EğitimGüncelGündem

Sakal kontrolü yapıp ‘Ne biçim kızsın’ dediler

Paylaş:

15  Temmuz darbe girişimi,  askeri okul öğrencilerinin ‘cemaat öğrencilerine yer açmak’ için harcandığı bir sistem haline getirildiğini ortaya çıkardı. Ve bu hain sistemin harcadığı gençler yaşadıklarını Vatan gazetesinden Esra Can Sinav anlattı.

Sakal kontrolü yapıp ‘Ne biçim kızsın’ dediler

Asya Aybala Işık büyük hayaller ve  vatan sevgisiyle girdiği  Kara Harp Okulu’nda, FETÖ’cülerin baskısına 3 yıl dayanmış. eğitimlerde inanılmaz eziyetler yaşatılan Asya geri adım atmayınca, kalbinde sorun var denilerek okulla ilişiği kesilmiş.

Asya Aybala Işık, henüz 18 yaşında kalbi vatan sevgisiyle dolu bir genç kızken tüm zorlukları göze alıp ‘erkek okulu’ olan  Ankara Çankaya’daki Kara Harp Okulu’na girdi… Sınavlarını başarıyla geçti ancak okulda onu büyük bir işkence bekliyordu. Kendilerinden olmayanı yıldırma politikası izleyen FETÖ’cüler, onu akla hayale gelmez işkencelere maruz bıraktı. İşte Asya’nın dilinden 3 yıl boyunca yaşadığı korkunç muamele:

‘İlk adımımdan itibaren…’

Kara Harp Okulu’na 2009 yılında girdiğim andan itibaren psikolojik ve fiziksel baskılara maruz kaldım. ‘Şok mangası’ adı altında 9 kişilik bir grupla birlikte normal intibak eğitimi dışında eziyetler gördüm. Eğitim alanlarından uzak ve kimsenin göremeyeceği alanlara gönderildik. Başımızda intibak komutanları olan Piyade Üsteğmen Ö.Ö. ve Tankçı Üsteğmen H.E. bulunuyordu.  Sabah 8’den öğle yemeği arasına kadar tüfek ensemizde çök kalk yaptırılıyordu, 40 derece sıcağın altında o ağır eğitim sonucunda su içmek istediğimizde mataramızdaki suyu gözümüzün önünde kahkaha atarak yere döküp dalga geçiyorlardı.

İlgili Makaleler

‘Ailen seni bize sattı…’

Öğle yemeği esnasında üsteğmen Ö.Ö, “TSK’yı sömürmeye geldin beleş ekmek, beleş su oh yapıştın kene gibi boynumuza” diye rencide edici sözler söylüyordu. Üsteğmen H.E. “Ailen sattı seni bize, baktılar senden adam olmayacak. Şuan baban rakı sofrası kurup gidişini kutluyordur” gibi iftiralar atıp, tüm bölüğün önünde şu tipe bak diye dalga geçiyordu.

‘Kesin sevgilin yoktur’

Üsteğmen Ö.Ö., beni tamamı erkek olan tüm bölüğün önüne çıkarıp, “Asya Aybala Işık’a da bundan sonra sizinle beraber sakal kontrolü yapılacaktır. Bölük şu kıza bir bakar mısınız? Siz buna 18 yaşında bir genç kız der misiniz? Senin kesin hiç sevgilin olmamıştır. Seni kız diye yanında gezdiren erkeğin erkekliğinden şüphe ederim” gibi sözler sarf ederek küçük düşürmeye çalışıyordu

‘Saçımda bit aradılar’

Bana uyguladıkları eğitim sebebiyle ellerim yara içerisindeydi. Bu durumda bile diğer kadın harbiyelileri yanıma çağırıp ellerim ve tırnaklarımı gösterip “Ya şunun ellerine bakar mısınız? Bir de sen uzat elini. Sen de kadınsın bu da kadın, rezilliğini görüyor musunuz?” diyerek, kafamı masaya yatırıp bit kontrolü yapılması yönünde emir veriyordu.

‘Harbiyeli adayı fok balığı’ diye tekmil verdirdiler
Asya’nın sözleri psikolojik işkencenin kanıtı: Üsteğmen Ö.Ö, ses tonumla dalga geçerek bana ‘Harbiyeli adayı fok balığı’ diye tekmil verdiriyordu

Şok mangası nedir?

Şok mangası ani müdahale mangası olarak bilinir. Askeri liselerden mezun olduktan sonra harp okuluna girmeye hak kazanan öğrenciler Kara Harp Okulu İzmir Menteşe İntibak kampına alınır.TSK içerisinde istenmeyen öğrencilerin ayrılmaları yönünde askeri eğitim adı altında baskı uygulanır. Bu kamplara katılan öğrencilerin eğitimi gruplar halinde yapılır. Her grup 11 askerden oluşur ve bunların 2’si komutandır. Burada askerlere uygulanan eğitim çok ağırdır. Bu kamplarda öğrencilere günde sadece 2-3 saat uyku izni verilir; yemeksiz ve susuz bırakılır. Sürekli küfür ve hakaretle psikolojik şiddet uygulanır.

‘GATA’dan sahte rapor verdiler’

Şimdi 25 yaşında olan ve okuldan atıldıktan sonra elektrik elektronik mühendisliği okuyan Asya, okulla ilişiğinin nasıl kesildiğini şu sözlerle anlattı. “Tüm baskılara rağmen 3’üncü sınıfa kadar geldim. Kara Harp Okulu hayatım boyunca oryantring sporu ile uğraştım. Bir gün antrenman sırasında bayılıp hastaneye kaldırıldığımda kalbimde bir sorun olup olmayacağı Ankara GATA’da araştırmaya başlandı. Kalp ritmimi dinlemek için holter cihazı takıldı. O sırada bir komutanım üstüme gelip beni sıkıştırarak bağırdı. Ertesi gün aldığım test sonuçlarında, kalp ritmimde olağan dışı hareket tespit edildiği yönünde bir rapor aldım. Psikolojim bozulmuştu.

‘Zaman kaybetme, ayrıl’

Psikiyatr desteği almak için 17. Bölük Komutanımın yanına gittim. Bana, “Bak Asya, seninle şu an komutan kişiliğimi bırakıp abi kişiliğiyle konuşuyorum. Bu okuldan mezun olamayacaksın. Daha fazla zaman kaybetmek yerine ayrıl” dedi. Ben de ayrılırsam ailemin o tazminatı ödemesini istemediğimi ve ailemi bu yüke sokmak istemediğimi o yüzden dayanabildiğim yere kadar dayanmak istediğimi söyledim. Kendisi de bana senin senelik kalp muayenen vardı bir git bakalım biz sana yardımcı oluruz” dedi. Ertesi gün hastaneye gittim ve 1 hafta içinde D kodu alarak 13 Mart 2013 tarihinde Harp Okulu’ndan ilişiğim kesildi. Sonraki süreçte  Bursa’da 3 farklı kardiyoloji doktoruna giderek kontrollerimi yaptırdığımda kalbimde herhangi bir sorun olmadığını öğrendim.”

 

‘Kendini 3’üncü kattan at’ dediler

Ordu içerisindeki FETÖ yapılanması dışında kalan askeri okul öğrencilerinden biri de Melike Bulut Şehirli. 2010 yılında girdiği Hava Harp Okulu’nu baskılar nedeniyle bırakmak zorunda kalan Melike, karşı karşıya kaldığı işkenceleri şu sözlerle anlattı:

Bir gece yatağımdan…

İlk olarak nöbet çizelgelerinde yer almayan nöbetleri tutmadığım için ceza aldım. Ondan sonra da 3’er günlük oda hapisleri çekmeye başladım. 27 Şubat 2011 tarihinde de bir gece yatağımdan komutanların seçtiği kadetler (rütbesi olmadığı halde görevlendirilen personel) tarafından kaldırıldım.

Okulu bırak baskısı

Kadınlar katındaki uçuş odasına alındım. Pencereye doğru esas duruşta 1 saat bekletildim. Bu sürede bana ‘Melike Bulut, bu okula neden geldin, bırakmayı düşünmüyor musun, neden bırakmıyorsun, okulu bitirebileceğini mi düşünüyorsun, neyine güveniyorsun’ dediler. Hatta pencereyi açıp 3. kattan kendimi atmamı istediler. Atlamayacağımı anlayınca odama gitmeme izin verdiler.”

‘Namusuna sahip çıkamıyorsun!’

Eğitimler sırasında başka bir grubun kayırıldığını, kendisinin ise kasten aç bırakıldığını anlatan Şehirli, esas duruştayken üst devreden öğrencilerin silahını tekmelediğini, yasak olduğu için esas duruşu da bozamadığını anlattı: “Silah düşünce alıp kaçıyorlardı. Sonra da ‘Silah benim namusum. Ben silahıma sahip çıkamıyorum, demek ki ben namusuma da sahip çıkamıyorum komutanım’ diye 25 kez bağırmamı istiyorlardı. Çok ağırıma gidiyordu, 25. kez söylerken artık ağlıyordum. Erkek devre arkadaşlarım bile artık gördüğüm zulme dayanamıyor, bu aşağılanma karşısında artık bırakıp gitmem gerektiğini söylüyordu.”

 

“Tazminatı ödemek için tarlada çalıştım”

Baskılara dayanamayıp okulu bırakan Şehirli, “Okulu bıraktıktan sonra tazminatı ödemek için annem ve kardeşimle domates ve  Mısır tarlalarında amelelik yaptım” dedi.

‘Uykusuz, susuz, aç bıraktılar’

2009’da askeri liseden mezun olup  Konya Hava Harp Okulu’na girmeye hak kazanan Abdulkadir Eroğlu, “Gülen cemaatine mensup olduğunu” söyleyen subayların psikolojik ve fiziksel baskıları sonucu okulu bırakmak zorunda kaldığını anlattı:

Zeka değil itaat

Pilotluk hayalini gerçekleştirmek için Hava Harp Okuluna girdiğini söyleyen Eroğlu, Hava Harp Okulun’da “öğrenci seçme uçuşu” adı verilen kampa dahil olduğu sırada bu kamptaki yapılanmanın, Atatürkçü düşünce sistemine adapte olan gençleri istemediğini fark ettiğini söyledi. Eroğlu, komutanlarının da “Bizim zeki, akıllı insanlara ihtiyacımız yok, itaat edecek kişilere ihtiyacımız var” diyerek, kendileri gibi düşünmeyenleri sistemin içinde istemediklerini belirtti.

Su-yemek yok

Eğitimde geceler boyu uykusuz bırakıldıklarını ifade eden Eroğlu, uçuş yapacakları gün bile gece boyu eğitimlere tabi tutularak, işkencelere maruz kaldıklarını söyledi. Eroğlu, “Bize, bu yapılanmaya mensup arkadaşlara verilmesine rağmen su ve ara öğünler verilmedi. Onlar yemek yerken biz eğitim yaptık. bizi yıldırmaya çalıştılar” diye konuştu.

Psikolojik yıpratma ve iftira yoluna da başvurulduğunu söyleyen Eroğlu, yapılan baskıları şu şekilde anlattı: “Her türlü hakareti edip vatan haini olarak suçladılar. O yıl okuldan birincilikle mezun olan biri, ‘Siz mezun olamayacaksınız, sistem böyle istiyor, şu an sistem sizi kabul etmiyor. Size anlatamayacağım çeşitli şeyler var, istifa edin kurtulun, atılmaktansa istifa etmek en iyisidir. Burada kalırsanız 4. sınıfa geçseniz, mezuniyetinize iki gün kalsa yine atılacaksınız.”

‘Ağlayarak ayrıldım’

“Baskı ve hakaretlerden dolayı zorla istifa ettirildiğimi yazdım. Dilekçem yırtıldı. Önüme ‘Türk Silahlı Kuvvetlerinden kendi hür irademle, hiçbir baskı ve etki altında kalmadan istifa ediyorum’ yazan bir metin koydular. Bunu kabul etmedim. Baskı altında istifa ettiğimi yazdım. 5 kere dilekçem yırtıldı. İstifa etmeyi kabul ettikten sonra 15 gün daha orada kaldım. Babamla görüşüp ikna etmeye çalışmışlar. Babam da onların baskı ve tehditlerini görünce dilekçeyi imzalamamı istedi. Onların önüme koyduğu dilekçeyi istemeyerek yazdım. 5 yaşından beri hayalini kurduğum Türk Silahlı Kuvvetlerinden ağlayarak istifa etmek zorunda kaldım.”

Milliyet

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu