Pazarcı esnafı da pahalılıktan şikâyetçi

Ardanuç ilçesinde yaşayan vatandaşlar ilçede kurulan halk pazarından haftalık alışveriş yapıyorlar.

Halk pazarı içerisinde kurulan köy pazarından alışveriş yapanlar da kendi eserlerini satan pazarcılar da artan hayat pahalılığından şikayetçi.

Pazara gelen vatandaşlardan Hikmet Gedik, “Hopalıyım ve yayladan iniyoruz ve pazara geldik ve çeçil peynir aldık ve fiyatlar biraz yüksek alışılmış ve uçuyor” derken pazarcı Sevinç Saraç, “Evimizde yetiştirmiş olduğumuz ne varsa satıyoruz lakin değerli ve biz de sıkıntı sarıyoruz aslında, insanların alım gücü yok. Biz emekliyiz ve bizden uygun kimse yok maalesef bize para vermiyorlar” diye konuştu.

“DÜRÜST OLMAK LAZIM, DURUMLARIMIZ DÜZGÜN DEĞİL”

Pazarcı Erdal Ay, şunları söyledi:

-Ardanuç Ekşinar köyünde oturuyorum ve 5 yıl muhtarlık yaptım ve 30 yıl da devlet dairesinde çalıştıktan sonra emekli oldum. Şu anda emekli perişan ve çok makûs vaziyetteyiz ve minimum fiyatın altında alıyoruz, çalışmak zorunda kalıyoruz.

-Şu anda çiftçilik yapıyorum ve her şey bitmiş durumda. Emeklinin de köylünün de hali makûs. Yaptığımız eseri satamıyoruz ve birileri söylüyor, yok satıyorlarmış ya neyi yok satıyorsun. Ben de satamıyorum, arkadaşım da satamıyor ve tezgahlarımız gözüküyor ve kimsenin bir şey sattığı yok.

-Ürünlerimize ‘pahalı’ diyorlar lakin bizim eserlerimiz maliyetler açısından bizim içinse çok ucuz.

-Fideye para veriyoruz, gübreye para veriyoruz ve ne diyeyim bunun personelliği derken bakın bizde domates 20 lira lakin aşağıdan gelen domatesin kilosu da 30-35 lira.

-Bize diyorlar ‘pahalı.’ Allah aşkına neresi değerli? Biz kendi bahçelerimizde doğal ve organik ve birebir vakitte ilaçsız yetiştiriyoruz eserlerimizi.

“8 TANE SERAM VAR, BİZ PARA KAZANAMIYORUZ”

-Ama tanınan olsun diye pazarda konuşanlar var; ‘yok satıyoruz, sorun yok, çok para kazanıyoruz’ diyorlar ancak biz para kazanamıyoruz ve ben Ekşinarlı Erdal Ay olarak ve 8 tane seram var ancak biz para kazanamıyoruz ve şahsım olarak biz ziyanına çalışıyoruz lakin mecburuz zira emekliye bir şey vermiyor.

-İlk emekli olduğumda bir emekli maaşımla bir bilezik alıyordum, artık ise çeyrek alıyorum. Yani bunu herkes görüyor, Cumhurbaşkanı da görüyor, milletvekilleri de görüyor.

-Seçimde milletvekilleri geldiğinde kendilerine söyledim gelin benim sebzemi alın ve ben de sebzemi vatandaşa ücretsiz dağıtayım dedim ancak hiçbirinin eli cebine gitmedi.

-Hep palavra söylediler ve herkes duysun bunu açıkça konuşsun ve her vakit dürüst olmalıyız. Biz Artvinli olarak dürüstüz ve herkesi de dürüstlüğe davet ediyorum ve palavrayla bir yere kadar gidebilirsin ve palavrayla giden onlar da bir gün bitecekler bundan emin olsunlar.

“ÜRETİCİ DE ,TÜKETİCİ DE HAKLI HER ŞEY PAHALI”

Pazara gelen vatandaşlardan Hikmet Gedik, “Hopalıyım ve yayladan iniyoruz ve pazara geldik ve çeçil peynir aldık ve fiyatlar biraz yüksek tabi ve uçuyor” dedi. Bir diğer vatandaş, “Hayat değerli ve ucuzu yok bunun, peynir de kıymetli ve üretici de haklı, tüketici de haklı ve bakın mazotun fiyatı kaç lira. Bu halk nasıl geçinecek ve bilmiyorum. Bizim durumumuz çok makus değil lakin makûs olanlara üzülüyorum. Onlar da seçimlerde oy vermişler” diye konuştu.

Pazarcı Gülfikar Altınkaya, “Kendimiz üretiyoruz biz köydeyiz havalar sıcak gidince hayvanları yaktı ve işler düzgün değil. Peynire de 150-250 lira diyoruz ve millet ‘pahalı’ diyor ve alamıyorlar anlayacağınız sorun çok. Ne biz üretebiliyoruz ne alıcı alıp yiyebiliyor. Bize nazaran değerli değil tam aykırısı ucuz ve daha şimdiden başladık içerde hayvanlarımıza ot yedirmeye” sözlerini kullandı.

“BİZİ YÖNETENLERDEN RİCA EDİYORUM, BİRAZ İNSAFA GELSİNLER.”

Pazara gelen Bahriye Öztürk, “Emekli eşiyim ve her şey pazarda değerli ve bir kilo domates 30 lira ancak alan da var alamayan da var. Güç geçiniyoruz ve 7 bin 500 lira alıyorum o da esasen tümü elimize geçmiyor. Elektrik parası, akaryakıt parası ve dedemiz rahatsız ve hayat güç maalesef gitgide zorlaşıyor. Bizi yönetenlere rica ediyorum biraz insafa gelsinler ve azıcık insanların halinden anlasınlar. Yazık günah insanlara ben bu yaşıma geldim ve bu türlü bir şey görmedim” dedi.

Pazarcı Ferhat Öztürk, “Bahçemizde mevcut domates, üzüm, erik ve büsbütün kendi ürettiklerimiz. Pazarda fiyatlar yüksek ve pazarda tüketiciden çok üretici var. Alıcı az, satıcı çok fiyatlar çok yüksek ve maliyetler çok yüksek ve yükselmeye devam ediyor. Akaryakıt, mazot ve gübre işte maliyeti yükselten şeyler bunlar. Emekliyim Bursa’da oturuyorum yazları burada babamın yerinde çiftçilik yapıyorum. Emeklinin parası kayda kıymet durumda değil ve esasen emekliyi göz arkası ediyorlar, bildiğiniz üzere ancak maalesef emeklilerde bunu hak ediyor biraz” diye konuştu.

Pazarcı Sevinç Saraç, “Evimizde yetiştirmiş olduğumuz ne varsa satıyoruz lakin değerli ve biz de güç satıyoruz esasen, insanların alım gücü yok. Biz emekliyiz ve bizden güzel kimse yok maalesef bize para vermiyorlar” dedi.

“YAZIKLAR OLSUN YATIRDIĞIM PRİMLERE”

Pazar müşterisi Tüzer Can, “Peynirin kilosu yüz elli lira ve al ye, alıp yenilebilir mi 150 liraya. O denli bir artırım aldık ki bitiremiyoruz 7 bin 500 lirayı. 7 bin 500 lira artırım ve tekrar 7 bin 500 lira işte bizim devletimiz bu. Emekli bakın aç. Yazıklar olsun devlete yatırdığım prime yazıklar olsun ve hakkımı helal etmiyorum. Her gün artırım, artırım ve ne olacak bizim halimiz” diye konuştu” dedi.

Bir öteki pazar Müşterisi, “Ne söyleyebilirim ki ortamı alev almış yanıyor. Hangi esere gitsek 10 liraysa çıkmış 30 liraya ve alacak gücümüzde yok. İki kilo zeytin aldım kilosu 90 lira ve iki kilo peynir 260 lira ve geçinecek durumumuz kalmadı ve çok sıkıntı durumlara düştük” sözlerini kullandı. (ANKA)