Bursa Mudanya merkezli 5.1 ve 4.5 büyüklüğündeki depremler İstanbul’u da salladı. Depremlerin ardından İstanbul’un büyük Marmara depremine ne kadar hazır olduğu sorusu yeniden akıllara geldi.
İstanbul’da çözüm bekleyen en temel sorunlardan biri depreme karşı dayanıklı olmayan riskli yapılar. Marmara Denizi’nde 7 ila 7,5 büyüklüğünde bir deprem beklenirken kentteki yüksek riskli konut sayısı yaklaşık 1,3 milyonu buluyor.
DW Türkçe’den Pelin Ünker’e konuşan konuşan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı Murat Yün, olası depremde ağır hasar alması ya da yıkılması beklenen yapılarda 3 milyon nüfusun yaşadığına dikkat çekiyor.
4 Aralık Pazartesi günü Marmara Denizi, Gemlik Körfezi’nde Bursa Mudanya açıklarında 5,1, ardından 4,5 ve 3,5 büyüklüğünde depremlermeydana geldi. Depremler Bursa, İstanbul, İzmir ve Tekirdağ başta olmak üzere pek çok ilde hissedildi.
NACİ GÖRÜR: HER AN DEPREM OLMA İHTİMALİ YÜZDE 47
DW Türkçe’ye konuşan yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Mudanya açıklarında gerçekleşen depremin Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın güney kolunda gerçekleştiğini söylüyor.
Büyük Marmara depremi ise aynı fay hattının kuzey kolunda bekleniyor. Bu depreme ilişkin öngörülerin halen geçerli olduğunu vurgulayan Görür’e göre İstanbul’da her an deprem olma ihtimali yüzde 47’ye çıkmış durumda. Görür, “Bu inanılmaz bir oran. Neredeyse yazı tura atacaksın” diyor.
NACİ GÖRÜR’E GÖRE DEPREMİN BÜYÜKLÜĞÜ KAÇ OLUR?
Kuzey Anadolu Fay Hattı 17 Ağustos 1999’daki Gölcük depreminde kırılmıştı. Aynı fay hattının devamı batıda İstanbul’dan geçiyor. İstanbul, o tarihten bu yana 7 ila 7,5 büyüklüğündeki bir deprem riski altında. Naci Görür, Marmara Bölgesi’nin Kumburgaz ve Adalar fayının deprem üreteceğini belirterek Adalar fayı kırılırsa en fazla 7, Kumburgaz fayı kırılırsa minimum 7,2, her iki fay aynı anda kırılırsa 7,5 büyüklüğünde deprem öngörüyor.
İstanbul’da her gün yüzde 47’lik deprem beklentisiyle yaşam devam ederken hükümet, riskli yapı sorununa çözüm getireceği iddiasıyla kentsel dönüşüm düzenlemelerini içeren “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun”u yürürlüğe koydu. Düzenleme, afet riskini öncelemediği, bütüncül bir planlama anlayışından uzak olduğu, koruma kapsamındaki alanları yapılaşmaya açacağı ve özel mülkiyetlerin el değiştirmesine neden olacağı dolayısıyla eleştiriliyor.
Peki İstanbul’da deprem riskine ilişkin yerelde yürütülen çalışmalar ne durumda?
21 KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ VAR
Yün, bu çalışmalarda üst yapıların, yolların ve viyadüklerin güçlendirilmesinden konut alanlarının üretimi ve toplanma alanlarının alt yapısının hazırlanmasına kadar her türlü yatırımın bulunduğunu belirtiyor.
Deprem Daire Başkanlığı olarak yaklaşık 165 hektar büyüklüğünde alanda 21 tane kentsel dönüşüm projelerinin bulunduğu, bunların bir kısmının imalat ya da proje aşamasında, bir kısmının da uzlaşma aşamasında olduğu bilgisini veren Yün, yakın zamanda bin 250 konutu içeren bir kentsel dönüşüm projesinin temellerini atacaklarını söylüyor.
İBB’nin yaklaşık 157 kilometrekarelik mikro bölgeleme çalışması ise aralık sonu itibariyle tamamlanmış olacak.
200 BİN BİNA AĞIR HASAR ALABİLİR
İBB’nin tespitlerine göre İstanbul’da bulunan 1 milyon 200 bin binadan 800 bini 2000 yılı öncesi yönetmeliklere göre yapılmış durumda. Bu binalardan yaklaşık 200 bininin depremde ağır hasar alması ya da yıkılması bekleniyor.
Murat Yün, bu binalarda 1 milyon 300 bin hane olduğunu ve yaklaşık üç milyon nüfusun yaşadığını söylüyor.Olası deprem senaryosunda öncelikle bu üç milyon nüfusun yaşamını idame ettirecek alanların hazırlanması gerektiğini düşünen Yün, özellikle sahil hatlarındaki eski yapılarda ciddi bir risk faktörü olduğuna işaret ediyor.
“TEKELE DÖNÜŞEN BİR YAPI”
Ancak çıkarılan yasayla iş birliği odaklı bir çerçeve yerine Kentsel Dönüşüm Başkanlığı adı altında daha tekele dönüşen bir yapının oluşturulduğunu vurgulayan Yün, yerinden yönetimin yine ikinci plana atıldığını söylüyor.
Murat Yün, merkezi yapıların uygulamada sürecin uzamasına neden olduğunu bu nedenle İBB olarak yerinden yönetimi savunduklarını belirterek ekliyor:
“Biz görüşmelerde İBB’nin de olduğu, Bakanlığın da olduğu, ilçe belediyesinin de olduğu, hatta özel sektörün de olduğu İstanbul temelli bir kurul önermiştik. Çünkü bugün bizim İBB’den aldığımız herhangi bir kararı Bakanlığa onaylatmamız en iyi ihtimalle 4-5 ayı buluyor ki hiçbir sorunu olmayan bir karardan bahsediyorum.”
İBB 35 BİN BİNAYI TARADI
İBB, hızlı tarama tespiti için ise şubat ayındaki Kahramanmaraş merkezli depremlerinden bu yana 121 bin binadan başvuru aldı. Bu binaların yaklaşık 35 binini taradıklarını, bu yöndeki çalışmaların devam ettiğini aktaran Yün, “Bu binaları öncelik sıralamasına göre aldığımızda bunun yapılması bile bir iş birliği gerektiriyor” diyor.
Taranan yapılar içerisinde bin 556 tane yapının taşıyıcı sistemi dahi bulunmadığını ve hızlıca müdahale edilmesi gerektiğini tespit ettiklerini aktaran Yün, bunlar içerisinde 318 yapıda çalışmaların devam ettiğini söylüyor. Kalan bin 238 bina için vatandaşlarla iletişime geçtiklerini belirten Yün, bunların da kısa zamanda tahliyelerini gerçekleştirmek istediklerini söylüyor.
VATANDAŞA ÇAĞRI: HIZLANMAMIZ LAZIM
Riskli yapıda oturmanın temelinde ekonomik sebeplerin yattığına işaret eden Yün, İBB Meclisi’nden alınan kararla Bakanlık tarafından verilen 3 bin 500 lira kira yardımı üzerine 4 bin 500 lira hibe verdiklerini belirterek ekliyor:
“Bizim vatandaşa kentsel dönüşüm veya riskli binaların tahliye edilmesine ilişkin finansman modelleri sunmamız lazım. Kira yardımı da bunlardan birisi.”
Yün, “Buradan vatandaşı da bu duyarlılığa davet etmek istiyorum. Her ne kadar yaşadığımız alanların metrekaresi olsa da gerisinde afet olan bir şey ve bizim bu konuda hızlanmamız lazım” diyor.
“ACİL ÇIKIŞ YOLLARI AÇILMALI”
Yün’e göre deprem toplanma alanları ve acil kaçış yollarının da şubat depremlerinden sonra yaşananlar gözetilerek yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor.
Toplanma alanlarına Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) karar verdiğini, İBB olarak haritalandırma çalışması yaparak teknik destek sağladıklarını belirten Yün, İstanbul’da 5 bin 166 tane toplanma alanı olduğunu, büyük parkların tamamının toplanma alanı olarak belirlendiğini ancak daha küçük ölçekte düşünülerek yapılaşmanın yoğun olduğu yerlerde bu alanların yeniden değerlendirilmesine ihtiyaç olduğunu vurguluyor.
İBB Ulaştırma Dairesi’nin acil kaçış yollarıyla ilgili ise bir çalışma yürüttüğünü söyleyen Yün, “Bizim bu alanların açılmasından yana tavrımız sürüyor. Bu alanlarda gerekli plan değişikliği yapılacaksa plan değişikliği, kamulaştırma yapılacaksa kamulaştırma kararını alarak ilerleyeceğiz. Çünkü yolların kapanması demek deprem sonrasında müdahalenin de gecikmesi demek” diye konuşuyor.
“DEVLET İSTESE BELEDİYE İLE EL ELE VERİR”
Prof. Dr. Naci Görür’e göre depreme ilişkin İstanbul’da planlı programlı, gönül birliği edilmiş, iş birliği edilmiş, hızlı, seferberlik havasında bir depreme hazırlık yok.
İstanbul’un depreme hazır hale getirilebileceğini ancak buna ilişkin siyasi iradenin olmadığını düşünen Görür, “Devlet istese belediye ile birleşir, kol kola el ele verir, vatandaşı da kucaklar, adil bir şekilde bu işi yapar” diyor.
Hükümetle belediye bir araya gelmiyorsa, birbirini desteklemiyorsa o kentin depreme hazırlanmasının mümkün olmadığını ifade eden Görür, “Bu nedenle bir an önce belediye ve hükümetin kol kola girip halkı da arasına alıp halkı teşvik edecek, cesaretlendirecek şeyleri yapıp adil, hızlı bir şekilde İstanbul’u depreme hazırlaması gerek” diye ekliyor.
“YAPI STOKUNA YAPIŞIYORLAR”
“İBB güzel şeyler yapıyor, hükümet de yapıyor. Ama yapılanlar yapılması gerekenlerden çok az. İstanbul yeterince depreme hazır değil” diyen Görür, hükümetin İstanbul’u depreme hazırlamaya yönelik üzerinde durduğu tek konunun yapı stoku olduğu görüşünde.
Kente bütüncül olarak bakmak gerektiğini vurgulayan Görür, “Senin yolun yok, köprün yok, havaalanın yok, kanalizasyonun yok, hastanen yok, okulun yok evin sağlam. Mümkün mü?” diye soruyor.
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’la vatandaşın kentsel dönüşümden daha da uzaklaştığını söyleyen Görür, ekliyor:
“Haklılar da. Bir ülkeyi ya da bir kenti depreme hazırlamada yapı stoku yapılması gereken altı temel işten biridir Nedir bu temel bileşenler? Yönetim, halk eğitimi, altyapı, yapı stoku, ekosistem-çevre ve ekonomi. Bunların her birini deprem dirençli yaparsan o kent deprem dirençli olur. Bunlar hiç öbürlerini düşünmeden yapı stokuna yapışıyorlar. Niye? Çünkü müteahhitlik işi. Para var, rant var.”
Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.
- Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
- Kan dolaşımını hızlandırır,
- Kronik yorgunluğu azaltır,
- Bağışıklık sistemini güçlendirir,
- Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
- Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
- Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
- Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
- Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.
Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER
- SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
- 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
- SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
- Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
- Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
- DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
- 05523307100-05325466184
- www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
- www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
- www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,