AktüelGüncel

Saadet Partisi’ne “İrancı” diyen Cübbeli’ye yanıt: Bu tip yaklaşımın söyleyene de faydası yok

Paylaş:

Kamouyunda Cübbeli Ahmet ismiyle de bilinen Ahmet Mahmut Ünlü Milli Görüşçüleri “İrancı” olmakla suçladı.

Daha sonra sosyal medyadan bir açıklama daha yapan Ünlü, “Milli Görüşçüler İrancıdır” sözüyle Saadet Partilileri kast ettiğini söyledi.

Saadet Partisi’nin ABD operasyonuyla öldürülen İranlı general Kasım Süleymani’ye şehit demesiyle bunun ortaya çıktığını iddia eden Ünlü, “Fatih Erbakan ve onunla birlikte hareket eden Milli Görüşçüleri bundan tenzih ederiz” dedi.

https://twitter.com/c_ahmethoca/status/1218152331486859266

Cübbeli Ahmet  açıklamasının devamında şunları yazdı:

Zirâ onlar zâten Saadetteki Ehli Sünnet dışı temayüllerden dolayı ayrılmışlardır. Ayrıca Saadete iyi niyetle rey verenler hakkında da bu tamîm geçerli değildir. Bizim beyânımız yönetici kadroyla alâkalıdır. Bu yüzden bir genelleme anlaşılmasın.

Ünlü’nün bu sözlerine cevap Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Birol Aydın’dan geldi.

Independent Türkçe’ye konuşan Aydın, “Bizim hem ülke olarak hem İslam alemi olarak içinde bulunduğumuz şartlar fevkalade hassas. Ayrıştırmaya, ötekileştirmeye değil asgari müştereklerde birleşmeye, yol almaya ihtiyacımız var” dedi.

“Bu tip polemiklerin, bu tip yaklaşımların ne söyleyene ne söylenilen tarafa bir faydası yoktur” ifadelerini kullanan Aydın, “Aklıselim hakim olması lazım. İnsanların inançlarına, yönlerine, kıblelerine yönelik siyaset doğru değil. Biz herkese saygılıyız ama en temel şey şu; ayrıştırmaya ihtiyacımız yok. Birliğe, bütünlüğe, birleştirmeye ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.

Dünyada olup biten her hadiseyle ilgili Cübbeli Ahmet Hoca dahil herkesin söz söyleme hakkı olduğunu ifade eden Aydın, “Ama bu hakkını gerçeklik üzerinden, Türkiye ve İslam aleminin içinde olduğu şartları göz önünde bulundurarak kullanmasında fayda var” şeklinde konuştu.

Saadet Partisi’ne yönelik “İrancı” ithamına şu şekilde cevap verdi:

Biz islam birliğini savunuyoruz. Kendini Müslüman olarak kabul eden bütün milletlerin bir arada olmasını arzuluyoruz. Hatta bu da yetmez, bütün ezilen toplumları, bütün mazlumları dinine bakmaksızın zulüm dünyasının değiştirilmesi için bir araya getirme çabası içindeyiz. Doğru sadece bir şeyin doğrusunu söylemek değil. Doğru yerde durup doğru adım atmak önemlidir. İslam aleminin bir araya gelmesine ihtiyaç var mı yok mu? Bu soruya cevap vermek gerekir. Eğer İslam aleminin bir araya gelmesine ihtiyaç varsa kimseyi itham etmeden asgari müştereklerde bir araya getirmenin yollarını aramak lazım.

Jurnalci.com

Paylaş:

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu