Real Madrid yolu zordur
Martin Odegaard, Real Madrid’e transfer olduğunda, şimdi 16 yaşındaydı. Hiç İspanyolca bilmiyordu. Transferden sonra neler yaşadı?
O günleri şöyle anlatıyordu Odegaard:
“Babam beni okula götürür üzere idman tesislerine bırakıyordu. Modric, Ronaldo, Isco, Kroos İngilizce biliyordu ve bana büyük ilgi gösterdiler. Anlaşmama nazaran, A kadroyla idmana çıkacak, B kadrosunda sistemli olarak her maçta forma giyecektim. Günler geçtikçe, kendimi dışlanmış hissetmeye başlamıştım. Zira çocuktum. Ortada sıkışmıştım. Artık sıkıntı pasları atan oyuncu değildim. İnançlı oyunu tercih ediyordum. Oyunumun tipik özelliği olan kıvılcımla oynamayı bıraktım.”
Odegaard, Real Madrid’de fazla talih bulamadı. Heerenveen, Vitesse ve Real Sociedad’da kendini bulmaya çalıştı. 2021’de Arsenal ona kapısını açtı. Artık 24 yaşında ve grubunun değerli oyuncusu…
Arda, büyük bir yetenek olduğu için Real Madrid onu seçti. Ezeli rakibi Barcelona’ya kaptırmamak istediler, onun üzere oyuncuyu. Arda, forma savaşı verirken İngilizcesini ilerletip, 6 ay içinde İspanyolcayı çözmeli. Yurtdışında, bizdeki üzere abi-kardeş bağlantısı yok spor kulüplerinde. İdman biter, herkes dağılır. Dışarıdaki hayat ve toplumsal çevreyi siz seçersiniz.
Madrid; eğlenceli, büyük bir kent. Renkli dünyalar sizi çabucak çağırır. Ailesi, onu pamuklara sarmaya devam etmek zorunda. 18 yaşında bir genç, yalnızca futbolunu geliştirmeyi düşünmeli.
Arda’ya bütün kalbimle muvaffakiyetler diliyorum. Artık dikenli gül bahçesinde yürüyecek, hatta koşacak..
Ercan Taner
