MİT Lideri Kalın: Cezasız kalmayacak

MİT Lideri İbrahim Kalın bugün Ankara’da bulunan MİT Kale Yerleşkesi’ndeki “MİT 97. Kuruluş Yıl Dönümü Etkinlikleri” programına katıldı. Kalın, konuşmasında şunlara değindi:

“YENİ KABİLİYETLER GELİŞTİRİYORUZ”

*Demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve söz özgürlüğü kavramları gücü elinde bulunduranlar tarafından araçsallaştırılmakta ve hasımlarına baskı yapmak maksadıyla kullanılmaktadır.

*Hegemonik güçlerin kendi çıkarlarını kozmik kıymetler olarak empoze etme siyaseti dostluk ve dayanışma değil, kuşku, direnç ve yıkıcı rekabet üretir. Taktik kazanımlar vakit içinde stratejik mağlubiyete dönüşür. Gerçek politik davranmak ahlak ve bedelden mahrum bir siyaset izlemek demek değildir.

*Doğal sonlarını aşarak diğerlerinin hakkına tecavüz eden her güç, aktör ve siyaset kendi sonunu hazırlamaya başlamış demektir. Risklerin kelebek tesiriyle yayıldığı bir dünyada hiçbir aktörün yalnızca kendi güvenliğine odaklanarak inançlı ve barışçıl bir hayat alanı inşa etmesi mümkün değildir.

*Ukrayna savaşından Filistin sıkıntısına, Irak ve Suriye’deki mevcut durumdan Tayvan gerginliğine, Yemen savaşından Libya’ya kadar bölgesel ve global krizler aslında tahlilsiz değildir. Ancak öbür bölgesel ve global hesaplar için bunların çözülmemesi, uzatılması ve derinleştirilmesi tercih edilmektedir.

*Kapsayıcı, adil ve herkesin kendini inançta hissettiği bir global güç istikrarının çok uzağındayız. MİT olarak bu belirsizlik ve hibrit tehditler periyoduna kendimizi hazırlamak için daima yeni kabiliyetler geliştiriyoruz.

“YEGANE SEÇENEK OLDUĞUNA İNANIYORUZ”

*Onlarca yıldır işgal, yıldırma, sürgün, hücum ve zulüm siyasetleri altında yaşayan Filistin halkının temel beklentileri karşılanmadan Orta Doğu’ya barış, itimat ve istikrarın gelmesi mümkün olmayacaktır. Ancak adalet olmadan barış olmaz.

*İki devletli tahlilin İsrail açısından da kalıcı itimat ve istikrar üretecek yegane seçenek olduğuna inanıyoruz. Bu yüzden teşkilatımız Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hücumların durması, kalıcı ateşkesin sağlanması, insani yardımların ulaştırılması, esir takası, iki devletli tahlil ve Filistin ulusal uzlaşısını sağlamak maksadıyla gece gündüz çalışıyor.

“CEZASIZ KALMAYACAKTIR”

*İkinci temel öge olan caydırıcılık bir tehdidi ortaya çıkmadan engelleme kabiliyetine sahip olmaktır. Çok yalın bir biçimde söz etmek gerekirse caydırıcılık şu demektir; Bir kişi size taş attığında karşıdan kurşun geldiğini bilecek ve daha elini taşa götürmeden iki sefer düşünmek zorunda kalacaktır. Haksız hiçbir aksiyon karşılıksız bırakılmayacaktır. Devlete ve millete yapılan hiçbir ihanet cezasız kalmayacaktır.

*Türkiye son yıllarda bilhassa savunma sanayi, SİHA ve kritik altyapı teknolojilerinde kendine kâfi caydırıcı ve önleyici bir güç merkezi olmak için kuantum sıçraması yapmış ve tüm ezberleri bozmuştur.

*Ülkemizin önüne çıkartılan tüm pürüzlere, zımnî ambargolara, blokajlara ve yaptırımlara karşın yeni atılımlar yaparak ulusal hak ve menfaatlerimizi garanti altına almak ve dost ve kardeş ülkeler için de stratejik bir güvenlik alanı oluşturmak için çalışıyoruz.

*Bu bağlamda Türkiye, çağın krizleriyle baş edebilmek için güçlü olmak zorundadır. Egemenliğini ve bağımsızlığını korumak için Türkiye güçlü olmak zorundadır.

*Sayın Cumhurbaşkanımızın stratejik, dirayetli ve dönüştürücü liderliği tüm kurumlarımızın tıpkı amaç doğrultusunda çalışmasını sağlamaktadır. Bu, ülkemiz, milletimiz, devletimiz için çok büyük bir bedeldir.

*Bu stratejik liderliğin ve kurumlar ortası eşgüdümün başarılı sonuçlarını Teşkilatımızın ana faaliyet alanları içerisinde yer alan PKK, YPG, FETÖ, DEAŞ, DHKPC üzere terör örgütleriyle, organize hata yapılarıyla, siber hücumlarla, casusluk faaliyetleriyle uğraş somut olarak görmekteyiz.

“BÜYÜK BİR MEMNUNİYET DUYUYORUM”

*Bu vesile ile Türkiye’nin istihbarat teorisi ve metodolojisi üzerine kelam sahibi bir ülke olabilmesi maksadıyla Ulusal İstihbarat Akademisi’nin kuruluşunu gerçekleştirdiğimizi ilan etmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu mevzuda takviyesini hiçbir vakit esirgemeyen Sayın Cumhurbaşkanımıza tekrar özel teşekkürlerimi ve şükranlarımı iletmek istiyorum.

*Milli İstihbarat Akademimizin ‘Batılı ülkelerde çok sağ hareketler’ başlıklı birinci kıymetlendirme raporunu da bugün sizlerle paylaşıyoruz. Raporun konusunun seçilmesinde yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın Avrupa’da yükselişe geçen çok sağ, faşist ve İslam tersi hareketlerin maksadı olması da belirleyici olmuştur.

*Söz konusu hareketler Batı demokrasileri ülkemiz ve dünyanın güvenliği için önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Ulusal İstihbarat Teşkilatımızın yenilenen internet sitesini de takdim etmekten büyük bir memnuniyet duyduğumu söz etmek isterim.

“GAZETECİLER GÜNÜ’NÜ TEBRİK EDİYORUM”

Basın mensubu arkadaşlarımızın Dünya Çalışan Gazeteciler Günü’nü tebrik ediyorum. Lakin tıpkı vakitte yalnızca son 3 ayda Gazze’de hayatını yitiren 112 gazeteciyi de burada rahmetle lakin buruk bir hisle andığımı söz etmek istiyorum.”