TBMM Genel Şurası’nda, UYGUN Parti’nin sarsıntıda ziyan gören vilayetlerde yaşanan hijyen problemlerine ait araştırma önergesinin gündemin önüne çekilmesine ait küme önerisi, AKP ve MHP milletvekillerinin oyları ile reddedildi.
İYİ Parti Hatay Milletvekili Adnan Şefik Berbat, Hatay’da hijyen ve haşere sorunun devam ettiğini belirterek, “Hükümetin ilgili bakanlıklarının üzerine düşeni yapmasını Hatay halkı ismine rica ediyoruz” dedi.
“BU SOYSUZU LANETLİYORUM”
Çirkin, imam Seyfullah Akyiğit’in depremzedeleri gaye alan kelamlarına ait “Adını zikretmekten imtina ettiğim imam en son dedi ki ‘Hatay’daki ölüler, cenaze yıkaması sırasında kokuyordu. Bir tek kişi kokmadı, o da Suriyeli çıktı. Sebebini sordum, zira bu Suriyeli çok Müslüman, inançlı bir adammış’. Bu soysuzu buradan lanetliyorum. Diyanet İşleri Lideri’ne buradan sesleniyorum. Daha ne kadar sabredecek ve susacaksınız Sayın Diyanet İşleri Lideri. Biz Hatay halkı olarak Müslüman değil miyiz? Biz Allah ve peygambere inanmıyor muyuz” diye sordu.
Çirkin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan Hatay’ın Ulusal Güvenlik Konseyi gündemine alınmasını ve özel statülü vilayet ilan edilmesini istedi.
“DEPREM BÖLGELERİ ORTASINDA AYRIMCILIK”
Yeşil Sol Parti Şırnak Milletvekili Mehmet Zeki İrmez, hala zelzele bölgesinde enkaz kaldırma çalışmalarının ilkel formda devam ettiğini belirterek, “Ağır hasar alan meskenlerin yaydığı asbest tehlikesi tüm yakıcılığı ile insan sıhhatini tehdit etmeye devam etmekte. Hayatın temel kaynağı olan suya beşerler hala erişememekte. Sarsıntı bölgelerinde su kuyrukları oluşmakta. Konteyner kentlerde de durumlar hiç iç açıcı değil. Tuvalet ve banyo konteynerlerde de bulunmamakta. Salgın hastalıkların ortaya çıkması ve yayılması beklenmekte. Ayrımcılık olduğu ve iktidarın bilhassa sarsıntı bölgeleri ortasında seçici davrandığı sıklıkla duyduğumuz ve şahsen gözlemlediğimiz bir durum. Eğitim konusunda da hassasiyet sıfır noktasında” diye konuştu.
“İNSANLAR UMUTLARINI KAYBETMEYE BAŞLADI”
Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, “Bugün sarsıntı bölgesinde 6 Şubat’tan daha acılar yaşanmakta. Zira o gün beşerler sarsıntı felaketi ile ‘Doğa olayı, taktiri ilahidir’ diyerek boyun eğdiler. Lakin 7 ay sonra beşerler umutlarını kaybetmeye başladı” dedi. Çalışkan, 10 binin üzerinde ailenin hala konteyner sırası beklediğini kaydetti.
“352 BİN KİŞİ KANSERDEN ÖLECEK”
CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, enkazların toplanma alanlarında kuralsız formda ayrıştırıldığını vurgulayarak şu sözleri kullandı;
*Ortalık toz duman ve göz gözü görmüyor. Kısa bir çalışma yaptım. Hükümet tekraren söylememize karşın önlem almadı. Bakın bu asbestin önümüzdeki süreçte zelzele bölgesindeki yurttaşlarımıza yaratacağı ağır tabloyu söz etmek isterim.
*ABD’de hatırlıyorsunuz, 11 Eylül hücumunda İkiz Kuleler yıkıldı. Bu İkiz Kuleler’in yıkımından etkilenen kişi ayısı 500 bindi, oluşan enkaz ölçüsü 1,8 milyondu. Enkazdan yayılan asbest 2 bin tondu. Kansere yakalanma yüzde 19 ve bu olaydan sonra ABD’de 1366 kişi kanserden öldü.
*Bakanlık 6 Şubat zelzelesinden sonra Türkiye’de 500 binden fazla bina yıkıldı. Oluşan enkaz ölçüsü 465 milyon ton. Yaklaşık 516 bin 666 ton asbest ortama yayıldı ve beşerler bunu soludu. Burada kanser hadiselerinde yüzde 4900 oranında bir artış olacak.
*Yani sarsıntıda 50 binden fazla yurttaşımız öldü. Şayet önlem alınmazsa, şayet gözleri kar hırsıyla bürünmüş yandaş müteahhitler uyarılmazsa bu bölgede tamı tamına 352 bin 882 kişi yaklaşık olarak önümüzdeki 5 ve 10 yıl içerisinde kanserden ölecek. (ANKA)
