Yaşam

Naci Görür’den o şehir için tsunami uyarısı… İstanbul için ölüm sayısı verdi!

Paylaş:

Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, “Antalya’da tsunami riski olabilir; Helen Kıbrıs yayında. Dalma batma zonları, dünyada tsunami üreten faylardan. Antalya, her zaman tsunamiye maruz kalabilir” dedi.

‘Herkes fay üstadı oldu’

Prof. Dr. Görür, televizyon programlarında deprem konusunda yapılan açıklamaları eleştirdi. Televizyon programlarında görüşlerini açıklayan akademisyenlerin bilim dünyasında araştırmalar yapmasını öneren Prof. Dr. Görür, “Herkes fay üstadı oldu. O fay mı kırılacak, hangi fay nerede kırılacak, ne zaman gibi sözler. Bu konular akademisyenlerin işi. Akademisyenler, bunları televizyonda konuşacağına bilim dünyasında yazar, çizer, insanlara faydalı olur. Halk olarak ayrıntıları bilmemize gerek yok. Kendime söz verdim. Yıllarca deprem konusunda halkı bilgilendirmeye, bilimsel öngörülerle yaklaşmaya, fısıltı gazetesine inanmamaya, yerel ve merkezi yönetimleri deprem konusunda önlem almaya sevk ettim. 6 Şubat’tan sonra bizim tek çözümümüz var. Deprem dirençli yerleşim alanları oluşturmak. Köyse depreme dirençli köyler, kazaysa depreme dirençli kazalar, şehirse depreme dirençli kentler oluşturmak için mücadele vereceğim. İnsanları da bu konuda seferber edip, bizi yönetenlere ülkenin bir numaralı gerçeğini anlatacağız” dedi.

‘Asrın felaketi gibi söylemleri ciddiye almayın’

Kahramanmaraş merkezli depremleri de hatırlatan Prof. Dr. Naci Görür, “6 Şubat asrın felaketi gibi söylemleri ciddiye almayın. Bu asırda daha felaketler oldu. Bu deprem bağıra bağıra geldi. Kendini gizlemedi, aniden gelip de vurmadı. Bu depremin geleceğini yıllardır söylüyoruz. Elazığ depreminden sonra ‘Maraş’a Malatya’ya Çelikhan’a Hatay’a dikkat. Büyük deprem gelme olasılığı arttı’ dedim. Cevap basitti. Büyük bilim adamı olmaya gerek yok. Yer bilimleri kaidesi. Elazığ depremi 6.8 oldu. O fay kırılmamış yerlere önemli miktarda enerjiyi transfer eder. Elazığ, Malatya’ya kadar kırıldıktan sonra batısı Maraş. Depremde on binlerce insanımız öldü. Cesetleri soğumadan unutuldu, gitti. Ailesinden ölen insanlar da dahil kentinden binlerce ölünün çıktığı belediye başkanları, valiler, merkezi yönetim depremle yüzleşmedi. İnsanlar öldü gittiler, olan ölenlere oldu” diye konuştu.

‘Depremi afete dönüştüren bizleriz’

Depremin Türkiye’de en önemli gündem olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Görür, “Deprem için kader vesaire deniyor. O da kutsal dinimizin çıkarları için kullanım oluyor. Kader asla değildir. Dinimizde kader, bilimin gereklerini yaparsın; sonra işi Allah’a bırakırsın. Önlemini almadan ‘kaderdir’ demek; dinimizi çıkarlar için yanlış kullanmak anlamına gelir. Deprem, afet değildir. Depremi afete dönüştüren bizleriz. İlk insanlar yaşama ihtiyacı duyuyor, genellikle deprem kuşaklarına doğru yerleşmişler. Deprem kuşakları yer yüzünde cennettir. Akarsuyun, sıcak ve soğuk su kaynaklarının, ağaçların olduğu yerdir. Deprem kuşaklarının tamamı öyledir. Başta bilinmemiş ama depremi öle öle öğrenmişler. Günümüz dünyasında deprem kuşaklarının özellikleri biliniyor ve o kuşakta yaşayacaksan; çağdaş insanlar, yerleşim alanlarını bilim ve teknoloji ışığında depreme dirençli yapmış ve ölmüyorlar. Türkiye’de olan depremden daha fazlası, başka ülkelerde oluyor ama o gün hayat durmuyor, insanlar ölmüyor. Ölse bile tesadüfen ölüyor” dedi.

Antalya’nın jeolojik yapısı ve deprem riski üzerine görüşlerini belirten Prof. Dr. Görür, şunları söyledi:

“Antalya’nın jeolojik özelliğinden dolayı kuzeyindeki dağlık bölgeler zemin olarak sağlam. Yaşlı kayalar, ancak dinamitle kırarsın. Antalya Körfezi’nde işler biraz değişiyor. Antalya’nın batı kısmında genellikle sağlam olduğunu düşündüğümüz traverten var. Antalya’nın önemli kısmı, bunların üzerine inşa edilmiş. Zemin içerisine su girdiğinde işler karışır. Travertenlerin üzerinde olan evler, inşaat mühendisliğinin, mimarlığın öngörüldüğü şekilde yapılırsa; sorun yok.”

Antalya Körfezi’nin doğusundaki yerleşim yerlerinin zemin yapısına dikkat edilmesi gerektiğine dikkati çeken Prof. Dr. Görür, “Antalya Körfezi’nin doğusuna gelince oralarda sorunumuz var. Alüvyonlar, yer altı su seviyesi yüksek olan yerler. 5 metre kazıldığında su çıkan yerler. Burada yüksek katlı binaların yapımı düşünülmeli. Her zeminin depremsellik özelliği var. Killi zeminse; deprem dalgasını yediği zaman, deprem etkisini 3-5 kat artırır. Depremde sıvılaşma yapar, binanız batar. Antalya’da, kentin bulunduğu yerlerde aktif fay yok, zemininin büyük kısmı sağlam. Sadece doğu kısmına dikkat edilmeli” dedi.

’24 il fay hatları üzerine kurulu’

Türkiye’de 24 ilin fay hatları üzerine kurulduğunu vurgulayan Prof. Dr. Görür, “Antalya’ya yakın Akşehir fay zonu var. Burası büyük depremler üretme kapasitesine sahip Fethiye-Burdur fay zonu ile Kıbrıs fayı ile ilişkisi var. Antalya’nın kuzeyinde göller bölgesinde Beyşehir, Eğirdir, Burdur bölgesinde graben yapılar var. Onlar da ciddi deprem üretebilir. Fethiye-Burdur zonu çok ciddi. Bunun üzerinde 7.2’ye kadar deprem olmuş. Antalya’ya 90 kilometre uzakta. Akşehir fay zonu 115 kilometre uzaklıkta, bir de Kıbrıs fay zonu 116 kilometre uzakta. Canlı faz 7 ve üzeri deprem üretirse; 100 kilometre alan içerisinde hasara neden olabilir” diye konuştu.

1900-2017 yılları arasında Antalya çevresinde 6 üzeri meydana gelen depremlerden bahseden Prof. Dr. Görür, “Antalya’yı doğrudan doğruya vuracağı fay yok ama komşularının depremini sürekli hissedecek. Ondan da kaçamazsınız. Antalya deprem kentidir ama doğrudan doğruya üzerinde oturduğu aktif fay yoktur. Kent sınırları içerisinde sorun yok ama çevreleyen alanlarda 6 ve üzeri depremler üretecek bölgenin içindedir. Bu komşularda olabilecek büyük depremler Antalya’ya ciddi hasar verebilir” dedi.

Depremin heyelanı tetikleyebildiğini anlatan Prof. Dr. Görür, Antalya’da bazı bölgelerin heyelan oluşumuna yatkın olduğunu söyledi. Antalya için tsunami riskine dikkati çeken Prof. Dr. Görür, “Antalya’da tsunami riski olabilir; Helen Kıbrıs yayında. Dalma batma zonları, dünyada tsunami üreten faylardan. Antalya, her zaman tsunamiye maruz kalabilir. Tsunaminin etkisi, deniz seviyesinden yüksekteyseniz gelmez ama dalga boyunun 10 metreyi bulduğunu düşünün. 10 metre aşağıda olan her yeri kaplar. Deprem önlemleri alıp, tsunami tabelaları koyarak, nerelerde etkili olabileceğini belirtmek şart” diye konuştu.

İstanbul’da 90 binden fazla riskli bina bulunduğuna da değinen Prof. Dr. Görür, olası depremde 4 milyon insanın ölümle burun buruna geleceğini söyledi.

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu