İSTANBUL (AA) – AA’nın Marmara Denizi’ni tehdit eden risk faktörlerini ele aldığı haber dosyasının bu bölümünde, deniz suyu sıcaklıklarındaki artış değerleri ile bu durumun nedenleri, etkileri ve alınabilecek önlemler hakkında uzmanların görüşlerine yer verildi.
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü verilerine göre, Marmara Denizi’nin yüzey suyu sıcaklığı son 39 yılda 2 derece arttı. Marmara’nın deniz yüzey suyu sıcaklığının basen ortalaması değeri, ölçümlerin kaydedilmeye başlandığı 1984’te 24 dereceyken bugün 26 derecenin üzerinde bulunuyor.
Marmara Denizi’nin alt tabaka sularını oluşturan Akdeniz’de yüzey sıcaklığı şu anda 29 derecelerde ölçülürken, üst sularını oluşturan Karadeniz’de de 26 derecelerde gözlemleniyor. Dünya denizlerinin yüzey suyu sıcaklıklarında son 60 yıldaki artış ise ortalama 1-1,5 derece aralığında.
Marmara Denizi’nde ısınmanın nedenleri ve etkileri hakkındaki soruları yanıtlayan ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, bu yıl görülen sıcak hava dalgalarının denizlere etkisine dikkati çekti.
Salihoğlu, “Bu yıl tüm dünya denizlerinde sıcaklık rekorları kırılıyor, biz de kendi denizlerimize baktık. Şu anda yüzey suyu sıcaklıklarında çok şiddetli artışlar görüyoruz, bu ağustos muhtemelen hiçbir ağustosta görmediğimiz deniz yüzey suyu sıcaklıklarına ulaşmış olacağız.” dedi.
Marmara’da yaz dönemi deniz yüzey sıcaklığının 2010’da rekor kırdığını ve 39 yıllık ortalamanın 1,7-1,8 derece üzerinde artış kaydedildiğini aktaran Salihoğlu, söz konusu rekorun bu yaz geçileceğini, genel olarak sıcaklığın yaz ve kış dönemi ortalamasının üzerine çıkacağını ifade etti.
Marmara Denizi’ndeki ısınmada iklim değişikliğinin rolüne değinen Salihoğlu, şunları söyledi:
“Küresel ısınmanın en fazla etkilediği bölgelerden biri Akdeniz havzası. Türkiye denizlerinde en yüksek artışlar, Karadeniz’in doğusu ile Doğu Akdeniz’de Mersin, İskenderun Körfezi civarında 2-2,5 derece. Marmara Denizi, Akdeniz havzasında olduğu için sıcaklığı artmış durumda. Bir de Karadeniz’den gelen yüzey suyu ile Akdeniz’den gelen ve daha sonra dibe batan yüzey suyuyla birlikte Marmara topyekun ısınmış durumda.”
Deniz suyundaki ısınmanın nedeninin sadece iklim değişikliği olmadığını bildiren Salihoğlu, yaptıkları çalışmalarda endüstrinin soğutma sularının denize etkisine baktıklarını, özellikle kıyı ve körfezler gibi kapalı bölgelerde yarım dereceye yakın artışlar gözlemlediklerini, bunun da ciddi bir durum olduğunu kaydetti.
Oksijen azlığı nedeniyle Marmara Denizi’nde biyoçeşitliliğin 25 metreye sıkıştığını, bunun yanında deniz üzerinde birçok baskının da bulunduğunu vurgulayan Salihoğlu, “İklim değişimi, kirlilik, balıkçılık en başta geliyor. Bunun ötesinde istilacı türler, endüstri, kıyısal yapılaşmanın çok yaygın olması etkiliyor. Kıyıları üreme alanı olarak kullanan biyolojik türler çok etkilenmiş durumda. Marmara’nın ekolojisi bizim için bir doğal miras, bu etkilenecek, kültürel miras etkilenecek. Bu denizi temizlemek için yapacağımız yatırımın yanında kayıplarımız çok çok fazla, o yüzden bu yatırımları bir an önce bahaneye sığınmadan yapmamız lazım.” diye konuştu.
Marmara Bölgesi’nin çok ciddi bir turizm potansiyeline sahip olduğuna işaret eden Salihoğlu, Marmara Denizi’ndeki kirlilik, müsilaj ve deniz anası sayısındaki artış gibi faktörlerin sadece turizmi etkilemekle kalmayacağını, sosyal yansımalarının da olacağını dile getirdi. Salihoğlu, “Amatör balıkçılığa kadar kaybedeceksiniz. Belki ulaşımı engelleyecek. Alternatif gıda üretiminden faydalanma potansiyelini de kaybedeceğiz.” ifadelerini kullandı.
“Beklentimizin 2-3 derece üzerinde ısınma var”
İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Cem Gazioğlu, Marmara’nın sadece etrafındakilerin yönetebileceği bir deniz olmadığını, Akdeniz ve Karadeniz’den gelen iki su kaynağı bulunduğunu belirtti.
Durumu havuz problemine benzeten Gazioğlu, şöyle devam etti:
“Bu iki su kaynağını yönetmek sadece bizim hegemonyamızda olan bir durum değil. Karadeniz’den gelen suyun özelliklerini artık çok iyi kavramamız, tanımlamamız lazım. Beklentimizin 2-3 derece üzerinde ısınma var, Karadeniz artık soğuyamıyor ve bu sıcak su Marmara Denizi’ne gelerek yüzeyde ısınmaya sebep oluyor. Aşağıdaki Akdeniz suyunda bir ısınma görmedik.”
Marmara’ya Akdeniz’den alt akıntıyla gelen suyun sürecinin çok hızlı olduğunu ve 3-6 ay içerisinde molekül bazında denizi terk ettiğini anlatan Gazioğlu, “Akdeniz suyunun Marmara’yı beslemesi geçerli bir şey ama su oksijen açısından zengin olsa da Çanakkale Boğazı’ndan girdikten sonra oksijenini tükete tükete buralara geliyor. Beslemeden ziyade Marmara’yı korumamız daha iyi olur diye düşünüyorum.” dedi.
Gazioğlu, Marmara Denizi’nin korunması için şu tavsiyelerde bulundu:
“Öncelikli olarak arıtma tesislerinin durmaksızın çok iyi çalıştırılması gerekiyor. Marmara Denizi kapalı bir havza olduğu için her zaman balıkçılık baskısı olan bir yer, özel korunacak bölgelerin alanları ve sayıları artırılmalı. Bu aynı zamanda küçük balıkçıyı koruyacak bir uygulama olacaktır. Endüstriyel balıkçılık çok güçlü, bu amatör ve aile balıkçılığını baskılıyor. Endüstriyel balıkçılığın, belli alanlarda sınırlandırılması gerekebilir. Bazı türler için tarih genişletilmeli, bazı bölgelerde de alan kısıtlamaları genişletilmeli.”
Muhabir: Gülseli Kenarlı
Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.
- Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
- Kan dolaşımını hızlandırır,
- Kronik yorgunluğu azaltır,
- Bağışıklık sistemini güçlendirir,
- Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
- Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
- Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
- Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
- Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.
Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER
- SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
- 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
- SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
- Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
- Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
- DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
- 05523307100-05325466184
- www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
- www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
- www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,