Bilim - Teknoloji

Nükleer enerjili ticaret gemilerinin geleceği nasıl olacak?

Paylaş:

Fosil yakıtlara dayanan geleneksel gemilerin aksine yakıt ikmali yapmadan uzun süre çalışabilen nükleer enerjiyle çalışan ticaret gemileri, işletme maliyetlerini düşürme ve verimliliği artırma potansiyeline sahip. Günümüzdeki iklim değişikliği ve küresel ısınma göz önüne alındığında ve bu gemilerin karbonsuzlaşmada önemli bir rol oynayacağı düşünüldüğünde, bu gemiler dünyamızı kurtarabilir.

Bu düşünülmemiş veya yapılmamış bir şey de değil. Webtekno’nun aktardığı gibi geçmişte ABD, Japonya, Almanya ve Rusya’nın bunu denemişliği var. Birçok teknik, ekonomik ve düzenleyici zorlukla da karşı karşıya kalan bu teknoloji, sekteye uğramış durumda. Buna rağmen şu anda bu konuda umut vadedici çalışmalar yürütülüyor.

Nükleer enerjiyle çalışan ticari gemilerin geçmişi 1950’lere kadar dayanıyor.

Nükleer enerjiyle çalışan ilk ticari gemi, 1950’lerin sonunda 46,9 milyon dolar maliyetle inşa edilen ve 1959 yılında denize indirilen “NS Savannah” idi. ABD devlet kurumları tarafından finanse edilen ve nükleer itiş gücünün kargo ve yolcu taşımacılığında potansiyel kullanımını sergilemeyi amaçlayan bir gösteri projesiydi bu gemi. Geminin adı, Atlantik Okyanusu’nu geçen ilk buharlı gemi olan SS Savannah’tan geliyor.

NS Savannah, iki buhar türbinine ve tek bir pervaneye güç veren 74 MW’lık tek bir Babcock & Wilcox nükleer reaktörüne sahipti, maksimum hızı 21 deniz miliydi ve tek bir yakıt yüküyle 300.000 deniz mili menzile sahipti. 60 yolcu ve 14.040 ton kargo kapasitesine sahip olan gemi, 1962 ile 1972 yılları arasında hizmet vermiş, 20 ülkede 45 limanı ziyaret etmiş ve 450.000 deniz milinden fazla yol kat etmişti.

NS Savannah, denize bıraktığı nükleer atıktan, radyoaktivitenin kontrol edilememesinden ve bakım maliyetlerinin de çok fazla olmasından dolayı 1971 yılında devre dışı bırakıldı. Şu anda da ABD’nin Baltimore, Maryland bölgesinde bir müze olarak sergileniyor.

NS Savannah tek örnek değildi, ardından üç farklı ülke de nükleer enerjiyle çalışan kargo gemisi işine girişmişti.

Savannah dışındaki nükleer enerjiyle çalışan ticari gemiler; “Otto Hahn” (Almanya), “Mutsu” (Japonya) ve “Sevmorput” (Rusya) idi. Otto Hahn 1968 yılında denize indirildi ve 1979 yılına kadar Avrupa, Güney Amerika ve Afrika arasında cevher ve petrol taşıdı. 1980 yılında fosil yakıt sistemine dönüştürüldü ve 2009 yılında da miadını doldurup hurdaya çıkarıldı.

Mutsu, 1974 yılında denize indirilmiş ve 1992 yılına kadar çoğunlukla araştırma amaçlı olarak işletilmişti. 1995 yılında hizmet dışı bırakılan gemi, 1997 yılında konvansiyonel motorlu bir araştırma gemisine dönüştürüldü. 1988 yılında denize indirilen Sevmorput, hala aktif olan tek nükleer enerjili kargo gemisi. Gemi, Rus Arktik bölgesi için buz kırıcı kargo gemisi olarak faaliyet gösteriyor.

Nükleer ticaret gemilerinin geliştirilmesi; bugüne kadar yüksek inşaat ve işletme maliyetleri, emniyet ve güvenlik endişeleri, kamuoyu karşıtlığı, çevre sorunları ve düzenleyici engeller gibi birçok zorlukla karşılaştı. Nükleer itici güç, uzun dayanıklılık ve yüksek hız avantajlarının maliyet ve risklerden daha ağır bastığı savaş gemileri, özellikle denizaltılar ve uçak gemileri için çok daha başarılı bir şekilde kullanılabildi.

Ticari gemilerde nükleer güç kullanılması bir geri dönüş yapıyor.

Bazı denizcilik şirketleri ve araştırmacılar, özellikle denizcilik sektörünün karbonsuzlaştırılmasına yönelik artan baskılar ışığında, nükleer enerjiyle çalışan ticari gemiler fikrini yeniden canlandırmaya çalışıyor.

Örneğin, SMR-Sea adlı Avrupalı şirketlerden oluşan bir konsorsiyum, mevcut gemilere veya yeni inşa edilecek gemilere monte edilebilecek modüler küçük bir nükleer reaktör için bir konsept geliştiriyorlar. Fennovoima adlı bir Fin şirketi tarafından yürütülen bir başka proje ise buz kırıcılara ve diğer Arktik gemilere güç sağlamak için küçük modüler reaktörler kullanmanın fizibilitesini araştırıyor.

Bu projeler, daha küçük, daha güvenli ve daha uygun maliyetli reaktörler kullanarak önceki nükleer enerjili ticari gemilerin yaşadığı zorlukları aşmayı hedefliyorlar.

İçinde HMM’in de bulunduğu Güney Kore kökenli çeşitli denizcilik işletmeleri ve diğer kuruluşlar Şubat ayında bir iş birliği anlaşması imzaladı. İş birliği kapsamında küçük modüler nükleer reaktörlerle çalışan bir ticaret gemisi yaratmak isteniyor ancak kendileri henüz işin çok başında oldukları için bir yorumda bulunmadılar.

NuProShip (Nuclear Propulsion of Merchant Ships) adlı bir başka girişim de Norveç’te başladı. Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesinden proje yöneticisi Jan Emblemsvg’e göre bu girişimin arkasındaki grup, bir grup ticari gemide işlev görebilecek altı potansiyel reaktör tasarımından oluşan kısa bir liste hazırladı ve ilerlemeleri de oldukça iyiymiş. Hatta Norveç’in doğal gaz tankeri Cadiz Knutsen’i nükleer enerjiyle çalıştırmak gibi bir hedefleri var.

Bahsettiğimiz bu son iki grup, nükleer enerji için erimiş tuz reaktörleri kullanmayı planlıyorlar.

Aslında 1960’lardan beri kullanılan bu yakıt kullanım türü, reaktör erimelerini etkili bir şekilde ortadan kaldırıyor çünkü yakıt zaten erimiş halde ve olası bir kaçağı durdurmak için boşaltmaya hazır durumda oluyor.

Katı nükleer yakıttaki problem ise reaksiyonların kontrolden çıkması durumunda erimeler meydana gelmesi, bunun da yakıtın aşırı ısınmasına, erimesine ve reaktörün muhafazasını ihlal etme riskine sebep olması. 1960’lardan beri kullanılmasına rağmen hala yaygın olmamasının ve çok aktif olarak kullanılmamasının sebebi ise reaktörlerin içindeki korozyon gibi teknik zorluklar.

Reaktörlerin bu problemleri çözülse bile ticari kargo gemilerine adapte edilmeleri de bir sorun.

Birkaç nükleer enerji uzmanı, büyük konteyner gemilerinin sadece 20 yıl gibi bir süreyle aktif faaliyette olabilmesinden dem vuruyor. Bu da o kadar maliyetle gemilerin içerilerine yerleştirilmiş nükleer reaktörlerin tekrar bir o kadar kaynak harcayarak sökülmesi anlamına geliyor.

Ancak bu da çözümsüz değil, Brezilya Nükleer ve Enerji Araştırma Enstitüsünde araştırmacı olan Ondir Freire ve Delvonei Alves de Andale, büyük kargo gemileri için yeni reaktörler geliştirmenin yüksek başlangıç maliyetine sahip olmasına rağmen, fosil yakıtlardan nükleer enerjiye geçmenin uzun vadede uygun maliyetli olacağına inanıyor. Bunun için de bir gemiden çıkarılıp başka bir gemiye ya da başka tür bir tesise kurulabilecek küçük reaktörler geliştirilebileceğini düşünüyorlar.

Bu işin bir de yasal boyutu var tabii, nükleer enerjiyle çalışan bir gemide herhangi bir kazadan kimin sorumlu tutulacağı çok önemli bir husus. Sırf bu alan için apayrı bir tüzük hazırlanmalı ve yasal kurallar belirlenmeli: Geminin sahibi, işletmecisi, nükleer reaktör üreticisi ya da geminin kayıtlı olduğu ülke olan bayrak devleti mi sorumlu olacak?

SS Savannah’ın başlattığı kelebek etkisini görüyor musunuz?

1818 yılında ABD’de inşa edilen ve Atlantik’i geçen ilk buharlı gemi unvanını taşıyan Savannah, her ne kadar sınırlı kargo kapasitesi nedeniyle kâr sağlamayıp rafa kaldırılsa da buharlı gemilerin atası oldu. Kendisinden sonraki birkaç on yıl boyunca da denizlerde buharlı gemiler hakimdi.

NS Savannah’ın adını da bu gemiden aldığını söylemiştik. Dolayısıyla her ne kadar 1950’lerde bir hezimet yaşamış olsa da bu gemi, günümüzde ve yakın gelecekte nükleer enerjiyle çalışan gemiler inşa etmek için bir öncü konumunda görülüyor…

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu