
Türkiye’de, mantar zehirlenmelerinden dolayı hayatını kaybedenlerin sayısı artmaya başladı. Zehirlenmeleri değerlendiren Mikolog Jilber Barutçiyan, sebep olarak yağışlardaki artışı gösterdi.
Bu durumun nedenlerini değerlendiren Mikolog Jilber Barutçiyan, zehirlenmelerin sebebi olarak yağışlardaki artışı gösterdi. Türkiye coğrafyasında bu mevsimlerde pek mantar olmadığını hatırlatan Barutçiyan, bu sene yaz başlangıcının çok yağışlı geçmesi ile bol miktarda mantar olmasına yol açtığını anlattı. Evrensel’den Nisa Sude Demirel’e konuşan Barutçiyan, ilerleyen süreçte uzman olmayan kişilerin rehberlik ettiği “mantar toplama gezilerinin” de kazalara neden olabileceği konusunda uyardı.
“MANTAR TOPLAMA TURLARI KAZALAR DOĞURABİLİR”
Her mantarın zehirlenmesinin birbirinden farklı belirtiler gösterdiğini söyleyen Barutçiyan, “Türkiye’de sık rastlanan zehirli mantarlardan biri amanita phalloides (köygöçüren) dediğimiz mantar ve onun yakın türleri. Gösterişli, etli butlu mantarlar iştah açıcılar hatta tatları da hiç fena değil. Fakat doğada bilinmeyen hiçbir şeyin yenmemesi gerekiyor, sadece mantarlar değil bitkiler için de bu geçerli” şeklinde konuştu.
“KRİZ ZAMANINDA KENDİ GIDANI BULMA EĞİLİMİ ARTIYOR”
Yaşanan ekonomik krizle kendi gıdanı bulma durumunun yayıldığını ifade eden Barutçiyan, “Bir sürü bilim insanı dahi mantarın protein deposu olduğunu zannediyor. Birisi mantar bulduğunda çoluğuna çocuğuna tavuk, balık bulmuş gibi hissediyor. Mantarlarda çok az protein var, besleyici değerleri çok düşük. Sadece kıvamı ete benzediği için tarih boyunca protein deposu olarak görülmüş. Ancak bu bilgi yanlış” ifadelerini kullandı.
Barutçiyan, kriz zamanı ile zehirlenmeler arasında bir ilişki olup olmadığı sorusuna ise “Öyle teoriler var. Türkiye’de daha önce de görüldü bu. Çok değerli bir profesör olan Afife Mat Hoca güçlük dönemlerinde zehirlenmelerin arttığını kendisi de tespit etmişti” cevabını verdi.
KÖYGÖÇÜREN MANTARI NEDİR?
Köygöçüren mantarı zehirli mantarlar arasında ilk sırlarda yer almaktadır
Amanitaceae familyasından olan mantar, amanitin (özellikle, Amanotoxinler’den alfa amanitin) ve phalloidin maddeleri, sindirildikten 8-12 saat sonra ilk belirtilerini gösterir ve 3-4 gün içinde karaciğer-böbrek metabolizmasını yok eder.
Zehirli bir mantar türü. Türkiye’deki ölümcül zehirlenmelerin neredeyse %90 kadarından sorumlu, son derece zehirli ve tehlikeli bir mantardır. Bu mantara yaz başlarında ve sonbahar aylarında ormanlarda çok sık rastlanır. Mantarın içerdiği amanitin (özellikle, Amanotoxinler’den alfa amanitin) ve phalloidin maddeleri, sindirildikten 8-12 saat sonra ilk belirtilerini gösterir ve 3-4 gün içinde karaciğer-böbrek metabolizmasını yok eder.
Zehirine karşı henüz yetkin bir ilaç geliştirilememiştir. Tedavide silibinin dihydrogen disuccinate disodium enjeksiyonu kullanılmaktadır. Bu mantarın bir kişiyi öldürmesi için 20-25 gram tüketilmesi yeterli olmaktadır. Volvariella volvacea mantarı ile olan benzerliği ölümlerin önemli sebeplerindendir. Türkiye’deki mantar zehirlenmelerinin çoğu da bu mantardan kaynaklanmaktadır.
Köygöçüren mantarı, 1994 yılı Kasım ayında, İstanbul’da seri zehirlenmelere yol açmış ve 20’den fazla insanın ölmesine neden olmuştur.