GüncelGündem

Meğer Zehir Yiyormuşuz!

Paylaş:

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü’nden öğretim üyeleri Prof. Dr. Oğuz Can Turgay ve Dr. Muhittin Onur Akça, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) desteğinde, tarım arazilerindeki mikroplastiklerin içeriği ve birikimini tespit etmek amacıyla çalışma yaptı.

‘Türkiye Topraklarının Farklı Arazi Kullanımı Koşullarında Mikroplastik Düzeylerinin Değerlendirilmesi’ projesi kapsamında Akdeniz, Ege ve Marmara bölgeleri olmak üzere, Adana, Antalya, Mersin, Manisa, Aydın, İzmir, Sakarya, Bursa ve Çanakkale’de özellikle çilek üretilen alanlar tespit edilerek, alınan toprak örnekleri laboratuvar ortamında incelendi. Yapılan çalışma sonucunda Akdeniz Bölgesi’nde 1 kilogram toprakta yaklaşık 300 plastik parça, Ege’de 180, Marmara’da ise 160 plastik parça tespit edildi.

‘TOPRAKTAKİ YAŞAMA ZARAR VERİYORLAR’

Prof. Dr. Turgay, “Analiz sonuçlarını hem akademik, hem de ülkedeki toplumsal camiamıza açmak istedik. Çünkü bunlar çok küçük parçacıklar; ama hem uzun süre toprakta kalabiliyorlar, hem de kaldıkları süre boyunca başka etkiler sergilemek suretiyle topraktaki yaşama zarar veriyorlar. Dolayısıyla bu gidişata yön verebilmek, nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu anlayabilmek için boyutlarını ortaya koymamız, bir durum tespiti yapmamız gerekiyordu. Dolayısıyla biz projemizi Akdeniz, Ege ve Marmara kuşağında örtü altı yetiştiriciliği ve bunun içerisinde de çilek tarımı yapılan siyah naylon poşet kullanılan tarım alanlarında plastik birikimi ne düzeyde bunu ortaya koymak için geliştirdik” dedi.

‘EN FAZLA AKDENİZ’DE TESPİT ETTİK’

Prof. Dr. Turgay, çalışmanın uluslararası bilimsel dergide yayımlandığını söyleyerek, “Bir noktada beklemediğimiz, diğer noktada kafamızda yeni soru işaretleri uyandıran sonuçlar elde ettik. Örneğin çok uzun süredir plastikle temas halinde olan toprakla daha fazla plastik parçacığın çıkmasını beklersiniz. Bunu gördük. Ama diğer yandan iklimsel koşulların, o tarlayı yöneten çiftçi amcanın toprakta gerçekleştirdiği diğer uygulamalar (ne sıklıkla sürüyor, nasıl bir sulama yöntemi kullanılıyor) gibi pek çok bileşeni olduğunu fark ettik. Dolayısıyla düşündüğümüz gibi ‘ne kadar çok plastik giriyorsa o kadar çok plastik vardır’ diyemeyeceğimizi de fark ettik. Plastik miktarı en fazla Akdeniz Bölgesi’nde tespit edildi. Sırasıyla Akdeniz’de 1 kilogram toprakta yaklaşık 300, Ege’de 180, Marmara’da 160 plastik partikül madde tespit edildi” ifadelerini kullandı.

‘TOPRAKTAN SOFRAYA UZANABİLECEK RİSK’

Prof. Dr. Turgay, topraktaki mikroplastiklerin insan zağlığına olabilecek zararlarına ilişkin, “Mikroplastikler toprakta kaldığı sürece küçülecek, böylece su da bunları taşımaya başlayacak. Böylece karşısına çıkan bitkilerin köklerinin içine girebilecek. Köklerden daha yukarı tırmanıp da yetiştirilen ürünlerin tanesine, meyvesine geçecek. Sonuç olarak bugün endişe edilen konulardan bir tanesi gıda ürünlerinde plastiklerin birikimi. Bu daha çok gıdaların kaplandığı filmler, malzemeler; ama ilerleyen yıllarda aslında topraktan sofraya kadar uzanabilecek risk budur. O topraktaki küçük plastik parçalar o kadar küçülecek ki tarım ürünleri üzerinden evlerimize kadar gelebilecek ve biz bu küçük parçacıkları vücudumuza alırsak bu mikroplastik birikimi bu defa toprakta değil vücudumuzda başlayacak. İkinci sıkıntı; bu plastiklerin toprakta geçen zaman içinde kimyasal yapıları değişiyor, yapışkan hale gelebiliyor. Dolayısıyla etraftaki diğer ilaç ve gübre kalıntılarının üstlerinde birikmeye başlıyor. Bu da o civarda yaşayan toprak canlılarına zarar vermeye başlıyor” dedi.

‘ÇÖZÜM NAYLON YERİNE YENİ BİR MATERYAL GELİŞTİRMEK’

Dr. Öğretim Üyesi Muhittin Onur Akça da plastik partiküller toprağa ulaştığında sürecin farklı işlediğine değinerek, “Toprağa gelen mikroplastik bitkinin dokularına geçerek, bitkinin meyvesine kadar ilerlerse orada artık sorun daha da büyüyor. Oradan da aslında besin zincirinin bir halkası olan insanın tabağına, meyvesine, sebzesine ulaşırsa o zaman insan vücudunda da artık mikroplastiğin birikimi söz konusu olmaya başlayacak. Bundan 5 sene sonra, 10 sene sonra, 50 sene sonra baktığımızda belki de bizler vücutlarımızda çok fazla oranda mikroplastiği biriktiriyor olacağız, tarımsal faaliyetlerden kaynaklı mikroplastiklerden dolayı. Aynı zamanda mikroplastikler toprakta canlılar üzerinde de etkili oluyor. Mikroplastikler üretilirken ekstra kimyasal maddeler kullanılıyor. Bu kimyasal maddeler topraktaki yaşamlara, onların döngülerine zarar verdiği için kısa vadede etkisi olmasa bile uzun vadede oldukça büyük bir sıkıntı çıkartacaktır. Böyle durumlarda da toprak eğer bozulmaya başlarsa bu da tamamen besin döngüsüyle birlikte tarımsal faaliyetlerin de olumsuz yönde etkilenmesine sebebiyet verecektir. Böylelikle tarımsal verim de düşecektir. Tohum eğer plastiğin üzerine düşerse orada artık kendini geliştirecek bir ortam bulamadığı için bitkinin verimi düşüyor. Bu da üretici için çok olumsuz bir durum demek. Proje kapsamında tarımda plastik naylonların kullanılmasından ziyade başka bir ürün kullanımı ile ilgili çalışmamız da var” dedi.

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu