist Mahfi Eğilmez web sitesi mahfiegilmez.com sitesindeki yazısında Türkiye’nin ekonomi geleceğini analiz etti. Türkiye ekonomisinin ne zaman toparlanacağı sorusunun cevabını ‘umut vaad edici’ bulmayan Eğilmez, doğru ekonomi politikasının neler içerdiğine dair değerlendirmelerde bulundu. 

“NE KADAR ZOR OLACAĞI TAHMİN EDİLEBİLİR”

‘Doğru ekonomi politikasının’ basitçe uygulanabilir bir şart olmadığını dile getiren Eğilmez “Eğer ekonomiden anladığımız dar anlamda enflasyon, büyüme, cari açık gibi kavramlarsa doğru ekonomi politikası uygulamalarıyla buralardaki toparlanma 2 – 3 yılda sağlanabilir (toparlanma derken enflasyon ve büyümenin yüzde 5’ler düzeyine gelmesini cari açığın da yüzde 3’ün altına düşmesini kastediyorum.) Ne var ki doğru ekonomi politikası öyle hafife alınacak bir koşul değil. Seçim sürecinde vaat edilenleri, yapılan harcamaları, kur korumalı mevduat uygulamasının yükünü, varlık fonundaki kamu kuruluşlarının içinde bulunduğu durumu, depremin getirdiği son derecede ağır yükü, bütçe açığının hızla artışını, olumsuz beklentileri dikkate alırsak durumu toparlayacak ekonomi politikası uygulamanın ne kadar zor olacağını tahmin edebiliriz. Bu saydıklarımın yanında açıklanmadığı için bilmediğimiz yükler ve açıklanan verilerin doğruyu ne kadar yansıttığı meselesi de küçümsenecek konular olmadığı için ortadaki ekonomik enkazın büyüklüğünün hayal gücümüzü aştığını söyleyebilirim” ifadelerini kullandı. 

“YA KEMER SIKACAĞIZ YA DA TOPARLAYAMAYACAĞIZ”

Ciddi bir kemer sıkma politikası uygulanmadığı durumda ülke ekonomisinin toparlanamayacağını savunan Eğilmez “Bu büyük enkazı dikkate aldığımızda uygulanması gereken doğru ekonomi politikasının, öyle faizi birkaç puan artırarak, dışarıdan 3 – 5 milyar dolar fon sağlayarak sonuç getiremeyeceğini ve ne yazık ki toplumun her kesiminden yeniden özveri istenmesini gerektireceğini görebiliriz. Türkiye, dünyanın en riskli ülkeleri arasında gösteriliyor. Öyle olunca yabancı yatırımcı gelmiyor. Bırakın yabancı yatırımcıyı borç verecek olanlar bile dolar cinsinden yüzde 10 faize karşın borç verirken tereddüt ediyorlar. Tam anlamıyla bir kırk katır mı kırk satır mı ikilemi karşısındayız: Ya ciddi bir kemer sıkma dönemi yaşayacağız ya da bu enkazı toparlayamayacağız. Benim gördüğüm durum budur. Bu duruma karşın iktidarı sürdürenler ve iktidara talip olanlar nasıl bu şekilde bol keseden vaatler verebiliyor diye sorarsanız Kolay Ekonomi kitabımda yer verdiğim Thomas Sowell’in bir sözünü hatırlatmak isterim: ‘Ekonomide ilk ders kıtlıktır. Buna göre istekleri karşılamakta kullanılan her şey kıttır. Siyasetteki ilk ders ise ekonomideki ilk dersin dikkate alınmamasıdır.’” diye yazdı. 

“TARIMDA ASIL MESELE…”

Tarım ve hayvancılığın durumunu da değerlendiren Eğilmez, sektörün ülke ihtiyacını karşılayabilir hale ne zaman gelebileceği konusunda bir tahminde de bulundu:

“Ekonomiyi biraz daha geniş düşünürsek, mesela tarım ve hayvancılığa bakarsak, işimizin çok daha zor olacağını görebiliriz. Her iki alanda da Türkiye yirmi yılda inanılmayacak kadar geriye gitti. Et, süt, yumurta, gıda maddeleri fiyatlarındaki rekor artışların tek nedeni maliyetlerin artması ve talebin yükselmesi değil. Onların da büyük etkisi var kuşkusuz ama asıl mesele çiftçilerin ve hayvancıların üretimi terk etmeye başlamış olması. Yanlış politikalar ülkenin tarım ve hayvancılık üretimini düşürdü. Tarım ve hayvancılığın toparlanması ve ülke ihtiyacını karşılayabilir hale gelmesi tahminimce en az on yıllık bir süre alır.” 

“BÜROKRASİNİN YETENEĞİ YOK EDİLDİ”

Yazısında bürokrasi ve iktidar ilişkisinin ekonomiye etkisini de analiz eden Eğilmez “Hukukun üstünlüğünün sağlanması, adaletin kişilere göre işlemekten kurtulması, yargı sisteminin tekrar yerine oturması da yıllar alacak. Bir siyasal iktidarın yönlendirmesine göre çalışmaya alışmış bir sistemin tekrar bağımsız karar alabilir hale gelmesi öyle kolay bir iş değil. Bürokrasinin, kendisine çizilmiş alan içinde karar alıp uygulayabilir hale gelmesi de sanıldığı kadar kolay bir iş değil. Son yirmi yılda bürokrasinin bu yeteneği yok edildi. Bürokrasi, tümüyle siyasal talimatlara göre hareket eder hale geldi. Yirmi yıl yeterince uzun süre olduğu için eskinin deneyimli bürokratları da ayrıldı. Yeni girenlere bürokratın nasıl davranması gerektiğini anlatacak, yol gösterecek insanlar da pek kalmadı. Bürokrasinin eskisi gibi yukarıya bakmadan sorunları çözüp uygulamaya koyacak konuma gelmesi epey zaman alacak” ifadelerini kullandı. 

“20 YILDAN FAZLA SÜRECEK”

Eğitimin gerilediğine dikkat çeken Eğilmez “Bu dönemde öylesine geriye gitti ki mühendislik okuyup matematik bilmeyen, ekonomi okuyup ekonominin konusunu tanımlayamayan, astronomiyi astroloji zanneden üniversite mezunları çıktı. Ve bu çocuklar mühendis, ekonomist, astronom olduklarını sanıyor. Sonra gidip bir mağazada tezgâhtarlığa razı olunca bütün hayalleri yıkılıyor ve yaşamı üzüntü içinde geçiyor. Lise mezunu olup da toplama çıkarma yapamayan, Dostoyevski’yi hiç duymamış olan, Hindistan’ın Aydan daha uzak olduğunu sananlar var. Eğitimin toparlanması yirmi yıldan az süre gerektirmeyecek diye düşünüyorum” şeklinde yazdı. 

“İTİBARIMIZ HİÇ BU KADAR DÜŞÜK OLMAMIŞTI”

“Dış politikada yaratılan yalnızlık inanılmaz boyutlarda” diyen Eğilmez “Vizesiz Avrupa diye çıktığımız yolda vizeyle bile yurt dışına çıkamaz durumdayız. Yeşil pasaportlar bile artık kabul görmez noktaya geldi. Türkiye, çoğumuzun boyutunu bilmediği çıkar ilişkileri içinde olduğu Azerbaycan, Rusya ve birkaç Körfez ülkesi dışında dostu kalmamış bir ülke konumunda bulunuyor. Uluslararası itibarımız hiç bu kadar düşük düzeyde olmamıştı” diye yorumladı. 

“MÜLTECİ SORUNU MÜZAKERE YOLUYLA ÇÖZÜLMELİ”

Yazısında mülteci sorununa da değinen Eğilmez, ‘artık taşınamaz boyutta’ olduğunu dile getirdi:

“Bunun çözümü için bu insanların ülkelerinin yönetimleriyle görüşmeler yaparak dönüşlerinin barışçıl yollarla sağlanması gerekiyor. Bu alanlarda müzakere olanaklarını ortadan kaldıracak birtakım yanlış yaklaşımlara girdiğimiz için bu ilişkileri yeniden kurmak hem yorucu hem de zaman kaybettirici bir süreç olacak.”

“AKSİ HALDE ARJANTİN GİBİ…”

Eğilmez, sorunun sadece enflasyonu düşürmek, cari açığı toparlamak olmadığını söyleyerek “Geçmişte de bu tür krizlerden bir iki yılda çıktık. Ne var ki bu kez ekonomiyi çevreleyen çerçeve ekonomiden daha kötü durumda. Onları düzeltmek çok zaman alacak. Ve bunları tam olarak düzeltmeden, ekonomideki toparlanmayı kalıcı hale getirmek mümkün değil. Mümkün olsaydı 2003 – 2010 arasındaki toparlanma kalıcı olur, bugün bu enkazla karşılaşmazdık. Bazıları beni karamsarlıkla suçlayacak kuşkusuz. Bu hep böyle oluyor, ne zaman gerçekleri anlatsam karamsar olarak niteleniyorum. Oysa bu bir karamsarlık tablosu değil, bu gerçeklerin bir dökümü. Bunları bilerek yola çıkar ve önlemlerimizi ona göre alırsak çıkış yolunu bulabiliriz. Aksi takdirde Arjantin gibi içinden asla çıkılamayacak bir bataklıkta yıllarca debelenir dururuz” şeklinde değerlendirmesine son verdi. 

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu