Mevsimsel Depresyon SAD

ABD’de 10 milyondan fazla kişinin her sene bu rahatsızlıkla karşılaştığını biliyor muydunuz? Eylül ayı sonu gibi başlayıp Nisan ayında biten SAD, 17 – 25 yaş aralığında ve kadınlarda daha çok görülüyor.
Soğuk ve kapalı havalarda ortaya çıkan SAD (mevsimsel depresyon) genellikle sonbahar ve kış aylarında görülür. İlkbahar ve yaz dönemlerinde ise sona erer. Uykuya eğilim, halsizlik, iştah artışı, özellikle karbonhidrat içeren unlu ve şekerli gıda tüketiminde artış ile kendini gösterir. Bu bulgulara çabuk sinirlenme ve buna bağlı olarak ilişkilerde çatışmalar eşlik eder. Kendini kötü hisseden kişi sosyal alanlardan uzaklaşıp içine kapanır.
Mevsim geçişlerinde doğada tüm canlılarda fiziksel ve ruhsal değişimler gözlenir. Çünkü canlıların vücut ritmi güneş ışığı ve mevsime göre değişir.
İnsan beyninde ışıktan etkilenerek ritmi düzenleyen suprachiasmatic nucleus isimli bir bölge vardır. Bu bölgenin uyarılması sonucunda vücutta melatonin hormonu artar ve uykunun başlatılmasına neden olur. Melatonin sentezi normalde geceleri artarken, gündüzleri güneş ışığının etkisiyle azalır. Bazı kişilerde kışın ve kapalı havalarda melatonin hormonu fazlaca üretilir. Sonuç olarak da depresyona eğilim başlar. Güneş ışığından yeterince faydalanmama sonucunda mutluluk hormonu olan serotonin yapımı da çok azalır.
SAD gün ışığı yoksunluğundan kaynaklanmakla birlikte hareketsiz bir işe sahip olanlar, karamsar, mükemmelliyetçi ve duygusal değişimleri fazla olanlar bu hastalığa yakalanmaya daha yatkındır.
Çözüm için sonbahar ve kış ayları da olsa güneşli havaları iyi değerlendirmek gerekir. Güneşli günlerde açık havada vakit geçirmeye özen gösterilmelidir. Her gün bir saatlik açık hava yürüyüşleri çok faydalı olacaktır. Mümkün olduğu kadar sosyalleşmeli, arkadaş ve akrabalara zaman ayrılmalıdır. Buna ilaveten kişinin kendisine zaman ayırıp onu en çok iyi hissettiren faaliyetleri yapması uygun olacaktır. Çünkü monoton yaşam, depresyonu artırmaktadır. Sorun büyüdüğünde ise psikoterapi önemli bir tedavi yöntemidir.