Gündem

Mavi Marmara mağdurlarının ailelerinden İsrail anlaşmasına tepki

Paylaş:

Mavi Marmara mağdurlarının aileleri ve avukatları, İsrail ile normalleşme anlaşmasına yazılı açıklama ile tepki gösterdi.

 
Açıklamada, İsrail’in ödemeyi kabul ettiği 20 milyon dolar tazminat “bağış” olarak nitelendi. Anlaşmanın İsrail’i her türlü sorumluluktan kurtardığı öne sürüldü.

 

Tazminatın sadece şehit yakınlarına verileceği, kabul etmeyenlerin ve yaralananların uluslararası hukuk nezdinde açtıkları davalarda Türkiye ile daavacıları karşı karşıya getireceği iddia edildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Bu anlaşmayla, Türkiye Hükümeti veya herhangi bir mağdur, İsrail’i, İsrail vatandaşlarını ya da temsilcilerini suçlayıcı hiçbir iddiada bulunamayacaktır.

Eğer bu anlaşma bu şekliyle TBMM’den geçerek onaylanırsa, birçok devlet ve o devletlerin vatandaşlar ile tüzel kişiler, Türkiye Devleti’ne karşı davalar açacak.. İsrail’in ödemesi gereken milyonlarca dolarlık tazminatı Türkiye Cumhuriyeti ödemek zorunda kalacaktır.

Türkiye Hükümeti, mağdurlar, yani kan sahipleri adına failleri resmi olarak affedeceklerini taahhüt etmektedir.

İsrail ve Türkiye, Gazze Özgürlük Filosu’ndaki Türkiye vatandaşı ve yabancıların yurtdışında açtıkları ve/veya açacakları davalar üzerinde tasarruf etme yetkisini de

kendilerinde görmüşlerdir. Ve bu maddeyle, yabancıların yurtdışındaki davalarındaki tazminat taleplerini dahi Türkiye hükümeti üzerine yüklemişlerdir.

Buna karşı mağdurlar, Avrupa insan Haklar Mahkemesi’ne (AIHM) gidebilecek ve Türkiye mahkum olabilecektir. Ayrıca bu anlaşmadan sonra olası bir dava veya mahkumiyet durumunda israil, bir kuruş dahi tazminat ödemeyecek şekilde mağdurların tüm kayıplannı, avukatlık ve dava masraflarını ve saldından doğan her türlü zararlannın tazmini sorumluluğunu Türkiye Hükümetine yüklemiştir. Bu kapsamda Türkiye Hükümetinin muhatap olacağı tazminatlar İsrail’in ödemeyi taahhüt ettiği bedelin katbekat üzerinde olacaktır.

Ayrıca daha önce ‘anlaşma, her iki taraflı’: Başkentlerinde imzalanacaktır’ şeklinde anlaşıldığı halde, sözleşmede ‘Ankara’ ve ‘Kudüs’ olarak yazılmıştır. Oysa, İsrail’. başkenti KUDÜS değil TEL AVİV’dir. BM kararlanna rağmen İsrail işbu anlaşmaya KUDÜS yazarak, başkent konusunu bir oldu-bittiye getirmektedir. Metnin bu haliyle TBMM’den geçmesi, KUDÜS’ün İsrail’in başkenti olarak tanınması anlamına gelecektir.

Gazze Özgürlük Filosu mağclurlannın ve şehid ailelerinin avukatlar olarak defalarca, “iki ülke arasındaki normalleşme ve siyasi görüşmelere karişamayacağimız, ancak iki ülkenin de davalarınnza karışmaması gerektigi” Türkiye’deki yetkililere iletilmesine rağmen, müvekkillerimizin mevcut ve bundan sonra açmayı planladıkları davalar üzerinde tasarrufta bulunulması, kabul edilebilir olmadığı gibi, yukarıda izah edilen gerekçelerle hukuken de mümkün değildir.

Sonuç olarak; müvekkillerimiz adına, bu içerikte bir anlaşmanın müvekkillerimizin haklannı Anayasa’ya aykırı şekilde ihlal edeceğini, müvekkillerimizi gerçek suçlularla değil, kendi devletleriyle karşı karşıya getireceğini, hepsinden öte, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin de bu anlaşma ile maddi ve manevi bağlamda ağır zararlara maruz kalacağım düşünmekte ve böyle bir anlaşmanın TBMM’de onaylanmaması hususundaki taleplerimizi TBMM’deki tüm siyasi parti milletvekillerine ilettiğimiz gibi komuoyuna da iletiyoruz.

Mavi Marmara Şehid aileleri ve Mağdurlan Avukatları

Paylaş:

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu