GüncelGündem

Prof. Dr. Görür’den deprem tatbikatı yorumu: Daha kolay tabii

Paylaş:

Bugün saat 18.57’de deprem tatbikatı yapılacak. Tatbikat 81 il ve Kuzey Kıbrıs Cumhuriyeti’nde eş zamanlı olarak gerçekleştirilecek. Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) bu kapsamda faaliyete geçirilerek, afet gruplarının en üst düzey temsilcileri AFAD Başkanlığı Merkez binasında toplanacak.

Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, genel deprem tatbikatı ve son dönemde meydana gelen depremlere ilişkin açıklamalarda bulundu.

Görür, ülke genelinde yapılacak tatbikatın yararlı olduğunu fakat tatbikatın asıl çözüm olmayacağını belirtti. Görür, 1999 Depremi’nden sonra ilk kez ülke genelinde tatbikat yapılmasını, “Hiç yoktan iyi. Ancak bütün kulaklar ve umut ülkenin İstanbul’un depreme nasıl ve ne kadar hazırlandığı noktasında. Asıl beklenti bu” sözleri ile değerlendirdi.

Türkiye’nin deprem kuşağı üzerinde bulunduğunu ve deprem olmayacağını düşünmenin mümkün olmadığına değinen Görür, “Türkiye’nin jeolojik yapısı ve tektoniği gereği kimi faylar, gerektiği kadar stres biriktirdiği an ve biriktirdiği stres bir depreme neden olacak boyuta vardığında o fay kırılıyor. Böylelikle deprem üretme periyodu dolmuş oluyor. Çünkü bir fayın stres biriktirmesi ancak belirli bir süre içerisinde oluyor” diye konuştu.

Türkiye’de yaklaşık 500’den fazla fay bulunduğunu belirten Görür, “Bir fayın periyodu doluyor ve deprem üretiyor. Bunlara alışkın olmamız lazım. Özellikle 5’in altındaki depremler çok yaygın oluyor. Gün geçmiyor ki 4 büyüklüğünde deprem olmasın. Hele 4’ün altındaki depremler her an oluyor” dedi.

‘Ciddi araştırmaları yeterince yapmıyoruz’

Görür, olası İstanbul depremi ile ilgili de şunları söyledi:

İstanbul’da, Marmara’da beklediğimiz fayın tekerrür periyodu yaklaşık 250 senedir. 250 senede bir deprem oluyor orada. En son deprem 1766. Üzerine 250 koyunca bugünlere geliyor. Onun için bugünlerde İstanbul’da deprem diyoruz.

Ne zaman deprem olacağını bilmiyoruz. Çok sık araştırma, ciddi araştırmalar gerekir. Maalesef bunu da yeterince yapmıyoruz. Onun için çoğu kez depremde hazırlıksız ve gafil avlanıyoruz. Hep diyoruz ki, ülkemiz deprem ülkesi, bizim behemehal tüm ülkeyi deprem dirençli hâle getirecek hazırlıkları yapmak lazım. Biz bunları söylerken bir şeyler yapılıyor ama yeterli değil. Bir de böyle tatbikat yapılıyor. Tatbikat işi daha kolay tabii. Yapılsın güzel ama asıl derde derman olacak tatbikat değil. Biz yaraya neşter vurulmasını bekliyoruz.

İnsanlarda deprem kültürü ve bilincinin yeterince oluşmamasından dolayı deprem dirençli evlerin yapılmadığını kaydeden Görür, İmar Barışı ve İmar Affı gibi uygulamalardan dolayı ruhsatsız, kaçak yapılan yapıların hızla arttığını söyledi. Devamında, “Biz de onları affediyoruz veya halk da ‘Nasıl olursa bir af daha gelir’ diye, deprem bilinci ve bilgisini oluşturmak yerine ‘Ne yaparsak o olur’ gibisinden bu işten biraz uzak duruyorlar” ifadelerini kullandı.

‘Ölüm ve yaralanmaları çoğu yapı stokundan geliyor’

Düşük şiddetteki depremlerde bile can kaybı olduğunu belirten Görür sözlerini şöyle sürdürdü:

Mesela, bilim toplumlarında, 5, hatta 6 büyüklüğündeki depremler can kaybına neden olmaz. Kaliforniya’da, Japonya’da, Uzak Doğu’da 7 boyutunda, 7’nin üzerindeki kimi depremlerde bile ancak 2-3 kişi hayatını kaybediyor. Yerleşim alanlarını depreme karşı hazırlamışlar. Yerleşim alanını depreme hazırlamak bizde yanlış anlaşılıyor. Sade yapı stokunu yenilemekle düşünülüyor. Büyük ölçüde bir inşaat projesi, müteahhitlik projesi gibi algılanıyor. Bu da tam doğru değil. Deprem en büyük zararı birincisi halka veriyor. İkincisi, alt yapıya veriyor. Üçüncüsü, yapı stokuna zarar veriyor. Asıl ölüm ve yaralanmaları çoğu yapı stokundan geliyor. Çevreye zarar veriyor. Çevreyi, toprağı, havayı, suyu kirletiyor. Dolayısıyla uzun zamanda yine insanlara zarar veriyor. Bir de ekonomiye zarar veriyor, ekonominin çarklarını durduruyor. Sefalet, açlık, susuzluk gibi zararı oluyor.

Depremden daha az zararla kurtulmak için yalnızca yapıların yeniden inşa edilmesinin tek başına yeterli olmadığını söyleyen Görür, “Binamızın sağlam olması yetecek mi? Halk bilinçli değilse, hiçbir kenti de deprem güvenli yapamazsınız. Çünkü o kentte bilinçli halk yaşayacak ki o bilinci devam ettirsin, deprem kültürü olsun. Her yapılan ev kaçak yapılırsa, o kenti iyileştiremezsin. Kentlerimizi depreme hazırlamaya bütüncül yaklaşmamız lazım” dedi.

‘Devlet bir bakanlık kurmalı’

Depremlere karşı alınması önlemler konusunda da Görür şunları kaydetti:

Türk hükümetinin, Türk devletinin behemehâl deprem odaklı kentsel dönüşümü yapması lazım. Sadece yapı stokuna odaklanarak değil, kentin bütün bileşenlerini depreme hazırlayacak şekilde planlaması lazım. O da AFAD ile ya da bugünkü şekilde olmaz, çok ciddi olarak devlet bir bakanlık kurmalı. Bu, afet bakanlığı olmalı. Bunun içine iklim de deprem de girer. Özellikle deprem kuşaklarında bu bakanlığa ciddi bütçe vermek suretiyle ciddi, iş bilir, liyakatli kadroları bu bakanlıkta toparlayıp yapılaştırma olduktan sonra planlı programlı, 5 yıllık planlar ve bir bakanlık şeklinde bu işe girilirse Türkiye’yi deprem dirençli hâle getirebiliriz. Aksi halde, 22-23 sene geçti, geldiğimiz noktada, evet çok şey yapıldı ama asıl yaramıza merhem olacak, yapılması gerekenler yapıldı mı derseniz maalesef evet diyemiyorum.

‘Yaşam kültürü hâline getirmek lazım’

Halkın deprem konusunda bilinçlenmesinin önemine dikkat çeken Görür, sözlerini şöyle bitirdi:

Yanlış binayı hükümet kontrol etmese bile yapmaması lazım. Gecekondulaşmaya engel olan çıkmasa bile halkın kendisi yapmaması lazım. Yaşam kültürü hâline getirmek lazım ki bu işin üstesinden gelebilelim. Böyle ülkeler var. Oralarda daha büyük depremler oluyor ama insanlar korkmuyor. Her gün depremi konuşmuyorlar. Çünkü onlar bir şeyden emin: ‘Deprem olsa bile evim yıkılmayacak, okula giden çocuğumun okulu çökmeyecek, işe giden eşimin başına iş yeri çökmeyecek.’ Bunun bilincindeler. Niye bu farkındalık, rahatlık oluştu? Çünkü kenti o şekilde hazırlıyorlar. Bugünkü teknoloji, bilim bunu yapmaya uygundur. Yeter ki halk istesin, bunun peşinde olsun. Kendini yönetenlerden de talep etsin. Bunun bir an önce yapılması için takipçisi olsun. Deprem olduktan sonra 3-4 gün korkup, sonrasında hiçbir şey yokmuş gibi davranılmasına müsaade etmesin. Biz bunu yapmadığımız için bir yere gidemiyoruz.

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu