
11 ve 12 Ağustos tarihlerinde Malatya’da art arda depremlerle sallandı. Depremlerin ardından gözler yeniden bu bölgeye çevrildi. Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal ve Sakarya Üniversitesi Afet Yönetim Uygulama ve Araştırma Merkezi Jeofizik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Utkucu, son depremleri yorumladı.
“Artçı depremler”
Milliyet’ten Zeynep Dilara Akyürek’in haberine göre Malatya’da yaşanan depremlerin artçı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Süleyman Pampal, şunları söyledi:
“Bunlar kesinlikle artçı depremler. Zaten 6 Şubat’taki büyük depremlerde burada yüzey kırığı tespit edildi. Bunlar artçı, yeni bir fayın yeni ya da daha büyük bir deprem üretmesi söz konusu değil. Batı uçta Göksun civarında yoğun artçı oldu ve o zaman da ‘Adana-Savrun Fayı kırılacak’ tartışmaları yaşanmıştı. Böyle bir şey yok. Bölgede batıya doğru kırılmış taze kırıklar var. Bu da büyük depremle ortaya çıkmış artçılardan.”
Prof. Dr. Pampal, Malatya çevresinde kırılma ihtimali olan başka fayların olduğuna dikkat çekti. “vacık Fayı var, o da yıkıcı deprem üretebilir. O bölgede Erzincan ve Karlıova arasında kırılmaya yüz tutmuş başka fay var” diyen Prof. Dr. Pampal, şöyle konuştu:
“Bu depremlerden ziyade Malatya çevresinde kırılma ihtimali olan başka faylar var. Sol yanal atımlı Malatya Fayı da bu fayların yakın batısında kuzeye uzanıyor kırılabilir, aktif fay. Ovacık Fayı var, o da yıkıcı deprem üretebilir. O bölgede Erzincan ve Karlıova arasında kırılmaya yüz tutmuş başka fay var. Yedisu Fayı, Elâzığ Malatya ve Bingöl’ü etkiyebilir. O fay da tekrarlanma süresini doldurdu. Sismik boşluk seviyesinde bir fay. Çelikhan’dan Karlıova’ya kadar Bingöl kuzey ve güneyinde Doğu Anadolu Fayı üzerinde kırılmamış faylar var. O bölge bundan sonra benzer olayları yaşamak durumunda. Şanssız bir konumları var maalesef. Malatya’nın olumsuz bir özelliği, yaklaşık 35 bin civarında hasarlı bina var. 6 Şubat’tan beri bunların sadece yüzde 10’u kaldırıldı. Şehir yapı stoku açısından kötü durumda. Büyük depremler mutlaka olacak. Bize gerekli zamanı tanımasından başka dileğimiz yok.”