Özgür Özel’den Kılıçdaroğlu’na “video” eleştirisi! Mutfaktaki imgeleri hatırlattı…

CHP Genel Başkanlığı’na adaylığını açıklayan Özgür Özel, ‘Değişim Yüzyılı, Yüzyılın Değişimi’ başlıklı toplantıda basın mensuplarıyla bir ortaya geldi.

SÖZCÜ Gazetesi Genel Yayın Direktörü Metin Yılmaz ve SÖZCÜ TV Haber Koordinatörü Özgür Çakmakçı’nın da katıldığı toplantıda konuşan Özgür Özel, “CHP’ye, Tayyip Erdoğan’la polemiğe girecek, laf yarıştıracak, onun kadar sert konuşabilecek bir önder aramıyoruz” dedi ve şöyle konuştu:

– Recep Tayyip Erdoğan’ın bize dayattığı siyaseti reddeden takımlarla yola çıkıyoruz. Çok yıllık AKP iktidarından sonra yüzde 25’lik olduğu yerde duran ve bizimle birlikte direnen yüzde 25’i…

BİZİ KENDİMİZ OLMAKTAN ÇIKARDI

– Lakin başımızın üzerinde bir cam tavan var. O denli de yüzde 25, bu türlü de yüzde 25. Biz seçim kazanamayız onun için ittifak yapmaya, sağa açılmaya, sağdan akıl almaya, sağdan gelen danışmanlarla siyaset üretmeye mecburuz algısı, başımız üzerinde var olduğunu kabul ettiğimiz o yüzde 25’lik cam tavan dehşetiyle bizim kendimiz olmaktan çıkardı. Biz CHP olarak, bize gerçek ittirilen ve karşı tarafı konsolide eden kimlik siyaseti yerine kendi siyasetimizi yapmanın inanç ve kararlılığı içindeyiz.

Yüzde 75 oyu hedefleyen bir idare anlayışı içerisinde olacaklarını belirten Özel, şöyle devam etti:

– Biz sağcının da solcunun da kendisini tanımlayış biçimiyle fakat soldan bir perspektifle AKP, MHP, HDP, GÜZEL Partilinin fakirine, güvencesizine, işsizine, geleceğinden endişelisine dokunabilen ve onlara kendisini yanlışsız anlatabilen, onlara umut olabilen ve onlara bugün yaşadıklarına mahkum olmadıklarına onları ikna edebilen bir siyaset. Enine kesen ve toplumun tamamına dokunan, aldığı yüzde 25’lik oyun değerini bilen ancak alamadığı yüzde 75’lik oya dertlenen ve oraya konuşan bir siyaseti hayata geçirmek üzere yola çıkmış durumdayız.

Özgür Özel’in çarpıcı açıklamalar yaptığı toplantıya SÖZCÜ Gazetesi Genel Yayın Direktörü Metin Yılmaz ve SÖZCÜ TV Haber Koordinatörü Özgür Çakmakçı da katıldı.

SİYASİ FİGÜR EKSİKLİĞİNİ REDDEDİYORUZ

CHP’yi türbülansa giren uçağa benzeten Özel, Kılıçdaroğlu’nu ise isim vermeden, yemek görüntüleri üzerinden eleştirdi. Özel şu tabirleri kullandı:

– CHP’nin tarihiyle uyuşmayan siyasi figür eksikliğini reddediyoruz. Biz CHP’de değerli bir problem olarak bir uçakta ne vakit panik yaşandığını sorduğumuzda birinci yanıtı türbülans olduğunda karşılığını alıyoruz. Lakin uçakta türbülans olunca panik yaşanmıyor, uçakta panik ve sorgulama ve kaygı türbülansın anonsu yapılmadıysa yaşanıyor. Apansız olduysa ve bilmeden olduysa yaşanıyor.

MUTFAKTAKİ VİDEOLARDAN…

– CHP’nin değişime açık bir parti olduğu son derece tartışma götürmeyecek bir konuyken bu değişimin bir yerlerde kararlaştırılıp, mutfaktaki görüntülerden ya da küme toplantısında tüm Türkiye ile birebir anda öğrenen örgütün bu siyasete ahenk gösterme ve bilhassa de tartışmadan kabullenme üzere bir şeyin beklenmesinin örgütümüzü var eden dinamiklere ve kendi siyasetimizin var oluşuyla çeliştiğini düşünüyoruz.

– CHP örgütünü madden ve manen güçlü ve siyasetimizin ana özneleri noktasına getirmekle ilgili çok değerli tezimiz var. Yansıyı sivil toplum örgütlerine, barolara bırakıp, ‘aman biz oyuna gelmeyelim’ derken, bazen oyuna gelen, aslında iktidara onların bulunduğu alanda en net ve en kararlı kontrolü yapıp, nefesini iktidarın ensesinde hissettirmek varken, iktidarın muhalefetine mazeretler üreten bir mahcubiyeti reddediyoruz.

– Ne yaptığını bilen ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılında aydınlanma meşalesini yine eline alıp, yürümekten korkmayan takımlarımızla 5 Ekim’den sonra evvel CHP’yi sonra Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetmeye talibiz.

SOSYAL DEMOKRAT PARTİLERDE HENGAMELER KURULTAYDA BİTER

Özgür Özel, konuşmasının akabinde basın kuruluşlarının temsilcilerinin sorularını da yanıtladı. Özel’in sorulara verdiği karşılıklar şöyle:

CHP’nin seçmeni bu derece umutsuzken, parti içindeki bu hengameler, partinin geleceği açısından, lokal seçim açısından seçmene nasıl bir perspektif sunuyor? Sizin parti içindeki çekişmelerle ilgili tahlil teklifiniz nedir?

– Toplumsal demokrat partilerde arbedeler kurultayda biter. Bir ay sonra bugün CHP bir tartışmayı bitirmiş olacak. Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’da başardığı sorun, İstanbul’u 30 yıldır Erdoğan ve onun atadıklarının yönettiğinden kurtaran, İstanbul’un üzerindeki helikopter sesinden kurtaran kişidir Ekrem İmamoğlu. O helikopterde Katar’ın zenginlerine kupon yerleri parmağıyla işaret eden birisi yok artık.

ÖZGÜRCE FAKAT BİRBİRİNE KARŞI SAYGILI

– İstanbul’un daha yeşil, daha düzgün yönetilen bir kent olması için bakıyoruz. İstanbul’a zirveden bakan değil, İstanbulluların yanında olan bir belediyecilik anlayışı var. CHP’de fikirlerin tartışıldığı ancak en üst seviyede hürmetin birbirine gösterildiği bir kültürün olması gerekiyor. Son toplumsal demokrat kültür budur. İçerikte alabildiğince özgürce konuşmak lakin üslupta birbirine karşı saygılı olmak.

– Yönettiğimiz CHP’de bu nasıl olacak derseniz şu olmayacak; Türkiye’nin en kıymetli seçimine giderken, Türkiye’nin dünyaca ünlü bütün dünyanın Türkiye kadar ismini bildiği metropolünü yöneten belediye lideriyle oradaki benim temsilcim vilayet lideri ortasındaki bir sorun tahlilsiz bırakılmayacak. Bir tartışma alanı varsa o sorun bir biçimde çözülecek.

GENÇ TAKIMLARI GÖLGE ADAYIN ETRAFINDA TOPLAYAMAZSIN

Hakkınızda gölge aday tezleri vardı, CHP’de kongreyle birlikte kesin olarak bir değişim yaşanacak mı?

– Kongreyi kazanamazsak gölgeliğimizden değil, kazanamazsak delegelerin kararıyla kazanamayız. Herhalde bir gölge adayın partinin temel siyasetlerine bu kadar önemli itiraz eden bir tavır dokümanı; herhalde bir gölge adayın daha birinci periyodu olmasına karşın bu kadar fazla milletvekilini, inanılmayan ve öylesine çıkmış bir adayın yanında olup da kendi siyasal hayatları açısından bu kadar kıymetli bir adımı, birçokları tarafından riskli görülen adamı atacak bu kadar inanmış genç takımları bir gölge adayın etrafında toplayamazsın.

SABIRSIZLANAN BİR TAKIMIMIZ VAR

– Şayet bir ay sonra umduğumuz formda halkın ve üyelerimizin değişimle ilgili iradeleri delegelerimiz tarafından kurultayımıza taşındığı takdirde biz CHP’de yüzüncü yılda çok büyük bir değişim ve dönüşümü yapmaya hazırız ve o günden sonra da Atatürk’ün emanetini taşımak için sabırsızlanan bir takımımız var.

Hakiki olarak bir takım değişişimi üzerinden mi değişimi tanım ediyorsunuz yoksa nitekim bir ideolojik değişim mi?

– Bizi destekleyenler “Değişim bizden başlamalı, ne parti meclisinde ne de MYK’da misyon talebimiz yok” diyor. Değişimi savunanların içinde evvelki takımlardan gelecek devir misyon talep eden kimse yok.

İDEOLOJİK BİR DEĞİŞİMİ SAVUNUYORUZ

– Değişimin karşısındaki takımlar ise o takımlar içinde çok uzun müddettir partinin yüzü olmuş yahut parti kamuoyunca “Halen mi?” diye eleştirilen arkadaşlar…  “Biz devam edeceğiz” diyorlar. Bizim aramızdaki kadrosal fark bu.

– İdeolojik bir değişimi savunuyoruz. CHP’nin altı okla birlikte sol toplumsal demokrat siyasetin üniversal ölçütlerinde uyumlu ve hamasetli bir siyaset gütmesi gerektiğini ve bu ideolojik hatta oturmamız gerektiğini düşünüyoruz.

–  “Ben onun karşısında durmalıyım, bununla yakın olayım, buraya çok yaklaşırsam bunları ürkütürüm” diyerek daima kendisine bir siyasi pusulanın ibresiyle yer değiştiren bir yaklaşım yerine, “Ben kim için varsam, en başta emeğin pahasını savunmak için varım. Eşitsizliklere adil müdahale için varım. Fikir özgürlüğü için varım. Yerim burasıdır kim nerede duruyorsa ona nazaran dursun” diyen bir siyaseti savunuyoruz.

YÜZDE 25’İN ALTINA MAHKUM ETTİ

Seçimin kaybedilmesinde neler yanlış yapıldı, sonucu belirleyen şey neydi ve onu nasıl değiştireceksiniz?

– Biz CHP’nin kendi kimliğini savunan, kendi kimliğiyle siyaset yapmak yerine seçimleri kazanabilmek için kimliksizleşip, yapmış olduğu sağ açılımların CHP üzere aslında seçmenin çok daha büyük bir kesitinden takviye alabilecek bir siyaseti yüzde 25’e hatta daha altına hakikat mahkûm ettiğini söylüyoruz.

– 8’li masa diye söylenen ve günah keçisi ilan edilen arkadaşlarımız ittifak ortaklarına ikişer, üçer değil, toplamda bu seçim sonuçlarıyla 39 lakin umulduğu üzere yüzde 30’un üzerinde oy alınsaydı 65 seçilecek yerden milletvekili verildiğini son gece gördüler.

HEPİMİZE SÜRPRİZ OLDU

– MYK son gün sabah 7.30’da PM listelerin verilmesine altı saat kala toplanan PM toplantısında gördüler. Ölçme değerlendirmeyi baz almayan, evvelce kararlaştırılmış değil, daha doğrusu evvelce konuşulduysa da bir yere yazılmamış bir şey hepimize sürpriz oldu.

– Bunun yarattığı travma dışında ittifakın ne olduğunun ortaklar tarafından da alanda irdelenememe sonucu doğdu. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci çeşide yönelik olumlu ve bütün atakları, ne derlerse desinler, biz kendi dediğimizi söyler müspet kampanyamızı yaparız, bahar gelecek, çiçek açacak, sana kelam Türkiye her şey hoş olacak, diye gittik.

SEÇMEN KORKUYORDU

– Bizim erişemediğimiz bir travma ve endişe vardı seçmende ve asla kabul edilmeyecek, ithamlara hiç yanıt vermeyen, onları duymayan bir kampanya yaptık. Lakin seçmen duyuyordu, korkuyordu.

TEŞHİS VARSA İLACI VARDIR

– Ben teknik olarak ittifakın iç hukukunun olmamasını, alana uygun anlatılamamasını, partinin kendi kimliğini terk etmiş olmasını teşhis olarak koyuyorum. Teşhis varsa ilacı vardır, teşhisi konup ilacı olmayan hiçbir şey yok. Biz bu meşakkatleri aşmaya hazırız.