Sarıyer’deki villasında yakalanan Sırp mafya lideri Zeljko Bojanic kimdir? Cengiz Erdinç anlattı

Cengiz Erdinç, “Kara paranın izi sürülmeden, kara para kalkmadığı sürece Kılıçadoğlu’nun çizdiği çerçevede böyle olayları çatışmaları daha çok göreceğiz” dedi. Türkiye’de kırmızı bültenle arananlar trafiği olduğunu söyleyen Erdinç, “Çeteler İstanbul’da at oynatıyor” dedi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 31 Ekim’de yayınladığı videoda ‘Her türlü kara paranın ülkeye girmesine göz yumdular. Yani uyuşturucu paralarını Türkiye’nin cari açığının finansmanında kullandılar’ açıklaması günlerce konuşulmuş iktidar ve İçişleri Bakanı Soylu’dan yalanlamalar gelmişti.

Bugün ise Sarıyer’de çok lüks bir villada Sırf çete liderinin yakalandığı ve villanın bahçesinde onun öldürdüğü iddia edilen başka bir çete lideri Sırp Rosto Mijonovik’in cesedinin aradığı ortaya çıktı.

Bu olayların ortaya çıkmasının Kılıçdaroğlu’nun uyuşturucu baronları ve kara para açıklamalarının hemen arkasına denk gelmesi ise dikkat çekti.

Gazeteci Cengiz Erdinç, Halk TV’de Seda Selek’in konuya ilişkin sorularını yanıtladı. Cengiz Erdinç Zeljko Bojanic’in kim olduğunu uluslar arası suç örgütleri ile ilişkisini anlattı.

Zeljko Bojanic’in kimdir?

Cengiz Erdinç açıklamalarından satır başları:

‘Kokain kaçakçılığı ile uğraşan Sırf çetelerinin uzantısı”

Zeljko Bojanic 2010 yılında işlenen bir cinayet karışarak’ yaralanıyor. O da kokain kaçakçılığı ile ilgili. Bütün bu gruplar, daha önce, 1 ay önce Mikotiç de vardı, hepsi de aslında Güney Amerika ile Avrupa arasındaki kokain kaçakçılığının önemli bir bölümünü yöneten Sırp klanlarının Sırp çetelerinin uzantıları… Bojanic de öyle ve bu isimlerden biri.

2010’da yaralanıyor bu saldırıda, 2014’de aranmaya başlanıyor. Bu konuda Karadağ araştırmaca gazeteciler federasyonunun bir haberi var. Ve muhtemelen 2014’de Türkiye’ye kaçıyor. Bu isimlerin suçlandığı şey de şu… Güney Amerika’dan kuru yük gemileri ile Avrupa’ya kokain taşıyorlar. Hatta bir İsveç araştırması bunu ortaya çıkarıyor. 2014 yılında 21 milyon dolarlık İsveç’te kokain ele geçiyor ve bu organizasyon yapıyor bunu. Ondan sonra Türkiye’ye kaçıyor, kırmızı bültenle aranırken…

‘Çeteler İstanbul’da at oynatıyor’

Çok uluslu mafya İstanbul’da, Kolonbiyalı mafya geçen ay banka soydu, bunlara alıştık. Bu kadar açık bir biçimde bir katliam örgütünün uzantısı burada konuyor ve kollanıyor.

‘Kırmızı bültenle aranıyor, İstanbul’da villa almış, soruşturulmuyor’

Kırmızı bültenle aranmasına rağmen sahte kimlikle gelmiş ve soruşturulmuyor. Bir mal varlığı ile gelmiş belli ki orada birkaç milyon dolara villa almış. Ama kimse sormamış bu birkaç milyon doları nereden getirdin. Nasıl birisin, kimsin?

‘Türkiye’de kırmızı bültenli insan trafiği var’

Zaten İstanbul’da Türkiye’de de neredeyse kırmızı bültenli insan trafiği var. Avrupa’da ne kadar kırmızı bültenle aranan insan varsa ya vuruluyor haberimiz oluyor, ya da başka şeyler ile tesadüfen haberimiz oluyor. Başka suçlardan ele geçiriliyor. Mesela Zindaşti’nin öldürdürttüğü bir İranlı’nın davasında Cengiz isimli (soy ismini hatırlamıyorum) kırmızı bültenle Hollanda’da aranan bir isim vardı… Kırmızı bültenle arandığı sırada İstanbul’da restoran işletiyordu. Ve bu Hollanda’da medyasında haber oldu. ‘ Bakın kırmızı bültenle aranıyor canlı yayına çıktı’ diye… Bu kadar rahat…

Yine kırmızı bültenli Bataklık Operasyonu’nun bir numarası Çetin Gören hem Hollanda hem Brezilya tarafından kırmızı bültenle aranırken Türkiye’ye gayet rahat geldi, Türkiye’de kollandı. Cemaat döneminde, Fetullahçılara himmet veren bir isimdi.

Seda Selek: Kılıçdaroğlu’nun ilk paylaşımları üzerine iktidardan ve İçişleri Bakanı Soylu’nun yalanlamaları ve itirazlarına karşı verdiği cevaplarında Rus Azeri Gürcü, Sırp çetelerden bahsetti, AVM’lerde silahlar çekiliyor daha neyin ispatını istiyorsunuz demişti. Bu bir tesadüf mü?

Mersin ve muz ticareti ile yapılan uyuşturucu ticaretine dikkat çekti

Hem narkotik ticaret hem organize suç iç içe geçmiş durumda. Bu isimler kokain işinin Avrupa’daki bir numarası. Hollanda’daki pazarı da Sırbistan üzerinden, muz üzerinden, muz ticareti üzerinden… Bunu kontrol eden isimler. Bizim Mersin’e gelen muzları kastediyorum. Orada da bir organizasyon var. Çok belli. Burada polisten çok yargının görmezlikten gelmesi, gözden kaçırması var. Gerçek bir tehlike içeriyor. Bunu koruyup kollayan da ülke adına nasıl bir risk aldıklarının, ne ile oynadıklarının farkında değiller. Dediğim gibi bu ekip Sırbistan’da 2003’te başbakan öldürdü.

‘Suç otobanına döndü’

2010, 2014 olaylarından sonra bunların birkaçının Türkiye’de olduğunu tahmin etmek zor değil. Buna karşı Organize suç polisinin ilgilenmesi gerekiyor, yargının ilgilenmesi gerekiyor. Ama çık zayıf. Suç otobanına dönüşmüş burası. Uyuşturucu da bunun bir parçası. Sadece uyuşturucu da değil fuhuş da çok önemli bir ayağı bu işin.

‘Metamfetamin konuşuyoruz, sinaloa karteli ülkücülere selam gönderdi, neden?’

Şu an metamfetamini konuşuyoruz. Hatırlarsınız sinaloa kartelinin elamanları bir takım ülkücülere selam göndermişti. Ülkücüler de onlara selam göndermişti. Neydi bu ilişki? Mesala metamfetamin ile ilişkisi var mı? Çünkü sinaloa karteli kokain eroin, Amerika’ya yönelik Meksika’da metamfetamin üretiyor ve satıyor. Bunun teknolojisine sahip. Bu selamlaşma sadece bir silah ticareti midir?

Sırbistan Karadağ Türk mafyasından kaçanların soluğu aldığı bir yer. Ben burada karşılıklı ilişkiler kurulduğunu düşünüyorum. Mukotiç’i öldüren Camgöz çetesi İzmir’deki Ahmet Kurtuluş cinayeti ile bağlantılıydı. Birbirleri ile ilişki kurup birbirleri yerine suç işleyip iş yapıyorlar.

‘Nüfus sahibi siyasi kişilerin işlemlerinin bildirilmediği için gri listedeyiz’

Kara paranın izi sürülmedikçe, kara para ile ilgili ciddi bariyerler kurulmadıkça en önemlisi de Türkiye’nin gri listeye girmesine neden olan etkili siyasi kişilerin nüfus sahibi siyasi kişilerin işlemlerinin bildirilmesi, şüpheli işlemlerin bildirilmesi bunu yapmadıkları için. Ve terörizmin finansmanındaki eksiklik yüzünden Türkiye gri listeye alınmıştı. Kara paraya bariyerler yükselmediği sürece, kara para kalkmadığı sürece Kılıçadoğlu’nun çizdiği çerçevede böyle olayları çatışmaları daha çok daha fazla göreceğiz.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamasının ardına denk gelmesi tesadüf mü?

Olabilir, bu olmasa başka bir şey patlardı. Bu açıklamadan hemen önce bir Azeri öldürüldü ve Rus suç klanları ile ilişkili bir cinayetti.

Çok uluslu böyle bir yapı var. Ve Kılıçdaroğlu’nun açıklaması üzerine gelmesi tesadüf olsa bile o kadar net çizilmiş bir çerçevedeki her hafta neredeyse bir cinayetle altı doluyor bu açıklamanın. Çok da basına yansımıyor, çok da medya hazırlıkla değil bu işler için.

Bir de şu var. Mahkemelerden tutun Yargıtay’a kadar organize suç davaları medyadan kaçırılıyor. İzlemek çok zor çok engel var. Araştırma yapmak imkansız. Avrupa’da şeffaf isimler açıklanmıyor belki ama ilişkileri ağları görebiliyorsunuz. Biz de suç istatistikleri bile açıklanmıyor. Organize suçlarla ilgili raporlar yayınlanıyor ama detayı yok bizde. Operasyonlar yapılıyor ama kime hangi grubu detaylar yok.