GüncelGündem

Naci Görür İstanbul Depremi İçin Uyardı… 2,5 Milyon Risk Altında!

Paylaş:

Prof. Dr. Naci Görür’ün açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

Türkiye’nin hemen hemen her yeri aktif fay içermektedir. Petrol hareketli yerden kaçar. Özellikle Erzurum’da olan depremi göz önüne alınca özellikle dedim ki Doğu Anadolu bir ölçüde sıkışıyor. Doğu Anadolu’nun bir jeolojik gelişimi var. İki büyük levha yaklaşınca Doğu Anadolu sıkışıyor. Bu yüzden inanılmaz faylar meydana geliyor. Halk ve Devlet olarak sormamız gereken soru yapılarımız dirençli mi şeklindedir. İlgi çeksin diye bazen başlıkları ben söylemişim şeklinde atıyorlar.

“6 ŞUBAT DEPREMİ O BÖLGEDEKİ FAYLARI TETİKLEYEBİLİR”

6 Şubat depremleri o bölgeyi o bölgedeki dengeleri bozdu. O bölgeye yakın Adana Havzası, Hakkari’ye kadar olan Bindirme Kuşağı, Bitlis-Hakkari yöresinde de belli nitelikte depremler olursa şaşırmayız. Arap Levhası belli ölçüde Doğu Anadolu’yu sıkıştırıyor. Faylar hareketler sonucu stres biriktiriyor. Stres biriktirme demek fay içinde kuvvet biriktirmektir. Bu kuvvet ne zamanki fayın hareketini durduran sürtünmeyi aşınca kırılma oluyor. O bölgedeki fayların kimisi 500 senedir, 400 senedir, 100 senedir kuvvet biriktirdi. Adana Bölgesi’nde de deprem bekliyorum ben diyince kıyamet koptu. Ama ben bilim adamı olarak öngörüde bulundum. Bu deprem kimi faylara stres transfer etmiş olabilir. Bunun sonucunda Kozan’da 5 küsür değerinde deprem oldu. Bu deprem stres altındaki fayları tetiklemiş olabilir.

“YEREL-MERKEZİ YÖNETİMLERE YALVARDIK”

Senelerdir Elazığ’a deprem geleceğini söylüyoruz. Elazığlılar bunun farkında değildi. Sonra deprem olunca öğrendiler. Maraş’ta da deprem olabilir şeklinde yerel yönetimlere ve merkezi yönetimlere söyledik. Ciddi bir önlem dahi alınmamış. 50 binden fazla insanımızı bir gecede kaybettik. Elazığ’daki deprem Maraş depremini de tetikledi.

“SAHADA UYGULAMAK LAZIM”

Bu kadar zaiyat bugünkü bilimin geldiği aşamada yakışmıyor. Bizim ülkemizde depreme hazır bir kent yok. O kesin. Depreme hazırlanma konusunda epey hazırlanan kent İstanbul. Veri aşamasında hazırlanan şehir İzmir. Bunların dışında ben depremi ciddiye alan bir şehir olduğunu düşünmüyorum. Risk azaltma konusunda şehirlerin çalışma yapması istendi. Depremden önce bu zararların önlenmesi için çalışmalara başlandı. Kentsel dönüşümler de bu şekilde başladı. Lakin ben incelediğimde bunların veriye yönelik olmadığını gördüm. Oradaki üniversitenin bir çalışması varsa İl Risk Azaltma Planımız var diyerek ona göre yapıyorlar. Bizzat sahada uygulamak lazım. Bizde her şeyin lafı çok, planı çok. Dünyada en çok deprem konusunda hazırlık, plan yapan ülke biziz. Ama sahaya geldiğimizde doğru dürüst bir şey yok.

“2,5 MİLYON RİSK ALTINDA”

İstanbul’da beklenen deprem 7,2 ila 7,6 arasında değişiyor. O kesin. Bilimsel çalışmalar bunu gösteriyor. Bu deprem olursa 6 Şubat’taki depremden daha büyük zarar verir. Bunu Bakanımız da açıkladı. Sokak başında iki ev yıkılırsa orayı unutun. Ne yardım götürebilirsin ne de kurtarabilirsiniz. Bakan belki bazı şeyleri net söyleyemez lakin biz bilim insanıyız net söyleriz. 600 bin konut yani siz isterseniz her konutta 4 kişi düşünün daire gibi düşünün. 4 kişiden 2,5 milyon insan ölümle burun buruna kalır. Vereceğimiz can kaybı inanılmaz boyutta olur. Bir depremde bu kadar insanın ölmesi Türkiye Cumhuriyetine yakışmıyor. Bu işi ciddiye almak lazım. Nitekim Sayın Bakan da en ciddi konuşan ve doğruları salt söyleyen bakan olarak gördüm.

“ZEMİN VE BİNA İYİYSE SAĞ ÇIKARSINIZ”

İstanbul lafı yanlış tabi Marmara Bölgesi demek lazım. Lakin o kısımdaki en büyük il İstanbul olduğu için o şekilde deniliyor. Deprem Marmara Denizi içinde olacak. İstanbul içinde fay kırılacak diye bir şey yok. Biz İstanbul dediğimiz zaman İstanbul’da olmaz bir farklılık koyuyor ya öyle bir şey yok. Marmara’da 160 km uzunluğundaki bir fay uzunluğudur. Beklediğimiz deprem öncelikle Kumburgaz Fayı’nda olacak. Depremden İstanbul’dan Tekirdağ’a kadar o bölgeler etkilenir. Depremin büyüklüğüne, zemine, yapı stoğuna kadar etkilenecek alan genişliği değişir. Doğu’dan Güney’de Balıkesir, Çanakkale, Yalova’ya kadar etkilenir. Depremin olduğu yerden uzaklığınız, bulunduğunuz zemin ne kadar sağlam gibi etkenlerle depremin şiddetini daha az hissedebilirsiniz. Siz kıyıya yakınsınız, zemininiz iyiyse, statiği ile projesi birbirine uyumlu ise çok büyük ihtimalle o binadan sağ çıkarsınız. O bina hasar almaz demiyorum. Lakin sahibini sağ olarak çıkartır. Biz hiçbir bina çatlamaz demiyoruz.

İSTANBUL DEPREME HAZIR MI?

24 yılda İstanbul depreme hazır hale gelebilirdi. Lakin bugünkü halinde İstanbul depreme hazır değil. Hiçbir şey yapılmadı diyemeyiz. İlk başlarda Acil Afet Yönetim Merkezi kuruldu. Belediyeler ona göre çalıştı. Her mahalleye konteyner konuldu. İstanbul Valiliği, hastane ve okulları elden geçirdi. Viyadükler, yollar, köprüler yapıldı. Bir takım tatbikatlar yapıldı. AFAD planlar programlar yaptı. Hazırlıklar yapıldı. Lakin bunlar yeterli değil. Bu yapılanların çoğu ya afete yönelik ya da masabaşında kalıyor. 16 milyonun oturduğu konutlar depreme hazırlanmadı. Vatandaşlar kendi evlerini depreme hazırlamadı. Bunlar vatandaşın kabahati değil. Devlet gözetim denetim ve sorumluluğu altında yapmalı. Vatandaş ve Yerel Yönetim ile Merkezi Yönetim kolkola verir ve çalışırsa yapılabilir. Ne yapmamız gerekenler belli. Bir kent, yönetim ve yönetim sistemi, halk, altyapı, yapı stoğu, çevre ve ekosistem, ekonomiden oluşur.

“YÖNETİCİLERİN DEPREM KÜLTÜRÜNE SAHİP OLMASI LAZIM”

Yönetim ve yönetim sistemlerinde çalışanları seçimle getiriyoruz. Bu kişilerin deprem bilgisi var mı bakmıyoruz. Yönetimin deprem bilgi, beceri ve kültürünün olması lazım. Birçok yerde yapıldı bu. Yönetim depremle mücadele edecekse deprem konusunu bilmeli ve birikimin olması lazım.

“HALKI EĞİTMEMİZ GEREKİYOR”

Halkı depreme hazırlamadan bir kenti depreme hazırlayamazsın. Halkı eğitmeden o kenti deprem dirençli yapamazsın. Halkın depreme hazırlanması da tabiki bilgi birikim ve kültürle olur. Bu deprem kültürü aileden geçer ve gelişir. O kültürün yerleşmesi lazım. Bugün Japonya gibi anaokulundan başlıyorlar. Yaşamın bir şekli refleksi deprem davranışları. Deprem öncesi, deprem sırası ve sonrasında ne yapacaklarını biliyorlar. Biz vatandaşı eğitmeden vatandaş her şeyi bilir diyoruz. Toplumsal eğitim lazım.

“İSTANBUL’UN ALTYAPISINI DEPREME DİRENÇLİ YAPMAMIZ LAZIM”

Altyapı dediğim yol , köprü, viyadük, kanalizasyon çalışması, içme suyu şebekesi. Doğu Anadolu’daki depremde 10 kentin ne hale düştüğünü gördük. Bütün İstanbul’un altyapısını deprem dirençli yapmamız, kontrol etmemiz lazım. Bugün yerel yönetim altyapı işi ile uğraşıyor. Belediyenin belli bir bütçesi var. Hükümet ile belediye kolkola olmadan bu iş başarılamaz. Sadece belediye veya sadece hükümet ile olmaz.

“İSTANBUL ZATEN NÜFUSA DOYMUŞ”

Yapı stoğu, bizde en fazla popülerize olan şey bu. Kentsel dönüşümün özünü oluşturuyor. Rant odaklı olabiliyor. Para kazanmak için müteahhitler bunu kullanabiliyor. Kentsel dönüşüm rant işine dönmemelidir. Evin sağlam olması yetmiyor. Bizim depreme bir bütün olarak müdahale etmemiz lazım. Depreme hazır olmak asla yapı problemi değildir. Bütüncül olmak lazım. 600 bin yapıyı deprem dirençli hale getirmek lazım. Rezerv alanlarını doğru görmüyorum. Deprem beklenen ve alan verilen bir kentte, nüfusu arttırmayacaksınız ve yapı stoğunu arttırmayacaksınız. Bina yoğunluğunu artırmak en az oraya 1 ila 1,5 milyonun gelmesi demektir. Rezerv alanlarını biz, bazısı konteyner ve prefabrik yerler yaptık. Her şeyi var. Yıkılacak yerlerdeki insanlara dedik ki sizi bir buçuk sene burada misafir edeceğiz dersek alkışlarlar ve kahraman olarak görürler. Rezerv alanları asla nüfus yoğunluğunu artıracak bina yoğunluğunu artıracak şey yapmamalı. İklim değişikliği var bir de önümüzdeki 50 seneyi düşünmemiz lazım.

“KİRLETİLMİŞ BİR ÇEVREYİ TEMİZLEYEMEZSİNİZ”

Çevre ve ekosistem, sağlıklı yaşam koşullarıdır. Deprem en büyük çevre felaketi oluşturuyor. Bir bina yıkılınca oluşan toz sağlığı etkiliyor. Onun dışında kanalizasyon tahrip oldu. Oradaki her şeyi götürüp gömdük. Onlardaki zararlı maddeler yağmur suyu ile o bölgede göllere denizlere yayıldı. Bugün o çevrede salgın hastalıklar kol geziyor. Binanız sağlam olsa ne olur. Kirletilmiş bir çevreyi temizleyemezsiniz. Çiftçi orada bir domates ektiğinde tutulan balık soframıza gelecek. Deprem o anda ne kadar insanı öldürdüyse sonrasında çevre sebebiyle bize de zarar verecek. Marmara’da oluşacak deprem sonrasında oluşacak molozları ve tozları da bilmemiz gerekir. O molozlar nereye gömülecek bilinmesi lazım şimdiden. Onu bilmez ve yapmazsan hastalıklar öldürür. Daha deprem olmadan bunlar planlanabilir. Bunlardan geri dönüşüm yapılması da önemli.

“SANAYİMİZ DEPREME HAZIR DEĞİL”

Ekonomi, konusunda ise Marmara’da deprem olursa sanayinin çoğu durur. İstanbul Anadolu’yu ayağa kaldırır. Ama Anadolu İstanbul’un ekonomisine yetemez. Bu bizim siyasi bağımsızlığımızı da etkiler. Borç alan talimat alır. Bizim sanayimizin depreme hazırlıklı olması lazım. Sanayimiz depreme hazır değil. Bir kenti depreme hazırlık konusunda en son şey yapı stoğu. Doğruları çıplak söyleyen biri olarak Sayın Bakanı gördüm. Yaşama bütüncül olur. Her şey bir bütündür. Halen daha depreme çok soğukkanlı bakılıyor. Bağımsızlığımızı devam ettirmek için depremle baş etmeliyiz. Bir bakanlık olacak ve o bakanlığa çok ciddi bir bütçe verip, 15 sene dişini sıkıp siyaset üstü bir politika izleyeceksin. Yıllık planlarla programlarla 5 yıllık planlarla takır takır çalışılmalı.

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu