Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektör Yardımıcısı Ali Güneş, skandal bir öneride bulundu. Sosyal medya hesabından ev kadınlarına devlet memurluğu statüsü verilmesi gerektiğini savunan Güneş, ev kadını olmanın bireysel bir tercih olduğunu ileri sürdü.
Ali Güneş’in Facebook’ta yayınladığı yazısında dikkat çeken bazı bölümler şöyle:
* Bilindiği gibi Sanayi Devrimi’nden bu yana, kadınlar işgücünde yer almaya başlamış ve bugün bu eğilim şaşırtıcı bir sayıya ulaşmıştır. Çalışmanın, kadının yalnızca ekonomik özgürlük ve daha geniş fırsatlar elde etmesini sağlamanın yanı sıra kamusal ve toplumsal yaşamda da sosyal saygınlık ve anlam kazanmasını sağladığı tartışılmaktadır. Bununla birlikte, çalışan kadınların sayısı arttıkça, ailelerde doğum oranları büyük ölçüde düşmüştür ve bu da Türkiye de dâhil olmak üzere dünyadaki birçok ülkenin, özellikle Avrupa ülkelerinin ciddi bir şekilde alarma geçmelerine neden olmuştur.
Cenneti annelerin ayaklarının altına sokan bir dine inanıyoruz, ancak annelik ve ev kadınlığının değerleri ve anlamı, ileri kapitalizm, tüketim kültürü, sosyal medya, TV’ler, feminist gruplar, eğitim ve toplumun kültürel ve ideolojik olarak oluşturduğu algılamalar nedeniyle giderek azalmaktadır. Politikacılar, ekonomistler ve kitle iletişim araçları sürekli olarak karalama ve aşağılama kampanyaları ile beynimiz yıkamaktadır. Bazen açık bazen gizli olarak yapılan bu propaganda yöntemleri ile sadece çalışan kadının değerli, saygın ve özgür olduğu algısı bilinçaltımıza aşılanırken, anne ve ev kadını olmanın kadınları dört duvar arasında hapsettiği, kamusal, sosyal ve kültürel alanda yer almasını engellediği propagandası sürekli olarak yapılmaktadır.
Kamuoyuna göre maalesef, annelerin ve ev kadınlarının hiçbir değeri ve anlamı yoktur. Çünkü ev kadınlığı, para ve statü kazandıran bir meslek olarak kabul edilmez. Asad Zaman’nın dediği gibi, kapitalist “bir pazar toplumunda her şey satılıktır. İnsan yaşamları, işgücü piyasasında satılan mallardır.” Bu bağlamda, ev kadınlığı, herhangi bir kazanç getirmeyen ve kadının kimliğine yarar sağlamayan, ücretsiz bir faaliyet alanı olarak görülmektedir. Bu görüşümü birkaç örnek ile açıklamak istiyorum. Bosna-Hersek’in başkenti Saraybosna’da bulunan Uluslararası Saraybosna Üniversitesi (IUS)’inde çalışırken sınıfımın çoğunluğu kız öğrencilerden oluşmaktaydı. Edebi akımlar dersimizin konularından feminizm tartışırken ister istemez annelik, ev kadınlığı ve özgürlükler konuları gündeme geldiğinde bazı kız öğrenciler çocuk doğurmak istemediğini ifade ettiler. Nedenini sorduğumda, bir kadının kariyer ve özgürlüğüne giden yolda ev kadınlığının ve anneliğin bir engel olduğunu ifade etmeleri beni çok şaşırtmıştı. Ayrıca, çocuk doğurmanın bedenlerini deforme edeceğini ve fiziksel güzelliklerini bozacağını ifade ettiler.
İkinci olarak, Türkiye’de birkaç yıl önce “Mutsuz Ev Kadınları” adlı bir TV dizisi vardı. Karabük Üniversitesi’nde çalıştığım yıllarda otobüs ile İstanbul’dan Karabük’e giderken koltuk televizyonunda bu diziyi seyrediyordum. Dizi, çoğunlukla çalışan kadınlar ile ev kadınlarının hayatlarını ele alıyordu. Dizinin aynı zamanda ev kadınlarının yaşamını alay etmek, değersizleştirmek için de kurgulanmış bir propagandaydı diye de düşünüyorum.
Diğer bir örnek ise, eşim Ankara’daki saygın bir üniversiteden mezun oldu. Ancak ev hanımı olmayı ve çocuklarımızı gerektiği gibi yetiştirmeyi tercih etti. Çok büyük gayreti, bilgisi, sevgisi ve vizyonu ile üç çocuğumuzu düzgün bir şekilde baktı, yetiştirdi, eğitti ve topluma iyi bireyler olarak saldı. Kendisine bu büyük fedakârlığı ve özverisinden dolayı çok çok teşekkür ediyorum. Allah, ondan arzı olsun. Ne zaman yeni insanlarla tanışsak, eşimin mesleğini ve eğitimini soruyorlar. Her defasında “ben ev hanımıyım” dediğinde, ona kızıyorlar ve aşağılayıcı bir gülümseme ile “ev kadını olmak istiyordun da neden eğitim aldın, çünkü ev kadını olmak için ciddi bir eğitime gerek yok” diyorlar. Eşimin psikolojisini düşün. Günümüzde eğitim, geçmişin algısına aykırı olarak, sadece vahşi kapitalizmin ve tüketim kültürünün sinsi propagandası olarak para kazanmanın bir aracı olarak görülmektedir. Ancak eğitimin başka birçok amacı vardır: kültürlü olmak, yaşadığı dünyayı anlamaya çalışmak, hayatı sorgulamak ve anlamlandırmak, bilinçli bir birey olmak bunlardan sadece bir kaçıdır. Ev kadını olmakta bireysel bir tercihtir.
Eğer kıymetli ve değerli kadın çalışan ve para kazanan kadınsa ki buna saygı duyuyorum, toplumun yenilenmesi, devam etmesi ve güç kazanması için çalışmayan ancak doğum yapan ev kadınlarının da devlet memuru statüsü verilmeli veya ev kadınlığı bir meslek olarak tanınmalı böylece çalışan kadınlara tanınan haklardan istifade etmelidirler. Çünkü çalışan ve para kazanan kadınlara saygı ve değer verilmenin yanında birçok devlet yardımından da yararlanmaktadırlar. Örneğin, devletin yardımlarına gelince, birkaç gün önce, devlet yardımlarından yararlanan çalışan bir kadın meslektaşıma kaç çocuk sahibi olmak istediğini sordum ve aldığım cevap “sadece bir tane” oldu. Doğum öncesi ve sonrası doğum izni, emzirme izni, evde kreş ve bebek bakıcısı için ödeme yapılmasına rağmen bir çocuk. Bu iyileştirmeler güzel şeyler ve “bir çocuk sahibi olmakta” bir tercih ise saygı duyarım. Ancak, birden fazla çocuğu olan ev kadınları bu avantajların hiçbirinden neredeyse hiç yararlanamamaktadırlar. Çoğunun sağlık güvencesi bile yok. Çocuk sayısına göre sadece bir kereye mahsus bir miktar ödeme yapılır, ancak annenin sosyal statüsüne hiçbir şey eklemez.
Ev kadınları, çocuklarını toplumun yaşaması, devam etmesi ve medeniyetin devamı için ücretsiz olarak doğurmaktadırlar ve bunun karşılığında da maddi-manevi saygı ve takdir bekliyorlar. Onlar işi bittiğinde kenara atılan birer kuluçka makinesi değillerdir. Anneler sadece çocukları doğurmazlar, onlar aynı zaman öğretmen, eğitimci, sevgi, duygu ve bilgelik kaynağıdırlar; anneler, sağlıklı, istikrarlı, adil, düzenli toplumların ve ileri medeniyetlerin görünmez kurucuları ve isimsiz kahramanlarıdır.
Sonuç olarak, ev kadınlığı ya devlet memuru statüsüne kavuşturulmalı ya da bir meslek olarak tanınmalıdır. Bu da ev kadınlarını onura edecektir diye düşünüyorum. Aksi takdirde, kadınların bir kısmı – çalışmayan anneler – hayatın ve toplumun yüklediği ağır yükü ve sorumluluğu omuzlarında taşıyarak fiziksel ve psikolojik olarak küçülmeye devam edecektir.”
Jurnalci.com
Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.
- Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
- Kan dolaşımını hızlandırır,
- Kronik yorgunluğu azaltır,
- Bağışıklık sistemini güçlendirir,
- Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
- Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
- Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
- Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
- Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.
Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER
- SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
- 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
- SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
- Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
- Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
- DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
- 05523307100-05325466184
- www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
- www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
- www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,